Aşkın KARMAŞIK Hâli [Gay]

By Afrasworld

2.4K 537 36

Aşk dostluğun önüne geçebilir mi? Bir tarafta eşcinsel olan ve uzun zamandır Kuzey'den hoşlanan Burak, Öteki... More

TANITIM
KONU 1: "İtiraf Nedir? Ne zaman yapılır?"
KONU 3: "Utanç nedir? Ne zaman oluşur?"
KONU 4: "Tesadüf nedir? Nasıl oluşur?"
KONU 5: "Soru nedir? Ne zaman cevapsız bırakılır?"
KONU 6: "Dost nedir? Kime denir?"
KONU 7: "Geçmiş nedir? Ne zaman ortaya çıkar?"
KONU 8: "Kapan nedir? Nasıl kapanır?"
KONU 9: "Yalnızlık Nedir? Nasıl başa çıkılır?"

KONU 2:"Dejavu nedir? Neye denir?"

217 57 3
By Afrasworld

Medya'da Güney var. Kendisi henüz aramıza katılmadı. Ama bir görün istedim. Bu yakışıklılıktan mahrum kalmak istemiyorsan aç medyayı axhbjlk.

Bu arada kitabın adını değiştirdim arkadaşlar. Bu isim daha uygun sanki. Neyse ben uzatmıyim. İyi Okumalar.

$$$$$$$$$$$$$$

           Önceki Bölümden

"Kime" dedim sanki bilmiyormuş gibi. Oysa benden bahsettiğini anlamıştım. Ama aldığım cevapla bin katlı binanın en üst katından düşüyormuş gibi hissettim.

"Bilgeye"

----------

Hani bilgeye demiştim ya 'Birinin benden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamayacak kadar salak değilim' Unutun onu! Ben salağın tekiyim. Sevdiğimin kimi sevdiğini anlamayacak kadar salağım. Sevdiğimin, aslında benim en yakınımı sevdiğini anlamayacak kadar salağım.

"Şeyy...  Aslında senden bir şey isteyecektim." dedi çekinerek. Her an ağlayabilirdim. Daha kötü ne olabilirdi?

"Onun bana olan hislerini öğrenebilir misin?" Yüzüne baktım. Yüzüme baktı. Dudağına baktım. Dudağıma bakmadı.

"Tabi." dedim gülümsemeye çalışarak. Ama olmadı işte gülümseyemedim.

"Biliyordum lan! Birtanesin oğlum sen!" diyip omzumu sıktı. Dokunuşu karşısında yüz parçaya bölünmüştüm. Ama onun haberi bile yoktu. Ayağa kalktı.

"O zaman senden haber bekliyorum." Göz kırpıp uzaklaştı. Arkasından sadece gidişini izleyebildim. Beni, benimle bırakıp gitti.

Nasıl olur da Bilgeden hoşlanırdı? Oysa bütün dönem bana bakmış, benimle konuşmaya çalışmış, ve bana göz kırpmıştı. Tabi sonradan anladım. Yanımda Bilge vardı o zamanlar. Bana değil, ona bakıyordu; ona gülüyordu. Ve ona daha yakın olmak için benimle konuşuyordu. Ben bunların hiçbirini anlamayacak kadar salaktım.

Oturduğum banktan kalktım ve okula girdim. Lavaboya girip yüzüme su çarptım. Gözyaşlarımı serbest bıraktım. Sevdiğim, kankamdan hoşlanıyordu. Tam bir K-dram.. 


Aynadan son kez kendime baktım. Gözlerim kızarmıştı. Lavaboda çıkıp sınıfa girdim. 12-A.

Bilge, öğretmen masasında oturmuş, sınıftaki kızlarla konuşuyordu. Arkası bana dönüktü. Cam kenarındaki en arkanın bir önündeki sırayı gözüme kestirdim ve oraya oturdum. Bilge beni fark edip yanıma geldi.

"Ne oldu?"

"Yok bir şey."

"Var işte. Ne oldu? Anlatsana." diye ısrar etti. Ama cevap vermedim.

"Kuzeyle mi ilgili?" dedi. Bakışlarım hemen yanıma kaydı.

"Yoo. Nerden çıkardın?"

"Ne biliyim onunla konuştuktan sonra böyle oldun. Hem siz ne konuştunuz?" Hemen bir bahane uydurmalıydım. Gerçeği açıklayamazdım. En azından şimdilik.

"Resmini çizmemi istedi." dedim.

"O zaman sen neden bu haldesin? Gözlerin kızarmış." dedi. O sırada sınıf dolmaya başladı.

"Sonra anlatırım." dedim. Gerçi anlatabileceğimi pek sanmıyorum ama. Yine de anlatmalıydım. En yakınımdı sonuçta. Ondan saklayamazdım. Ayrıca Bilge, Kuzeyden hoşlanmazdı ki..

Al işte.. Bahsi edilen Kuzey de sınıfa girdi. Bakışları önce Bilgeye sonra bana kaydı. Göz kırpıp, gülümsedi. Bense mutsuz bir şekilde etrafa bakınmaya başladım.

-------

"Hadi oğlum gidelim." Bilgenin kolumdan tutup çekmesiyle yerimde rahatsızca kıpırdandım.

"Tamam. Geliyorum." diyip elime kitaplarımı aldım. Dönemin İlk günü olduğu için ders işlemeyip, serbest bırakmışlardı. Bilgenin çekiştirmesiyle eve gitmek üzere yola çıktık.

"Burak!" İşte bu ses. Cehennemime ait ses. Omzumda hissettiğim kolla yanıma döndüm. Ta ta tam. Doğru tahmin. Karşımda sırıtan bir Kuzey duruyor.

"Beraber gidelim mi?" dedi. Öyle tatlı bir şekilde gülümsemişti ki... Eriyip asfalta yapışmama sebep olacak cinsten sıcak bir gülümsemeydi. Ama aklıma Bilgeyi sevdiği gelince içim sıkıldı. Gülümsemem soldu.

"Olur." dedi Bilge. O da gülümsemişti. Bir ben yapamıyordum işte. Kafa sallamakla yetindim. Yol boyu Kuzey'in Bilgeyi kesmesi, ona sürekli gülümsemesi ve ona sorular sormasıyla geçmişti. Gerçeği görebiliyordum artık. Tam apartmanın önüne gelmiştik ki Bilge o lanet soruyu sordu.

"Burak'ın güzel resim yapabildiğini nerden biliyorsun?"

"Haa!" İşte şimdi bittim. Kuzey, benim resimle ilgilendiğimi bile bilmiyordu ki. Zira şuan kaşlarını çatmış, ne olduğunu anlamaya çalışıyormuş gibi duruyordu.

"Geçen yaz resim yaparken görmüştü. Çok beğenmişti." dedim araya girerek. Kuzey mümkünmüş gibi daha da kaşlarını çattı. Bir açıklama yapmam gerekiyordu.

"Bugün resmimi yapmamı istemiştin ya. Bilgeye söyledim." diyip kaş göz işareti yapmaya çalıştım.

"Evet ya. Çok beğenmiştim." dedi. Nihayet anlamıştı.

"Görüşürüz o zaman." diyip elimi Kuzey'e uzattım. Bir an önce bu ortamdan kurtulmak istiyordum. Kuzeyde elimi sıkıp, başını tokalaştırmak için bana yaklaştırdı.

"Sağ ol." dedi fısıltıyla. Yüzümü aptal sırıtışımı yerleştirdim. Ta ki devamını duyana kadar. "Kardeşim."

Yüzüm anında asıldı. Beni kardeşi olarak görüyordu tabi. Benim onu sevdiğimi bilmiyor bile. Ayrıldığımızda bir şey demeden hızlıca apartmana girdim.

----------

"Dökül bakalım. Neden suratın sirke satıyordu bugün?" Şu an yatağımda uzanmış tavanla bakışıyordum. Bilge başımda sorgu memuru gibi dikilmiş bana ölümcül bakışlarını bana atıyordu. Yatakta oturup ona bakmaya başladım.

"Yoktu bir şeyim." dedim. Bakışlarımı başka yere çevirdim.

"Yeme beni. Seni tanıyorum bir şey oldu işte. Hoşlandığın çocukla mı ilgili?" Al işte aklıma yine Kuzey geldi. Bugün söyledikleri.. Beni değil Bilgeyi sevdiği..

"Evet." Ağzımdan çıkmıştı birden. Devamını getirmem gerekiyordu.

"Kim bu gizemli yakışıklı?" dedi yarım ağız sırıtarak. Ne cevap vermem gerektiğini bilmiyordum. Sevdiğim kişi Kuzey diyemezdim ki.

"Asıl sen söyle. Senin ki kim?" dedim. Sorusunu ona yöneltmiştim. Belki artık sormazdı. Ama öyle olmadı işte.

"Tamam sen kim olduğunu söyle. Söz veriyorum bende söyleyeceğim."

"Barış hoca." dedim. Ağzımdan çıkana kadar fark etmemiştim. Ama söylemiştim artık. Geri dönüş yoktu.

"Nasıl? Matematik hocası Barış hoca mı?" Şaşkınlıktan ağzı açıldı. Yalanımı yemiş miydi bilmiyorum. Kafamı 'evet' anlamında salladım. Barış hoca bizim matematik öğretmenimiz. Henüz 24 yaşındaydı. Öğretmenliğinin ikinci senesiydi bu yıl. Yakışıklı da ayrıca.

"İyi de Barış hocanın bugün nişanladığını söylediler. Siz nasıl?"

"Benimde o yüzden moralim bozuktu." dedim. Tam üstüne gelmişti işte. Barış hocanın nişanlanmasını bahane edebilirdim. Yoksa üzüntümü başka türlü açıklayamazdım.

"Kıyamam ya!" Bir anne şefkatiyle sardı beni. Ona yalan söylediğim için berbat hissediyordum kendimi. Ama gerçeği söyleyememiştim işte. Belki sonra söylerdim yaa.

"Sen kimi seviyorsun?" Etraftaki hüzünlü havayı geçirmeye çalıştım. Bilge hemen kızardı. Bilge Aslan kızardı. Vay bee..

"Hadi ya. Oyun bozanlık yapma. Bak ben söyledim." dedim Bilge konuşmayınca. Kimi sevdiğini gerçekten de merak etmiştim. Kim Bilge'nin duvarlarını yıkabilmişti? Bir kaç saniye sonra beni yıkacak olan ismi söyledi.

"Kuzey."

Offff! Yine mi ya?

₩₩₩₩₩₩₩₩¥

Pamuk eller yorum butonuna. Bu arada bir sonraki bölümde Güney gelecek. Okumaya devam edin axhbjlk...

Continue Reading

You'll Also Like

Derin By Betül

Short Story

952K 43.6K 42
Kafamı ellerimin arasına alıp kendimi öne doğru eğmiş az önce yaşananları algılamaya çalışıyordum. Bu olamazdı, hayır hayır hayır yine sokakta bir y...
472K 6K 11
tamamlandı. acar arslan dünyaca ünlü bir futbolcudur. bir gün eski hattını geri takar ve instagram'dan 'bebeğim kişisi instagramda, ona merhaba demek...
255K 6.1K 4
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Duygusal sancıların içinde...
17.6K 2K 42
Boksla alakalı herşeyden korkan Alin,anonim biriyle tanışır...Peki ya anonim biri onu korkutanlardansa?