Aşk İşi *Tamamlandı*

By mattmatt110481

1.6M 68.5K 1K

Romantik bir şehir hikayesi... Bazen hayat küçük tesadüflerden ibarettir... Aşkta öyle... Çok istesen , ha... More

Sude
Koray
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
49. Bölüm Yeni
50. Bölüm Final

4. Bölüm

40.9K 1.7K 4
By mattmatt110481




Telefonları durmuyordu... Önce Selim ve Zeynep'le görüştü hastaneye geliyorlardı.Defalarca kendisinin iyi olduğunu anlatmaya çalışsa da ısrar etmişlerdi. Annesi ve babası da Zeynep'in hastanedeymiş bilgisi vermesi yüzünden paniktiler. Kendisi için çok uzun süren bir telefon görüşmesinden sonra ancak ikna edebilmişti onları, en sonunda da patlamıştı yeter iyiyim diye! Sonra kaza yerindekileri kendi aradı, polis gelmiş zabıt tutulmuştu. Hastanede oldukları için de  ifadeye geleceklerini söylemişlerdi. Adamları araçları halletmiş sigorta işlemleri ile ilgileniyorlardı. O tarafta işler yolundaydı... Olayı yeni yeni sindirmeye başlamış birazda sakinlemişken boynunda bir sızı hissetti. Farkında bile değildi ama boynu çarpmanın etkisiyle incinmişti. Ovaladı, gevşemeye çalışıyordu ki doktoru acilden çıkarken gördü.

Doktor kısa bir gülümsemenin ardından,

-Geçmiş olsun! Sizde rahatlayın biraz... Gerekli tüm kontrolleri yaptık. Genç bayan kanı görünce baygınlık geçirmiş, daha önceden de yaşadığı bir sorunmuş.. Tansiyonu düşmüş.. Şimdi daha iyi, koluna dikiş attık, birkaç gün zorlamazsa sorun yaşamaz. Kafasında da ufak bir darbe var ama müdahale gerekli değil...  Birazdan odaya alacağız birkaç saat misafir edelim sonra gönderebiliriz. Siz de odada görüşebilirsiniz.

-Teşekkür ederim! Derin bir oh sesi ile dudakları gevşemiş gülümsüyordu Koray...

-Rica ederim. Tekrar geçmiş olsun...

                            ***

Işık, beyaz ışık! Neredeyim ben? Her yeri sızlıyordu, gözlerini açmaya çalışırken derinden gelen ses ona birşeyler söylüyordu... Anlamadan gözleri kısıp yüzünü buruşturuyordu...

-Hanımefendi Doktor Engin ben, sesimi duyuyor musunuz? Bir kaza geçirdiniz, hastanedeyiz!

-...

-Merhaba, hadi biraz gayret açalım gözlerimizi... Harika! Korkmayın herşey yolunda küçük bir baygınlık geçirmişsiniz ama gayet iyisiniz...

Nasıl yani? Hastaneye nasıl gelmişti, kaza! Evet kamyon muydu o? Ya da iş makinesi? Neydi kapkara birşey çıktı üstüne! İnsanlar vardı... Bir de teyze vardı sanki... Off kafası kazan gibiydi...

-İşte böyle! Tekrar merhaba, iyi misiniz?

-Mer.. ha.. ba.. Zorlada olsa çıkmıştı kelimeler...

-Evet ışığı takip edelim... Güzel...

-Nasıl geldim ben ? Zorla konuşuyordu hala tam olarak kendinde değildi..

-Kazayı yapan beyefendi getirdi sizi. Baygın haldeydiniz.. Kaza esnasında olmamış ama sonrasında baygınlık geçirmişsiniz sanırım...

-Ayy evet! Kolum acıdı.. Bir eliyle kolunu yoklarken bandajı farketti... Nolmuş koluma... Çektim birşeyii, çok kan vardı.. Ben kana dayanamam, çoktu .. Off..

-Tamam tamam... Sanırım tansiyonunuz düşme sebebi de bu..

-Bayıldım herhalde...

-Evet.. Neyse endişelenmeyin şimdi herşey yolunda, gerekli kontrolleri de yaptık, biraz müşahede altında tutacağız sizi. Dikişiniz var kolunuzu cam kesmiş.. Birkaç gün zorlamayın kanama olmasın.. Onun dışında serumun bitmesini bekleyeceğiz ve tansiyonunuzun normale dönmesini. Şimdi istirahat etmeniz gerekiyor.. Siz çıkmadan tekrar görüşeceğiz...

Sude kendine geldikçe bir rüyayı yaşıyormuş gibi hissetti. Doktor yanından ayrıldığında parçalar  akın etmeye başlamıştı zihninde... Gözlerini kapattı derin bir nefes aldı... Kendini biraz yalnız hissetse de onu merak edebilecek insanları hatırladı. Eşyaları neredeydi? Telefonu kimliği? Hemşire hareketliliği hissetmişti.

-Merhaba.. Birşeye ihtiyacınız mı var dedi tatlı ve çok kibar bir sesle...

Endişeli bir bakış attıktan sonra aynı sevimlilikle önce gülümsedi Sude sonra bir telefona ihtiyacı olduğunu söyledi.. Hemşire birazdan odaya alacaklarını ve yardımcı olacağını söylediğinde rahatlamıştı.. Birilerine haber vermeliydi.. Bugün olacak şey miydi bu? Her yeri sızlıyordu uykusu vardı ama biran önce çıkmalı işlerini halletmeliydi...

Hasta bakıcı yatağı koridora doğru aldı ve asansöre yöneldiler. Asansör için uzun sayılabilecek bir yolculuktan sonra en üst kat olduğunu tahmin ettiği katta durdular. Oda oldukça büyüktü, yattığı yerden baktığında gökyüzü görünüyordu.. Derin bir oh çekti haline , şükretti... Daha kötü bir durum olabilirdi... Kendini sessiz odada kendi düşüncelerine bıraktı...

                                                                 ***

Koray kızın odaya alındığını söylediklerinde tedirgin bir şekilde acilden yukarı çıktı. Odada rahat etmesi için görüşmüştü, özel hazırlanmış bir odaya alınmıştı Sude. Kısa sürmesini umduğu saatlerde en azından rahat ettirebilirim diye düşünmüştü. Odanın kapısını tıklattı, bekledi ama ses yoktu. Kendine geldiğini bildiğinden usulca kapıyı açtı... Aralıkta olan kapıdan bakınca yattığı yatak görünüyordu. Üzerindeki kanlı ceket çıkmıştı beyazlar içinde gözleri kapalı melek gibi yatıyordu.. Uyandırmak istemeden sessizce yanına kadar geldi. Nefes bile almıyordu uyanmasın diye... Masumiyetine hayran kalmıştı. Sonra birden faltaşı gibi iki mavi göz gözlerine dik dik bakmaya başladı..

-Kimsin sen?!

-Ah! Çok pardon korkutmak istemedim..

-Kimsin?

-Ben şey ben! Adım Koray, Koray Aslan.. Ne oluyordu? Resmen kızın karşısında kekelemişti! Bizim buzdağı Koray saatlerdir yaşadığı stresle şuan ne haldeydi...

-Bana sen mi çarptın?

-Şey evet.. Ne kadar üzgün olduğumu tahmin edemezsiniz.. Nasıl oldu anlayamadım.. Yani bir anda...

-Yaaa bir anda demek!

-... Koray'ın dili tutulmuştu.. 

-Korkudan ölüyorum sandım be! Ne kullanıyordun sen hafriyat kamyonu filan mı! Şehir içinde izin veriyorlar mı senin kullandığın o şeye! Nasıl gitmekti o! Şikayet edeceğim seni! Sokak arasında böyle mi kullanılır? Öldürecektin beni! Off her yerim ağrıyor.. Bugün yapmam gereken ne kadar önemli işlerim vardı sen biliyor musun? Ne yapacağım ben şimdi! Nasıl telafi edeceksin bu durumu? Senin gibi düşüncesizlerin ehliyetini de almak lazım! Nefes aldığında kısa bir an için Sude içinden çıkan canavara hayret etmişti.. Meydanı boş bulmuş yürüdükçe yürüyordu.. Adamda öyle kamyoncu tipi de yoktu, yani kaç kamyoncu böyle bir takım elbiseyle dolaşırdı ki? Ama olsun.. Gene de tüm sinirini boşaltmak istiyordu...  Arabam nerede? Eşyalarım? Telefon lazım bana, kim bilir ne kadar merak etmişlerdir beni... Tek başıma ne yapıyorum zaten burada... Offf.. Gitmem gerek benim!

-Şey... Bakın tekrar özür diliyorum. Hata benim farkındayım ve zararınızı telafi etmeye çalışacağım ama lütfen sakin olalım...

Sude bu kadar dırdır etmesine rağmen adamın soğukkanlı ve kibar yanıtından etkilenmişti. Bu etkiyi belli etmeden.Kısacık bir bakış attı yüzüne.. Sonra bir sessizlik... İtiraf etmeliydi... Adam çok etkileyiciydi... Yelkenler her an inebilirdi, durumu kurtarmalıydı...

-Tamam sakin olmaya çalışacağım... Başım çok ağrıyor. Saat kaç?

-12'ye geliyor...

-Hiii... Nasıl yetişeceğim ben! Kendi kendine söyleniyordu artık... Doktorla görüşmek istiyorum çağırır mısınız lütfen!

-Tabi , hemen dönerim...bekleyin siz..

Koridora çıktığında elinde olmadan gülümsedi Koray. Kazadan beri çok gergindi, ellerini saçlarına götürdü, hala sırıtıyordu. Kız fena cadı çıkmıştı... Kendi de süt dökmüş kedi gibi kalmıştı karşısında... Tam doktora yönelirken koridorda Zeynep ve Selim'le karşılaştılar. İkisi de korkmuş suratlarla suratına bakarken Koray'ın sırıtışına anlam verememişlerdi..  

-Abiii inanamıyorum sana! İyi misin? Nasıl oldu? Kimseye birşey oldu mu? Çok korktum!... Durmadan konuşuyor bir yandan da Koray'ı kontrol ediyordu...

-Koraycım sen çok iyi araba kullanırsın, hemde ara sokakta nasıl oldu böyle kaza anlayamadık. Halit neredeydi? diye bir yandan da Selim bombalıyordu...

-Tamam tamam... Halit izinliydi..  Çok şükür ucuz atlattık... Benim hatamdı bir anlık bir olay.. Arabada düşen telefona uzandım bir bakmıştım kızcağızın tepesindeyim..

-Hii! Abi bir kıza mı çarptın?!

-Yok yok, yani sürücü genç bir bayan, arabaya çarptım ben.

-Allah'ım çok şükür... O nasıl şimdi? Nerede?

-İçeride, bayıldı, bende hastaneye getirdim. Korkuttu beni biraz ama iyi şimdi... Biraz önce kendine geldi, gelir gelmezde çeneye vurdu... fırçayı kaydı! Sırıtıyordu Koray istemsizce..

-Ahahha! Nee sana mı? dedi Selim elleri belinde kahkaha atıyordu..

-Ohh iyi olmuş! Sanada ayar verecek biri çıktı işte.. Neyse ben bir geçmiş olsun diyeyim. Odası nerede abi?

Odayı göz ucuyla işaret ederken gülümsemesi yayılmıştı tüm suratına.. Biraz daha rahatlamış  doktoru aramaya giderken koridorda, kendisine doğru gelen polisleri gördü... İfade almaya gelen genç iki polis yanına yaklaştığında selamlaşmak için ellerini uzatmıştı Koray. Polisler geçmiş olsun dileklerinden sonra olayı dinlediler. Koray olan biteni eksiksiz aktarırken hatasını sürekli vurguluyordu. Sorumluluk kendisine aitti..

Continue Reading

You'll Also Like

235K 11.4K 21
Bir kız düşünün, sapasağlam ayakları yere basan, cesur ve dürüst. Şaşalı yaşamına rağmen alçak gönüllü. Ne saf ne masum! Çıtkırıldım mı? Asla. Bira...
608 240 12
Bir abi ve kız kardeşi, Abisi kardeşini tüm kötülüklerden korumak zorundadır. Buna Yiğit Altıner de dahil...
29.9K 2.3K 41
Bir yanda nikah masasında terk edildiği adamın düğününü organize etmek zorunda kalan Eda diğer yanda gitmesinin nedenini herkesten saklayan Serkan ve...
356K 19K 29
Halil, bir şirkette müdür olarak çalışır. Monotonluktan ve tek duzelikten hoşlanır. Hale'nin ise hareketli bir hayatı vardır. İşsizdir ve halasiyla...