THE LOST PURITY

By ACEPanda

23.8K 1.7K 218

Bir Model... Edison HUANG. Bir iş adamı... WU Yi Fan. Farklı kulvarlarda ilerleyen başarının sembolü iki adam... More

TANITIM
GİRİŞ
BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
BÖLÜM 3
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
BÖLÜM 7
BÖLÜM 8
BÖLÜM 9
BÖLÜM 10
BÖLÜM 11
BÖLÜM 12
BÖLÜM 13
BÖLÜM 14
BÖLÜM 15
NOT -Geçmiş bölümlerle ilgili ara açıklama-
BÖLÜM 16
BÖLÜM 17
BÖLÜM 18
BÖLÜM 19
BÖLÜM 20
ARA VERİLDİ
BÖLÜM 21
BÖLÜM 22
BÖLÜM 23
BÖLÜM 24
BÖLÜM 25
BÖLÜM 26 - FİNAL

BÖLÜM 4

1K 79 3
By ACEPanda

Yemek salonunda dikkatle masaları inceleyerek ilerledi yönetici. Tek tek bütün masaları inceliyor gözleri tanıdık gözleri görmeyi umuyordu. Salonun tamamını kontrol etmeyi göze alamayarak tüm masaları yüzeysel olarak taramaya karar verdi. Modeli ya da yardımcısını görme umudu tükenmeye başlamıştı. Bu kalabalıkta bulmanın imkansız olduğunu düşündü. Kalabalıktan sıkılarak arkasını döndü. Bir alışkanlık olarak elleri kol düğmelerini buldu. Sinirli zamanlarında sebepsizce kol düğmeleriyle oynardı. Kapıdan çıkmadan önce garsonu işaret ederek yanına çağırdı.

Genç adam yöneticinin talimatını aldı.

“Edison Huang yemek salonuna gelirse asistanıma iletin.”

Kapıdan çıkarken sinirden yüzü gerilmişti. Bileğindeki saate baktı. Akşam olmak üzereydi. Modeli görmemesine neden bu kadar sinirlendiğini bilmeden hızlı adımlarına devam etti. Adımlarının modelin odasına ilerlediğini fark ettiğinde duraksadı.

“Otelde kalmak kötü bir fikirdi!”

Modelin kapısı sadece birkaç adım ilerisindeydi. Bakmalı mıydı?

Biraz kendine düşünmek için zaman tanıdı. Kapı açılırsa ne diyebileceğini bilmiyordu. Bir süre beklemeye karar vermesinin ardından adımlarını harekete geçirmişti.

Öpüşmeyi başlatacak kadar cesur olması sinir bozucuydu. Evet! Cesaretini sevmişti fakat şimdi ne yapacağını bilmiyordu. Yaşadığı olayın doğal bir sonucu olarak bir sonraki adımının ne derece cesur olacağı merak uyandırıyordu.

Odasına girmeden önce etrafa bakındı. Mi Hee görünmüyordu. Odaya girip kapıyı kapattığında koltuğunda Suho’yu gördü.

“Sonunda. Neredesin sen?”

“Edison’ı arıyordum.”

“Şu model?”

Çapkın gülüşüyle Yi Fan’a baktı Suho.

“Evet. Edison Huang!”

“Dün aramadın. Geceyi beraber geçirdiniz değil mi?”

“Cidden kaldıracak havamda değilim. Gece birlikte değildik. Aslında sadece bir saat boyunca beraberdik.”

“O zaman neden aramadın? Ne oldu anlatsana.”

“Beni öptü.”

“Öptü? Nasıl yani sen değil de o mu öpüşmeyi başlattı!”

Yi Fan ağzı açık kendisine bakan arkadaşını görmezden gelmeye çalıştı. Hala kendi koltuğunda masaya dirseklerini yaslamış kendisine bakıyordu. Umursamadan masanın karşısındaki deri koltuğa attı kendini. Gözlerini kapatmıştı. Modelin öpücüğü zihninde saniye saniye tekrarlanıyordu.

“Hey sana diyorum.”

“Ne var Suho!”

“Cidden o mu seni öptü?”

“Fazla merak iyi değildir.”

Sessizlik…

Yi Fan gözlerini açıp başını soluna çevirip koltuğuna baktı.

“Suho.”

Sessizlik…

“Cidden adamı delirtirsin!”

Uzandığı koltuktan doğruldu ve arkadaşına baktı. Anlattırana kadar sorun çıkaracaktı.

“Eskiden böyle değildin. Neyin var senin?”

“Eskiden her haltınızı anlatırdınız Bay Wu!”

Pes ederek gözlerini devirdi.

“Yemek yedik ve yemekten sonra beni öptü. Oldu mu?”

“Adam akıllı anlatsana!”

“Tek sefer anlatacağım ve sonra çeneni kapayacaksın! Anlaştık mı? Bu konuda daha fazla soru istemiyorum. Zaten aklım yeterince meşgul.”

Yi Fan geceyi tüm ayrıntılarıyla arkadaşına anlattı.

Terasta olanlar…

Modelin bıçağını düşürmesi ve kendi tabağını modelinki ile değiştirmesi…

Modelin öpüşmeyi başlattığı an…

Ve sessizce oradan ayrılması.

“Bu çocuğu sevdim!”

“SUHO!”

“Ne! Bir öpücükle seni alt ettiğine inanamıyorum. Resmen ona itaat etmişsin! Yaşlanıyorsun!”

“Kapa çeneni!”

“Peki peki. Bu utanç verici! Her neyse. Bu ilişkide modelden tarafım! Kesinlikle maçı o kazanacak!”

Yi Fan önündeki camdan masada arkadaşına fırlatabileceği bir şeyler aradı. Bulamayınca sıkıntıyla iç çekti.

“Bugün neden bu kadar sinirlisin?”

“Onu dünden beri hiçbir yerde görmedim.”

Suho’nun acıyarak kendisine baktığını fark ettiğinde gözlerini devirdi.

“Aşık oldun değil mi? Korkunçsun! Onunla aynı kağıtta imzan var Yi Fan!!! Ne zamandır işlerin önemini bu kadar yitirdi!”

“Bununla ne alakası var ki! Üstelik onu öpen ben değildim! Ayrıca sürekli bunu mu hatırlatacaksın? Biraz yardımcı olamaz mısın? İlk kez kendimi bu kadar tuhaf hissediyorum Suho. Ortak bir iş yapıyor oluşumuz onunla karşı karşıya gelince aklımdan çıkıyor! Bunu anlıyor musun?”

Suho sadece onaylamakla yetindi. Wu iyi değildi. Bunun farkındaydı ve aşık olduğunu hissediyordu. Sadece onun buna nasıl etki edeceğini bilmiyordu. Yi Fan’ın ilk kez birisi için kafa karışıklığı yaşadığının da farkındaydı elbette! Sadece ne düşündüğünü ortaya çıkarmaya çalışıyordu. Yi Fan ne hissettiğini ancak kendi fikirlerini dile getirerek kabullenebilirdi. Zamanla olacaktı… Zamanla!

Yönetici çaresiz bir sıkıntının içinde gibiydi. O tam bir iş kolikti! Ama modelle olan durum farklıydı. Edison değişik bir kişiliğe sahip olmalıydı. Kendisini bu kadar etkilemesi heyecanlandırıyordu.

Tıklanan kapı iki yakın dostun düşüncelerini böldü.

“Gir.”

Mi Hee kapıyı hafif aralayarak içeri girdi.

“Bay Wu. Yemek salonundan haber vermelerini istemişsiniz. Edison Huang için. Ancak Bay Huang bu sabah erkenden otelden çıkış yapmış efendim. Bilmek isteyeceğinizi düşündüm.”

Suho dikkatle arkadaşına baktı. Bu haber onu huzursuz etmiş olmalıydı. Modelin neden çıkış yaptığını kendisi de düşünmeye başlamıştı.

“Belki başka bir işi vardır.”Suho’nun ortaya attığı fikre asistan cevap verdi.

“Sanmıyorum efendim. Yardımcısı kendisinden bir saat sonra otelden ayrıldı ve modelin ayrıldığını bilmiyor gibi görünüyordu. Lobi’de ortaklarınızla ilgilenirken yardımcısının bilgi aldığını görmüştüm.”

Yi Fan sinirine hakim olarak asistanına baktı.

“Peki. Çıkabilirsin.”

Kız kapıyı kapattığında Suho konuştu.

“Tuhaf.”

Yi Fan nefes almada zorlandığını hissederek kravatını boğumundan tutup gevşetti. 

“Hahh! Bu çok saçma. Ama şuan kendimi terk edilmiş gibi hissediyorum!”

Sinirli bir gülümseme korkunç bir şekilde yöneticinin yüzünde belirdi.

“Eminim bir görüşmesi falan vardır şehre geçmiştir. Çekimleri için tekrar gelecek nasıl olsa.”

“Çekimleri iki gün sonra.”

İki gün fazlaydı! En azından bir öpüşmenin ardından…

Yönetici o gün saati kontrol ederek geçirdi tüm gününü. Toplantıya girdi ve genel durum değerlendirmesi yapıldıktan sonra -ki buna aklını dahi verememişti- modelin odasına ilerledi ve kapıyı tıklattı. Dönmeyeceğini düşünüyordu fakat yine de denemek istemişti. Tabi ki beklenen gibi model odada değildi.

Bir saat öncesinde asistanına bu odanın bu hafta içinde Edison Huang için tahsis edildiğini hatırlattı. Odanın başkasına verilme riskini göze almak istememişti!

Hala modelin kapısında dururken yan kapı açıldı ve içinden valiziyle kırklı yaşlarda bir adam çıktı. Kapıyı çektiğinde yönetici kendi kendine gülümsedi.

Hızla çalışma odasına döndü.

“Mi Hee. 1194 numaralı odaya valizimi taşımalarını söyle.”

Kız şaşırarak ve küçük de olsa bir korkuyla yöneticisine baktı.

“Efendim. Bir sorun mu var?”

“Sorun yok Mi Hee dediğimi yap.”

“Peki efendim. Hemen hazırlatıyorum odayı.”

Wu odaya girmeden önce duraksadı ve asistanına döndü. Nahif bir sesle söyledi.

“Temizliğinin iyi yapıldığından emin ol.”

Yeni odasının hazırlanmasını çalışma odasında beklemeye karar verdi. Bilgisayar başına geçip Luhan’ın attığı maili açtı. Fotoğrafçıdan tüm fotoğrafları mailine atmasını istemişti. Yeni gelen fotoğraflara baktı. Dünkü çekimlerin fotoğraflarıydı. Modelin farklı açılardan çekilmiş fotoğraflarını yüzeysel olarak hızlıca taradığında yüzünü buruşturdu. Bu çekimlerde modelin sağ ve sol profilleri vardı. Fotoğraflara tekrar göz atarken durdu. Bir video…

Not olarak Luhan bir yazı iliştirmişti başına. ‘Reklam filmleri için ayrı bir çekim yapılacak. Yine de farklı çekimlerden kesitler alarak kullanabiliriz. Özel çekimlerde kısa bir tanıtım çekimi yapmayı planlıyorum. Bu ilk çalışma.’

Hemen videoyu oynatmaya başladı.

Başta çekim tarihi geçti ve ‘Stage 1’ yazısı göründü. Arkasından hafif bir müzikle model göründü. Kamera yerden modeli çekiyordu. Videonun üzerinde renklerle oynanmıştı. Dönüşen mat renkler arasında modelin etrafında dolanan kamerada model sabitti. Daha sonra hafif bir gülümseme ile elini boynuna götürdü. Hafifçe dokunarak başını geriye attığı ve gözlerinin kapandığı görülüyordu. Çıplak omzuna sola meyilli olarak atılmış siyah beyaz kübik desenler barındıran kumaş parçasına parmaklarını geçirdi model. Bakışları yere döndüğünde modelin gülüşü silinmişti. Bununla birlikte yönetici de ne zamandır orada olduğunu bilmediği gülüşünü yüzünden sildi. Model elindeki kumaşı yavaşça çekip yere bırakırken son kez video rengi maviden kırmızı tonlarına geçti. Ve sahne karardı. Video’nun bittiğini düşündüğü sırada son kez ekranda siyah hattın üzerinde modelin ince gözleri göründü. Tarih çıktı ve görüntü silindi.

Yönetici haftalık planlarını baştan kontrol etti. Boşta kalan zamanını merak ediyordu.

Yaklaşık on beş dakika kadar sonra kapı tıklandı.

“Gel.”

Kapı aralandı ve asistan bir adım içeri girdi.

“Efendim. Odanız hazır. Ayrıca Aarel’in menajeri ile iletişime geçtim. Üç hafta sonra Kore’de olacak.”

“Çekimler ne zamandı?”

“Aarel geldikten iki gün sonrasında efendim.”

Başıyla onayladı.

“Bugünlük bu kadar yeterli.”

Yönetici hazırlanan odasına gitmek için asistanından kartı aldı.

Koridorda ilerlerken nedensizce kaşları çatılmıştı. Modelin otelden neden çıkış yaptığını merak ediyordu. Odanın kapısına geldiğinde yan taraftaki odaya baktı. Modelin odasına…

“Çabuk dönsen iyi edersin Edison Huang.”

Kendini toparlayarak kartı yerine yerleştirdi ve kendisi için hazırlanmış odaya girdi. Direkt banyoya ilerlerken boynunu ovuyordu. Tüm bu düşünceler onu yormuştu. Suyu açıp üzerindekilerden kurtuldu. Aynanın karşısına geçip çıplak vücudunu izledi bir süre. Gözlerinde modelin güçlü fiziği canlandığında gülümseyerek akan suyun altına geçti. Bedenini ve düşüncelerini rahatlatmasını umarak…

Continue Reading

You'll Also Like

2.1K 161 11
David Judesie Heyworth Law'a dair ıvır zıvırlar. "Nothing is above the law."
239K 22.6K 24
Jeon Jungkook, 20 yaşına gelen herkesin dolunay gecesi kurt cinsiyetini ôğrenmesi şerefine düzenlenen baloda, kardeşinin kurt cinsiyetini kutlamaya g...
ILLEGALS By TUTİ

Fanfiction

6.8K 533 20
"Bir kere..." Chanyeol en sonunda konuştu. Boğazını temizledi ve devam etti. "Bir kere sarılabilir miyim?" titreyen sesiyle zar zor konuştu. Baekhyun...
3K 538 36
Ölü ruhum şuan bir çöplüğe yaslıydı ve terkedilmişti. Ev sıcaktı. Bakışlarım bir anda salonun her köşesinde dolaştı. Bir resim aradım, aile resmi. Bi...