[✓] dietician ➸ vmin

By cresswellne

174K 14.3K 8K

Diyetisyen Kim Taehyung ve sevgili eşi Edebiyat Öğretmeni Park Jimin. c | 18 🖤🍏 More

Giriş| Elli yaş üstü hayaller
1| Karalama sınav kâğıtları
2| Instagram DM'leri a.k.a sinir eşiği
3| Tezahüratla gelen aşk dalgası
4| Felaket vurgunum size
5| Sokak kültürünün vefalı dostu kimchili pilav
7| Evlenme sözü ve hastalıkta yıllık izin isteme sorunsalı
8| Zevk politikası
9| Hoşça kal heteroseksüellik
10| İşi gücü şov birisi
11| Merhaba arkadaşlar kanalına hoş geldiniz
12| Dünyanın diğer ucundaki gibi
13| Davetsiz misafir
14| Bu tavırların hevesimi kırıyor
15| Yıkık etiketleme postu
16| Amacım çok yaşamak değil keyifli vakit geçirmek
17| Sıcak şarap ve kaliteli öpüşme
18| Yüce ve güzel olan her şey
19| Jungkook öldü, öldühttp
Final| Aşkın dayanılmaz çekiciliği
Teşekkürler, sizi seviyorum

6| Gerçek aşkın adı, Jibooty

8.5K 705 375
By cresswellne

"Ben biliyordum demekten nefret ediyorum ama ben biliyordum."

Taehyung kollarını göğsünde birleştirmiş, ciddi bir ifadeyle beni süzerken gözlerimi devirerek battaniyenin altına daha da gömüldüm.

Hasta olmuştum.

Öyle böyle değil.

Burnuma dayadığım peçeteyi elimin içinde buruşturarak nefes almaya çalıştım fakat tıkanan bir burunla bu pek de mümkün değildi. Başım ortadan ikiye ayrılmış gibi ağrıyordu, gözlerimi her hareket ettirdiğimde bir şeyler batıyor, bu yüzden de sulanıyordu ve tıkanık bir burumla hayata tutunmaya çalışıyordum. "Öleyim ben burada, öleyim tamam mı? Sonra yine arkamdan dersin bilmiş bilmiş ben biliyordum diye." Aksi aksi doğru düzgün çıkmayan kelimelerle ne kadar ciddi duruluyorsa o kadar ciddiydim. "Havalar sürekli değişkense benim suçum ne?"

Kafamı battaniyenin altına gömüp nefes alma alanımı kapattım, sırtımı dönerek de konuşmayı bitirdiğimi fiilen ilan etmiştim. Felaket grip olmuş olabilirdim ve belki de mevsime göre biraz ince giyinmiş olabilirdim -çünkü tanrı aşkına o gömlek pantolonuma uyuyorsa her türlü mevsim fark etmeksizin giyinirdim- fakat böyle bir muameleyi hak etmiyordum.

"Bak bak tavır alıyor bir de. Yaşından başından utan ya."

Hafifçe kıpırdanarak kanepeye iyice gömüldüm. Agresiftim, başım ağrıyordu, düzgün nefes alamıyordum ve her yerim sızlıyordu.

Cevap vermeyeceğimi anlayınca derin bir nefes verip boşluk kısma oturup üzerime eğildi. Parmakları belimden aşıp kollarıma gelince yavaşça parmaklarıma indi. "Dön bakayım bana," Yumuşak sesine aldanmadan istifimi bozmadım. Yanağıma değen yumuşak dokunuşlarla gözlerimi yumdum. "Hadi güzelim dön de ateşin var mı kontrol edeyim bir."

"Hasta olmasam bu cümleyi çok yanlış anlardım."

"Hasta olmasan bunu söylemeden direkt uygulamaya geçerdim." Boğazını temizledi. "Ama konumuz bu değil tabii."

"Evet, öyle..." Üzgündüm, tamam mı? Biliyordum çünkü, grip olduğumda en az bir hafta çilesini çekiyordum ve bu bir hafta boyunca eşimden uzak kalmam demekti.

Zorlukla yan döndüğümde saçlarımı alnımdan çekti. Dudaklarını alnıma bastırarak bir süre beklerken çoktan mayışmıştım, saatlerce böyle kalabilirdim, hiç sorun olmazdı. "Ateşin yok o kadar." dedi geri çekilerek. Kokusunu alamadığım için gözlerimi kırpıştırdım. "Ne diye battaniyenin altında yok olmaya çalışıyorsun ki aşkım?"

"Çünkü öyle."

"Gerçekten oldukça açıklayıcıydı. Teşekkürler Edebiyat Öğretmeni Park Jimin. Umarım bu yalınlığınızı öğrencilerinize de gösteriyorsunuzdur."

"Rica ederim Diyetisyen Kim Taehyung. Bunlar sadece size gösterdiğim özel yanlarım."

Ellerini yanaklarıma bastırarak dudaklarımı ön plana çıkardığında gerçekten nefes alamamıştım fakat bekledim. "Sana dedim değil mi o akşam kalın giyin diye. Belki o dışarıda yediğin pilav da etkiledi."

Mimik yapamadığım için sağa sola salladım kafamı. Yüzümü rahat bıraktığında derin bir nefes aldım. "Aşkım eğer biraz daha bununla ilgili bir şey söylersen yüzüne hapşırırım."

"İğrenç bir insansın."

Gülümsedim sadece. "Seni seviyorum."

Ayağa kalkarak ilerideki kumandayı elime tutuşturdu. Üzerindeki siyah eşofman altına ve beyaz tişörtüne anlamsızca baktım. "Sen oyalan, ben çorba yapacağım tamam mı?"

"Telefonumu da verir misin?" Diğer koltuktan telefonumu alırken ekrandaki mesaj sayısını gösterdi. "Sınıfın baya hareketli gerçekten."

"Evet onlar öyleler. Ne yazmışlar?" Bakmadan uzattığı cihazı aldığımda mutfağa gidişini izledim.

Bildirimleri açtığımda yine yüzden fazla mesajla karşı karşıya kalmıştım ancak ne okuyacak göz ne de anlayacak beyin vardı. Atlaya atlaya en son yazan mesaja denk geldiğimde performans ödevi hakkında konuşuyorlardı.

Park Jimin:
Size bir iyi bir de kötü haberim var.
Hangisinden başlamamı istersiniz?

Lee Jung Hyun:
İyiden başlayalım hocam.

Park Jimin:
İyi haber, yarın performans ödevlerinizi alamayacağım.
Kötü haber, derse de gelemeyeceğim.

Kim Jungkook:
Aslında pek kötü bir haber değildi ya :d <3 hjsdhjas

*Kim Jungkook kişisini gruptan çıkardınız.*

Lee Shin:
ŞALSMDKLMDJANSKNDJKASD
Adamlık köşemizde bugün canım sınıf hocamız Park Jimin var.
Efendimiissss

Park Jimin:
Ben yanlışlıkla erkekler grubuna mı yazdım?

Kim Yugyeom:
Evet hocam :")

Park Jimin:
Hımm, tamam.
Küfredecektim de neyse.
Siz de fazla konuşmayın hastayım, bildirim görmek istemiyorum telefonumda.

Min Joon:
Hocam aslında sessize de alabilirdiniz fakat siz bilirsiniz tabi ki <3

Lee Shin:
*banlandı*

Park Jimin:
dşflvdlcbkf
Boş yapmayın, hadi iyi geceler herkese

Kim Yugyeom:
Hocam Jungkook?

Park Jimin:
:d
Ben alırım onu yarın gruba merak etmeyin.
Kızlara haber vermeyi unutmayın boşuna yorulmasınlar

Kim Yugyeom:
Tamam hocam, geçmiş olsun <3

"Bakıyorum da öğrencilerinle konuşurken enerjin bayağı yerinde?"

Taehyung üzeri tüten çorbayı tepsiyle önüme servis ederken telefonu bir kenara bırakarak üzerimdeki battaniyeyi iteklemiştim. Sıcaklamıştım zaten.

"Niye kıskandın mı? Onları senden daha fazla seviyorum diye üzüldün mü?"

Alayla gülerek kasedeki çorbayı birkaç kez karıştırdı. "Aynen, bu kesin doğrudur."

"Doğru tabii." Daha fazla konuşmadan kaşığı ağzıma dayadı. "İç şunu."

"Bak, ellerim var, kendim içerim." Uzattığı kaşığı ağzıma alırken sapını elinden aldım. Geri çekilerek sırtını kanepeye yaslarken kollarını göğsünde bağladı. Yaptığı leziz çorbayı yavaşça içerken boğazımı temizledim. "Yarın okula gitmeyeceğim."

"Gitme zaten, bu halde nasıl ders anlatacaksın. Yazık çocuklara." Arkamdaki yastığı fırlattığımda güldü sesli sesli. "Ne var yalan mı?"

"Hasta olan ve ilgi bekleyen benim hani burada? Belirtmek istedim."

"Biliyorum aşkım..." dedi saçlarını alnından kaldırırken. "Geçmiş olsun, umarım en kısa zamanda iyileşirsin."

"Sevgilim ne bu samimiyet, altına imza falan da atsaydın prosedür gereği." Çorbamın hepsini bitiremeden masaya koydum. Çoğunu içtiğim için bir şey dememişti. Kendimi daha iyi hissediyordum ve sağlıklı olan şeylerle -artık adına her ne diyorsa- gerçekten lezzetli şeyler yapabiliyordu Taehyung.

"Biraz daha iyi misin?" demişti tepsiyi mutfağa götürecekken. Kafa salladığımda banyoya doğru ilerledim ben de. Hızlıca bir duş alıp dişlerimi fırçaladım, kendimi daha yenilenmiş hissediyordum fakat baş ağrıma ve burun tıkanıklığıma henüz çözüm bulabilmiş değildim.

Gereksiz yorgunluğum uykumu da beraberinde getirirken Taehyung'a ayrı yatmayı teklif etmiştim fakat reddetmişti. Hala biraz hastalığın vermiş olduğu üşüme vardı, fazla uzatmadan yatağa kuruldum bu nedenle. Tabi ki eşim yanıma geldiğinde kafamı göğsüne yaslamıştım çünkü bu şu hayatta, sevdiğim en güzel şeydi ve huzuru tam olarak hissettiğim nadir zamanlardandı.

"Taehyung..." demiştim kafamı hafifçe kaldırıp bakarken. Sessizliğin tatlı ortamında eşimle konuşmayı çok seviyordum. "Evlenmek daha önceden hiç aklından geçer miydi?"

Parmakları saçlarımın arasına girdi ve oynamaya başladı usulca, bunu oldukça seviyordu. Taehyung'la sevgili olmadan önce saçlarımın dokunulmasından nefret ederdim ve kimseye dokunması için izin de vermezdim fakat, Taehyung'un bir gece saçlarımı öylesine okşamaya başlamasıyla içimde sıcak bir şeyler aktı. Bu his o kadar mutlu etti, o kadar iyi hissettirdi ki 'saçlarıma dokunma, haz etmiyorum' diyememiştim, hep daha fazla, hep daha fazla oynasın istemiştim.

Ve hâlâ, saçlarıma serbestçe dokunabilen tek kişiydi Taehyung.

"Hayır." diye mırıldanmıştı kararlılıkla. "Jimin bırak evliliği, hayatıma birisini katacağımı bile düşünmemiştim, takıldığım kişilerin hepsi biliyordu geleceğimizin olmayacağını." Biraz yukarı kayarak rahat bir pozisyon yarattı. "Gerçi, senle de neden evlendiğimi bilmiyorum -dur biliyorum."

Güldüğünde anlamsızca ona baktım. "Neden evlendin?"

"Farkında mısın bilmiyorum ama..." Yan döndüğümde yüzlerimiz karşı karşıya geldi. Eli belimden geçerek kalçama dayandığında derin bir nefes aldım. "Buna sahip olan tek kişi benim, anlatabiliyor muyum?"

Alaylı ve kendinden emin konuşmasına daha fazla katlanamayacağımı anladığımda vurdum elinin üzerine fakat o çekmek yerine sıkarak nefesimi düzensizleştirdi.

"Sana inanamıyorum," diye mırıldandım hayretle. Tamam, biliyordum, ciddi değildi ancak yine de bunları sesli bir şekilde duymak anlık da olsa garip hissettiriyordu.

"Bizimkisi Jibooty ile bir aşk hikâyesi. Aramıza girme."

"Taehyung!"

Alnıma kocamaaan bir öpücük kondurdu. Elini beline getirerek tekrar göğsüne çekti ve normalden biraz daha hızlı atan kalbine koydum parmak uçlarımı.

"Yalan yok Jibooty ile ciddi bir ilişkimiz var." Hafifçe güldü. "Neyse, sakin hâlinden krize doğru sürükleniyorsun. Uyu en iyisi."

Gerçekten uykum gelmişti ve gerçekten krize doğru sürükleniyordum. Sinir etmeyi seven birisiydi ve buna her seferinde düşen ben de yeterince ahmaktım. "Bir şey demeyi unutmadın mı hayatım?"

Derin bir nefes vererek öptü saçlarımı usulca. "Seni seviyorum."

Omzuna bastırarak sarıldım bedenine. "Ben de seni seviyorum, iyi geceler."

***

iyi geceler, nasılsınız? ❤️

Continue Reading

You'll Also Like

6.7K 821 28
Sana en büyük acılardan birini yaşatmak istedim, hayatını mahvetmek istedim ama sonunda neden dağılan ve paramparça olan benim. Senden nefret ederken...
3.4K 391 12
Kızgınlıklarını beraber geçiren dansçı omega Jung Hoseok ve ünlü basketbolcu Min Yoongi. "Ne o, bana aşık mı oldun? Kahvaltı hazırlamalar falan. Üzgü...
138K 14.8K 52
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
69.3K 6.6K 41
Owner Serisi¹ [ Konusu Değiştirildi.] Gerçekten aptal mıydı yoksa sadece aptalı oynamak mı kolay geliyordu? Ya da bir diğer soru, gerçekten sarhoş m...