NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)

بواسطة selin-visne

1.8M 105K 38.6K

Kiraz Mahallesinin yaralı abisi Halit ve masum kızımız Nazenin'in hikayesi... Başlama Tarihi : 2017 المزيد

TANITIM
TANITIM II
TANITIM III
1. Yeni Bir Hayat
2. Göğe Bakma Durağı
3. Çiçek Kız
4.Muhallebi Çocuğu!
5. Dedikodu
6.Pamuk Şeker
7. Umutları Elinde Kalır
8. İmtihan Bu Ya..
9. Biçare
10. Bak Aşk Diyorum
11. Uzaktan Sevmek
12. Çıkmaz Sokak
13. Çok Eskiden Karşılaşacaktık
14.Kendini Bulmak Senin Elinde
15. Hüzün Sessizliğin Olmuş
16. Rüzgarım Olan Adam
17. Seni Zamana Bıraktım
18. Sensiz Olmaz
19. Senden Öğrendim
20. Bu Şehirde Sen Varsın
21. Mavi Hareler
22. Bitmesin
23. İlkler
24. Bir Çıra Meselesi
25. Bir Sen, Bir Ben, Bir De Bebek
26. Küçük Osman (Osman&Yeliz)
27. Kaynanam Baldan Tatlı!
28. Naz Evi !
29. Beklenmeyen Misafir
31. Meftun Bir Adam
32. Anne Kız
33. Ay Şahit
34. Meydanlar Bizim!
35. İstemeyle Topyekün Mücadele
36. O Kurnadan Bu Kurnaya !
37. Sevda Kervanı
38. Anılar
39. Bir Pazar Kahvaltısı
40. Bir Olmak -1-
41. Bir Olmak -2-
42. Hazırlıklar Başlasın
43. Son Dokunuşlar
44.Kınayı Getir Aney!
45. Hayat
46.Bir Şarkısın Sen
47. Oy Oy Güzelim
48.Sevince
49.
50.
Minicik Bir Duyuru
51. Hızla Geçen Günler
52. Bölüm (Final)

30. Dönüm Noktası

26.3K 1.7K 701
بواسطة selin-visne

Bölümümüzü EcrenSenaIrmak8 ithaf ediyorum💜 herkese iyi okumalar ☺️
~~

"Kolay gelsin"

Herkes işini bırakıp gelen kişiye baktı. Yeliz biraz daha uzun baktı.

Nazenin yerinden kalkıp toparlandı. "Teşekkür ederiz."

"Yandaki çay bahçesi kapalı mı ?" Yerinde kıpırdanarak sordu kadın.

"Hayır kapalı değil fakat tadilatta şuan da galiba yarına bitecek" diyerek cevapladı kadını Nazenin.

"Anladım. Peki yandaki çay bahçesinin sahibi Halit Bey'i nerede bulabilirim ?"

Kadının sorusu üzerine istemsiz kaşları çatılmıştı Nazenin'in. Niye durduk yere Halit'i  sormuştu ki ? Belki eski bir arkadaşıydı ya da tanıdığı.

Yeliz hala dikkatlice karşısında duran kadına bakıyordu ama kadın kendisine bakmıyordu niyeyse. Çok tanıdık geliyordu bu sima.

"Naz hayatım tabela işi de tamam, adamlar yarım saate geliyorlar. İkna etmek baya zor oldu ama hallettim."

Halit konuşarak içeri girdiğinde kimseye bakmadan Nazenin'e ilerleyip yanağından öptü. Sonra tam karşısında duran kadınla yüz yüze geldiğinde ise elleri yumruk olmuştu çoktan.

"Merhaba Halit"

Söylenen iki kelimeden sonra Halit hala karşısındaki kadına bakmaya devam ederken Nazenin olayları anlamaya çalışıyordu. Göz ucuyla arkasına bakıp Yeliz'in hafifçe açılmış ağzını Duygu'nun çatılmış kaşlarını gördü. Bakışlarını el boğumlarını sıkmaktan kıpkırmızı olmuş adama çevirip eliyle yumruk olmuş eli açıp ellerini birleştirdi.

Kendisine dönen gözlere gülümsedi Nazenin. Kimse tanıtmasa bile karşısındaki kadının kim olduğunu biliyordu. Ve bir gün bu anın yaşanacağını da.

Halit elini tutan sıcak eli daha iyi kavradı. Sonra Nazenin'e dönüp konuşmasına devam etti.

"Dükkan için yapılacak başka bir şey kaldı mı canım. Varsa söyle halledelim hemen."

Nazenin kafasını hayır anlamında salladı.

O esnada Yeliz'le Duygu elindeki işleri bırakmış daha doğrusu bu ortamda olmamaları gerektiği düşüncesiyle Nazenin'in yanına geldiler.

"Kuşum bizim işimiz bitti sayılır. Aysel sultanla Nalan teyzem yemekleri döktürmüştür. Biz çıkıyoruz. Siz ikiniz de çok geç kalmadan gelin" dedi Yeliz. Çıkarken yanından geçtiği genç kadının omzuna yanlışla vurmayı ihmal etmedi !

"Hadi bitanem işimizi çabucak bitirelim bende acıktım" diyerek konuştu Halit.

Nazenin tam bir şey diyeceği sırada başka bir ses duyuldu.

"Halit artık konuşabilir miyiz ? " ses tonu oldukça yüksek, beklemekten sıkılmış ve bir hayli sinirli bir sesti bu.

Halit kendinden beklenmeyecek bir sakinlikte yüzünü konuşan kadına döndü. Eli hala sevdiğinin elindeydi.

"Benim seninle konuşacak bir şeyim yok. Gördüğün gibi işimiz var ve sen burada olmanla bize ayak bağı oluyorsun" her bir kelimenin üzerine basarak söyledi.

"Hayır konuşacak birçok şeyimiz var. Başta da seni beni ve bizi konuşmamız gereken konular var."

Nazenin susup konuşan ikiliyi izliyordu gözünü bile kırpmadan. Gerçekten ne konuşacağını merak ediyordu? Bunca zaman sonra neden geldiğini ? Bunca zaman sonra geldiğine göre mutlaka konuşacak bir şeyi vardı demek ki diye düşündü Nazenin.

Karşısındaki kadına asıl benimle konuşman gerek demek istedi bir an. Senin yaptıklarından sonra o kalbe giremediğim günlerin acısını anlatayım sana. Sevmekten korkan bir adamı her gün yeniden nasıl sevebildiğimi dinle. Git sözcüğünden sonra her seferinde kalmanın ne demek olduğunu biliyor musun? Onun mutluluğu için ondan gitmeyi göze aldın mı hiç ? Bunları söylemek ya da sormak isterdi Nazenin. Bugüne kadar hayatı boyunca kimseye en küçük nefret bile beslememişti ama bu kadına duyduğu hisler nefretin yanında az kalırdı.

"Bizim konuşacak bir şeyimiz yok ve sen geldiğin gibi gidiyorsun." Düşüncelerinden Halit'in sözleriyle sıyrıldı. Kafasını iki yanına salladı aklındaki düşünlerini dağıtmak için.

"Benimle iki dakika gelsene şuraya" diyerek Halit'i çekiştirdi Nazenin. Konuşmalarının duyulmayacağı lavabo tarafında durdular.

"Konuş" dedi.
"Ne "

"Ne dediğimi duydun Halit. Konuş onunla."
"Neyi konuşacağım Naz. Benim o kadınla konuşacak hiçbir şeyim yok konuşmak felan da istemiyorum ayrıca ya. Şimdi gönderiyorum onu"

Halit tam gideceği sırada kolundan çekip durdurdu.

"Sence neden geldi bunca zaman sonra ? Demek ki söyleyeceği bir şeyler var. Konuşmanı ben istiyorum. Git ve ne söyleyecek sadece dinle. Hem yüzleş onunla. "

"Güzelim konuşmak felan istemiyorum ve şimdi onu gönderiyorum" Halit tekrar gideceği anda Nazenin yumuşak olmayan bir tutuşla sevdiğinin kolunu tuttu.

"Eğer konuşmazsan eminin ki seninle konuşmanın her yolunu deneyecektir. Halit konuş onunla"

Halit sıkıntıyla yerinde kıpırdandı tam her şey rayına giriyor düzeliyor mutlu günlerin kapısını açtım derken bir şey çıkıyordu meydana. Hayır bu sefer mutluluğuna kimsenin gölge düşürmesine izin vermeyecekti. Nazeninle aralarının açılması ya da huzursuz olma gibi bir durumları yoktu olamazdı da.

Beklentiyle kendisine bakan sevdiği kadına döndü. Nazenin'in gözlerinde kendisine dair minicik bir şüphe kırıntısı görse ölürdü. Görmemişti bakmaya doyamadığı mavi gözlerinde ne bir şüphe ne de inanmama. Gördüğü kendisine olan sevgisiydi, güveniydi. Bu kadın kendisine böyle bakarken dediğini yapacak ve güzel gözlüsü için o kadını 5 dakika dinleyecekti.

Halit sevdiği kadının alnından öptü. "Tamam istediğin gibi olsun sadece dinlerim sonra hemen sana gelicem."

"Sana güveniyorum, bana olan sevginden de eminim. İçimden bir ses gitmeni istiyor sadece."

Halit usulca başını sallayıp çiçek kızının ellerini alıp öptü, değil o kadını dinlemek burada olmasını bile istemiyordu çünkü o kadına her baktığında açtığı yaralar yüzünden sevdiği kadını üzdüğü geliyordu. Derin bir nefes aldı, madem güzel gözlüsü o kadını dinlemesini istiyordu 5 dakika katlanırdı.

~~

Halit yüzünü denize çevirmiş yanındaki kadının konuşmasını bekliyordu. Bulunduğu durumdan bir an önce kurtulmak istiyordu.

Zeliha kendisine bakmayan yüzünü denize çevirmiş Halit'in kendisine bakması için eliyle koluna dokunduğunda Halit'in kendini geri çekmesi beklemeyeceği bir durumdu.

Halit sinirle koluna dokunan ele omuzlarını silkerek ve iki adım gerileyerek tepkisini koydu. "Hareketlerine dikkat et. Senin için gelmedim buraya Nazenin için buradayım. Sadece 5 dakikan var. Ne söyleyeceksen söyleyeceksin sonra da bir daha bizi rahatsız etmeyeceksin."

Zeliha yüzünde alaylı ifadesiyle konuştu. "Demek yanındaki kızın adı Nazenin. Seviyor musun onu ?"

Halit kaşlarını çatarak baktı yanında duran kadına. "Sana, seninle Nazenin'e duyduğum sevdayı konuşacağımı hissettiren ne ? Sence ben tertemiz sevdamı seninle konuşarak kirletir miyim? Senin, Nazenin'in adını ağzına alıp onu değersizleştirmene izin verir miyim ?"

Zeliha kendisine söylenen sözlerle sarsıldı Halit'ten bu sözleri duymayı beklemiyordu. Bugün o dükkana girdiğinden beri beklemediği şeyler oluyordu zaten.

"Halit ben bir hata yaptım bunun farkındayım üzdüm seni bunu da biliyorum. Biz seninle çok sevdik birbirimizi. Affet beni yeniden başlayalım."

Halit işittiği sözlerle gülmeye başladı. Bu gülme sinirden felan değildi hani komik bir şey olurdu da gülerdiniz ya aynen öyleydi. Güldükçe güldü Halit hatta bi ara elini gülmekten ağrıyan karnına koydu.

"İyi güldüm vallahi. Galiba söyleyeceklerin bitti. Malum benim bekleyenim var. Eyvallah!" Tam arkasını dönmüş gideceği sırada Zeliha'nın "ben ciddiyim Halit senin için geldim" diyen sözleriyle durdu.

Usulca arkasını dönüp yüz yüze geldi Zelihayla. Demek ki biraz önce ki tavrından anlamıyordu bu kadın. O halde Halit de tavrını değiştirirdi.

"Bugün dükkana geldiğimde kimseyi fark etmeyip yanına gittiğim, yanında durduğum, ellerini tuttuğum kız varya hayatımın dönüm noktası. Bana sevmeyi öğreten kadın. Sevdiğine güvenmenin ne demek olduğunu yorulmadan sıkılmadan vazgeçmeden ilmek ilmek içime işleyen kadın. Bu zamana kadar yaşadıklarımı silmek yerine, yaşadıklarımın bana ne kattığını gösteren kadın. Kısaca beni ben yapan kadın."

"Sen yapabilir miydin? Sevdiğin bir adamın yaşadıklarını silmeyip onlarla yüzleşmesini sağlayabilir miydin? Dur ben söyleyeyim yapamazdın. Çok nadir insanlar yapar bunu. Bir tanesi de Nazenin."

Zeliha'nın yüzüne bakıp ardından gözlerini denize çevirdi Halit. "Ben Nazenin'e duyduğum hissettiğim sevdayı görünce sana olan hislerimin gerçek olmadığını anladım. Küçüktüm o zaman sana duyduğum hayranlıktı belki de ama asla sevgi değildi."

"Nazenin'le çok mutluyuz. Ve ben bugüne kadar hissetmediğim kadar iyi hissediyorum onun yanında. Eğer olurda mutluluğuma gölge düşerse affetmem. Nazenin'in gözünden bir damla yaş akarsa hiç yapmayacağım şeyleri yaparım. Ne beni ne de Nazenin'i rahatsız etmeyeceksin bu da sana son sözüm."

Halit söylediklerinin verdiği rahatlamaya sevdiğinin yanına adeta koşarken arkasında şaşkın ve bunları beklemeyen birini bıraktığından habersizdi.

Adımlarını hızlandırıp dükkana doğru yürüyordu Halit şuan tek istediği gidip Nazenin'e doyasıya sarılmaktı.

Dükkandan içeri girdiğinde kitap raflarının tozunu alan sevdiğini kendine çekip sarıldı Halit. Başını Nazenin'in boynuna gömüp nefes aldı beline dolanan kollarla daha sıkı sarıldı sevdiğine. Ne biraz önce ki sinirli hali kalmıştı ne de çekmek zorunda olduğu 10 dakika hepsi bir sarılmayla uçup gitmişti, olay bu kadar basitti işte.

Nazenin kollarını Halit'in beline dolayıp başını omzuna koydu. Elleriyle sırtını sıvazladı. Biraz kendini geri çekip sevdiği adamın yüzüne baktı.

"O insanın bana kattıkları yüzünden senden kendimi uzaklaştırdığıma geri çektiğime yanıyorum ben. Senden ne kadar özür dilesem az belki de"

Nazenin ellerini Halit'in yanaklarına koyup konuşmaya başladı. "Şii geçti gitti artık. Sınavımızdı belki de tüm bu yaşanılanlar. Sevdamızın büyüklüğünü ölçmek için yaşanması gereken sınav gibi düşün. Bak şuan da yan yanayız beraberiz önemli olan bu."

"Yüreğime iyi gelen iyi ki gelensin Naz."

Nazenin'in ellerini öptü Halit. "Sormayacak mısın ne konuştuğumuzu ?"

"Hayır, sormayacağım sormaya da gerek duymuyorum. Çünkü seninle aramızda onun yeri olamaz, sohbetimiz de dahil. "

"Tamamdır hatun sen nasıl istiyorsan ne istiyorsan o olur" gülümseyerek öptü sevdiği kadının alnından Halit.

"Yeliz mesaj atmış yemekleri hazırlamışlar bizi bekliyormuşlar. Eğer biraz daha geç kalırsak Aysel sultan dükkanı basacakmış" cebinden çıkardığı telefondan Yeliz'in attığı mesaja bakarak Halit'e özetledi.

"Aysel sultan bu dükkanı basar mı basar. Hadi" Nazenin dükkanın kapısını kilitledikten sonra sevdiğiyle el ele tutuşup evin yolunu tuttular.

~~

"Nihayet gelebildiniz yoksa belediyeye anons yapmasını söyleyecektim. Açlıktan öldüm." Halitle Nazenin içeri geçerken Yeliz kapıda saydırmıştı.

Halit gözlerini devirerek salona geçerken Nazenin'in kolunu tuttu Yeliz. Göz kırptı. Nazenin anlamayarak kafasını salladı.

"Ay Nazenin şiştim burada noldu kızım anlatsana" sonunda ağzındaki baklayı çıkarmıştı Yeliz. Aslında yemek felan bahaneydi olayları merak ediyordu.

"Burada anlatamam şimdi akşam Ahsenlere gidelim orada detaylı konuşuruz" Yeliz'i zar zor ikna edip içeriye geçtiğinde annesi Aysel sultan Duygudan başka Gülistan teyzesi de vardı.

"Kaynişin de seni çok özlemiş geldi" Yeliz'in kulağına fısıldadığı cümleyle Yeliz'e ters ters baktı Nazenin. Elbet eline düşerdi bu saçaklı.

Herkesle selamlaştıktan sonra Gülistan Hanım ayağa kalkıp sarıldı Nazenin'e. "Hoşgeldin güzel kızım. Kitap yuvanı tekrardan açıyormuşsun hayırlı olsun."

"Teşekkür ederim Gülistan Teyze" gülümseyerek annesinin yanına oturdu Nazenin.

Gülistan Hanım'ın bir gözü oğlunda diğeri de oğlunun karşısında oturan yemeğini yiyen Nazenindeydi. Olaylardan haberi vardı Gülistan Hanımın, hem oğlunu sorguya çekmişti hem de biricik ahiretliği Aysel sultan duyduklarını gördüklerini birazda yorumunu katarak anlatmıştı. Oğlan annesi olarak böylesi güzel aklı başında bir gelini olacağı içinse içi rahattı. Nazenin'in annesini de sevmişti çok cana yakın sözü dilinde olan bir kadındı. Tam kendisine göre dünürü olacaktı tabi inşallah. Çünkü anladığı kadarıyla Nalan Hanım teftişe gelmişti buraya özellikle de oğlunu. Sonuçta kızını vereceği aileyi tanıması gerekti. Kız evi naz evi diye düşündü olacaktı o kadar.

Aysel sultan çaktırmadan Nazenin'e bakıyordu. Duygu ve Yeliz eve geldiğinde biraz durgun gibi oldukları için hemen sorguya çekmişti ne yapıp edip öğrenmişti olanları. Şimdi ise orada neler olduğunu merak ediyordu Aysel sultan. Mavişe de soramazdı ki şuan. Yüz ifadesine bakılırsa iyi gibiydi yine de kestiremiyordu ayol bu kızı. Merak ediyordu maviş ne yapacaktı. Eğer baktı üstesinden gelemiyor arkasında dağ gibi Aysel sultan vardı ayol vallahi yolardı sevenleri üzeni.

Yemekler yenilmiş kahveler içilmiş herkes ayaklanmaya başlamıştı yorucu bir gün olmuştu.

Nazenin annesiyle kol kola girerek yokuş yukarı yürüyorlardı. Nalan Hanım dayanamayarak sordu.

"Naz, annem senin canın bir şeye mi sıkıldı ? "

"Nasıl oluyorda her seferinde nokta atış yapabiliyorsun anne ? Bunun sırrı varsa bana da söyle" gülerek konuştu annesine.

"Sıpa seni. İnsan kendi canını bilmez mi hiç ? Dökül bakalım."

Nazenin derin bir nefes verip annesine baktı. "Halit'in geçmişinden birisi geldi bugün. Huzurumuzu kaçırmasından endişeleniyorum"

Nalan Hanım olaylara yabancı değildi Nazenin İstanbul'a geldiğinde anlatmıştı her şeyi. Kızı mutluluğuna gölge düşmesinden korkuyordu. Çünkü emek sarf edilerek yapılan şeylere bir şey olmasından korkardı insan.

"Aaa kimmiş benim evlatlarımın huzurunu bozacak kişi vallahi insan evladı demem eşşek sudan gelene kadar döverim onu anne terliğiyle"

Nazenin annesinin hareketlerine ve sözlerine gülmeye başladı. "Ya anne"

Kızının koluna tekrardan girip alnının kenarından öptü Nalan Hanım.

"Yuvayı dişi kuş yapar kuzum, yuvana zarar gelsin istemiyorsan önce sen dik duracaksın"

Annesinin sözleriyle başını salladı Nazenin. Mutluluğunun huzurunun zedelenmesine asla müsaade etmezdi.

~~

Çaylar ince belli bardaklara konulmuş fakir eroini olan çekirdeklerden paket paket açılmıştı. Ahsen Yılmaz'ı kızlar gelecek diye dışarı yollamış evde tek erkek Yiğithan bebek vardı. Ahsen,Duygu, Yeliz ve İpek pür dikkat kucağında Yiğithan ile oturan Nazenin'e bakıyordu.

Nazenin bugün olan biten her şeyi baştan başladı anlatmaya.

"Kaç yıl geçmiş gitmiş aradan neyin konuşmasını yaptı acaba" diyen Ahsen

"Böyle yüzsüzlük görmedim ömrü hayatım boyunca. Halit orada Nazenin'i öptü kız hala bekliyor, canım o kapıdan ekmek çıkmaz artık sana naş" diyen Duygu

"Şeytan diyor dola eline saçlarını sürü mahallenin ortasında bak bakalım bir daha "Halit konuşabilir miyiz" diyebiliyor mu ?" diyen Yeliz

"Ağzım açık kaldı Nazenin abla" diye yorum yapan İpek.

Nazenin olaylarla ilgili kızların yorumlarını dinliyordu. Anlaşılan o ki hepsi sinirlenmişti bu duruma.

"Hayır her şeyi bir kenara bırak sana ne demeli peki Nazenin. Kızım sen niye Halitle konuşmasına müsaade ettin ?" Kendini tutamayarak konuştu Ahsen.

"Halit'e güveniyorum Ahsen o kıza karşı içinde en ufak bir şey kalmadığından adım kadar eminim. Sadece gitsin ve yüzleşsin istedim kapanmamış hesabı kalsın istemedim o kızla."

"Nazenin gerçekten senin bu sakinliğini tebrik ediyorum. Osman'ın böyle bir durumu olacak o kız gelecek konuşabilir miyiz diyecek. Kolundan tuttuğum gibi iki çeker bir yırtarım. Hiç acımam" gözlerini kocaman kocaman açarak konuştu Yeliz.

"Sen Yeliz ablasın yaparsın ama benim Nazenin ablam yapmaz. Hangimiz bugün böyle bir şeyi yapardık ki ? Hiçbirimiz. Hatta eminim ki bugünün sonunda sevdiğimiz adamla bir güzel kavga ederdik. Nazenin abla tam tersini yaptı. Halit abiyi oraya gönderdi. Çünkü biliyor ki seven insan her koşulda olsun yine sevdiğine gelir."

Nazenin İpek'i koltuğunun altına alıp saçından öptü. Boşuna kardeşim demiyordu bu kıza. Nasılda tanımıştı kendisini.

Ahsen Nazenin'in yanına oturup kolunu boynuna doladı. "Ah canım benim güzel yüreklim. Naz'ım istemediğim tek şey senin tekrardan üzülmen."

"Kimse üzemez benim Nazlı kızımı. Öyle kolay değil o işler adamın alnını karışlarım" kendinden emin bir tavırla konuştu.

"Canlarım benim iyi ki varsınız. Bu hayatta bir kızın başına gelebilecek en güzel şey mükemmel kız arkadaşlara sahip olmak" hepsi bir an da Nazenin'e kollarını açarak sarıldı fakat bu sarılma çok uzun sürmedi. İlk önce arada sıkışıp kalan Yiğithan bebeğin çığlığı duyuldu ardından Nazenin'in telefonu.

"Annem sıkıştın mı sen ? Ağzını burnunu yerim senin. Oh" oğlunu kucağına alıp seslice öptü Ahsen.

"Kızlar Halit mesaj atmış aşağı da beni bekliyormuş. İki dakika gidip geleyim" üstüne ceketini alıp fırlarken Yeliz'in söyledikleriyle güldü.

"He gülüm he 2 dakikaymış. Kız o iki dakika olur sana 2 saat. Kendimden biliyorum"

Merdivenleri inip kapıyı açtığında kendini güvenli kollara bıraktı Nazenin. Boynuna konulan minicik öpücükle kıkırdadı.

"Bir şey mi oldu" diye sordu bu saatte neden gelmişti ki sevdiği kızlarla oturacağını da biliyordu.

"Seni görmek istedim. Seni özledim yeterli mi ?"

Gülümseyerek başını salladı Nazenin. Halit elinden tutup ilerdeki parkın oraya doğru yürüdüler. Banka geçip oturdular.

"Onu affetmemi yeniden başlamamızı istediğini söyledi bugün" diyerek konuya girdi Halit. Nazenin anlatma demişti bugün ama içi rahat değildi sevdiğinin bilmesini istiyordu. Sanki anlatmayınca ondan gizli saklı bir iş çeviriyormuş gibi hissediyordu.

Nazenin devam et dercesine başını salladı.

"Ona duyduğum şeyin sevgi olmadığını söyledim. Çünkü ben seninle yaşadığım sevgiden sonra ona duyduğum şeyin sevgi olmadığına kesin karar vermiştim. Bir daha da bizi rahatsız etmemesini söyledim." Bugünkü olanları özetledi Halit.

"Halit ben sana güveniyorum bana olan sevginden de hissettiklerinden de eminim.Seni çok seviyorum."

"Bende seni çok seviyorum güzelim. Olaylar karşısında sakin kalışını, yüreğini, merhametini, bana güvenmeni, gülümsemeni en çokta beni sevişini seviyorum" ellerini öptü sevdiği kadının. Kendine doğru çekip alınlarını birleştirdi.

"Naz'ım diyorum ki artık hiç ayrılmasak ne gece ne gündüz"

"Hımm" anlamamazlığa vuruyordu Nazenin.

"Diyorum ki önümüz kış ayrı ayrı üşürüz bence bilhassa geceleri. Sarılıp uyusak ne güzel olur."

"Öyle mi diyorsun yani" muzipçe sordu Nazenin

"Bir şeyleri söylemek yetmiyor artık canımın içi, gel gösterelim düğün nasıl olurmuş yedi cihana."

"Evlenelim diyorsun yani"

"Evlenelim diyorum" dedikten sonra usulca öptü dudaklarından sevdiğini Halit. Bir sözlerini daha mühürlediler böylelikle.

~~

Gençler evlenelim diyor ablaları abileri ne diyorsunuz 😎 evlensin mi garipler 😄

Umarım beklediğinize değen bir bölüm olmuştur hepinize anlayışınız için çok çok çok teşekkür ediyorum, cansınız🧡

Yorumlarınızı merakla bekliyorum biliyorsunuz hepsi benim için altın değerinde ve ilham 😉 Emeğe saygıyı da unutmayalım lütfen 😍🙈

Kendinize çok iyi bakın güzel insanlar diğer bölümde görüşmek üzere 🌸

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

3.4M 125K 70
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
19.2K 2.9K 31
Polis Amiri Akın Avcı, gökten herkese üç elma düşecek olsa kendi payına düşenin bir kız olduğunu hiç bilmiyordu! Ta ki o güne kadar... Bahçesindeki a...
603K 50K 39
Yasemin Destan... Başına buyruk bir kadın... Modacı... Neşeli ve aklındaki dilinde yapısı ile karşısındakini zorlayan bir karakter. Bir erkeği zorlay...
1M 43.2K 42
Alparslan & Dilara ^ " Rahat dur, " deyip yanıma yaklaştı. Gözlerimi kapayıp karnımdaki acının geçmesini beklerken dudaklarımın üzerinde hafif bir ba...