Düşünce Mahkumları

By Destvd

1.5M 67.3K 12.6K

Dünyadaki en tehlikeli yer zihin, en ölümcül zehir ise düşünceydi. Her an düşüncelere esir olanlardı onlar. O... More

♤Düşünce Mahkumları♤
1♣Ömer (Sansar)
2♣Atlas (Altın Mızrak)
3♣Selim (Hokkabaz)
4♣Sena (Havuç Kafa)
5♣Vuslat (Renk)
6♣Atlas
7♣Selim
8♣Vuslat
9♣Sansar
10♣Selin (Matematik)
11♣Alparslan Gündoğdu
12♣Sansar
13♣Sansar
14♣Vuslat
15♣Selin
16♣Vuslat
17♣Sansar
18♣Selin
19♣Sansar
20♣Atlas
21♣Sena
22♣Selin
23♣Atlas
24♣Sansar
26♣Sena
27♣Vuslat
28♣Vuslat
29♣Sansar
30 Ara Final Part 1♣Vuslat
30 Ara Final Part 2♣Selim
31♧Selin
32♧Atlas
33♧Doruk
34♧Atlas
35♧Vuslat
36♧Vuslat
37♧Atlas
38 ♧ Sansar
39 ♧ Doruk
40 ♧ Atlas
41♧Vuslat
42 ♧ Atlas
43 ♧ Atlas
44 ♧ Doruk
45 ♧ Sena
46 ♧ Doruk
47 - Karanlık
48 - Aydınlık
49 - Balo
50 I Dost
51 I Hain
52 I Gerçeğin İki Yüzü
53 I Plana Sadık Kal
54 I Operasyon
55 I Kan ve Kar
56 I Uyumak Yok
57 I İnsan ve Nisyan
58 I Öfke ve Acı
59 | Paramparça

25♣Vuslat

23.8K 1.3K 188
By Destvd

Atlas'a uzun zaman önce âşık olduğumu ancak bana âşık olduğunu söylediğinde anlamıştım ki şu an biz çok tuhaftık. Dans eden kalabalığa izleyerek başımı Siyah'ın omzuna yaslamış, burnuma dolan ferahlatıcı kokusuyla gülümseyerek gözlerimi kapatmıştım.

"Mutlu musun?" Alnını şakağıma dayamış kulağıma fısıldamıştı.

Gülümseyerek "Evet," dediğimde o da gülümsemiş, beni kendine daha fazla çekmişti.

"Sen?" diye sorduğumda anlamazlığa yattı.

"Ben ne?"

"Mutlu musun?" diye sordum.

İç çekerek "Farklı hissediyorum," dediğinde yüzünü görmek için ona doğru döndüm. Aramızda fazla mesafe olmaması beni heyecanlandırmıştı yine ama artık bu beni belli belirsiz bir şekilde mutlu da ediyordu.

"Demek istediğim kötü değil. Sadece sana aşığım ve bu yabancı olduğum bir duygu. Söylemiştim, daha önce hiç âşık olmadım. Sen ilksin. Her şeyin ilki."

"Nasıl her şeyin ilki?" diye sordum merakla.

"İlgimi çeken ilk kadın. Karanlığa girmemi sağlayan ilk kadın. Beni mutlu hissettiren ilk kadın. Düşüncelerimle boğuşurken, düşünceleriyle boğuştuğunu bildiğim ilk kadın. Geleceğim olan tek kadın."

Gülümseyerek burnuna bir öpücük kondurdum. "Sen de geleceğim olan tek erkeksin," dedim mutlulukla.

Tekrar başımı omzuna yasladığımda Sena'nın koktukta olmadığını fark ettim. Bakışlarımı etrafta gezdirdiğim de Asya ile Sansar'ın arasında olduğunu görmemle gülümsedim. Kıskanmış mıydı acaba?

Dizime değen sıcak elle irkilip elin sahibine, Atlas'a, baktım. Kaşlarını çatmış elbisemin eteğini aşağıya doğru çekiştiriyordu.

"Eteğin çok kısa," diye homurdandığını duyduğumda ister istemez kıkırdadım.

"Beğenirsin diye düşünmüştüm."

"Sadece benim yanımda giyseydin beğenebilirdim." Suratını astığını fark ettiğimde ciddi olduğunu anladım. Üzerimdeki narçiçeği elbisenin etekleri dizimin biraz üstünde bitiyordu ve bununla -seksi değil ama- işte ne bileyim ilgi çekici olduğumu düşünmüştüm.

"Altın Mızrak!"

Hemen karşımızda duran Kuzey'i gördüğümde Atlas'ın omzuna yasladığım başımı kaldırdım. Atlas da ayağa kalkmış elini sıkmıştı Kuzey'in. Her ne kadar Kuzey, Atlas'ın antrenörü de olsa onunla Sansar veya Selim kadar samimi olmadığını anladım.

"N'aber Vuslat?" diye sorduğunda Atlas'ın sert bir ifadeyle Kuzey'e baktığını görmemle biraz huzursuzlaştım.

"İyi. Sen?"

"Bende iyiyim," dedi önce Atlas'a sonra bana bakarak. "Atlas'ı tanımasan az önce sizi öyle gördüğüm için sevgili falan olduğunuzu düşüneceğim."

Kaşlarımı çattım. Atlas'ı tanımasam da ne demekti öyle?

"Zaten öyleyiz," dedi Atlas eğilip saçlarıma bir öpücük kondururken.

Kuzey şaşkınlıkla Atlas'a baktı. "Hadi canım! Sen ciddi misin?"

"Evet," dedi sabırsız bir tavırla.

"İnanmıyorum. Senin bile sevgilin varsa sanırım benim acele etmem lazım. Kızlar bu habere üzülecek." dedi ve gitmek için dönmeden önce "Sonra görüşürüz Vuslat." diyerek el salladı.

Atlas tekrar yanıma oturduğunda ona baktım, omuzlarını silkti. "Neden sevgilinin olması imkânsızmış gibi konuşuyor?" diye sordum.

"Çünkü öyle, söylemiştim her açıdan ilkimsin."

Onun için ilk olmak hoşuma gidiyordu ama bu yine de arkadaşlarının bir sevgilisi olmasına inanamayacak kadar çapkın olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Üstelik benim şimdiye kadar tek bir kişiyle çıkmış olmama karşı.

"İçecek bir şeyler ister misin?" diye sorduğunda kendime gelip ayağa kalktım. Diğerlerinin koltuklarda oturmadığı görünce şaşırdım.

"Ben alırım. Sen gidip diğerlerini bul."

Başını sol tarafa çevirdiğinde Selin, Selim ve Doruk'un olmadığını yeni fark ediyormuş gibi şaşırdı. "Aklımı başımdan alıyorsun," diye söylendi. "Gittiklerini fark etmedim bile." Kıkırdadığımda ayağa kalkıp tekrar saçıma bir öpücük kondurdu. "Yalnız gitme, Sena'yı bul."

"Tamam," dedim dans edenlerin arasına karışırken. Birkaç adım daha ilerledikten sonra Sansar ve Sena'nın beraber dans ettiklerini gördüm, bu anlarını bozmamak için yanlarına gitmekten vazgeçtim bir an ama biraz daha yaklaştığımda Sansar'ın sinirli olduğunu fark edince yanlarına gittim.

"Sena, hadi gel içecek bir şeyler alalım." İkisi de bana döndüğünde Sena hızla Sansar'ın kollarından ayrılmış "Hemen gelirim abicim," demişti.

Beraber bara gittiğimizde Sena'ya baktım şaşkınlıkla. Sansar'ı abisi olarak gördüğünü bilmiyordum, üstelik Sansar'ın da bu durumdan pek memnun olduğu söylenemezdi.

Barmenlerin işleri başından aşkındı, dolayısıyla uzun bir bekleme süresine hazırlandık. Bende bundan fırsat bilip "Sansar'ı abin gibi görmediğine bahse girerim," dedim.

Önce tereddütte kaldı sonra "Tabii ki de görmüyorum, o benim için hiçbir şey." dedi.

"Daha fazlası olduğuna eminim," dedim sırıtarak.

"Aslında evet. Benim için o tam bir öküz."

Kendime hâkim olamayıp kahkaha attım. "Başka?"

"Aynı zamanda odun. Kütük."

"Bu kadar mı?" diye sordum umutla.

Kararsız bir sesle "Sanırım hayır," dediğinde gülümsedim. "Biraz farklı olabilir."

Tam biraz daha konuşturmak adına dudaklarımı aralamıştım ki Sena'nın yanında bara yaslanan adam dikkatimi dağıttı. Adam gülümseyip "Ne içeceksiniz bakalım?" diye sordu.

Sena dümdüz ileriye bakıp, " Kendi içeceklerimizi alacağız, teşekkürler." dedi.

Adam "Benim adım Samet," dedi ve sonra da arkadaşını gösterip, "Bu da Alp."

Nazikçe gülümseyip Sena'ya baktım,  o da rahatsız olduğunu belli eden bir şekilde ofladı. Barmen siparişlerimizi aldı, ardından aramızdaki adamlara bakıp başını salladı ve Sena'nın içeceğini hazırlamak için arkasına döndü. Barmen kız önümüze dört bardak koyduğunda Samet ona biraz para verdi.

Samet dans eden kalabalığa bakarak "Oldukça eğlenceli," dedi.

"Evet," dedi Sena sıkılmış bir sesle.

Samet Sena'ya dans pistini işaret edip "Seni orada dans ederken gördüm," dedi. "Çok güzelsin."

Kibar olmak adına "Teşekkürler," diye mırıldandı Sena, ama bu iltifatın pek de hoşuna gittiği söylenemezdi.

Alp bana "Dans etmek ister misin?" diye sorduğunda tedirgin bir şekilde yerimde kıpırdandım.

"Hayır, teşekkürler. Buraya--"

"Erkek arkadaşıyla geldi." dedi Atlas, bir anda ortaya çıkarak. Yanımızdaki iki adama öfkeyle baktı. Onlarda biraz gerilediler, tedirgin oldukları her hallerinde belliydi.

Sansar Sena'nın yanına gidip kolunu kızın omzuna attığında Samet Sena'dan uzaklaştı. "İsterseniz gidin artık," dedi Atlas tehditkâr bir sesle.

Adamlar hızla kalabalığa karışmadan önce Sena ve bana bakmış Sansar'ın hırlaması üzerine birden kaybolmuşlardı.

Sena Sansar'a döndü. "Teşekkür ederim ama gerek yoktu." dedi. Hemen ardından gülümseyerek "Her neyse, ben dans etmeye gidiyorum."

Birden taburesinden atlayıp dans pistine doğru gittiği Sansar "Dans mı? Ne? Hayır?!" diye bağırarak Sena'nın arkasından koştu.

Onların bu hâline gülüp öfkeyle bana bakmakta olan Atlas'a döndüm. "Ne var?"

"Niye sana içecek ısmarlamasına izin verdin?"

"İzin vermedik." dedim savunmaya geçerek. "Sena onlara almamalarını söyledi."

Atlas önümdeki bardağı aldı. "O zaman bu ne?"

"Ciddi misin?" diye sordum.

"Evet güzelim, çok ciddiyim." deyip bardağı barın yanındaki çöp kutusuna attı. "Tanımadığın adamlardan içecek alamazsın. Ya içine bir şey koymuş olsaydı?" Bana doğru bir adım atıp "Başka adamların sana içecek bir şeyler ısmarlamasından hoşlanmadım," dedi.

Bir kaşımı kaldırdım. "Ne kadar fazla abarttığının farkında mısın?"

"Bara gittiğinde içkimi bir kızla paylaştığımı görseydin rahatsız olmaz mıydın?"

Tabii ki de olurdum ama bunu ona söyleyip haklı olduğunu düşündürmek istemiyordum. Belli ki öfkesini dindirmeye çalışıyordu. Gözleri öfkeyle parlıyor ve doğuştan gelen saldırıya geçme eğilimi yüzeye çıkmaya çalışıyordu.

"Kıskanç erkek arkadaş olayını biraz hafifletmen gerekecek Atlas. Ben yanlış bir şey yapmadım."

Atlas bana inanamayan gözlerle baktı. "Kalkıp buraya geldiğimde alakasız bir herifin sana içki ısmarladığını görüyorum!"

Onunla ilk gecemizde kavga etmek istemiyordum, bu yüzden sakin kalmaya çalışarak derin bir nefes aldım. Belki de biraz uzaklaşmalıydım.

"Gidip Sena ile Sansar'ı bulsam iyi olacak." dedim Atlas'ın yanından geçip dans eden kalabalığın arasına dalarak. Birkaç adım sonra yanımda yürüyen Atlas'ı fark ettim. Ona döndüğümde eskisi kadar sinirli olmasa da yine de öfkeli olduğunu fark ettim.

"Onları bulup, eve gitsek iyi olacak. " dediğinde kalabalıktan gelen çığlıkla irkilip herkesin baktığı yere döndüğümde çığlık atanlardan birinin de Sena olduğunu anladım.

♣Selin

Bardaki gürültülü müziğin kafamda hesap yapmamı engelleyemese de sinirimi bozduğunu anlamıştım. Yanımda oturan Selim'e baktığımda dans edenleri izlediğini gördüm. Gözlerim beni izleyen siyah gözlerle buluştuğunda kaşlarımı çattım. Bu adamın adı neydi, Doruk mu?

Bakışlarımı kaçırıp biraz ileride oturan Vuslat ve Atlas'a baktığımda gülümsedim, fazlasıyla tatlılardı. Aniden ayağa kalktığımda Selim bana döndü.

"Dışarı çıkacağım çok bunaldım," dedim. "Gelecek misin?"

Ayağa kalkarken "Olur," dedi.

Doruk'un bize baktığını fark ettiğimde sonuçta aynı evde kalıyoruz, diye düşündüm. Arkadaşlık kurmamız lazımdı.

"Sende gelmek ister misin?" diye sordum.

Gülümseyerek başını salladığında kalabalığın arasından sıyrılıp dışarı çıktık. Barın arkasındaki ıssız sokağa girip kaldırıma oturduk. Serin rüzgâr tenime çarptığında üşüdüğümü hissettim ama açık hava iyi gelmişti. Gözlerimi yumup başımı geriye attım. Sabaha kadar böyle durabilirdim.

"Üşüdün mü?"

Selim'in sesini duyduğumda gözlerimi açıp kahverengi gözlerine baktım. "Fazla değil," dedim.

Selim'in çalan telefonu ıssız sokakta yankılanırken kimin aradığına bakmak için eğildim. Ekranda 'Kardeşim A.' yazıyordu. Atlas? Beni nasıl kaydettiğini düşününce yüzüm düştü.

"Efendim... Bardan çıktık arama boşuna, dışarıdayız... Tamam, geliriz birazdan... Görüşürüz."

"Ne oldu?" diye sordum.

"Hi-iç. Bizi göremeyince merak etmiş. Uzaklaşmayın fazla diyor. Gideriz birazdan."

Başımı salladığımda bakışlarım yine Doruk'un siyah gözleriyle buluştu. Ne zaman ona baksam göz göze gelmek zorundaydık sanki.

♣Sena

Dans pistindeki kalabalığın arasına karıştığımda Sansar'a izimi kaybettirmiş olmanın sevinciyle gülümsedim. Gerçi dans etmek istediğimde pek söylenemezdi, sadece Sansar'ı kızdırmak için buraya gelmiştim. Mor deri koltuklara gitmek için döndüğümde çarptığım bedenle yalpaladım ama düşmeden dengemi bulmuştum.

"Sena!" Karşımdaki sarışın çocuğun sesiyle ona baktığımda bana neden bu kadar tanıdık geldiğini düşündüm. "Benim, Kuzey."

"Kuzey," dedim gülümseyerek.

En son benim telefonumu istemiş ama Sansar telefonumun bozuk olduğunu söyleyip beni çıkışa sürüklemişti.

"Atlas'larla beraber mi geldin?" diye sordu.

"Evet, hep beraber geldik. Diğerleri de var."

"Öyle mi?" dedi. Suratını asmıştı biraz. "Sansar da var yani."

Cevap vermek için ağzımı açtığımda yanımızda beliren kişiye baktım.  Sansar kaşlarını çatmış Kuzey'e bakıyordu. Bakışlarının gereğinden fazla öfkeli olduğunu fark ettiğinde şaşırmıştım.

Kuzey Sansar'ı görmemiş gibi yapıp "Dans edelim mi?" diye sordu.

"Seninle dans etmeyecek."  dedi Sansar dişlerinin arasından. Önüme geçip Kuzey ile arama mesafe koyarken biraz öfke biraz da şaşkınlıkla ona döndüm.

"Şu korumacı ağbi tribinden vazgeç artık." dedim en huysuz sesimle.

Öfkeyle bana baktı. "Ağbi mi? İnan bana yakınından bile geçmiyorum Havuç Kafa."

"O zaman bu yaptığın ne?"

Öfkeyle bana döndü.  "Seni seviyorum!" diye haykırdı. Gözleri acıyla bana bakıyordu. "Seviyorum seni. Tamam mı?"

-Destvd

Continue Reading

You'll Also Like

AHZA |gay| By 🦩

Mystery / Thriller

120K 6.4K 33
"Ehline denk gelmeyen her şey ziyan olur. Can da, inci mercan da..."
14.4K 1.4K 16
Buket Ayaz, Kraliçe takma adıyla popüler olmuş bir yazardır. Türkiye'nin en başarılı yazarları arasında parmakla gösterilir. İşinde başarılı olmayı k...
73K 2.6K 25
Kızın tecrübesiz masum aşkı gözüne perde indirmişti. Çıkışı olmayan karanlık, her yönden onu sararken nasıl bir çıkmaza girdiğinden habersiz yaşıyo...
84.7K 6.1K 51
Sessizlik. Yalnız kalmak istediğimi söylemiştim sadece ona. Sadece sessiz olmasını! Neden dediğimde susmadın? Şimdi yoksun. Bu senin tercihindi!