Aşk İşi *Tamamlandı*

By mattmatt110481

1.6M 68.6K 1K

Romantik bir şehir hikayesi... Bazen hayat küçük tesadüflerden ibarettir... Aşkta öyle... Çok istesen , ha... More

Sude
Koray
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
49. Bölüm Yeni
50. Bölüm Final

36. Bölüm

20.5K 1K 4
By mattmatt110481

                                                                                  İstanbul

Uykusuz onlarca gece geçmişti... Koray'ın içindeki korku öfkesiyle birleşmiş onu hem ruhsal hem de fiziksel olarak çok etkilemişti. Zayıfladığı gözle görünüyordu ama esas içindeki, kalbindeki  hasar çok daha derindi. Ailesi ile görüşmeyi neredeyse kesmiş, kendini sadece elindeki işlere vermişti, eskisi gibi zevkle çalışmıyordu belki ama en azından bu sayede kafasındaki kötü senaryolardan kaçıyordu. Üç ay kötü şeyler düşünmek için ne yazık ki yeterli bir süreydi...

Sude'nin peşine taktığı onlarca kişi vardı ama çoğu bir noktadan sonra ilerleyememişti. Tüm hıncını bu insanlardan çıkarıyordu. Aynı noktada tıkanan raporlara, sonrası yok diyen sözde dedektiflere tahammül edemiyordu artık, mutlaka bir iz olmalıydı ama bulamıyorlardı. Bir şekilde hatırı sayılır dostları sayesinde Sude'nin durumunun basına yansımasını önlemişti ama emniyete yansımış olan durum sebebiyle bir şekilde bazı fırsatçılar Koray'ı sıklıkla rahatsız ediyorlardı. Bazıları ile Halit görüşüyor dikkate bile almıyorlardı ama bazıları Koray'a kadar ulaşıyordu. Haftalar sonra eski bir emniyet müdürü olan şimdilerde ise bazı kayıp vakaları ile uğraşan Ender de , ısrarla Koray'ı aramıştı. Benzer çok kişi ile görüştüğünden önce çok ilgilenmese de en sonunda Halit'in de ısrarı ile görüşmeyi kabul etti Koray. Ekim ayının ilk haftası idi...

Orta yaşlarında olmasına rağmen oldukça fit görünen adam Koray'ın ofisine son derece pozitif bir enerji ile Halit'in refakatinde girmişti. Kendinden emin duruşu,  Koray'ın aylar sonra nihayet ufakta olsa ümitlenmesine sebep olmuştu , bir şeyler çıkmasını deli gibi istiyordu ancak bu duygusunu kendisine sakladı. Geçen onca zaman da defalarca hayal kırıklığına uğramıştı.

-Merhaba Koray Bey! Sonunda size ulaşabildim, adım Ender Sarı, Denizli Eski Emniyet Müdürü...

-Merhaba memnun oldum. Buyurun lütfen. Koray masasının önündeki şık koltuklara keyifle kurulan adamı inceliyordu, rahatlığı sinir bozucuydu , adamın yanından tekrar yerine döndüğünde,  Halit'de izin isteyerek odasının arka köşesinde beklemeye başladı.

-Ofisiniz gerçekten harika! Manzaraya hayran kaldım... Çok keyifliydi adam, oturduğu yerden çok rahat hareketlerle etrafına bakınıyordu. Karşısındaki insanın sabrının tükendiğinin henüz farkında değildi ya da bu tavrın bir sebebi vardı.

-Teşekkürler! Derken sözler dişlerinin arasından sıkıntı ile çıkmıştı Koray'ın, son noktadaydı.

-Şimdi! Birden ciddileşmişti adam... Durumunuzu emniyetteki bir arkadaşımdan öğrendim. Niyetim sizin canınızı daha fazla sıkmak değil! Rahatlığım sizi gerdi farkındayım ama görüşmemizden memnun olacaksınız eminim!

-Umarım! Uzatmayalım, konu benim için yeterince tatsız.

-Haklısınız! Bende aynı fikirdeyim... Koray Bey ben Sude Hanım'ı buldum...

-.... Kalbinin sıkıştığı söylenebilirdi Koray için, her şeye hazırlamıştı kendini ama gerçeklerle yüzleştiğinde ne hissedeceğini düşünmemişti... "Nasıl?" diyebildi sadece...

-Anlatmak için buradayım... Rahatlayın lütfen O iyi...

-NEREDE?! Sandalyesinden kalkıp fırlamış adamın karşısında dikiliyordu, Halit'te aynı hızla yanı başına gelmişti... Patronunun bu gerginlikte yapabileceklerini tahmin edemiyordu.

-Sırayla gidelim siz de sakin olun lütfen... Ender içinde değişik değişik karakterler taşıyor gibiydi, önce rahat ve gevşek bir adam gibiydi, sonra ciddi bir kılığa bürünmüştü şimdi de bir dost gibi bakıyordu suratına , Koray'ın  fevri hareketinden de zerre çekinmemişti.

-Derin bir nefes alan Koray, stresli olduğu zamanlarda yaptığı gibi başını öne eğdi ,saçlarının arasına ellerini koydu ve bir süre bekledi... Anlatın lütfen dinliyorum...

-Tamam! Adım adım gideceğim çünkü bence bu gidişin bile bir hikayesi var... Arkadaşım dosyanızı ilk getirdiğinde anlam verememiştim. Sizi inceledim , Sude Hanım hakkındaki bilgileri okudum, basit bir kıskançlık krizi kızcağız döner gelir dedim ama geçen ay hala daha bulunamadığını öğrenince incelemek istedim. Açıkçası aklıma kötü senaryolar gelmişti ve hatta dürüst olayım sizden bile şüphelendim... Nefes almadan dinliyordu Koray... Mobeseler İstanbul çıkışında kaybolduğunu söylediğinde o bölgeye odaklandım. Büyük hata kaybolma yok! Çıkış gişesindeki kamerada saat hatası var , zaten bölgedeki sayı az farketmek çok zor... Sude Hanım hemen çıkışta bir benzin istasyonuna giriyor, aldığı suyun markası bile görünüyor, o kadar net!

-Biliyordum! Gerizekalılar! Biliyordum!! Hesabını soracağım!

-Durun hemen kızmayın bunu kimse bilerek atlamaz! Şanssızlık diyelim... Zaten bununla bitmiyor . Kızcağız da akıllılık yapmak istemiş, kredi kartı kullanmıyor ama plakasının alındığını da unuttu mu artık bilemiyorum. Hafifçe gülümsemişti adam... Neyse... Çıkış Ankara istikametinde, zaten dosyada babaanne ve dedenin ikametgahı orası olduğundan arkadaşlar da incelemişler...Ama dedeyle babaanne ifade de bir görüşme yapmadıklarını söylediklerinden fazla incelenmemiş, şöyle anlatayım , Çankaya gibi bir semtte mobeseler incelenmemiş ,sadece apartmanın kamera kayıtlarına bakılmış... Girişi yok , e o zaman burada da yok!

-Ankara'da o zaman!

-Hayır...

-Kızımız evinden çıktıktan sonra Ankara'ya gitmiş bu kesin , babaanne ve dedesinin yanına, sabaha karşı geldiği evin karşısındaki sokağa parketmiş  ve üç buçuk saat arabada kalmış...

-Çıkamadı değil mi? Vazgeçti...

-Evet... Arabadan hiç çıkmadan tekrar Ankara'dan çıkış yapmış... Orada kamera kayıtları çok net... 

-Peki oradan nereye gitmiş? Koray sabırsızdı...

-Ankara'dan sonra Afyonkarahisar'a kadar takip ettim. İşin en uzun kısmı da burada oldu çünkü şehirler arası yolda takip etmek çok zor... Herhangi bir yerde ana yoldan  çıkabilir! Benzin ihtiyacı olabileceğinden, acıkmış olma ihtimalinden tüm benzinliklere ve restoranlara uğradım neyse ki iz bırakmamak konusunda çok başarılı değil! Dinlenme tesisi gibi bir yerde durmuş, aslında çok salaş bir yer, öyle kamera filan da yok öğlen saatlerinde iki üç müşterisi olan kendi halinde bir yer... Muhtemelen acıkmış olabilir, orada durmuş ve uzun süre kalmış. Bir garsonun da dikkatini çekmiş bu,  neredeyse iki üç saat oturdu tek başına dedi ,sonra telefonunu kaybettiğini bilgisayardan bir şeye bakmak istediğini söylemiş...  Bu garson sayesinde bulduk onu diyebilirim!

-Koray adam anlattıkça içindeki düğümleri bir bir çözüyordu, bunca zaman merak ettiği , cevabını bulamadığı ve bulamamaktan korktuğu gerçekleri bu adam teker teker anlatıyordu.

-Bilgisayar olunca işin içinde bizim çocuklar ilgilendiler, emniyetten tanıdığım arkadaşlar, saati günü belli olunca tabi çözmesi de zor olmadı. Eğilmiş hafifçe Koray'a yaklaşmıştı. Kızımız babasının adresini araştırmış, Bodrum Dünya Hastanesi!

-Ama bu mümkün değil orada yoktu, yani kaç kişi gitti , babası ile de görüşüldü! Bakın sakın beni kandırmaya çalışmayın! Bu hassas bir konu... Sesi biraz önceki dinginliğine ters bir şekilde sinirli çıkmıştı...

-Koray Bey! Oğlum ben senin baban yaşında adamım böyle bir konunun şakası olur mu! Ben onu gördüm!

-Anlatın o zaman nerede gördünüz?

-Hastaneye gittim tabi, ama öyle önce hemen Sude nerede diye çıkmak istemedim... Kızcağız ince ince kaçmış... Bir kaç gün bekledim, kimse yok! Benim de biraz romatizma filan var gelmişken bahane randevu aldım babasından. Muayene filan oldum , laf aramızda iyi doktor! Aklı sıra ortamı yumuşatmak istemişti ama Koray için sinir bozucu olmuştu bu son sözler ve hemen yüzüne yansımıştı. Suratını görünce hemen tekrar toparladı...  Neyse, çıkışına kadar da bekledim,  hastane adamın ama pek durmuyor orada takip ettim evine kadar. Merkezde küçük bir ev!

-Orada mıydı! Nasıl görünüyordu? Sorusu istemsizce çıkmış , kelimeler bir anda dökülmüştü çünkü içinde bir yerlerde onu deli gibi özlüyor ve çok endişeleniyordu... Kızgın olması bu gerçeği değiştirmiyordu.

-Hayır orada değildi... Zaten daha önce gidenlerin bence yanıldıkları nokta bu olmuş... Hastanede yok, evinde yok babayla zaten yıllardır görüşmemiş o zaman Bodrum da yok! Kesinlikle oradaydı ama o evde değildi... Sadece bir gün o adamı takip etselerdi bunu çözerlerdi çünkü adam oraya göstermelik gidiyordu. Kısa bir süre durdu ve hemen çıktı! Merkezin dışında oldukça güzel bir villaya gitti, Tilkicik Koyu dedikleri bir bölgede!

-Onu nerede gördün peki!

-28 Eylül'de akşamüzeriydi babasının diğer evi küçük ama elit bir site içinde, Sude sitenin önündeki plaja inen merdivenlerdeydi , tek başına güneş batana kadar oturdu orada , bende ki resimlerine göre bir hayli zayıftı ama oydu!

Ender'in konuşması bittiğinde Koray biraz durgunlaşmıştı, konuşmuyordu. Uzun süren bir bilinmezliğin çözülmüş olması uyuşturmuştu tüm vücudunu. Bir süre gözlerini yerdeki bir noktaya dikip kaldı sonra yerinden kalkıp arkasındaki iki adamı umursamadan ofisin büyük camlarından dışarıyı izlemeye başladı. Oda da derin bir sessizlik hakimdi. Hala arkası dönük haldeyken konuşmaya başladı...

-Ender Bey, yaptığınız her şey için teşekkür ederim. Benim için anlamı büyük! Zahmetlerinizi de karşılıksız bırakmayacağım ama sizden ricam bu konu şimdilik aramızda kalsın... Ben yüzleşene kadar kimliğinizi saklamaya devam edin lütfen...

-Ben teşekkür ederim... Kötü bir son bekleyerek başladım ben bu araştırmaya ama gözlerinizdeki endişeden değer verdiğinizi anlayabiliyorum bu hanıma... Umarım ikiniz için de hayırlısı olur... Kırmayın üzmeyin birbirinizi...

-Halit, Ender Bey'e yardımcı ol lütfen... Biraz yalnız kalmak istiyorum...

Continue Reading

You'll Also Like

32.2K 692 34
Nerden bilebilirdim ki başka bir eve taşınmanın beni rüya gibi güzel bir hayata götüreceğini. Biraz daha büyüdüğümde bu zamanları hatırlayıp iyi ki d...
9.9K 1.1K 15
Ben Berinay... Berinay Yılmaz. Hayatı her insanın hayatı gibi sıradan geçen, ev-okul arasında mekik dokuyan bir kızdım. Tâ ki o geceye kadar... O ge...
133K 3.4K 53
Ama ben, ilk pişimi ona yapmıştım; ilk onun yüzünden kolumu yakmıştım fakat o, hıçkıra hıçkıra ağladığım mutfakta sadece pişilere dikkat kesilip tüm...
41.7K 915 22
Gözlerini ilk açtığında kara gözlerine vurgun olduğu bir kız vardı ama kardeşi olarak bakmak zorundaydı ona. Çok istiyordu onunda kendisini sol yanı...