ASAF-I AZZE TUTKUSU

By ruyeatn

10.9M 394K 48.6K

Mafya kitabı More

1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9.bölüm
10.bölüm
11.bölüm
12.bölüm
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17.bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20.bölüm
21.bölüm
22.bölüm
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26.bölüm
27.bölüm
28.bölüm
29.bölüm
30.bölüm
31.bölüm
32.bölüm
33.bölüm
34.bölüm
35.bölüm
36.bölüm
37.bölüm
38.bölüm
39.bölüm
40.bölüm
41.bölüm
42.bölüm
43.bölüm
44.bölüm
46.bölüm
45.bölüm
47.bölüm
48.bölüm
49. bölüm
50.bölüm
51.bölüm
52. bölüm
53. bölüm
DUYURU
54.bölüm
55. bölüm
56.bölüm
57.bölüm
58.bölüm
Toprak ve Hale
59.bölüm
60. bölüm
DUYURU
61. bölüm
62.bölüm
63. bölüm
64. bölüm
65. bölüm
66. bölüm
67. bölüm
68. bölüm
69. bölüm
Ayla ve Behzat
70.bölüm
71. bölüm
72.bölüm
73.bölüm
74. bölüm
75. bölüm
76. bölüm
77.bölüm
78.bölüm
79.bölüm
DUYURU
81. bölüm
82.bölüm
83.bölüm
84.bölüm
Duyuru
85.bölüm
86.bölüm
87.bölüm
88.bölüm
89. bölüm 1.kısım
89. 2. kısım
90. bölüm FİNAL PART 1
91.bölüm FİNAL
Ayla ve Behzat. Özel bölüm
KİTABIM ÇALINDI

80.bölüm

72.6K 2.6K 385
By ruyeatn




  Akşam yaptığımız konuşmada herkes sessiz kalmıştı. Asaf, ne kadar bağırıp çağırsa da ortada bir gerçek vardı. Herşey bir oyundu ortada bir ihanet yoktu. Kimse Ateş, tarafından bakmıyordu, aslında en büyük bedeli o ödemişti yalnız kalarak. Sevdiklerinin gözünde düşman olarak kalmak en büyük acıydı.
Olayları birde Ateş'ten dinlemeleri gerekiyordu, bunu da Ayla'nın düğünde yapacaktık. O düğüne Ateş de gelecek herkesle yüzleşecekti.
Asaf, sessiz kalarak kabul etmişti aslında. Bir yanı kırık olduğu için ona yalan söylediği için kabul edemiyordu. Ama ben görüyordum gözlerinde, artık Ateş'ten nefret etmiyordu, sadece kırgındı.
En çok Hale ve Ayla sevinmişti bu duruma, Ateş onlar için çok değerliydi. Yatağımda oturarak karnımı okşuyordum. Asaf, duştaydı bende onu bekliyordum, onsuz uyumak istemiyordum.
" Bebeklerim sizce babanız Ateş, amcanızı affeder mi.? Bence eder belki birden olmaz ama zamanla yine eskisi gibi olurlar. Bunun için anneye yardım edin tamam mı. "
Asaf," Çocuklarımı oyunlarına alet etme Azze. "
Asaf'ın sesiyle yerimden sıçradım.
" Ödümü kopardın Asaf. Çocuklarımı kullanmıyorum onlar annelerinin üzülmesini istemezler sadece."
Asaf, yanıma gelerek başıma öpücük bıraktı. Çıplak bedeninden yayılan ısıyı tenimde hissederek yutkundum.
Belinde küçük bir  havluyla gözlerimin önünde durması kalbim için hiçte iyi değildi çünkü şuan maratona koşmuş gibi atıyordu.
Asaf," Seni korkutmak istemedim güzelim. Senin de bebeklerimizinde üzülmesini istemem. Benim yaşama sebebimsiniz. "


Dudaklarımı ıslatıp kokusunu içime çektim. Yerimde biraz kıpırdandığımda Asaf, geri çekildi.
" Biliyorum sevgilim, şey sen üstünü giyinsene. "
Asaf, kaşlarını kaldırıp yüzüme baktı.
Islak teni ve yapılı vücuduyla o kadar güzeldi ki ona dokunma isteği uyandırıyordu içimde.
Asaf," Dokunabilirsin güzelim sana ait olan bedenden çekinmene gerek yok."
" Ne dokunması canım çıplak dolaşma diye şey ettim yani hasta olursun diye. "
Asaf, üzerime doğru eğilmeye başlayınca bende geriye doğru yaslandım.
Asaf," Etkilendiğin için söylemiyorsun yani. "
" Hay-ır senin için şey ettim. "
Asaf, kollarını iki yanıma bırakıp biraz daha eğildiğinde tamamen yatağa uzandım.
Nefesim sıklaştığı için göğsüm hızla inip kalkıyordu. Despot adam benimle eğleniyordu resmen.
Asaf," Şuan bana dokunmak istemiyorsun, doğru mu anladım."
Asaf, yüzünü boynuma gömüp burnunu boynuma sürttü.
Ellerim hemen geniş omuzlarında yerini bulunca gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım.
Asaf," Hala çekiniyormusun güzelim, bundan utanma gerek yok istediğin zaman bana dokunursun, senin eşin olduğum için gayet normal bir şey bu, utanma artık. "
" Utanmıyorum. "
Asaf, boynumu ısırdığında küçük bir çığlık attım.
" Ahhh, neden ısırıyorsun despot adam. Hep ısır zaten hamile bir kadınım ben ısırma artık beni."
Asaf, dudaklarıma sert bir öpücük bırakıp geri çekildi.
Gülümseyip yerinden doğrulunca ona kötü kötü baktım.
Asaf, giyinme odasına girip üzerine bir eşofman giyerek ışıkları kapatıp yatağa girdi. Üstü yine çıplaktı bu adam çıplak yatmayı çok seviyordu galiba yok yani bende insanım üstelik hamile bir kadınım, neler aşereceğim belli değil ki. Asaf'ın parmakları geceliğimi karnıma kadar sıyırıp karnımı iyice açığa çıkardı.
Yataktan aşağıya doğru kayıp karnıma öpücükler bıraktı, sonra da başını yaslayıp parmak uçlarıyla karnımı okşamaya başladı. Parmaklarım ipek gibi  saçlarıyla buluşunca okşamaya başladım.
Asaf," Rüyada gibiyim, baba oluyorum bu çok güzel ve değişik hissettiriyor."
" Evet, bu çok değişik bir duygu, şimdi içimde iki tane can var. Onları kucağıma almak için sabırsızlanıyorum sevgilim. "
Asaf," Bende güzelim, hemen doğsunlar istiyorum. "
Asaf, kollarını belime sararak karnımı tekrar öpüp yanağını karnıma yasladı yine. Böyle mi uyuyacaktı.
" Böyle mi uyumayı düşünüyorsun."
Asaf," Hayır, onları biraz hissetmek istiyorum sadece. Sabaha kadar karnında uyursam onlara birşey olur"
" Ateş, konusunda ne düşünüyorsun aşkım, aranızda ki ilişkiyi tam olarak bilmiyorum ama onun açısından da bak olaylara lütfen. "
Asaf," Aramızda ki bağı bilseydin, plan olsa bile yaptığı şeyi kabul etmezdin. "
" Bir şans daha veremezmisin. Lütfen benim için bunu yapamazmısın. "
Asaf," Senin için her şeyi yaparım güzelim ama onu birden affetmemi bekleme. Ne olursa olsun bunu bana söylemeliydi. Keşke senden değil de ondan duysaydım. "
" Bunun için de bir nedeni vardır belki. Onu gördüğünde bunu ona sorarsın. Kimse ailem dediği insanların nefretini kazanmak istemez Asaf, ama o adam senin için ondan nefret etmeni bile kabul etti."
Asaf," Hala serserinin teki. "
Yüzümde oluşan hafif gülümseme ile kollarımı başına sardı.
" Evini özlemiş olan bir serseri."



Asaf, yerine geçip beni de göğsüne yasladığında hemen ona sokuldum.
Onun kokusu ve sıcaklığı hemen uyuşturuyordu beni. Gözlerimi kapatıp uykuya dalmadan önce Asaf'ın kısık sesini duydum.
Asaf," Evide onu özledi ama, gittiği günden beri o evde çok çatlaklar oluştu. Onun yarattığı çatlaklar."
İnsanın sevdiği tarafından kırılmak kadar kötü bir his yoktu galiba.
Asaf, kırılmıştı hemde canını emanet edecek kadar güvendiği kişi tarafından.
Zaman herşeyin ilacı zamandı.
Biliyordum bir gün herşey yoluna girecekti.
Sabah hafif bir mide bulantısı ile uyandım. Asaf, çoktan çıkmıştı. Bende hemen üzerimi değiştirip kahvaltı için odamdan çıktım. Öğleden sonra babam geldiğinde doyasıya sarılıp öptüm onu. Babamın geldiğini duyan Ayla ve Hale de gelmişti.
Cemre, şirkette işe başlamıştı bile Asaf'ın söylediğine göre çok akıllı ve becerikli bir kızdı. Yurt dışında ki şirketi de Cemre yönetmişti zaten. Asaf, ona çok güveniyordu ve Cemre, Asaf'ı abisi gibi görüp seviyordu. Aşırı düşkündü Cemre, Asaf ve diğerlerine.
Diğer çocuklar ise ailelerini ziyaret etmeye gitmişlerdi. İki hafta sonra Ayla'nın düğünü vardı. Düğünden sonra ise kız isteme merasimi olacaktı. Begüm'ün ailesinden de onay alıp en kısa zamanda onların da düğünü yapılacaktı. O kadar düğün vardı sırada ve bende tam hamile kalacak zamanı bulmuştum. Koca göbeğimle ne anlayacaktım ki düğünden.  Hem Asaf, oynamama izin de vermezdi.



Yapılan hazırlıklar sonunda yetişmişti. Bugün Ayla ve Behzat'ın düğün günüydü. İkisi de o kadar heyecanlı ve o kadar mutluydu ki gittikleri her yere ışık saçıyorlardı.
Aynanın karşısına geçip son defa üzerimi kontrol ederek lavabodan çıktım. Bulantılarım hergün biraz daha çoğalıyordu, nerdeyse hiç bir şeyi yiyemiyordum. Yediklerimi de tekrar atıyordum zaten.
Gelin odasına girdiğimde Ayla ve kızlar endişeyle yanıma geldiler.
Ayla," Nasıl oldun güzelim. Yine mi kustun, gel otur şuraya biraz dinlen."
" İyiyim ben her zaman ki mide bulantısı. Lütfen Asaf'a söylemeyin yoksa eve götürür beni. "
Koltuğa oturduğumda Hale, hemen yanıma oturup eliyle karnımı okşamaya başladı. Başını eğip ciddi bir yüz ifadesiyle konuşmaya başladı.
Hale," Yapmayın ama böyle teyzesinin kuzuları anneyi yormayın bu kadar. Bakın anlaşalım bugün rahat rahat uyuyun tamam mı benim miniklerim, oy yerim sizi ben yerim. "
Cemre," Pamuğum,yavru kuşum anlıyorlar mı seni. "
Hale," Anlıyorlar tabi teyzeyim ben, teyze demek anne yarısı demek beni de anlarlar. Beni de hissederler mi Azze, ben çok seviyorum onları."
Gülerek Hale'nin tatlı yüzünü avuçlarıma alıp yanaklarını sıktım.
" Eminim teyzelerini çok seviyorlardır. Tabi ki dinlerler."
Cemre," Ya beni.! "
" Seni de severler halası. "
Naz," Yine başlamayın en çok beni sevecek kavgasına. "
Banu," Düğün günü tartışmayın ve saçlarınızı yolmayın lütfen."
Yağmur," En çok beni sevecekleri için boşuna kavga ediyorsunuz hep."
Herkes gülmeye başlayınca Hale ve Cemre  onlara kötü bakışlar atarak bana daha çok sokuldular.
Ayla, o kadar güzel olmuştu ki gerçek bir peri kızına dönüşmüştü. Giydiği balık modelindeki gelinlik tam üstüne oturuyordu. Yaptığı toprak tonlarında ki makyajı ve dağınık bir topuz yaptığı saçlarıyla kusursuz olmuştu.
" Çok güzel olmuşsun Ayla, Behzat seni görünce bayılacak. "
Ayla," Çok teşekkür ederim Azzem, ben heyecandan bayılmasam iyi. Ayy kalbim duracak resmen."
Ece ve Su siyah rengi tercih etmişlerdi. İkisininde elbiseleri kısaydı. Hale, bordo renkli önü kısa arkası uzun kuyruklu bir elbise giymişti. Naz, yeşil sadece sırt dekoltesi olan elbiseyi giymişti.
Begüm, mavi renkli balık modeli elbiseyi giymişti. Banu, üzerine yapışan gümüş bir elbise tercih ederken Yağmur ise beyaz ve sade bir elbise giymişti.
Cemre, mor renginde elbisesiyle fazlasıyla güzel ve şık duruyordu.
Ben ise kırmızı hafif göğüs dekoltesi olan ve yırtmaçlı bir elbise giymiştim.


Kapı çaldığında Ayla, oturduğu yerden kalkıp titreyen ellerini birleştirerek içeri giren Behzat'a baktı. Behzat, Ayla'yı gördüğü anda yerinde donmuştu. Karşısında ki kadına  hayranlıkla bakarken aynı şekilde Ayla da ona bakıyordu.
Behzat, küçük adımlara Ayla'ya yaklaşıp Ayla'nın titreyen ellerini tutup dolan gözleriyle Ayla'nın alınana uzun bir öpücük bıraktı.
Geri çekilip sevdiği kadının yüzüne bakarken Ayla da dolan gözleriyle sevdiği adama baktı.
Elini Behzat'ın yüzüne çıkarıp yanağını okşarken, Behzat avucunun içini öpüp aşkla baktı sevdiği kadına.
Behzat," Sen nefessin benim için cennetsin, hayatsın beni yaşatan varlıksın, iyi ki benimsin iyi ki seninim prensesim. "
Ayla, gözyaşlarını daha fazla tutamayarak ağlayıp Behzat'a sarıldığın da bende ağlıyordum. Biliyordum çünkü onların neler yaşadığını, Ayla'nın ne kadar gözyaşı döküp acı çektiğini görmüştüm.
Ayla," Sen gerçeksin bu bir rüya değil, bu anı o kadar çok hayal ettim ki anlatamam.  İyi ki seni sevdim iyi ki beni sevdin, ilk ve son aşkım."
Asaf, odaya girdiğinde gözleri hemen beni bulmuştu. Ağladığımı anladığında kaşlarını çatarak büyük adımlarla yanıma gelip ellerini yüzüme çıkardı. Göz yaşlarımı silip kollarını bana sardığında bende ona sarıldım.
Asaf," Ağlama güzelim, sen ağladığında deliye dönüyorum ne yapacağımı bilmiyorum. "
" Çok güzeller değil mi Asaf,"
Asaf," Kimse bizim kadar güzel olamaz. Behzat, al Ayla'yı gidin evlenin artık karım biraz daha ağlarsa düğünü unut, Ayla'yı alıp giderim ona göre. "
" Ne saçmalıyorsun Asaf ya. "
Ayla," Ben bu adamla evlenmeye kadar çıkmam burdan. "
Behzat," Ayla'yı eşim yapmadan çıkmam burdan. "
Asaf," Ablamda koca meraklısı çıktı."
Ayla," Yok ben sadece bu adama meraklıyım başka yok. "
Herkes gülmeye başlayınca Ayla, Behzat'ın koluna girip gülerek odadan çıktılar. Behzat, Asaf'ın nasıl bir adam olduğunu bildiğini için alınmıyordu söylediklerine. Zaten onun gözleri Ayla'dan başka bir şeyi görmüyordu.
Odada yalnız kaldığımızda Asaf, beni biraz daha göğsüne bastırıp saçlarıma öpüp kokladı.
Asaf," Nasıl hissediyorsun güzelim, bulantın varmı. "
Burnumu çekip daha çok sokuldum sevdiğim adamın geniş göğsüne.
" İyiyim ben merak etme sevgilim."
Asaf," Sümüklü, herşeye ağlıyorsun. "
Asaf, ilerde olan peçeteyi alıp burnumu sildi. Yüzüme gelen birkaç saç tutamını çekip yüzümün her yerini öpmeye başladı. Geri çekilip üzerime baktığında kaşlarını çatarak göğüslerime baktı.
Asaf," Sen beni deli mi edeceksin kadın, bu üzerindeki de ne. "
" Ne varmış üstümde.! "
Asaf," Bende onu diyorum ya neden birşey yok üstünde. Katil mi edeceksin beni. "
" Güzel olmamışmıyım. "
Gözlerim yine dolmaya başlayın Asaf, küfür ederek tekrar bana sarıldı.
Asaf," Çok güzel olmuşsun nefesim. Başka gözlerin sana bakmasına dayanmıyorum. Neden bu elbiseleri hep yarım bırakırlar ki."
" Elbise yarım değil Asaf, modeli böyle. "
Asaf," Hay ben o modeli çizenin. Bunu çizmemişki yarım bırakmış yada diken kişi yarım bırakmış. Şuna bak."
" Asaf, gayet güzel bir elbi......"
Asaf," Sus konuşma dilde pabuç kadar olmuş, herşeye bir cevap. Ama sen dur akşam evde görüşürüz Azze Hanım, o dilinin icabına bizzat kendim  bakacağım. "
Ben konuşmak için çabalarken Asaf, başımı göğsüne daha  çok yaslayıp bunu engelliyordu. Asaf, bu halimden keyif alarak başımı kaldırıp dudaklarıma yapıştı.
Asaf," Benimsin sadece benim. "
Kıskanç öküz işte ne olacak.



Nikah kıyıldıktan sonra herkes dans ederken bende somurtarak yerimde oturuyordum.
" Asaf, birazcık oynasam ne olacak ki, hem doktor bir sorun olmayacağını söyledi. "
Asaf," Dans ettik ya güzelim yeterli, çok yorulma, zaten doğru düzgün bir şey yemiyorsun otur oturduğun yerde."
Çalan slow müzikle herkes dans etmeye başlayınca Asaf, özgün bakışlarıma dayanamayıp elimi tutarak yerinden kalktı. 
Asaf," Gel başımın belası gel. Bak bu son ona göre. "
Başımı olumlu anlamda sallayıp birlikte piste çıkarak dans etmeye başladık. Asaf, kollarını belime dolayarak kendi bedenine iyice yasladı beni. Ayla ve Behzat'ın ilk dansından sonra oda dans etmişti ablasıyla. Bizimkilerin dansı bıraktığını gördüğüm de onların baktığı yere baktım.
Ateş, üzerine tam oturan takım elbisesiyle Ayla'ya doğru ilerledi. Gözleri Asaf'a bulduğunda pişmanlıkla baktı safir gözleri. Asaf, çatık kaşlarla ona bakıp tam hareket edecekken kollarımı sıkıştırıp gitmesini engelledim.
" Dur lütfen bugün Ayla'nın en mutlu günü, ilk adımı atarak buraya geldi. Lütfen sevgilim baksana Ayla'ya, nasıl bakıyor sana."
Asaf, Ayla'ya baktığında gözlerini kapatıp açtı. Ayla, gülümseyerek dudaklarını oynatıp onu sevdiğini dile getirdiğinde Ateş'e doğru ilerdi.
Ayla," Küçük prensim geldin sonunda."
Ayla, Ateş'e sarılırken aynı karşılığı Ateş'ten de gördü.
Ateş," Bugün benim en değerlimin düğün günü nasıl gelmem ki. "
Ayla," Hoşgeldin bebeğim, çok mutlu oldum burda olmana. "
Ateş," Bu kadar güzel olman haksızlık anne. Seni kaçırsam mı acaba. "
Ayla," Serseri. "
Ayla, gülerek Ateş'e daha çok sokuldu.
Ateş, " Benimlede dans edermisin anne. Bu zevki bana da yaşatırmısın."
Ayla," Ederim tabi, zevkle hemde."
Ayla, gözleri dolarak başını yasladı Ateş'in omzuna ve yılların özlemi giderilmeye çalıştı.
Asaf, derin bir nefes alarak başını boynuma gömdü. Kasılan bedenini gevşetmek için ensesini okşamaya başladım.
Asaf," Gözleri doldu. "
" Özlemden. "
Asaf," Hala yaralı bir çocuk gibi bakıyor bana. "
" Pişmanlıktan. "
Asaf," Onu affetmemi istiyor. "
" Affedeceksin sevgilim çünkü babalar her zaman evlatlarını affeder."



Biten dansın ardından Hale, ağlayarak koşup Ateş'e sarıldı. Ateş, Hale'nin saçlarını okşayarak başına küçük bir öpücük bıraktı.
Ateş," Hala sulu gözsün kızıl prensesim. "
Hale," Seni çok özledim. "
Ateş," Hep yanındaydım oysa. Hissetmedin mi."
Hale," Hissettim, sen hep bizimleydin."
Ateş," Ben hep sizinleydim zaten."
Ah be yaralı çocuk kalbini ve ruhunu burda bırakıp gittin. Sevdiklerim bakar diye bıraktın ama onlar kırıldığı için kalbin de ruhun da pas tuttu onların bedeninde.
Çekinerek bakma onların gözlerine korkma, kırgınlar ama seni affedecek kadar seviyorlar hala.
Ateş, gözlerime bakarak sanki ne anlattığımı anlamış gibi umutla baktı gözlerime. Korkmuyorum der gibi.
Asaf, sert bakışlarla Ateş'e bakıp başıyla dışarı işaret etti.
Ateş, itirazsız kabul edip dışarıya doğru ilerleyince, önüne bakmadan telefonuyla ilgilinen Cemre,bize doğru gelirken  Ateş'e çarptı.
Tam düşecekken Ateş, onu belinden tutarak düşmesini engelledi.
Cemre," Yine mi sen, ya sen önüne bakmazmısın hiç. "
Ateş," Bana çarpan sensin küçük hanım benden özür dilemelisin. "
Cemre," Ben önüme bakmadım sende mi bakmadın, bide özür bekliyor ya başka emriniz var mı beyzadem."
Ateş," Beni yemeğe çıkarırsan bunu özür olarak kabul edebilirim."
Ateş, dışarı çıkarken Cemre, sinirden ayağını yere vurarak yanımıza doğru geldi.
Cemre," Odun, pis ayı sanki bütün suç benim kendini beğenmiş ukala, ben gösteririm sana yemeği."
Hale," Bal böceğim. Ateş'ti o çarptığın kişi hani bizim Ateş varya."
Cemre," Bu... Bu o Ateş mi?  Bir türlü denk gelmediğimiz Ateş bu mu. "
Hale," Evet canım. "
Cemre," Sen onun kendini beğenmiş ukala bir öküz olduğunu söylememiştin ama. "
Hale," Çünkü öyle biri değil. "
Cemre," Demek ki  evrim geçirmiş. Görmedin mi neler söylediğini. "
Ayla," Haksız sayılmaz ama. "
Cemre," Ayla ya. "
Hale," İlk karşılaşma değil galiba. "
Cemre," Yok pamuğum, hani dedim ya Asaf ve Azze'nin düğününe gelirken birine çarptım işe o bu öküzdü."
Ela," Bence öküzden çok meteora benzettin. "
Cemre," Demek ki dış görünüşe aldanmamak lazım. "
Cemre, kızgınlıkla lavabo tarafına gidince Hale de arkasından gitti.
En büyük aşklar kavgayla başlar Cemre'cim. Umarım sen Ateş'in içine düşen  Cemre'si olursun.
Toprak, Cem, Bulut ve Bora da dışarıya doğru ilerleyince, bizde tam ilerleyecekken Asaf'ın sesiyle yerimizde durduk.
Asaf," Burda kalın siz, kimse dışarıya çıkmasın."
Soğuk ve itiraz istemeyen sesiyle çıktığında arkalarında baktık sadece.



Ne olacaktı şimdi.
Neden yalnız kalmak istediler.
Asaf, Ateş'e ne yapacak acaba.
Burda durma mı bekliyorsa çok bekler Asaf bey. Tabi ki dışarı çıkıp ne yaptıklarını görecektim.
Ateş'i ben buraya getirdiysem yanında olmak da görevim.


İnstagram hesabım :Asafazze

Elektrik gidip geldiği için bölümü burda bırakıp hemen yayınladım.🙈🙈🙈🙈🙈

YENİ BÖLÜM GELDİ UMARIM BEĞENİRSİNİZ ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM HEPİNİZE SİZİ SEVİYORUM İYİ Kİ VARSINIZ ÖPÜLDÜNÜZ 😘 😘 😘 😘 😘 😘 😘 😘 😘 😘 😘 😘



Continue Reading

You'll Also Like

365K 1K 23
+18 içerir
1.1M 53.5K 79
"Kendi odanda mı yatacaksın, benimle mi?" diye sordu. "Neden sordun ki? Hep seninle yatıyorum zaten." "Öyle de... Şimdi içki içtik ya, tedirgin olman...
5.2M 284K 29
Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar topar kaçan Kayra, birlikte old...
127K 518 16
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.