say my name

By wyeoasis

788K 36.8K 169K

1DSA Yaz 2014 En İyi Boyxboy Hikayesi More

1: deal
2: see you again
3: indirect kiss
4: we will have a lot of fun tonight
5: between the bars
6: deal is over
7: ex girlfriend
8: who is that girl?
9: apologize
10: mysterious truth
11: confession
12: revenge
13: mother and son
14: intruder
15: long name
#teamstyles vs. #teamloueh
16: rape
17: like a cigarette
18: school fight
19: mission completed
20: david
21: real eyes, realize, real lies
22: rock-paper-scissors
23: wedding photographer
24: drunk in karaoke
25: two hearts in one home
26: ice bucket challenge
28: second method; concert
29: third method; leeds festival
30: ricky morgan's farewell letter
31: partners in crime
32: revenge is over
33: a little party never killed nobody
34: paintball with bromance
35: matchmaker friend
36: university trip
37: he likes boys
38: gangs in jail
39: love is a losing game
40: 28 days without back to you
Q&A
41: dusk till dawn
42: captain and his two ships
43: dancing with your ghost
44: tomlinshaw vs jealoustyles

27: first method; gay bar

15.7K 824 4.1K
By wyeoasis

*Bölüm parçaları:
Jason Derulo-Zipper
Katy Perry-Ur So Gay

*Multimedya'da Aiden ve Peter var.

Bu kadarı gerçekten fazlaydı.Hayır yani,kendime aşık etmek istemiş olabilirim ama gay bar beni aşardı.

Sadece adını duyduğum ve hayatımda hiç bulunmadığım bir ortamdan bahsediyorduk,ilk deneyimimin Styles ile olmasını istediğimi sanmıyordum.

Hem cidden,kabul etsem bile nasıl ikna edebilirdim ki? Karşısına geçip, 'Hey,gay bar'a gidelim mi? Seni biraz kendime aşık edeceğim de.' diyecek halim yoktu ya.

Saçmalık,evet,evet başka bir açıklaması olamazdı.

Zayn kaşları çatık bir şekilde otururken,Niall piercing'i ile uğraşarak meraklı gözlerle bize bakıyordu ve Michael'ın tek yaptığı eliyle masada ritim tutmaktı.

Sonunda sessizliği bozup,"Ne dediğinin farkında mısın?" diye sordum,istemsizce yükselen sesimle.

Ah bir şey daha vardı;o bara Styles ile tek başıma asla gitmezdim!

Tamam,yalnız olmamız plan için daha iyi olabilirdi ama benim için olmazdı.

Claire'ın yüzünde tepkime şaşırmamış bir ifade vardı,ya da bana öyle gelmişti.Birden gözlerini irileştirerek yüzüme bakmaya başladı ve sahte olduğu belli olan bir heyecanla konuşmaya başladı.

"Düşünsene,bar yakışıklı erkeklerle dolu olacak -evet,maalesef ki gaylerin çoğu yakışıklı oluyor ve Harry ile o ortamda bulunacaksınız," dedi ve gözlerini irileştirerek bana baktı."Sence de bir kıvılcım oluşması için yeterli değil mi?"

Kıvılcım mı? Cidden,buna alışmam zaman alacak gibi görünüyordu ya da ne alışması,sadece bitmesini istiyordum.Ama pekala,Claire üzücü bir şekilde haklıydı.

Bütün numaralarımı oyuna serip Styles'ı baştan çıkarmalıydım fakat aklıma başka bir şey takılmıştı.

"Nasıl yapabiliyorsun?"

"Neyi?" diye cevap verdi soruma,kaşlarını kaldırarak.

"Yani...Eski sevgililerin...Anladın işte..."

Konu diğerlerinin de ilgisini çekmiş gibiydi,özellikle de Zayn'in çünkü elini çenesinin altına koyup gözlerini irileştirmiş bir şekilde bıyık altından sırıtarak Claire'a bakmaya başlamıştı.

Claire pembe renge bürünmüş dudaklarını birbirine bastırdıktan sonra elleriyle uğraşırken konuşmaya başladı.

"Ee..Ne de olsa bu bir plan değil mi? Yani Harry'nin çetesi için her şeyi yapabilecek kadar hırslı biri olduğunu bildiğimden seninle...Dalga geçmek için birlikte olduğunu biliyorum ve sen de bunun intikamını almak için onu kendine aşık edeceksin.Sonrasında ise muhtemelen birbirinizden uzaklaşırsınız.Harry bir şekilde seni unutur ve yeni kızlara yelken açar."

Styles'ın eskiden bir erkeğe aşık olduğunu bilmiyor olmalıydı ama dedikleri doğruydu.Sonu böyle olacaktı.Herkes kendi yoluna gidecekti.

Gözlerimi kaçırıp,"Haklısın," diyerek kestirip attım.

Zayn pozisyonunu düzeltirken Claire bana dönerek,"Pekala,plan kafana yattı mı?" diye sormuştu.

Hala yalnız gitmek istemesem de evet,planı uygulamaktan başka seçeneğim yoktu.

İçkimden yudumlarken,"Hıhı," diye mırıldandım.

Claire gözlerini kısa süre Zayn'in üzerinde gezdirdikten sonra bana dönüp düşüncelerimi okumuşcasına,"Bir dakika...Gay bar'da Harry ile yalnız olmak istemiyorsun!" dedikten sonra konuşmama bile izin vermeden Zayn'e bakarak devam etti."Arkadaşlar böyle zamanlar içindir,öyle değil mi Zayn?"

Niall elini ağzına kapatırken,Michael'ın gözleri irileşmişti.Hadi ama,Zayn en yakın dostum olabilirdi ama Claire böyle bir soruyu onun gibi birine sormakla aptallık etmişti.

Çünkü...

"Ne? Hayır!"

Zayn kendini dünyanın en düz insanı ilan etmiş biriydi.

"Benden gay dolu bir bar'a gitmemi isteyecek kadar aptal bir sarışınsın," dedi gözlerini kısarak ve önündeki içkiyi kafasına dikti.

Aslında eğer plan bu ise,yanımda olmasını en çok isteyeceğim kişi Zayn olurdu ama kendinden taviz verecek gibi durmuyordu.

Michael sesini düzene soktuktan sonra,Zayn'e,"Dostum,Louis'yi yalnız mı bırakacaksın?" dedi,şaşırmış gibi yaparak.

Masadaki herkesin gözleri Zayn'in üzerindeydi.Kollarını önünde birleştirip umursamazlığa bürününce bu sefer Niall devreye girmişti.

"Gay bar'a gitmen,seni gay yapmaz," dedi Niall ve duraksadıktan sonra devam etti."Hem Louis'nin orada yanında olduğunu bilmeye ihtiyacı olacak,değil mi Louis?"

Sanırım işi bitirecek ve ikna için son hamleyi yapacak olan bendim.

Kafamı masum bir görüntü vermeye çalışarak sallamamla Zayn sıktığı kollarını çözmüştü.Gittikçe yumuşamaya başlayan yüz ifadesine ters bir şekilde keskin ses tonuyla,"Beni orada yalnız bırakırsan seni sikerim," dedikten sonra duraksadı."Y-yani mecazi anlamda,herneyse."

Tanrım.

Bu olaylar Zayn'i fazlasıyla etkilemiş olmalıydı.Michael ve Niall gülmemek için kendilerini tutarken onların aksine Claire zafer edasında gülünce Zayn gözlerini kısmıştı.

"Senin aptal planın için değil,Louis için yapıyorum bunu."

Zayn ile olan kısa bakışmamızdan sonra Claire masadan kalkarken,"Ben de öyle düşünmüştüm." diyerek göz kırptıktan sonra,"Geriye sadece kızların peşinde koştuğu Harry Styles'ı gay bar'a gitmeye ikna etmeniz kaldı ki orası beni aşar.Size kolay gelsin." dedi ve cevap vermemizi beklemeden yüksek topuklularıyla birlikte yanımızdan ayrıldı.

Ve evet,en zor kısım bize kalmıştı.

•••

"Aklına bir şey geldi mi?"

"Hayır.Senin?"

"Benim de gelmedi," dedim,nefesimi vererek.

Zayn ile okula geldiğimizden beri ne yapabileceğimizi düşünüyorduk ama hayır,hiçbir şey yoktu.

Koridorda çıkışa doğru ilerlerken Michael ve Niall da bize yetişmişti.Michael elindeki kaykayı yere bırakıp üstüne çıkarken,"Ee bir şey buldunuz mu?" diye sordu.

"Hayır,hayır ve hayır," derken çantamı kolumdan çıkarıp elime almıştım.

Niall sarı saçlarını karıştırırken bize dönüp,"Bir şey daha var," dedi ve telefonunun ekranını yüzümüze doğrulttu."Jay senin telefonun kapalı olunca bana mesaj atmış.Okul seni bekliyor Louis."

Ah.

Duş vakasından sonra Styles ile yüzleşmek istemiyordum.Hatta yüzünü hiçbir zaman görmesem de olurdu.

"Kapatıp çantama koymuştum," dedikten sonra masum bakışlarımla Zayn'e döndüm.

"Benimle-"

"Evet." diyerek sözümü kesti.

Michael ve Niall kaşlarını çatarak bize bakarken durumu açıklığa kavuşturmak adına sahte bir gülümseme ile,"Benimle okula gelecek." dedim ve önden yürümeye başladım.

Niall,"Claire'ın sesiyle," deyince Michael önden giden ben ve Zayn'e seslenerek,"Biz de öyle düşünmüştük." diye atlamıştı.

•••

"Bu okuldan nefret ediyorum."

Zayn,dilini dudağında gezdirirken,"Benim ilk gelişim oluyor galiba," dedi ve arabanın kaputunda otururken okulda göz gezdirdi.

Muhtemelen derste olmalıydılar çünkü bahçede kimse yoktu.Yüzüme vuran güneş rahatsız etmeye başlayınca arabadan uzaklaştım ve elimi gözüme siper ederken,"Sanırım kaçış yok,okula girme vakti geldi." dedim,bıkkın bir sesle.

Zayn,ellerini ceplerine sıkıştırmış bir şekilde peşimden okula doğru ilerlerken zil çalınca olduğum yerde durdum.

"Şansımı..."

"Ben de öyle düşünmüştüm."

Zayn'e kaşlarımı çatarak baktım.

"Bu cümleden nefret ettirmeye mi çalışıyorsunuz?"

Elini yeni çıkmaya başlayan sakallarında gezdirirken,"Ama her şeye uyuyor," dedi.

Gözlerimi devirirken derin nefes alıp yürümeye başladım.

Okulun bahçesi zilin çalmasıyla birden kalabalıklaşmaya başlarken gözlerin üzerimizde olduğunu anlamam uzun sürmemişti.Bu okula ilk geldiğimde ezik görülüp Styles tarafından tehdit edildiğim için öğrenciler beni eziğin teki olarak görmüştü fakat şimdi ise kendi okulumdaki çetemden haberdar oldukları,Styles ve çetesi ile yaptığımız kavgayı bildikleri yüz ifadelerinden anlaşılıyordu.

Farklıydı bu sefer,bir dakikadan fazla bakamıyorlardı yüzüme.Benim yaptığım ise gözlerini kaçırarak yanımdan geçenlerin inadına yüzlerine bakmaktı.Evet,bu iyi bir histi.Hatta gözümü öyle bir hırs bürümüştü ki bana ezici bakışlar atan herkesin yerlere kapanıp benden af dilemelerini isteyebilirdim ama konumuz bu değildi.

Konumuz neydi?

Pekala,görmezden gelmek bir şeylerin olacağı gerçeğini değiştirmiyordu.

Zayn'in gözlerini kısarak bir yere odaklandığını farkedince kafamı çevirmemle okul kapısından çıkan Styles ve arkasından gelen Liam,Matt,Calum üçlüsünü görmem bir olmuştu.

Bizi fark etmemişlerdi.

Styles'ın kapının önünde duran bir çocuğu yakalarından tutup ağaçlara doğru götürdüğünü görünce Zayn'i de kolundan çekiştirerek oraya doğru ilerledim.

Liam,Matt ve Calum halka oluşturmuş bir şekilde çevrelerini sarmışlardı,Styles ise ağaca yasladığı çocuğu yakalarından tutup işaret parmağını yüzüne doğrulturak emir veriyor gibiydi.

Garip olan ise,bahçedekiler onları görmezden geliyordu,Styles'ın çevresini sarmalarının nedeni öğretim görevlileri olmalıydı.

Ve anladım ki;Styles bu okulu hakimiyeti altına almıştı.

Kendimi duvardan ayırıp ağaca doğru ilerleyince Zayn'de bana yetişip emin adımlarla yürümeye başlamıştı.Styles'ın yanına vardığımızda,"Neler oluyor burada?" diye sordum,elimi çenemde gezdirirken.

Styles havada kalan yumruk yaptığı elini çözdükten sonra şaşkın bakışlarla bize dönmüştü.

"Sizin ne işiniz var burada?"

Yakalarını düzelten kısa boylu,mavi gözlü çocuğun minnettar bakışlarına karşı başımı salladıktan sonra,"Hatırlatırım,burası annemin okulu oluyor," dedim,kollarımı önümde birleştirerek."Şimdi,çocuğa ne yaptığını söyleyecek misin?"

Mavi gözlü çocuk atlayıp,"Gay olduğum için-" deyince Styles,"Hiçbir şey." diyerek sözünü kesmişti.

Diğerleri Styles ile bakıştıktan sonra çocuğu kolundan çekiştirince,"Durun bir dakika," diye seslendim."Gay misin?"

Zayn olayı anlamaya çalışır gibi bakarken çocuk duraksadıktan sonra başını eğerek,"E-evet." demişti.

Styles'ın gözlerinin yeşili koyulaşmıştı.Liam ve diğerleri çocuğu bırakmak zorunda kalınca,"Başını eğmene gerek yok," dedim,istemsizce.

İnsanların lezbiyen,gay,biseksüel ya da transeksüel olmayı bir kusur olarak görerek böyle oldukları için utanmayacak insanları utandırmaya çalışmalarından nefret ediyordum.

Çocuk oldukça çelimsiz görünüyordu,zayıf ve kısaydı ama güzel bir yüzü vardı.Beyaz,pürüzsüz görünen yüzü,mavi gözleriyle daha bir güzel görünüyordu.

Çocuk bana gülümseyerek yaklaşınca Styles öksürmeye başlamıştı.Gözlerimi çocuktan ayırırken bu sefer Zayn kolumu çekmişti.

Sesimi kısarak,"Ne var Zayn?" diye sorunca kulağıma yaklaşıp,"Bir planım var." dedi ve anlatmaya başladı.

Kulağımı uzaklaştırıp tatmin olmuş bir şekilde gülümseyerek yanlarına doğru gittim.Zayn arkamdan gelip yanıma ulaşınca,"Adın neydi?" diye sordum çocuğa.Yaşı bizden küçük görünüyordu.Alt sınıflardan bir öğrenci olmalıydı.

"Aiden."

"Pekala,Aiden.Ben de Louis," dedim."Anladığım kadarıyla çekingen birisin,yanılıyor muyum?"

Styles ve diğerleri ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bize bakıyordu.

"Hayır," dedi,Aiden elleriyle oynarken.

"Tamam o zaman,sana yardımcı olabiliriz," dedim ve kollarımı önümde birleştirdim."Seninle birlikte gay bar'a geliriz böylece sen de yalnız görünmemiş olursun ve kim bilir,belki de hayatının aşkını bulursun,"

Ve işte planın en zor kısmın,başarıyla sonuçlanmak üzere yola çıkmıştı.

Styles'ın yüzünü buruşturduğunu farkeder gibi olsam da aldırmadan devam ettim."Değil mi Styles? Aiden'a yardım ederiz?"

Dişlerini sıktığını görmemek imkansızdı.

Uzun bir sessizlikten sonra,"Tabi,ederiz." dedi,dişlerinin arasından.

Rahat bir nefes verme isteğimi içimde tuttum ama gerçekten,Zayn'in planı mükemmel işlemişti.

"O zaman ben,Zayn ve Styles seninle birlikte geleceğiz Aiden,sana da uyar mı?"

Aiden hevesli bir şekilde kafasını sallarken Liam araya girmişti.

"B-ben de geliyorum."

Zayn kaşlarını kaldırarak,"Sana ihtiyacımız yok," deyince Liam,"Senin için değil Harry için geleceğim.Yanında o-olmak için." diye atlamıştı.

Zayn gözlerini devirmekle kalmıştı ama içinde yaşadığı siniri tahmin edebiliyordum.Yanımda olmak için gelmeyi kabul etmişti ama şimdi,Liam ile de uğraşacaktı.

Styles ise konudan o kadar uzak görünüyordu ki,patlamak üzere olan bir bomba gibi olduğu yerde dikilmişti.Kırmızılaşmış dudaklarını dişleyip duruyordu ve ellerini sıktığını görebiliyordum.

Onu umursamamaya çalışıp,"Yarın gece görüşürüz?" dedim,Aiden'a dönerek.

"T-tamam," dedi.Heyecanı yüzünden okunuyordu.

Göz kırptıktan sonra Styles'a bakmadan Zayn ile yürümeye başladım.

Yarın gece,önemliydi.

•••

"Erkekleri üzerime salmak istediğimi söylediğimi hatırlamıyorum Lou,"

Derin nefes vererek elindeki askıda bulunan üstten bir kaç düğmesi olmayan beyaz gömleği yatağa fırlattıktan sonra tekrar dolaba yöneldi.

Saatler sonra lanet olasıca plan için gay bar'da buluşacaktık ve ben hala giyecek bir şey bulamamıştım.

"Peki ya bu?" diye sordu,elindeki düz renk tişörtü göstererek Lou.

"Fazla normal."

Hayatımda hiç bulunmadığım bir ortam beni bekliyordu ve haliyle içimi bir huzursuzluk kaplamıştı.Barda çıplak erkekler mi olacaktı? Belki de striptiz yapan erkekler? Tamam,düşünmesi bile tüylerimi diken diken yapmaya yetmişti.Cidden,bir erkeği striptiz yaparken görmek psikolojimi bozabilirdi.

Styles'ı striptiz yaparken ya da direkle dans ederken düşünmek beyin hücrelerimin iflas etmesine neden olacağından vazgeçtim.

Düşüncelerimden ayrılmamı sağlayan,"Buna ne dersin?" diyen Lou olmuştu.

Elinde tuttuğu gökkuşağı baskılı tişörte baktığımda,"Rengarenk insanlar için temsili,bence uyumlu olur," diye sırıttı.

Gözlerimi devirme isteğimi görmezden gelmeye çalışarak,"Ah,ver şunu," dedim.

Tişörtü fırlatınca havada yakaladıktan sonra üzerimdeki tişörtten kurtuldum ve elimdekini üzerime geçirdim.Dövmelerim kısa kollu tişörtün her yanından ortaya serilmiş gibiydi.Zaten üzerimde olan dar,siyah pantolonumu ise değiştirmeye niyetim yoktu.

Lou saçlarım için beni aynanın karşısına oturttu ve şekilden şekile giren saçlarıma dağınık bir görüntü verdi.Bunu neden yaptığı hakkında hiçbir fikrim olmasa da jöleden iyi olduğu bir gerçekti.

Ayağa kalkıp parfümümü sıktıktan sonra telefonumu ve anahtarımı alarak Lou ile vedalaşıp evden çıktım.

Kapının önüne gelince bana doğru gelen arabayla duraksadım.Siyah jeep'in içinden all eyes on me baskılı tişört giyen,sakallarından kurtulmuş ve saçlarını dikmiş bir Zayn çıkınca yeni arabasına mı yoksa bu kadar güzel olmasına mı şaşırmalıydım,bilememiştim.

Bir kolunu arabanın üstünde tutarken diğer yandan da eliyle açık kapının üzerinde ritim tutuyordu.

"Geliyor musun Loueh?"

Anahtarımı cebime sıkıştırdıktan sonra kafamı salladım ve arabaya bindim.Zayn de hemen sonra arabaya binip zaman kaybetmeden müzik açmıştı.

Müziğin sesini kısıp,"Eğer bardaki erkekler sana musallat olursa bana kızmayacaksın." dedim.

"Ne? Neden musallat oluyorlarmış?"

"Farkında mısın bilmiyorum ama fazla şıksın.Ve yine farkında mısın bilmiyorum ama biz gay bar'a gidiyoruz."

"Pekala,sırf gay bar'a gidiyoruz diye bakımsız gezemem.Hem ben kendimi korurum,sanırım..."

"Sen öyle diyorsan," dedikten sonra müziğin sesini tekrar açtım ve gece boyunca olacakları düşünmemeye çalıştım.

•••

Zayn arabayı durdurunca geldiğimizi anlamıştım.Arabadan çıkınca barın önünde dikilen Aiden ile karşılaşmıştık.Beyaz bir gömlek giymişti ve saçlarını şekle sokmuştu.Oldukça süslendiği belli oluyordu.

Fakat eksiğimiz vardı; Styles ve Liam.

Gözlerimi etrafta gezdirirken arkamdan duyduğum ses ile irkildim.

"Bizi mi arıyorsunuz?"

Arkamı dönünce Liam ve Styles ile karşılaşmıştım.Zayn,Aiden'ın yanındaydı ve gözlerini bir an olsun daldığı yerden ayırmıyordu ki daldığı yer de arabasıydı.

Styles beyaz tişörtünün üstüne kot bir ceket ve yine bacaklarını belli edecek darlıkta siyah bir pantolon giymişti.Sürekli ayağında gördüğüm kahverengi botları zaten uzun olan boyunu kat ve kat uzatmıştı ki bu yanında daha da kısa kalmama neden olmuştu.

Elini kıvırcıklarında gezdirip düzelttiktirken hala onu izlediğimi farkedip gözlerimi Aiden'a çevirdim.

"Ee...Girelim o zaman?"

Liam'ın Zayn'i incelediğini farketmemek imkansızdı.

Aiden kafasını sallayıp yakalarıyla oynadıktan sonra önden bara doğru ilerledi.Arkasından Zayn ile ilerlerken Liam ve Styles'ın peşimizden geldiğini hissediyordum.

Bara girdiğimiz an kulaklarım şiddetli müziğin sesiyle dolmuştu.Katy Perry'nin Ur So Gay şarkısı çalıyordu.

Nakaratı dinleyerek ilerlerken,Zayn,"Bu yaptıkları resmen psikolojik baskı," diye homurdandı.Cidden,şarkı seçimi sinir bozucuydu.

Sonunda,barın köşesinde bir oturma yeri bulunca yerleştik.Zayn,Liam ile karşı karşıya oturmuştu,ben de Styles'ın karşısında oturmak zorunda kalmıştım.

Bar,erkek kaynıyordu.İçeride bulunan küçük sahnede bir kaç erkek dans ediyordu ve gerçekten,erkek demeye bin şahit isterdi.Tamam,saygı duyuyordum ama bu hoşuma gittiğini göstermezdi.

Styles'ın yüzünü buruşturduğuna da bir kaç kez tanık olmuştum,Liam'a olduğu gibi.Zayn ise çoktan oturduğu yere sinmiş ve telefonuyla uğraşmaya başlamıştı.

Aiden'ın hevesle etrafı izlediğini farkedince sesimi yükselterek,"Sen biraz takıl istersen," dedim.

Uzatmadan kafasını hızla sallayıp ayağa kalktı ve yanımızdan ayrılıp,kalabalıkta gözden kayboldu.

Aiden'ın gitmesiyle geriye sadece 4 kişi kalmıştık ve bir şekilde,planım için bir şeyler yapmalıydım.Styles'ın kılı bile kıpırdamıyordu.Gözlerimle etrafı süzmeye başladım,dikkatimi çeken ise bizim masamıza doğru baktığından emin olamadığım bir çift göz olmuştu.Gözlerini takip ettiğimde sadece bizim masaya değil,bana baktığını anlamıştım ama tanrı aşkına,yiyecekmiş gibi duruyordu.

Kafamı hızla çevirdim,bakışlarına karşılık vermem bile hataydı ama sanırım o hatayı yapmadan önce düşünmeliydim çünkü şuan bana doğru geliyordu.

Masamızın önünde dikilince,kafasını telefondan kaldırmayan Zayn dahil hepimiz adama bakmıştık.Hafif uzun saçları şekilliydi ve mavi-yeşil karışımı gözlerini üzerimden ayırmıyordu.Yakışıklı olduğu inkâr edilemez bir gerçek olsa da bir o kadar da ürkütücüydü.

Styles gözleriyle adam ve benim üzerimde mekik dokurken,karşımda dikilmiş olan adam sonunda konuşmuştu.

"Merhaba,güzellik,"

Pekala,konuşmasa da olurdu.

"Hey!" dedim,ister istemez ama sonra aklıma gelen fikirle kendime küfürler savurdum.Claire haklıydı,bu bir fırsattı,bir erkeği asıl korkutan kızlar değil,erkekler olurdu.

Ve ben her ne kadar midemi bulandırsa da bunu yapacaktım.

"Dans edelim mi?" diye soran adama sahte bir gülümseme verdim.

Ayağa kalkmamla masadaki yüzler üzerime çevrilmişti.Bunu beklemediklerine bahse girebilirdim.

İstemeden de olsa adamın uzattığı eli tuttum ve barın ortasına doğru ilerledim.Ellerimizi ayırıp dans etmeye başladık ama adam fazla yakınımda dans ediyordu.Ellerini sürekli çekmek zorunda kalıyordum.

"Adın ne?" diye sordu,kulağıma sesini yükselterek.

"Louis,senin?"

"Ben de Peter,bebeğim." dedikten sonra ellerini yanağımda dolaştırmaya başlamıştı.Tekrar ellerini çekmek üzereyken elim havada kalmıştı çünkü Peter'ın ellerini tutan el Styles'dan başkasına ait değildi.

"Hey," diye seslendi Peter,Styles'a göre daha iri yapılıydı.

Styles'ın konuşmasına izin vermeden ellerimle ikisini ayırdım ve,"Beni rahat bırak," dedim,Styles' a dönerek.

"Hangi siktiğimin rahatından bahsediyorsun?" dedi,kaşlarını çatarak."Önüne gelen erkeğe kuyruk sallamaya meraklı olduğunu bilmiyordum!"

Bu laflarını her ne kadar ağır olsa da yutmaya çalıştım çünkü bu kadar çabuk pes edemezdim.

"İstediğini düşünebilirsin," dedim,son derece umursamaz görünerek ve Peter'ın da kolundan çekiştirerek benimle yürümesini sağlayıp Styles'dan uzaklaşmaya çalıştım.

Afallamış ifadesiyle onu arkamda bırakmıştım.Gözlerinin koyulaştığını hayal edebiliyordum.

Peter kollarını belime dolayıp dans etmeye başlayınca ona eşlik ettim.Dudaklarını kulağıma yaklaştırıp,"Gördüğüm en güzel şeysin," demesiyle gözlerim irileşmişti.

"P-pekala,ben artık gitsem iyi olacak."

Sanırım bu kadar ileri gitmemeliydim.Styles ortalarda görünmüyordu ve Zayn ise Liam ile sarhoş olmuş bir şekilde koyu bir sohbet içinde gibiydi.En azından bu gece keyfi yerinde olan tek kişinin Aiden olmasını diledim.

Peter'ı kendimden uzaklaştırıp dans eden ve gözleriyle beni süzen erkeklerin arasında ilerledim.Gözlerim bir anlığına barmen'in karşısında,önündeki içkileri kafasına diken,kıvırcık saçları belli olan biri üzerinde gezinmişti.Peter'ın peşimden geldiğini farkedince kıvırcık saçlının Styles olmasını umarak o tarafa doğru yürüdüm.

Elimle omzuna dokunmak üzereyken Peter belimden tutup beni kendine bastırmıştı.Gözlerini kısarak yüzümü incelerken,"Seni istiyorum," dedi,sert bir sesle.

Birden arkasında durduğumuz kıvırcık saçlı bize doğru dönünce gözlerim,yeşilin hiç karşılaşmadığım tonundaki gözlerle buluşmuştu.Styles'a bakış atamadan Peter elimi tutup bir yere sürüklemeye başlamıştı.

Merdivenleri çıktığımızı fark edince elime karşı uyguladığı kuvvet yüzünden hareket edememiştim.Cidden,kaç yaşındaydı? Liseyi çoktan geçtiğinden şüphem yoktu.Üniversiteli olabilirdi ama gay bar'a gelecek kadar yokluk çektiğini de düşünmüyordum.Sempatik bir görünüşü vardı ve elde edemeyeceği eşcinsel erkek olacağını sanmıyordum.Bu bara sadece eğlenmek için geldiğini düşünebilirdim.

Merdivenlerin sonunda, her iki yanında üzeri numaralandırılmış kapılar olan uzun bir koridor ile karşılaşmıştım.Peter,meraklı bakışlarımı fark edip,"Bar'ın bu tarafını otel olarak kullanılıyorlar," dedi ve bana baktı."Bu gece çok eğleneceğiz."

Ben yürürken yanımdan yürüyor,bir yandan da sırıtıyordu.Yeter artık şöyle sırıtma!

"Güzel.Bu gece çok eğleneceğiz."

Düşüncelerimden uzaklaşmak için kafamı iki yana salladım.Neden aklıma o geceyi getiriyordum? Hatırlamak istemiyordum.O gece ile ilgili her şeyi beynimin haberdar bile olmadığım köşelerine attığımı sanıyordum ama sürekli olduğu yerden çıkıp kendini bana hatırlatmaya çalışıyordu.

Siktiğimin düşünceleri.

Bir anda Peter'ın dediklerini idrak ettim ve gözlerim irileşti.Hayır,hayır bir kez daha böyle bir şey yaşayamazdım.Lanet olasıca Styles neden gelmiyordu?

"Bak Peter,ben gerçekten-"

Elini dudaklarıma bastırmasıyla cümlem yarıda kesilmişti.Ah.Lanet olsun.Styles ile yakınlaşmam gereken gay bar'da tanımadığım bir adam tarafından becerilmek üzereydim.Düşüncesi bile tüylerimi ürpertmişti.

Peter elini dudaklarımdan çekip bu sefer de dudaklarını yaklaştırmaya çalışınca yumruk yaptığım elimi karın boşluğuna geçirdim.Pekala,bu kadarı fazlaydı.

Yere serildiğini görünce merdivenlerden aşağı doğru inmeye kalkıştım ama bir anda eliyle ayak bileğimi kavrayarak beni durdurmuştu.

Sikeyim böyle planı.

"Benim olmadan gitmene izin vermem,"

Boşta kalan ayağımla karnına tekmemi savurdum ve,"Ben senin malın değilim,orospu çocuğu." dedim.

Tekmemle ayağımı tuttuğu eli istemsizce karnına gidince hızla merdivenlere yöneldim.

Merdivenlerden inmemle kalabalık ile karşılaşınca ilk defa rahat bir nefes vermiştim.Merdivenlere yakın yerde olan barmen'in karşısında durup hala art arda içkileri kafasına diken Styles'ı görünce yanına oturdum.

Nefes nefese kaldığım için sesimi düzene soktuktan sonra,"Piçsin," dedim ve önümdeki içkiyi kafama diktim.

"Devam et."

"Şerefsizsin,"

"Başka?"

"Pisliğin tekisin,"

"Biraz yaratıcı olmayı dene."

"Yürüyen Colt,"

Duraksadıktan sonra,"Bana bilmediğim bir şey söyle," diyerek bana dönünce,etrafı kırmızılaşmış yeşil gözleri yüzünden afallamıştım.

"Gözlerinin etrafı kızarmış," diyerek işaret parmağımı yüzüne doğrulttum.

"Bak bunu bilmiyordum,sağol." dedikten sonra önüne dönünce yüzünde gördüğümü sandığım hayal kırıklığının kendi uydurmam olduğuna karar verdim.

Sessizliği,"Neden gelmedin?" diye sorarak bozdum.

İşte dayanamayıp cevabını duymaya hazır olmadığım asıl soruyu sormuştum.

"Çünkü beni istemedin." derken havada tuttuğu kadehi incelemeyi bırakıp yüzüme baktı.Bunu neden bu kadar abartmıştı ki? Kırılmış mıydı?

"Sadece o an istememiştim,"

"Yani beni istiyorsun?"

"Dediklerimi saptırma," dedim ve kaşlarımı kaldırarak ona baktım."Karşı koymasaydım şuan o adam-"

"Kes sesini."

İçkisinden büyük yudumlar aldıktan sonra bana dönüp yakalarımı tutunca geri geri yürüterek barın duvarına yasladı.

"Ne yapıyorsun?" dedim,nefes nefese kalmıştım.

"A-asıl sen ne yapıyorsun? Bana ne yapıyorsun?" dedi,kelimeleri yayarak.

Nefeslerimiz birbirine karışırken dudaklarımızın arasındaki kısa mesafeyi de o an farketmiştim.

"Bilmem,sen söyle.Sana ne yapıyorum?"

Bu gece yaptığım en doğru şey sarhoş olmamak için içkiden uzak durmam olmalıydı.Dersimi almıştım,bir daha o duruma düşmeye niyetim yoktu.Özellikle bu barda sarhoş olsaydım olacakları düşünmek bile istemiyordum fakat Styles'ın kör kütük sarhoş olduğu her halinden belliydi.

Boğuk bir sesle,"O adamı öldürmek istememe neden oldun," dedi ve gözlerini gözlerime dikti.

Pekala,anlaşılan plan geç de olsa işe yaramaya başlamıştı.

"Aslında kibar biriydi," dedim,merdivenlere yönelirken ayağımdan tutarak beni durdurmaya çalışmasını kafamdan uzaklaştırarak."Bana kendimi özel hissettirdi."

"Birinin sana kendini özel hissetirmesine gerek yok,sen zaten-"

Öksürmeye başlayarak cümlesini yarıda kesince,"Devamı?" diye sordum.

"Siktir,yapamam tamam mı?"

"Neyi?"

"Yapamam işte,anlamıyor musun?"

"Piçlik yapmayı kes.Neyi yapamazsın?" dedim,bıkkınlıkla.

"Ben iltifat edemem."

"Senden iltifat etmeni isteyen olmadı." diyerek gözlerimi devirince,"Ama o adam sana iltifat etti." dedi,masum bakışlarla.

"Peter içinden gelerek iltifat etmişti."

"O zaman ben edemem,içimden gelmiyor.Bir dakika? Adını da mı öğrendin?"

Sahte bir gülümseme ile,"Evet,o da benim adımı biliyor.Hatta keşke ona adımı inletseydim,bir erkeğin adımı inlemesenin nasıl bir his olduğunu merak ediyorum." dedim.

Gözlerini kaçırdı.

"Bu adını inletme olayı sen de kuyruk acısı haline geldi ama yine de sen bilirsin."

"Gecenin bir yarısı barın tenha bir köşesinde bana adını inletmek için bütün cinsel yöntemleri kullanan bir şerefsiz yüzünden-"

"Bitti mi?" diyerek sözümü kesince,"Bitmedi." dedim,istemsizce sesimi yükselterek.

"Ben de öyle düşünmüştüm."

Hey,artık bu cümleden nefret ediyordum,teşekkürler Claire ve yandaşlarından sonra her şeye uyduğunu bahane eden en yakın arkadaşım ve...Styles.

Düşüncelerimden ayrılmamla dudaklarıma uzun uzun bakan yeşil gözlerle karşılaşmıştım.Dilimi istemsizce piercing'im üzerinde dolaştırmamla gözlerini gözlerime dikti.

"Bunu yapmandan nefret ediyorum."

"Neyi?" derken dilim hala metalin üzerinde geziniyordu.

"Boşversene." dedikten sonra ellerini saçlarıma daldırıp alkolik nefesini dudaklarıma üfledi.Gözlerimi kırmızılaşmış dudaklarından ayırdım ve yeşil gözlerine diktim.Dudaklarını gözlerime bakarak dudaklarıma yaklaştırınca duyduğumuz ses ile ikimiz de irkilmiştik.

"Beyler,bölüyorum ama şuradaki iki sarhoşu tanıyor musunuz?"

Kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalışırken Styles ile anında aramıza uzun bir mesafe koymuştuk.O gözlerini ovalarken daha çok kendimde olduğum için,"Kimler?" diye sordum,güvenlik görevlisi olduğunu tahmin ettiğim adama.

Adamın eliyle işaret ettiği yere baktığımda Zayn ve Liam'ı ortalarına almış,halka şeklinde dizilen erkekleri görmemle gözlerim irileşmişti.

"Evet,evet tanıyoruz." diyerek o tarafa doğru hızla ilerledim.

Styles hala kendine gelememiş gibi göründüğü için arkada kalmıştı.

Dans eden erkeklerin kollarını açarak ortaya gelince Zayn'i hiç bu kadar sarhoş görmediğimi düşünmüştüm.Liam elindeki kadehi havada tutarak dans ederken Zayn ise Liam'ın diğer elinden tutup şarkıya eşlik ediyordu.

Kesinlikle sarhoşlardı.

Zayn'i kolundan çekince,"Leeyum beni götürüyorlar," diye bağırmıştı.

Liam kolumu çekip,"Kimse seni benden alamaz Zen," dedi ama kelimelerin çoğunu yutmuştu.

Güvenlik görevlileri ile bakışmamla yardıma gelmişlerdi.Biri Zayn'i diğeri ise Liam'ı tutuyordu ama hala ikisinin de elleri birbirinden ayrılmıyordu.

Barın çıkışına doğru giderken köşede öpüşenlerden birinin Aiden olduğunu fark ettim ve gülümsedim.

En azından bu gece isteği tam olarak gerçekleşen biri vardı.

•••

"Kanıt olmadan inanmam." dedi, Zayn.Bar'da neler yaptığını anlattığımdan beri sinirle soluyordu.

"Üzgünüm dostum,gerçekler bunlar."

Niall gülmeyi kesip,"Romantikliğin bu kadarı," dedi sırıtarak.

"Leeyum ve Zen'in gay bar maceraları,yakında sinemalarda." diyerek güldü Michael.

Zayn gözlerini devirip elini başına koydu.

"Her şeyden geri kalmak en güzeli," dedi başını ovalarken."Dersimi aldım ben,teşekkürler."

"Dikkat et de Sophia yengemiz sana saldırmasın."

"O kaslı hayvanın sevgilisinden de saldırmak beklenir zaten," diye homurdandı Zayn.

Niall konuyu değiştirip,"Ee,sende neler var Louis?" diye sorunca derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Bir erkeğin bana musallat olması dışında Styles ile yakınlaştık sayılır,yani Leeyum ve Zen böldü ama olsun."

Cümlemi bitirmemle Claire'ın geldiğini görmem bir olmuştu.

"Çağırdığınıza göre görev tamamlandı?" dedi,iki elini beline yerleştirerek.

Michael,"Öyle görünüyor," deyince Claire gülümseyerek masaya oturdu.

"Ne oldu?"

"Kıskandı," diyerek kısa kestim.

"İşte bu," diyerek sırıttıktan sonra devam etti."Pekala,iyi gidiyoruz.O zaman yeni yönteme geçebiliriz.Kademe kademe ilerleyecek.Yani bu yöntemde Styles ile çok daha fazla şey yaşaman iyi olur."

Dediklerini görmezden gelerek,"Yeni yöntem neymiş?" diye sordum.

"İkinci yöntem:Konser"

Continue Reading

You'll Also Like

betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 210K 33
Ama New York'a geldiğimden beri bir kokusu var. for vanilla baby
241K 9.1K 76
Ailesinden kalma küçük ve güzel pastanesiyle ilgilendiği sırada rastgele bir mafyadan gelen mesaj ile dalga geçip uğraşan bir kızın hikayesi
119K 7.6K 32
'Bilinmeyen numara. Diyorum ki, o güzel kalçalarını biraz daha camının önünde sallaya sallaya odada tur atarsan boxer denen bir şey kalmaz üstünde. ...
76.5K 6.3K 24
Üniversitesinin serseri çocuğu jungkook, kız arkadaşını rahatlatmak için kayda aldığı inlemelerini yanlışlıkla yeni atanan rektörü Kim Taehyung'a ata...