SESSİZLİK (TAMAMLANDI)

Od cey_yazar

2M 96.8K 19.1K

"Eksiklerimiz kusurlarımız değildir." Ailem beni hep bunu söyleyerek büyütmüştü. Eksikleri olan insanları dı... Více

Bölüm1:Kaza
Bölüm 2:Sağır
Bölüm 3:Nikah/Mahkeme
Bölüm 4:Düğün Hazırlıkları
Bölüm 5:Düğün ve İlk Gece
Bölüm 6:Doğum Günü
Bölüm 7:Tesadüfler
Bölüm 8: Umut
Bölüm 9: Yüzleşme
Bölüm 10: Hastane
Bölüm 12: Aşılan Sınırlar
Bölüm 13: Kutu
Bölüm 14: Nokta
Bölüm 15: Davet
Bölüm 16: Öpücük
Bölüm 17: Kahvaltı
Bölüm 18: İlk Tatil
Bölüm 19:Denemek
Bölüm 20: Endişe
BÖLÜM 21: İYİ Kİ VARSIN
Bölüm 22: İlk İş Günü
Bölüm 23: Çiftlik ❤
Bölüm 24: Gerginlik
Bölüm 25: Çatlaklar
Bölüm 26: Murat'ın Geçmişi
Bölüm 27: Kopma
Bölüm 28: ...
Bölüm 29:Hüzün
Bölüm 30: Patlama
Bölüm 31: Mektup
Bölüm 32: Geri Dönüş/Ameliyat
Bölüm 33: Bekleyiş
Bölüm 34: Duyuyorum!
Bölüm 35: Kavga
Bölüm 36: Şarkılar
Bölüm 37: Ateş
Bölüm 38: Muna
Bölüm 39: Davet 2
Bölüm 40: Korku
Bölüm 41: Fantezi Gecelik
Bölüm 42: Aile
Bölüm 43: Teklif Hazırlığı
Bölüm 44: Evlilik Teklifi
Bölüm 45: Bütün Olmak
Bölüm 46: Sorunlu İlişkiler
Bölüm 47
Bölüm 48: Kız İsteme
Bölüm 49: Kına Gecesi/Arkadaş Gibi
Bölüm 50: Düğün / Ayrılık
Klip
Bölüm 51: Çok Güzeliz
Yeni ve Ortak Kitap 'YANİ'
Bölüm 52: Final

Bölüm 11: Birlikte Uyumak

45.3K 2.2K 350
Od cey_yazar

NOT: YENİ BÖLÜM GELDİ. BİRAZ ÇABUK GELEN VE AZ DAHA UZUN OLAN BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM. BEĞENMENİZİ DİLİYORUM. HERKESE İYİ OKUMALAR :):):) SEVİLİYORSUNUZ ❤❤❤

Rana'nın Tarık'ı sayıkladığını duyan Ahmet Bey sinirle odadan çıkmıştı. Ona göre kızı kendisini Murat'a rezil etmişti. Nasıl böyle bir şey yapabilirdi? Ayla Hanım da hemen sakinleştirmek için kocasının arkasından çıkmıştı. Hiç düşünmüyorlardı kızlarını sevmediği bir adamla zorla evlendiklerini. Onlara göre kızları baygınken bile kocasına sadık olmalıydı.

Murat dişlerini sıkarak başını önüne eğmişti. Neden içten içe canı yanmıştı, öfkelenmişti. Rana, Tarık'ı sayıkladığında doktor hatta Rüya bile dönüp kendisine baktığı için miydi öfkesi? Yoksa Rana'nın Tarık'ı sayıklaması mıydı? Murat insanları umursamazdı. Onların ne düşündüğü umrunda değildi. Rana'nın Tarık'ı sevdiğini zaten biliyordu ama...

Elini yumruk yapıp sıktığının farkın da bile değildi. Çenesi iyice kasılmışken Rana'nın sesiyle kendine geldi.

"Hastane de miyiz? Ne oldu?" Rana en son koltukta uyuduğunu hatırlıyordu. Daha sonra Murat'ın onu kaldırmaya çalıştığını. Doktor gülümseyerek Rana'ya döndü.

"Kazadan kalan sorunların yan etkisi. Murat seni uyandıramayınca endişelenmiş. Birkaç test yaptık ama bir şey çıkmadı. Bu güzel bir şey. Beyninde ki hasarın etkisi."

"Bu kadar zaman böyle bir şey yaşamamıştım ama ben. Neden şimdi yaşadım?"

"Ranacığım bunu kontrol edemeyiz. Biliyorsun hasar kritik bir noktada, düzenli olarak bilinç kaybı yaşarsın yada şu zamanlarda olur diyemiyorum. Bugün yaşamanın sebepleri olabilir yoğun stres, heyecan gibi duygular yada hiçbir sebep olmayadabilir." Dediğinde Rana sadece başını sallamıştı. Doktor da soruları olursa ulaşmaları gerektiğini söyleyerek odadan çıkmıştı. Zaten mesaisi olmadığı halde kalkıp gelmişti. Rana bakışlarını Rüya'ya çevirdi. Rüya bunu bekliyormuş gibi genişçe gülümseyerek ablasının boynuna atladı. Rana da gülümseyerek kardeşine sarılırken bakışları Murat'ı buldu. Murat sert bir ifade ile Rana'ya bakıyordu. Yaşadığı ama farkında olmadığı kıskançlığı bu şekilde ifade ediyordu. Rana ise hala son yaşadıkları tartışmadan dolayı böyle baktığını düşünüyordu.

Rüya ablasından ayrılarak;
"Çok korktum abla. Uyanmayacaksın sandım." Dediğinde Rana Murat'a ters bir bakış attı.

"Ablacığım senin ne işin var burada?"

"Murat abi annemleri aradı. Bizde hemen geldik."

"Annemler nerede?"

"Sen Tarık abinin ismini sayıklayınca babam sinirlendi. Annem de onun arkasından çıktı." Deyince Rana'nın gözleri sonuna kadar açıldı. Bakışları Murat'a yöneldiğinde Murat arkasını dönerek odadan çıkıyordu.

"Başka bir şey söyledim mi?" Dediğinde Rüya kafasını iki yana sallayarak ablasının omzuna yatmıştı. O sırada Murat yanında bir hemşire ve Rana'nın anne, babasıyla odaya girdi. Rana bir yandan büyük utanç duyarken diğer taraftan Murat ailesini buraya getirdiği için sinirliydi.
Hemşire Rana'nın serumunu değiştirerek;

"Bu serum bittikten sonra çıkış yapabilirsiniz. Geçmiş olsun." Diyerek odadan çıktı. Ayla hanım da yaklaşıp Rana'nın saçlarından öptü.

"Kızım daha iyi misin?" Dediğinde Rana sadece başını salladı. Ahmet Bey sinirini, tavrını belli edercesine suratını asmış Rana'nın olduğu tarafa bile bakmıyordu.

"Siz gidebilirsiniz artık eve. Burada serumu beklemenize gerek yok. Rüya da buralarda sürünmesin.

"Olur mu kızım? Bekleriz."

"Boşuna bekleyeceksiniz. Hiçbir anlamı yok sizin burada olmanızın. Rüya'yı düşünün. Murat burada zaten." Dediğinde Ahmet Bey ağzının içinde bir şeyler söylenmişti. Ama Rana duymadığı için bunun farkında bile değildi.

Rüya, Rana'nın omzundan başını kaldırdı;

"Bana ne abla. Ben gitmem. Seni bırakmam." Diyerek iyice sarılmıştı. Rana ne yapacağını bilemez halde o da kardeşine sarıldı.

"Siz buradaysanız ben çıkış işlemlerini halledeyim serum bitene kadar." Dedi Murat. Rana ile aynı ortamda olmak istemiyordu şuan. Hala kıskançlığın etkileri devam ediyordu.

"Hayır." Dedi Rana. Bu sert çıkış üzerine Rüya hariç hepsi ona dönmüştü. "Sen gitme lütfen." Dediğinde Ahmet Bey ayağa kalktı.

"Ver kimliğini falan. Ben hallederim." Dediğinde Rana dik bakışlarını annesine yöneltti. Bunu yapmaktan utanmıyor, çekinmiyordu. Ayla hanım bozularak ayağa kalktı ve bir şey söylemeden çıktı odadan. Rana sert bakışlarını bu sefer Murat'a yöneltti. Murat ise umursamaz şekilde Rana'nın baş ucunda ki koltuğa gelip oturdu.

"Onlara neden haber verdin?"

"Şaka mi yapıyorsun? Onlar senin ailen." Dediğinde Rana alaycı bir şekilde Murat'a baktı.

"Benim tek ailem şuan omzumda yatıyor. Onlar benim ailem değil."

"Yapma ama-"

"Aile nedir Murat?" Dedi Rana sert çıkarak. Murat da aynı sert bakışlarla ona bakıyordu. Ve Rana, Murat'ın cevap vermesini beklemeden devam etti. "Aile sığınaktır. Herkes gittiği zaman kalacağına inandığın kişilerdir. Hayatta güvenebileceğin, sırtını dayayabileceğin, gözün kapalı inanabileceğin insanlar ailendir. Zor zamanında yanında olanlardır. Seni bir kenara itenler değil. En zor zamanında, desteğe en çok ihtiyaç duyduğunda seni tanımadığın bir adama emanet eden değil. Bu yüzden az önce odadan çıkanlar benim ailem değil." Dediğinde Murat söyleyecek bir şey bulamamıştı. Sadece başını eğdi. Rana dolan gözlerinden yaş akmaması için çabalıyordu. "Bu yüzden Murat bir daha böyle durumlar da onları aramanı istemiyorum. Onların desteğine, yanımda olmalarına ihtiyacım yok. İlla birini arayacaksın Gamze'yi çağır." Dediğinde Rüya başını kaldırdı.

"Abla artık anne ve babam senin anne ve baban değil mi?" Dediğinde Rana gözlerini kapattı. Nasıl böyle bir düşüncesizlik yapmıştı?

"Hayır tabii ki anne ve babam."

"Ama-"

"Rüya benim söylediklerimi düşünme tatlım. Bunları büyüdüğün zaman anlayacaksın."

"Ben anlıyorum. Seni zorla Murat abi ile evlendirdiler. Sen Tarık abiyi seviyorsun. Ondan böyle yapıyorsun." Dediğinde Murat sinirle birkaç şey söyleyip oturduğu yerden kalktı ama Rana duymamıştı, farkın da değildi Murat'ın sinirinin.

Bu konuşma üzerine hastaneden çıkana kadar aralarında başka konuşma geçmedi. Serum bittiğinde hep birlikte odadan ayrıldılar. Ayla hanım kızının koluna girecekken Rana bunu anlayıp annesinin yanından çekildi. Rüya'nın elini tutmuş gidiyordu. Murat ise Rana'nın görmediği taraflarının verdiği şaşkınlığı ve keyfi yaşıyordu.

Hastaneden çıktıklarında eve geçmeden önce Rana'nın ailesini evlerine bırakmışlardı. Ama Rüya arabadan inmiyordu.

"Rana abla ne olur sende eve gel. Bir gece bizde kalın, lütfen." Diye yalvarıyordu.

"Rüya hastaneden çıktık ama eve gidip dinlensem daha iyi olmaz mı?"

"Burada dinlen. Söz ses çıkarmam. Evde yatacağına burada yat. Abla ne olur?"

"E kalın kızım." Dedi Ayla hanım ve bu sefer ikisi birden ısrara başladı. Ne söyleyeceğini bilememişti Murat. Rana 'yok, başka zaman' diyordu ama öyle bir ısrar ediyorlardı ki etkisiz kalıyordu.

"Rüya sen bize gel."

"Kızım yarın okulu var."

"Murat da şirkete gidecek. Rüya hafta sonu sen bize gelirsin. Hem nerede kalacağız burada sığmayız ki." Dediğinde Rüya göz devirdi.

"Abla senin odan var ya. Sen o yatakta Gamze abla ile uyudun. Murat abiyle mi uyumayacaksın?" Dediğinde şüpheli bakışları üzerine çekmişti.

"Murat acil işin yoksa yarın geç git şirkete. Olmazsa babanı arar ben söylerim. Kırmayın Rüya'yı." diye ilk defa söze girdi Ahmet Bey.

"Acil işim yok. Problem etmez babam." Dedi sadece Murat. Ve Rana ile birbirlerine şaşkınca bakıyorlardı. İkisi de kabul de edemiyordu red de edemiyorlardı. Rüya en sonunda arabadan inip ablasının da elinden tutarak indirdi.

"Ne yapıyoruz şimdi?" Dedi Rana eğilip camdan Murat'a bakarak.

"Burada kalacağız anlaşılan. Ben arabayı park edip geliyorum. Siz geçin içeri, üşüme." Dediğinde Rana birkaç saniye Murat'ın gözlerine baktı. Murat da aynı şekilde Rana'ya bakıyordu. Ve bunu bölen Rüya'nın ablasını çekiştirmesi oldu.

Hep birlikte eve girdiklerin de Rana Murat ile nasıl birlikte uyuyacağını düşünüyordu. Ve aklına gelen fikirle Rüya'ya döndü.

"Bu gece birlikte uyuyoruz ha?" Dedi gülerek ve Rüya göz devirdi.

"Abla ben yanımda biriyle uyuyamıyorum biliyorsun. Küçükken annemle bile uyumamışım."

"Şimdi çok büyüksün sanki." Dediğinde Rana, Ayla hanım kızının koluna dokundu.

"Kızım oğlan burada kalırken onu bir odada bırakıp Rüya ile mi uyuyacaksın. Saçmalama." Dediğinde Rana 'sanki ilk defa ayrı yatıyoruz' diyecekti. Gerçekten dilinin ucuna gelmişti.

"Bir gece ayrı yatsak bir şey olmaz herhalde." Dediğinde Ayla hanım şüpheyle bakmıştı. O sırada Rüya koşup kapıyı açtı. Murat gelmişti.

"Ben size pijama getireyim. Siz odanıza geçin." Dedi ve Ayla hanım gitti. Rana o sırada Murat'a bakıyordu.

"Odamıza gidecekmişiz." Dedi Murat. Gülmemek için kendini kasıyordu ve başarılı da oluyordu.

"Bu taraftan." Diyerek odaya yöneldi Rana. Murat da arkasından onu takip ediyordu. Rana gergindi. Nasıl uyuyacaklarını düşünüyordu. Yatak tek kişilikti, küçüktü. Gamzeyle uyurken bile ikisi zayıf olduğu halde dip dibe yatıyorlardı. Murat kaslı kalıplı bir adamdı. Odaya girdiklerinde Ayla hanım da elinde pijamalarla peşlerinden girdi.

"Benim ki Rana'ya olurda inşallah bunlarda sana olur oğlum."

"Çok önemli değil. Uyurken giyeceğim zaten." Dedi Murat. Rana ne konuştuklarını bilmiyordu annesine bakmıyordu.

"Iyi geceler." Dedi Ayla hanım gözü kızındayken. Murat da 'iyi geceler' diyerek cevap verdi ve Ayla hanım bozularak odadan çıktı.

"Ben Rüya'nın odasına gidip üzerimi değiştireyim. Sende o arada giyinirsin."

"Elinde kıyafetlerle çıkma. Annenlerle karşılaşırsan hoş olmaz. Ben arkamı döneyim. Giyin sen." Dediğinde Rana bir an emin olamasa da kabul etti. Üzerini değiştirdikten sonra Rüya'nın yanına geçip iyi geceler dileyerek kısa bir konuşma yaptı. O arada Murat üzerini değiştirmiş odaya göz atıyordu. Küçük sade bir odaydı. İhtiyaç dışı pek eşya yoktu. Yatak, kitaplık, çalışma masası ve gardrop vardı. Kitaplık boştu ama yaklaştığı zaman yatırılmış ince bir şiir kitabı buldu. Rana'nın unuttuğunu düşünüp tebessüm ederek eline aldı. Kapağı kaldıracakken Rana odaya girdi.

"Giyindin değil mi?" Dedi odaya girerken.

"Evet. Burada bir kitap unutmuşsun." Dedi tebessüm edip kitabı bırakırken.

"Öyle mi?" Dedi bozuntuya vermeden Rana. Ve devam etti. "Hastanede sert çıktım. Özür dilerim."

"Ne zaman?" Dedi Murat geçip yatağa otururken ve Rana o zaman fark etti. Pijamanın kol ve bacakları kısa kalmıştı.

"Aile konusunda. Üzgünüm yani seni anlamalıydım. O an panikle belki de ne yapacağını bilemedin. Benim sorumluluğumu alacak birileri gerekiyordu."

"Rana bazen senin nasıl düşündüğünü anlamıyorum. Sen benim eşimsin ve sorumluluğun bende evliliğimiz gerçek olsun veya olmasın bundan kaçmıyorum. Aileni aradım çünkü yanında güveneceğin, sevdiğin birilerinin olmasını isteyeceğini düşündüm."

"Onları istemiyorum. Onlara güvenmiyorum." Dediğinde Murat başını salladı. Rana'ya hak veriyordu ama bu durum onu da fazlasıyla rahatsız ediyordu. Rana'nın ailesine o da kızgındı, Rana'ya yaşattıkları bu durum için. "Seni tercih ederim. Onlar yerine." Dediğinde Murat başını hızla Rana'ya çevirdi. Ve Rana konuyu değiştirdi. "Nasıl uyuyacağız?"

"Yerde yatma şansım varsa?"

"Yok Murat. Nasıl yatacaksın? Hem yer yatağı yok. Hemde sabah Rüya odaya dalsa düşünebiliyor musun?"

"Peki o zaman. Merak etme çok hareket etmem." Dedi. Murat gayet memnundu zaten bu durumdan. Hatta şuan mutlu bile hissediyordu. Dışardan belli olmuyordu. Duygularını gizleyebilen biriydi. Nasıl olmuştu da Rana'dan sonra duygusuz halinden kurtulmuştu? Onu tek rahatsız eden Rana'nın onunla uyumaktan rahatsız olmasıydı, gerilmesiydi.

"O zaman uyuyalım mı? Saat üçü geçiyor zaten."

"Tamam."

"Işıkları kapatıyorum. Söyleyeceğin bir şey var mı? Karanlıkta göremeyebilirim."

"Iyi geceler." Dedi Murat gülerek. Rana da 'iyi geceler' dileyerek ışığı kapattı.

Gerçekten şuan gidip Murat'ın yanına yatacağına inanamıyordu. Yavaşça girdi yatağa ve dönüp Murat'ın yüzüne baktı. Sokak lambasının camdan giren ışığı ikisinin de yüzüne vuruyordu. İkisi de birbirinin gözlerine bakıyordu. Murat konuşacaktı ama Rana dudaklarını okuyabilir mi bilmiyordu. Rana da bir şey söylemeden arkasını dönüp yatağın kenarına kıvrıldı. Kalbi hızlı atıyordu. Murat'ın kendisine temas etmemek için çabaladığının hatta şuan hiç rahat edemediğinin farkındaydı. Biraz sonra ikisi de yerleşmiş gibiydi. En azından Rana öyle düşünüyordu ama Murat hiç rahat değildi kendini kasıyordu.

Birazdan Rana'nın nefes alışverişi düzene girmişti. Murat Rana'nın uyuduğunu düşünüyordu ve yavaşça kıpırdanarak Rana'ya doğru döndü. Diğer türlü rahat edemiyordu. Rana'nın saçları şuan Murat'ın hemen önündeydi. Elleriyle onları toplayıp yukarı doğru itti. Nasıl oluyordu da hep güzel kokuyorlardı?

Sarılıp sarılmamak arasında kararsız kaldı ama şuan burada rahat uyumasının tek yolu buydu. Kolunu koyacak yer yoktu çünkü yada bahaneydi bu. Kolunu Rana'nın karnına doğru doladı. Yüzünü de saçlarına yaklaştırdı. Ne de olsa bir daha birlikte uyuma şansı olmayacaktı. Kalbindeki küçük sızı ve çarpıntıyla, büyümekte olan duygularıyla o da uykuya daldı.

(Medya da temsili hali mevcuttur. 😜)

Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

1.6M 49.7K 39
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...
4.3M 144K 38
1. Kitap Görücü Usulü 2. Kitap Evlilik 3. Kitap Aşk Bir Zaman Meselesi 4. Kitap Aşk, En Nihayetinde *** Büşra Köprü
179K 6.2K 33
Arel Uluhan; Güvensiz, sert mizaçlı bir adam. Helen Altındağ; Deli dolu, şımarık bir kız. Annesi tarafından kovulup İstanbul'a yerleşmesi ile başladı...
40.3K 1.9K 9
Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım. Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak, diri diri mezara kapanmaktan başka nedir? | Sabahattin Ali. ~~ Dayanamıyor...