Uyandığımda nerede olduğumu anlamlandıramadım. Yattığım yatakta hızla doğruldum. Neler olduğu aklıma düşünce ayağa kalkıp yatak odası gibi olan yerden çıktım. Uzun koridordan geçip seslerin geldiği yere ilerledim.
Kaan Bora Dünya ve Emre koltuklara oturmuş ben gelince susmuşlardı. Gözlerim doldu.
'Neler oldu?'
Bora ayağa kalkıp bana sarıldı. Ağlıyordu.
'Ece Burcu Rüzgar ve Arası aldılar. Onlar giderken sen biranda havaya kalktın ve kalan mortemleri gücünle yere serdin. Hepsi gidince peşlerine düştük.
Ama bulamadık. Ardından Mortem okuluna gittik. Olanları oradaki mortemlere anlattık. Ve çoğuyla anlaşıp bizi bulamamaları için dünyanın binbir köşesine dağıldık. '
Kaan konuşarak bana olayları belirtti.
'şimdi ne olacak?'
Büyük bir çapta araştırıyoruz . Neresi onların başıysa oraya sızmamız gerekiyor. Ve kendimizi onlardan gizlememiz. '
'Neredeyiz?'
'Fransa'
Kafamı kaldırıp Emre'ye baktım. Ne kadar süredir uyuduğumu düşünmek bile istemiyordum.
Borayı tuttum . Güçlü olmamız gerekiyordu. Herşeye rağmen.
'Elimizde neler var?'
'Mortem okulundan hiç kimse bu olayları bilmiyormus. Biz anlatınca bizimle birlikte hareket etmeyi kabul ettiler. Şuan veri toplama aşamasındayız. Elimize yeteli bilgi geçince tekrar toparlanıp saldıracağız.'
Oturduğum koltukta kafamı geri attım. Nasıl birşeyle karşı karşıyaydık bilmiyorum. Ve bayılmadan önce kullandığım güç tekrar gelirse onları kolayca alt edebileceğimizin farkındaydım. O gücü tekrar çıkarmalı ve kullanmayı ögrenmeliydim. Kardeşlerimi onların elinden kurtarmalıyım.
Oturduğum yerden kalkıp kapıya gittim. Berk'in ayak sesini duymuştum. Koridora çıkınca bana doğru geldiğini fark ettim. Kucağıma koşup atladı.
'Annnee'
Onu kocaman öptüm. Neşe kaynağımdı o benim. Berki severken aklımda Erdince yapacağım türlü işkenceler vardı.
Tekrar salona oturdum.
'O Erdinç' i Öldüreceğim'
'Sen mi ben mi?'
Gülüp yanağını sıktım Bora'nın
'Kaan. Sen nerden anladın ?'
'Sezgilerin çok güçlü. Ve birkaç kez konuşurken duydum. Beni ortadan kaldırma planı yapıyorlardı en son '
Diyerek güldü.
Bu cocuk manyak değilse bende birşey bilmiyorum.
2 AY SONRA
Olayların ardından iki ay geçmişti. Kendimizi geliştirmeye çalışıyorduk. Aynı zamanda güçlü mortemlerle biraraya geldik. O örgütle ilgili önemli bilgiler elde ettik.
Ellerinde güçlü mortemler vardı ancak toplasan benim gücüme ancak erişirdi. Biz onlardan kat be kat daha güçlüyüz.
Örgüt eline geçirdiği mortemlere ilaç enjekte ediyor. Ve bu ilaç onların zihinlerini ele geçirip onları güçlü birer asker kılıyor. Ve öğrendiğimiz önemli bilgide dövme. Askerlerin dövmeleri siyah değil kırmızı oluyor. Buda bizi onlardan ayıran en önemli özellik.
Yeni kesfettigim özelliklerle kolayca görünmez olabiliyor , hava durumunu rahatlıkla değistirebiliyor , istediğim her insani etkim altına alabiliyor, içimdeki enerjiyle bir atom bombasi etkisi dahi yaratabiliyorum. Bu kadar güçlüyken beni istemelerini çok normal buluyorum.
Ben bile kendimi isterdim. Sonuçta bu kadar özellik boru değil.
Bora da benim kadar olmasa da kendini her alanda geliştiriyordu.
Aynı zamanda fare deliğinin nerede olduğunu bulmuştuk. O örgütün üssü diyeceğimiz benim tabirimle fare deliği Antartika kıtasında. Insanların onları fark etmesini engellemek amacıyla böyle bir saçmalık yaptılar sanırım.
Ve biz son hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Hazırlıklar bittiğinde fare deligine girip oradan dostlarımızı kurtaracağız ve sonunda fare deligini patlatacağız.