Aşk İşi *Tamamlandı*

By mattmatt110481

1.6M 68.5K 1K

Romantik bir şehir hikayesi... Bazen hayat küçük tesadüflerden ibarettir... Aşkta öyle... Çok istesen , ha... More

Sude
Koray
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
49. Bölüm Yeni
50. Bölüm Final

17. Bölüm

31.3K 1.3K 34
By mattmatt110481


Evden uzaklaşırken beyni fonksiyonlarını yitirmiş gibiydi Sude'nin. Şuursuzca araba kullanıyordu. Çıkarken Koray'ı görmemişti. Gerçek mi rüya mı diye düşünüyordu da sebebini anlayamıyordu. Öğlene geliyordu hiç birşey yememişti uykusuzdu yorgundu fakat bu noktadan sonra biriyle konuşmak hepsinden daha çok ihtiyacı olan şeydi. Fazla düşünmeden Sinem'i aradı.

-Sinem canım acil durum müsait misin?

-Sude hayırdır müsaitim tabi yanii Didem'le kahvaltı yapıyorduk sahilde gel istersen... 

Didem'in olanlardan tam olarak haberi yoktu aslında duymasa iyi de olurdu ama fazla seçeneği yoktu hızlıca tamam! Neredesiniz? diyebildi.

On dakika sonra arada beraber de gittikleri cafeye ulaşmıştı. Kızlar onu görür görmez bembeyaz olmuş suratına korku ile baktılar.

-Canım noldu sana, iyi misin ruh gibi olmuşsun! 

-İyiyim Sinemcim hadi geçelim. Hepsini anlatacağım.. Yeni bir durum daha oldu, yardımınıza ihtiyacım var.

Didem şaşkın şaşkın onlara bakarken, ne durumu anlatsanıza , niye benim haberim yok diye söyleniyordu.

Sinem bitkin halinden anlamış ona yiyecek bir şeyler söylemişti bile, istemiyorum dediyse de dinlememişti Sude'yi. Anaç tavırlarla yemesini işaret ediyordu. O sırada da Dideme' şimdiye kadar olanların özetini geçmişti, her anlattığından sonra da kahkahalar atan Didem, anlamıştım ben zaten diye dalga geçiyordu Sude'yle... Ne anlamıştı ki! Adam oynuyordu onunla... 

Önündekiler bitince.. Sinem ona döndü...

-Dökül bakalım başka ne oldu? Sinem yeterince beklemişti.

Anlattı bir bir her şeyi, bir kız çocuğu gibi dudaklarını bükmüştü! Yanında konuşabileceği bir ailesi yoktu ama bu kadınlar onun için arkadaştan öte olmuşlardı yıllar içinde. Baka kaldılar! Evet ikisi de aptallaşmışlardı... Sanki yanlarında Sude yokmuş gibi karşılıklı konuşuyorlardı şimdi... 

-Yok, ben bile böylesine rastlamadım daha! Sinem yoğun aşk trafiğini ima etmişti... 

-Adam resmen Sude'yi kapatmış oynuyor.

-Bu acaba kazayı da mı bilerek yaptı? Belki öncesi vardı bilmiyoruz?!

-Sanmam! Kızım o kadar numara yapacak adamda değildir yani. Adını duysa hemen kapısında yatacak kaç tane kadın bulurum ben. Niye uğraşsın böyle şeylerle! Gerçi evine mecburi hizmete bağlamış bizimkini numaralarda çeviriyor ama... 

-Hayal gücümün sınırları yerle bir oldu şuandan itibaren.Bir de sen kıza köpek muamelesi yap sonra yapış dudaklarına! Pis zampara! 

-Ayy bizim kuzu başedemez bununla! 

-Yer beni diyordu haklıymış!

-Kızlarrr... Ya bana akıl verin dedim siz ne yapıyorsunuz! Ne yapayım ben şimdi? Nasıl yüzüne bakacağım... Devam edemem ben böyle! Biraz beni düşünün... Hakikaten kafası karmakarışıktı. 

Sinem buruşturdu suratını...

-Sude'cim işin zor canım o kesin... Ama işinden olmak istemiyorsan dayanacaksın ya da...

-Ya da istifa et diyorsun...

-Bilemedim kuzucum yaa... 

-Bende bilemiyorum dayanabilir miyim diye? 

-Adam Allah için çok yakışıklı, güçlü bence belli ki senden etkilenmiş ama iki karakterli gibi hangisi ne zaman çıkacak tahmin etmek zor. Ne istediğini anlamak lazım...

-Ne isteyecek canım belli ki oynuyor benimle! 

-Canımm sen git evine dinlen biraz uyu... Akşama uğrarız sana... Aklımızı aldın kuzumm! Rahatlatmaya çalışıyordu bir yandan... 

Didem de onayladı... 

Haklılardı biraz düşünmeye ihtiyacı vardı. Zaten dikişlerini kontrol ettirecekti hastaneye uğrar eve geçerim dedi, kalktı yanlarından... Görünürde birşey yapmamışlardı ama hafiflemişti Sude. Hastanedeki işini halletti eve geçti. 

Rahat bir takım eşofman giyip uzandı yatağına gevşemeye çalışıyordu. Gözünün önüne hep o öpücük geliyordu. Düşünceleriyle savaşırken dakikalar sonra uykuya dalmıştı... Kaç saat uyumuştu kestiremiyordu ama perdeler kapalı , hafif karanlıktı oda. Telefonuna gelen mesaj uyandırmıştı onu... 

Uzandı başucundaki telefona baktı tanımadığı bir numaraydı! 

-Uyuyor musun?

                                                                              ***

Bu mesajı atabilmek için evet sadece bu kelimeyi yazabilmek için Koray aslında saatlerdir kendi içinde savaşıyordu. Onu öptükten sonra bir hışımla evden çıkmış holdinge gitmişti. Kendine iş çıkarmış hırsını etrafındakilerden almıştı söylenip durmuştu herkese ama içi içini yiyordu yaptığı hareket için , açıklama yapması gerekliydi.. Asistanından Sude'nin telefonunu almış defalarca aramak istemişti ama yapmamıştı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Zeynep'i aramıştı sonra bir hışımla. Sude yerine başka biriyle çalışmak istediğini pazartesi kendisine haber vermesini söylemişti. Bu oyun tehlikeliydi. Zeynep belki de ilk defa ağzını açıp tek kelime edememişti abisine. 

Çok sonra, saat akşam 9:00 gibi dayanamamış sonunda gönderebilmişti bir mesaj. Arabayla sokağında kaç tur atmıştı kendi bile bilmiyordu. Arabası evin önündeydi ama evde saatlerdir hiç ışık yoktu. 

-Kimsiniz?

-Aşağıdayım kapıyı açar mısın Koray ben...

Sude yatakta dimdik olmuştu! Koray gelmişti hemde kapısına... Yataktan fırladı üstüne başına baktı. Yapacak birşey yoktu zaten adam kapısındaydı üstüne eline ilk geçen şeyi geçirdi...

Işığın yandığını gören Koray cevabını almıştı... Beklemeye başladı... Kısa bir süre sonra da Sude üzerinde mint yeşili kısa bir sabahlık, alakasız bir beyaz eşofman aynı renk askılı bir tişört ve darmadağınık saçlarla kapıyı açtı. 

-Merhaba! Gözlerinin içine dik dik bakıyordu Koray!

-Merhaba!

-Uyandırdım mı? 

-Sayılır , sorun değil? Birşey mi oldu? Yani bu saatte? Ciddi bir tavır takınmaya çalışıyordu Sude ama kılığıyla, uyku haliyle hiç başarılı değildi.

-Sence birşey olmadı mı?

-... önce cevap veremedi Sude sonra saçmalayarak devam etti. Evi toplatacaklardı yarın bununla mı ilgili gelmiştiniz?

-Sude içeri girebilir miyim? Kapıda mı konuşacağız?

Gene yapmıştı! Kontrolü hep o eline alıyordu! Usulca kapıyı itti içeri girdi. 

-Kusura bakmayın misafir beklemiyordum! diyebildi sadece...

-Konuşmamız lazım... Yani benim senden özür dilemem lazım... 

-...Sude uyanık olup olmadığına emin olamıyordu. Bakakaldı sadece... Koray ise bildiği yoldan salona geçmişti bile.. Peşinden o da salona geçti..

-Kusura bakmayın tekrar , üstüm başım biraz dağınık.. Birşey içer misiniz?

-Seni biri dağıtmış gibi... Bende biliyorum bu durumu dedi imalı imalı... Kahve içerim zahmet olmazsa..

Konuşamadan çıktı Sude salondan! Ne diyordu bu! Elleri titreye titreye fincanları tezgaha koydu robot gibi yapıyordu kahveleri... Ne konuşacaktı şimdi... Hiç düşünmesine fırsat vermiyordu bu adam.. Derin bir nefes aldı salona geçti.. 

Sude içeri girince, "bu koku ne kokusu" diye sordu birden Koray. Tüm hafta bunu düşünmüştü. 

-Leylak.. Anneannemin kokusu... Ben bu kokuyla büyüdüm. Bahçede de var bir sürü, evde de. Baharda hep taze taze bulundururum. 

-Leylak demek! Sevdim... 

-Güzeldir.. 

-Bence de çok güzel... iç çekmişti şimdi Koray.. 

Garip bir imalaşma halindelerdi, kahveleri alıp oturmuşlardı ama kısa bir sessizlik hakimdi ortama, dakikalar sonra konuşmaya başladı Koray... 

-Senden özür dilemek istiyorum. Başından beri, yani kazadan beri beni çok yanlış tanıdın. Sınırları olan bir adamım ben, seni zorla öpmem büyük kabalıktı.Üzgünüm... Yüzüne gerçekten mahçup bir halde bakıyordu şimdi... 

-Özrünüzü kabul edeceğim ama bu şartlar altında nasıl çalışırız bilemiyorum Koray Bey. 

-Haklısın! Zaten Zeynep'i de aradım yerine başka birini bulacaklar...  

-Sude bu kararı kendisi adına vermesine kızmıştı ama belli etmedi. Peki, iyi düşünmüşsünüz. Ben beğendiğiniz bir çalışma varsa onu da çalışacak arkadaşa iletirim vakit kaybetmemiş olursunuz. Deyiverdi.

-Farketmez! Koray'da başka biriyle çalışacağını söylediğine pişman  olmuştu şimdi.. Bu kadına karşı ne hissediyordu ,niye böyle düşünmeden davranıyordu  bilemiyordu!

Sakin görünüyorlardı kendi düşünceleri ile kalakalmışlardı şimdi ve yine sessizlik çökmüştü.. Kapı çalındı... 

-Birini mi bekliyordun? 

-Aslında evet kızlar uğrayacaklardı. Ben bir kapıyı açayım deyip kalktı yanından.. Sürekli bir dejavu halindeydiler! Gene basılmışlardı... Kapıyı açtı, Sinem hemen atladı... 

-Oyy yaralı kuzucuk nasıl oldun? Kurduk biz planı kurtaracağız seni diye konuşuyordu... 

Didem'de.. 

-Bak yüzü gülüyor ama uyumak iyi gelmiş diyordu. İkisi de kaşıyla gözüyle işaretler yapan,susun demeye çalışan Sude'yi anlamamışlardı. Kendi gözleri ile gördüklerinde anca anladılar... Koray elinde kahvesi ile Sude'nin salonunda oturuyordu. Sinem,

-Aaaa! Hoşgeldiniz Koray Bey diyebilmişti şaşkın şaşkın! Bir yandan da Sude'ye bakıyordu. 

-Koray Bey iş ile ilgili bir şey sormak için uğramıştı deyiverdi Sude'de..

-Evet ama konuştuk hallettik.. Değil mi Sude? Ben sizi yalnız bırakayım... 

-Evet evet hallettik. O zaman Koray Bey ben pazartesi Zeynep hanımla görüşürüm. 

-Tamam iyi geceler hanımlar... 

Kızlar sadece bakakalmışlardı arkasından Sude ise misafirini geçirmek üzere peşinden gitti.  

-Ben tekrar özür dilerim.

-Önemli değil unuttuk Koray Bey! Tabi yaa unuttuk!

-Birde şu bey hanım meselesi çok uzadı artık sadece Koray ve Sude olsun olur mu?

-... 

-Rica ediyorum. O da benim hatam!

-Tamam, zaten artık iş için bir arada da olmayacağız. Olur! İyi geceler Koray!  

-İyi geceler Sude! 

Uzanmış kokusunu içine çekerek bir yanağından hızlıca öpmüştü Sude'yi. Kapı kapandığında Sude'nin ayaklarından yer çekiliyordu. 









Continue Reading

You'll Also Like

46.8K 581 13
Hayatına oğlundan ,arkadaşından ve iyilikden başkasına yer açamayan ,hız tutkunu olan dünyaca ünlü bir doktor ,yaşama umudunu yitirmiş olmasına rağm...
718K 35.3K 45
"Söylüyorum size aşk diye bir şey yok!" Umut masadaki rakı bardağını bir kez daha havaya kaldırmadan kurmuştu bu cümlesini. Kurmaya kurmuştu da birk...
32K 690 34
Nerden bilebilirdim ki başka bir eve taşınmanın beni rüya gibi güzel bir hayata götüreceğini. Biraz daha büyüdüğümde bu zamanları hatırlayıp iyi ki d...
1.7M 87.8K 50
Şanlıurfa'nın soylu ailelerinden olan Karabulut'ların varlık içinde yüzmesine rağmen kızını iyileştirmek için hiçbir çare bulamayan oğulları Asaf Mir...