Boşlukta savruluyordu ruhum, bomboştu içim,her nefes alışımda kalbim ağrıyordu, binlerce iğne saplanıyordu sanki bedenime, nereye baksam o vardı, nereye kaçsam ne kadar uzağa gitsem de nafileydi, içimdeydi Asaf kaçışı yoktu, baktığım yöndü, aldığım nefesti, gecemdi gündüzümdü benim ruhumdu Asaf Demirkan.
Buraya geleli ne kadar olmuştu sahi, kaç gün kaç hafta olmuştu yada kaç aydı onsuzdum.
Yalnız kalmak istediğim için bir süre telefonu kapatmıştım.
Tabi kısa sürmüştü bu Ali ve Yağmur dayanamış bana ulaşmanın yolunu bulmuşlardı.
Geçen hafta gelmişti Yağmur bana her şeyi anlatmıştı, keşke Asaf'tan duysaydım bunları o anlatsaydı, hep geç kalıyordu bana anlamıştım artık bir yanımız hep eksik kalacaktı o bağ asla oluşmayacaktı, çünkü Asaf benden hep bir şeyler gizleyecekti.
Onun için tam olarak neyi ifade ettiğimi bile bilmiyordum.
Bazen beni çok seviyor diyordum kendi kendime sonra eğer çok sevse anlatır her şeyi diyordum.
Yağmur sinir krizi geçirdiğini bir kaç gün hastanede kaldığını söyleyice saatlerce ağlamıştım.
Onun canı acıyınca benim kide acıyordu.
Boşanacağımı söyleyince onaylamamıştı Yağmur ama yinede davayı açmıştım.
Asaf'ın haberi yoktu çünkü boşanma dilekçesini Asaf değil Hale almıştı.
Davaya gelmediği için ve benim sunduğum belgeler ile boşanma olmuştu. Ölü gibiydim o gün onun soyadı değilde sanki kalbimi söküp almışlardı benden.
Şimdi ise bahçede oturmuş güneşin batışını izliyordum, hemen batsın istiyordum güneş karanlık olunca onun gözlerini hatırlıyordum.
Gece gibi siyah olan gözlerini bana bakınca içinde alevler yanan gözlerini, bana tutkuyla, şefkatle bakan gözlerini.
Sahi bir tek bana şefkatle bakıyordu bir tek bana güzel bakıyordu.
Benim için parlıyordu menevişleri.
Ali," Geceyi mi bekliyorsun yine."
Ali'nin sesiyle yerimde sıçradım.
Yağmur'dan sonra gelmişti Ali.
Benim halimi ilk gördüğünde Asaf'a bir ağız dolusu küfür etmişti.
Ali," Korkuttum mu ufaklık."
" Hayır dalmışım öyle. Ben geceleri seviyorum hem. "
Ali," Evet artık seviyorsun. "
Başımı önüme eğip parmalarımla oynamaya başladım.
" Önceden de seviyordum ki."
Fısıltı halinde çıkmıştı sesim.
Ali," Sen karanlığı sevmezdin tavşanım o hayatına girene kadar. "
" Onun karanlığı da güzeldi ama. "
Ali," Bu kadar sevmeseydin eğer onu öldürürdüm. "
" Bilirsin ben yalandan sevemem ki "
Ali," Biliyorum ufaklığım biliyorum en çok ben biliyorum seni. "
" Ama geçer değil mi zamanla geçer içimde ki bu duygu. "
Ali," Sen geçmesini istemiyorsun ki."
" Ondan boşandım, artık bir bağımız yok ve ben istemediğim sürece beni bulamaz. "
Ali," Evet ondan boşandın çünkü canını yakmak istedin ama senin de canın yandı bunun için iki gün odandan çıkmadın. Bir bağımız yok diyorsun ama hala onun yüzüğünü taşıyorsun, ve sana onu hatırlatacak her şeye bakıyorsun tıpkı şimdi geceyi beklediğin gibi ufaklık, ve istese seni bulur Azzem ama yapmıyor senin çıkmanı bekliyor onun kim olduğunu unutma. "
Elimde ki yüzüğe baktım çıkartamıyordum o gücü kendimde bulamıyordum.
Parmağımla okşadım yüzüğümü bir damla göz yaşım düştü üstüne sildim hemen değerliydi benim için hemde çok değerliydi.
" Annesine aitmiş bu yüzük çok değerli ve güzel değil mi Ali. "
Ali," Evet senin gözlerinin renginde taşları var hem."
" Evet onun için çıkarmıyorum ya gözlerime yakışıyor. "
Ali," Ahh ufaklığım, ağlama artık acı çekmene dayanamıyorum. "
" Canım çok yanıyor ama, onu çok özlüyorum. Oda beni özlüyor mu acaba Ali. "
Ali," özlüyor ufaklık oda çok özlüyor seni her yerde deli gibi seni arıyor."
" Rüyalarıma giriyor sarılıyorum sıkıca öyle mutlu oluyorum ki o zaman böyle içimde bir çok kelebek kanat çırpıyor sanki. Sonra uyanıyorum rüya olduğunu anlayınca birden üşüyorum, biliyor musun aldığım tişörtünün kokusu gitti onun gibi kokmuyor artık."
Ali önümde diz çöküp yerde olan başımı kaldırdı. Göz yaşlarımı sildi yenileri eklenince onlarıda sildi. Onunda gözleri dolmuştu.
Ali," yapma böyle ufaklığım ölürüm sana ben, sen benim tek kardeşimsin Azzem ağlama başka tişörtünü getiririm sana. "
" Getirirmisin gerçekten. "
Ali," Getiririm tabi sen iste yeterki. "
" İsterim çok isterim hemde."
Ali," Ağlama o zaman bu kadar. "
" Tamam bak ağlamıyorum sen yeter ki getir, siliyorum göz yaşlarımı ama hep yenileri akıyor Ali."
Ali," ölüyorsun Azze hergün biraz daha eriyorsun gözümün önünde. "
" Ruhum acıyor kalbim kanıyor sığamıyorum hiç bir yere, bak burası varya en çokta burası acıyor. "
Elimi kalbime bastırıp Ali'ye gösterdim gözünde akan bir damla yaşı silip sıkıca sarıldı bana Ali.
Ali," Şşşş ağlama artık ufaklığım yapma böyle bir damla göz yaşın için yakarım dünyayı. "
" Ben onu çok özlüyorum Ali bazen koşup yanına gitmek istiyorum. "
Ali," Götüreyim seni güzelim hadi hemen şimdi yanına gidelim. "
" Olmaz gelemem, emin olmak istiyorum artık onda ki yerimi görmek istiyorum. "
Ali," Bazen aşk insanı kör eder ufaklık sadece kendi gözünle görürsün onun da senin gibi olmasını istersin ama çoğu kişi aşkı farklı yaşar farklı gösterir, Asaf'ın sana ne kadar değer verdiğini seni sevdiğini gözlerinde gördüm yine de emin olmak istiyorsan bekle ama ona da açık bir kapı bırak, bırak seni bulsun sana göstersin, yaşatsın sana. "
" Birazcık daha zamana ihtiyacım var Ali, kendimi toplamam için karşısında güçlü durmak için. "
Ali," Ne kadar daha bekleyeceksin ufaklık kaç ay oldu. "
" Bilmiyorum Ali. "
Ali," Bak yaptığı şeyi bir yandan doğru bulmuyorum ama eğer Yağmur yada senin için böyle bir şeyle karşılaşsaydım bende aynı şeyi yapardım ufaklık, hem karşısında olan düşmanları sende biliyorsun. "
Biliyordum ne kadar güçlü ve acımasız olduklarını biliyordum tabi ki.
" Yine de bana anlatabilirdi hem bunu bahane edip Asu'nun yanına gitmediği ne malum. "
Ali," Azze iyice delirdin bak, adam Asu'yu eve kapatmış onun icabına sonra bakacak, Pelin midir nedir onu da Yağmur halletti. "
" Evet senin şu sevgilin az değil bazen korkuyorum ondan. "
Ali " aramızda kalsın ufaklık ama bende korkuyorum bazen ondan sağı solu belli olmuyor. "
" Ali..? "
Ali," Efendim ufaklık. "
" Bak güneş battı her yer karanlık oldu, siyaha büründü her yer. Onun gözleri gibi. "
Ali," Evet güzelim onun dünyası gibi."
" Hayalini kurduğum yerdeyim ama mutlu değilim, ne kadar çok istemiştim sade sakin bir hayatı oysa değil mi. "
Ali," Evet burası hayalindi ama sen artık içinde Asaf olan bir dünya istiyorsun, onunda içinde olduğu bir hayat istiyorsun. "
" Onunla olup olmayacağıma daha karar vermedim. "
Ali," Böyle acı mı çekeceksin Azze allah aşkına şu haline bak, kaç kilo verdin, en son ne zaman yemek yedin, ne zaman aynanın karşısına geçtin, saçlarını ne zaman kestin, ne zaman güldün, hergün biraz daha ölüyorsun kendine gel artık bu sen değilsin nerde o güçlü kadın. "
" Ben hala eski Azze'yim. "
Ali," değilsin şu haline bak her şeyde onu arıyorsun, baktığın her yerde onu görmek istiyorsun, kokusu olmadan uyuyamıyorsun, rüyanda hep onun adını sayıklıyorsun, sen Asaf olmadan yaşayamıyorsun anla bunu."
" Ben,..... Ben elimden geldiğince unutmaya çalışıyorum ama olmuyor."
Ali," Unutma ufaklığım sana unut diyen mi var madem bu kadar seviyorsun yapma bunu kendine ona da yapma. "
" O gelsin istiyorum ama. "
Ali," Ahh Azzem ahh ufaklık oda senin gibi şuan hatta daha kötü her yere saldırıyor önüne gelen herkesi öldürüyor, affı yok hatayı kabul etmiyor sen gidince eski Asaf'a döndü herkesin korktuğu adama. "
" Gerçekten değiştim mi Ali, çirkin mi olmuşum. "
Ali şefkatle bana bakıp saçlarımı okşamaya başladı.
Ali," Olur mu hiç sen her halinle güzelsin tavşanım ama biraz kilo al çok zayıfladın. "
" Tamam yemeğe çalışırım, saçlarımı kesmek istemiyorum Asaf çok sever saçlarımı uzasın istiyorum ama bakımını yaparım artık, onun karşısına güzel bir kadın olarak çıkmalıyım değil mi. "
Ali," Evet güçlü biri olarak çık. "
Gözümde ki yaşları silip başımı Ali'nin koluna yasladım.
Üzerimde ki kıyafetlere baktım bir tişört ve eşofman vardı onlar bile bollaşmıştı artık, zayıflamıştın bunun bende farkındaydım ve saçlarım kuş yuvası gibiydi.
" Ali, eğer benim için gerçekten mücadele edip savaşırsa ona bir şans veririm ama yapmasa bu ülkeden giderim. "
Ali," Sen bilmiyorsun belki ama Asaf zaten en büyük savaşa hazırlanıyor şuan. "
Vücudumda bir örperti geçmişti bunu duyunca birden başımı kaldırıp Ali'ye baktım.
" Ne demek istiyorsun Ali."
Ali," Asaf onları yok etmek için hazırlanıyor ufaklık hatta hazır bile. "
" Ama..... Ama bu, bile bile ölüme gitmek demek. "
Ali," Ne yazık ki kimse engel olamamış, kimse beni karımla tehdit edemez edeni de yaşatmam demiş. "
" Ali, bu intihar onlarla baş edemez ya çocuklar. "
Ali," Hepsi Asaf'la, hepsinin kararı aynı madem engel var kaldırırız diyorlar, Asaf seni bunun için kaybetti Azze unutma. "
" Benim yüzümden eğer onu dinleseydim bu olmazdı, Ali onu durdurmalıyız. "
Ali," Çok geç ufaklık toplantı yapıldı karar verildi. "
Babam elinde telefonu ile hızla bize doğru gelmeye başladı.
Babam," Ayla da ikna edememiş bir kaç güne hareke geçiyorlar ve benimde orda olmam lazım. "
" Baba senin neden orda olman lazım bu bile bile ölüme gitmek demek neden engel olmak yerine herkes saldırıya hazırlanıyor. "
Babam," Bak kızım eğer ben şuan sana sahipsem ve sen hayatta isen bu Demirkan ailesi sayesinde bunu biliyorsun, sizin ilişkiniz farklı benim bu aileye olan sözüm farklı."
" Ama baba..... "
Babam," Azzem, ceylanım benim, sen sana ait olan işlerden elini çektin, Asaf ise sadece bu işe odaklandığı için bir çok yeri kaybetti hatta annenin aldığı yerleri bile, sakın anneme ait değil deme çünkü Seda Hanım annenin her işini kazandığı her şeyi ona bıraktı yani sana, annen yaptığı işler yüzünden öldürüldü Azze ve sen bunun için kaçırıldın. Şimdi burda kalmaya devam edip her gün kendini bitirmek mi istiyorsun yoksa Eva olup her şeyin başına dönmek mi. "
Ali," Yeter bu kadar kaç ay oldu hadi çık artık şu kabuktan bizi bekleyen bir masa var hemde bizi görünce koca bir şaşkınlık geçirecek şaka. "
" Siz ciddisiniz. "
Babam," Bu yolda ölüm var kızım her yer kan gölüne dönecek, onu bir daha görmeye bilirsin, tamam belki ailesinin intikamını da almaya çalıyor ama çoğu senin için ve ben de senin için bu işte olmalıyım. "
Ali," Ben babamın yerine geçiyorum Azze o koltuk benim hakkım ve yanımda olmanı istiyorum bunu senin yardımın olmadan yapamam."
Babam," Ali olaylar bitene kadar Azze sana emanet eğer olurda karşı taraf galip gelirse zaten kimse Azze'nin Asaf'ın eşi olduğunu bilmiyor yani en azından şimdilik. "
" Baba lütfen sen kal gitme. "
Babam," Merak etme çatışmaya katılacak değilim adamlara talimat vericem sadece. "
" Bende geliyorum o zaman. "
Babam," Hayır asla sular durulmayana kadar sen bir yere gitmiyorsun Azze. "
Babam alnımı öpüp evden çıktığında koltuğa çöküp yeri izlemeye başladım.
Bu kadar mı yani, bu kadar kolay mı olacak, bu kadar çabuk mu bitecek her şey, asla böyle bir şeyi asla kabul edemem. Ne kadar zaman böyle kaldım bilmiyorum ama plan hazırdı.
Yerimden kalkıp sırtını duvara yaslamış ellerini cebinde olan Ali'ye baktım.
Ali," Bu bakışı biliyorum işte, uçma vakti o zaman. "
" Ekibi topluyoruz belli ki birileri Eva'yı özlemiş, benim olanı almak neymiş görsünler bakalım, Oyun başlasın. "
Ali," Ya baban Azze burdan çıkmamanı istedi. "
" Ne zaman başkalarını dinler olduk Ali biz ayrı bir ekibiz. "
Ali," Evet bunu hep yaptık değil mi. "
" O zaman partiye bizde katılalım bakalım kimler anneme ait olanları almış. "
Ali," Peki ya Asaf, "
" Şuan bana ihtiyacı yok hem yardımımıda kabul etmez. "
Ali," Hadi o zaman işimiz çok. "
" Evet önce ekibi toplayalım sonra da uyandığımızı herkese duyuralım. "
Sevgili okuyucularım bölümler artık ne sıklıkla gelir bilmiyorum cuma günü demek istiyorum ama derslerden dolayı kesin gün de veremiyorum, elimden geldiğince yazmaya çalışırım, lütfen kusura bakmayın.
Ayrıca okulu olanlar hele ki son senesi olan ve sınav için hazırlanan okuyucularım sınava kadar Wattpat kapatın öncelik dersleriniz olsun lütfen, Wattpat hep burda nede olsa 😘😘😘😘
YENİ BÖLÜM GELDİ UMARIM BEĞENİRSİNİZ ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM HEPİNİZE İYİ Kİ VARSINIZ SİZİ ÇOK SEVİYORUM 😘 😘 😘 😘 😘 😘 💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗💗