Potifar'a göre Züleyha üç hece; sarayın dar koridorlarında sınırsız bir güzellik,
bir görüntü ele güne, bir iktidar sağlaması.
Potifar Mısır'ın en güzel kızının kocası.
Potifar en nadide elmasın sahibi ama o kadar, sadece o kadar.
Züleyha bir uzun nâme idi ; Potifar'ın okuması yazması yoktu.
🍃 VÂZI-UL YED 🍃
Derinden bir nefes çekip ağır adımlarla yürümeye devam etti dar sokakta Serdar . İçinin sıkıntısını ne şıkır şıkır güneşli olan bahar havası , nede sokakta oyun oynayan çocuk sesleri ferahlatabiliyordu . Halbuki demiyor muydu Güzeller Güzeli (sav.) ; 'Çocuk sesi ve yağmur sesi size Allah'ı hatırlatır .'diye .. Gözünün ucuyla az ilerideki mavi boyalı kapının önünde ip atlayan iki yandan örgülü sarı saçlı minik kıza baktı . Ne kadar da neşeli görünüyordu . Çocuktu işte .. Ne dert vardı ne tasa , nede sevda ... Halbuki Serdar öyle miydi ? Yaşar amcanın Emir'e zorla görüşmeyi kabul ettirdiği kızın adını duyduğundan beri yüreğine oturan taşın ağırlıyla tüm benliği eziliyordu sanki .
Nurbera ... Çakır hareli huri ...
İlk kez iki ay önce camiinin yeni Kur'an kursu hocasının geleceği gün karşılaşmıştı onunla . Hemen camii'ye giden yolda .. Nurbera çekingenlikle , kapı önünde çekirdek yiyen teyzeye camiinin yolunu karıştırdığı söyleyip adres tarif etmesini rica etmiş , teyzede Serdar'ı görünce 'al sana caminin müezzini' diye adres yerine onu göstermişti . İşte o anda birkaç saniyeliğine buluşmuştu Serdar'ın bakışları Nurbera'nın çakır hareleriyle .. Şimşekler çakmış ama yağmur yağmak yerine güneş açmıştı sanki gökyüzünde . Kar taneleri havada uçuşmaya başlamış ama ilkbahara has kuşlar ötüşüvermişti birden ... Ve Nurbera edeple başını önüne eğip bakışmalarına son vermişti . Serdar'da kaçırıvermişti bakışlarını , göz zinasıdır diyerekten .. Ama gözleri unutsada hem aklına , hemde kalbine kazınmıştı o çakır hareler .. O günden sonrada birkaç kez sokakta , birkaç kezde camiinin giriş çıkışlarında karşılaşmışlardı o kadar . Her birinde de Nurbera Serdar'ın gözleriyle buluşunca bakışları , başını eğmiş , Serdar da Nurbera yanından geçerken hafif sesle selam vermişti . Seviyordu ..uzaktanda olsa seviyordu işte . Sevmek haram değildi ya ? Gözlerine bakamasada , elini tutamasada , sesini duyamasada , seviyordu ...
Eliyle alnına dökülen saçlarını geri ittirdi . Ve iç çekti . Ah be Yaşar amca ! Ne yaptın sen .. Emir kardeşten öteydi Serdar için . Ve şimdi sırf 'Allah aşkına' denildiği için Serdar'ın yüreğinin çiçeğine görücü olacaktı .. Kardeşi !
-Allahım sen yardım et .. Sen bana sabır ve dayanma gücü ver ..'dedi mırıldanarak . Şaka gibiydi .. Kötü bir şaka . Peki ya Nurbera'da istiyorsa Emir'i ? O zaman ne olacaktı .. Ya o babasına rica ettiyse , adamda o yüzden illa Emir hoca diye ısrarcı olduysa ? Hayır , hayır .. Olmazdı . Nurbera öyle biri değildi ki zaten ! Adımlarını biraz daha hızlandırıp gözlerini yerden ayırmadan yürümeye devam etti Serdar . Emir zaten Hümeyra'yı beklerken , Nurbera ile birşey düşünecek değildi . Peki ya ikiside isterse ? Birbirlerini beğenirlerse...
-Ahh !'
Serdar duyduğu minik çığlıkla hemen yanıbaşında olan küçük kızın yanına koştu . Az evvel mavi boyalı kapının önünde ip atlıyordu ama şimdi düşmüştü . Hızla yere çömelip kızın omuzuna elini uzatmıştı ki , aynı hızla diğer yandan gelen bir diğer kişinin elini uzatmasıyla küçük kızın omuzunda birleşti eller . Serdar burnuna aniden dolan yasemin kokusuyla başını kaldırıp elinin değdiği elin sahibine baktı . Bu .. bu...
Nurbera ..!
Serdar'ın gözleri çakır harelerle buluşunca yine saniyelerlede olsa duruvermişti dünya . Sanki bugün dönmeye mola vermişti . Ama keşke hepten dursaydı . Dursaydı da Serdar bu anda kalıp başka bir zamanı hiç yaşamasaydı . Kalbi göğüs kafesini delecek gibi atarken , yutkunup gözlerini çekmeye çalıştı . Ve elinin temas ettiği sıcak tenden de , gözlerinin buluştuğu çakır harelerden de hızla ayrılıp ayağa kalktı .
-Estağfurullah ..'dedi nefes verir gibi mırıldanarak . Nurbera'da aynı onun gibi şaşkındı ama geri çekilmek yerine düşen kızla ilgilenmeye çevirmişti kendini .
-Canın acıyor mu tatlım ? Bak eğer acıyorsa hemen annene götüreyim seni .'
Serdar kalbinin ve nefesinin hızını farkettirmemeye çalışarak hala olduğu yerde duruyordu . Gidememişti . Ve gitmekte istemiyordu . Birkez daha .. Şükürler olsun ki , birkez daha yakinen görmüş ve sesini duymuştu çakır gözlü hurisinin .. Hele o üzerine fazlasıyla yakışan anne şefkati .. Ah ne de güzel bir anne olurdu bu kız ...
-Acımıyor . Sadece azcık dizim acıyor o kadar .'
Serdar Nurbera'nın bir iki adım gerilemesini fırsat bilerek yaklaştı ve önünde diz çöktü küçük kızın . Burda hala durmasının sebebi bu küçük kızın iyi olup olmadığını merak etmesindendi soran olursa . Hem zaten ediyordu da canım ..
-Biliyor musun ?'dedi küçük kızın ellerinden tutarak . 'Biraz evvel seni gördüm . Çok güzel ip atlıyordun , bu konuda çok başarılısın . Ama sanırım bu sokak biraz bayır kalıyor . Az ilerde park var . Bir dahaki sefere orda daha güzel atlayabilirsin bence .'
Küçük kız gülümseyip kafasını onaylar anlamda sallayınca Serdar'da gözkırpıp ayağa kalktı . Kız yerdeki ipini alıp eve doğru koşunca , yutkundu . Nurbera da o da nerdeyse yan yana dikiliyordular . Şimdi hiçbirşey söylemeden gitmesi ayıp mı kaçardı acaba ? Ama bide Emir'le olan mesele varken konuşması uygun olurmuydu ? Düşüncelerini kafasının gerisine itip başını yerden kaldırmadan yanındaki Nurbera'ya döndü .
-Esselamu aleyküm hocahanım . Kursla alakalı bir sıkıntı yok inşaallah ?'dedi ciddiyet takındırdığı sesiyle . Ellerini birbirine öylesine bastırıyordu ki , beyazlaşmıştı .
-Ve aleyküm selam .'diye mırıltıyı andıran ince bir ses çıktı Nurbera'dan . Ve devam etti . 'Aslında var hocam .'
Serdar'ın kalbi az evvel hızlı atarken şimdi rekora koşuyordu . Sorun var demişti ! Nurbera demişti ! Hocam demişti ! Aylar sonra ilk kez konuşuyordular . Şaşkınlıkla gözlerini kaldırıp Nurbera'ya baktığında , bu defa ona bakan çakır hareler başka tarafa çevrilmişti .
-N..nedir sorun ?'dedi Serdar kekelemesine engel olmaya çabalayarak . Bakışları ilk kez bu kadar yakından Nurbera'nın yüzünü inceliyordu . Bembeyaz bir tene sahipti bu kız . Beyaz ve nurani parlaklıkta . Yanaklarıysa az evvelkine nazaran daha mı kızarmıştı ?
-Şey .. 'diye mırıldandı Nurbera . 'Ka..kaloriferler ! Kaloriferler iyi yanmıyor . Cami derneğiyle konuşsanızda bir usta mı getirsek ?'
Serdar şaşkınca gözlerini kırpıştırdı . Kış ayına girmeden evvel tamir ve temizlik yapılmıştı zaten . Hem geçen onu şadırvanın kenarında torununu anlatmak için sıkıştıran teyzede havaların ısındığını ve kursta terlediklerini söylememiş miydi ? Kaşları hafifçe kalkarken bozuntuya vermemeye karar vererek hafifçe öksürdü .
-Hocahanım ilkbahar geldi sayılır aslında ..'dedi tek kaşını havaya kaldırarak . 'Havalarda sıcakladı . Biz camiide bir aydır yerden ısıtmayı kullanmıyoruz .'
Serdar kızın yüzüne kaçamak bakışlar atarken , Nurbera'nın yanaklarının daha da kızardığını görüyordu . İstemsizce yüzünde oluşan tebessümle şaşkınlığını gizlemeye uğraştı . Yoksa onunla konuşmak için bahane mi üretiyordu çakır gözlü huri ?.. Yok canım . Olabilir miydi ?
-Te..teyzeler üşüyorda..'dedi Nurbera sona doğru zayıflayan bir sesle . Yutkunarak kuruyan boğazını ıslatmaya çabaladı . 'Neyse sizin dediğiniz gibi bir iki hafta sabredecekler artık . Hayırlı günler Serdar hocam .'
Nurbera son cümlesini de söyleyip hızlı adımlarla sokağın çıkışına doğru yürürken , Serdar yüzünde şapşalca beliren mutluluk sırıtmasıyla genç kızın ardından bakakaldı . Serdar demişti ! Nurbera onun ismini söylemişti ! İçinden sokaklarda 'Allah Allah' nidalarıyla koşmak , her gördüğüne sarılmak geliyordu . Hain Yaşar amcaya bile ! Ama sakinliğini korudu ve derinden bir iç çekti .
-Hayırlı günler hocahanım ..
✨
Dalgın dalgın yattığı yerden hem odayı inceliyor , hemde yaşadıklarını düşünüyordu Hümeyra . Cem'den kurtulmuştu .. Gerçekten kurtulmuştu . Hemde tam bittim derken , Aras Karaca tarafından gelmişti Rabbinin yardımı . Şükürler olsun ki .. Ama tam kurtuldum derken başka bir tutsaklığın içinde buluvermişti kendini . Gözünün önüne gelen o karanlık depo tüm hücrelerinin irkilmesine sebep oldu . Elleriyle yüzünü sıvazlayıp , önüne gelen saçlarını arkaya itti . Engel olamamıştı .. Engel olamamış ve Aras bey dahil ordaki tüm adamlar onu tesettürsüz halde görmüştü . Gözpınarlarının sızlamasıyla kapattı gözlerini .
-Rabbim sen affet . Elimde değil ki ..'
Derin derin nefes alıp ağlamamak için uğraştı . Çünkü belli ki uyumaktan ve ateşten gözleri şişmişti ve ağlamasıyla ciddi manada ağrıyordu . Birden kapının tıklatılmasıyla yatakta iyice oturarak elini göğsüne koydu . Yoksa yine o adam mı gelmişti ? Ama yine başı açıktı ki !
-Ki..kim o?'diye seslendi titreyen sesiyle . Nefesini tutup cevap beklerken duyduğu ince sesle rahatladı birden .
-Ben Yaren efendim . Girebilir miyim ?'
Arkasındaki yastığa sırtını dayayıp yorganı bacaklarına iyice örterek kapıya doğru sesledi .
-Tabii buyur .'
Kapının aralanmasıyla içeriye en fazla on altı, on yedi yaşlarında , üzerinde uçuş uçuş pembe elbisesiyle genç bir kız girdi . Hümeyra gülümseyerek kıza bakarken , kızda elindeki poşetleri yatağın yakınına yere bırakarak güzel tebessümünü ona yönlendirdi .
-Bunları Aras bey sizin için gönderdi . Bir saat sonra yemek hazır olduğunda sizi aşağıda beklediğini iletmemi söyledi . '
Hümeyra gülümseyerek kızı inceliyordu . Siyah dalgalı uzun saçları ve iri yeşil gözleri vardı . Acaba Aras beyin kardeşi falan mıydı ? Ama 'bey' dediğine göre değildi . Üzerindeki kıyafete bakılırsa hizmetçide olamazdı . Çünkü Cem'in evindeki hizmetçi kızlar hep o alışılagelen siyah mini etek ve beyaz gömlek kombinini giyerdi . Başını salladı .
-Peki . Bir saat sonra aşağıya inerim . 'dedi gülümseyerek . Sonra çekingenlikle devam etti . 'Birde acaba seccade varmıdır burda ?'
Yaren gülümseyerek başını salladı ve arkasında duran şifonyere ilerleyip en alt çekmecesini açtı . Hümeyra'nın şaşkın bakışları arasında en üstte duran seccadeyi çıkartarak getirip yatağın kenarına kibarca bıraktı .
-Buyrun burada . Başka bir ihtiyacınız olursa ben hemen aşağıda , mutfakta olacağım .'
Hümeyra kafasını salladı ve şaşkınlığını gizleme çalışarak tebessüm etti . Kafasında binlerce soru dolanıyordu . Bu adam , Aras Karaca .. Cem ile ne gibi bir bağlantısı olabilirdi ki ? Eğer Allah'a inanan biriyse , ki o akşam Hümeyra'nın boğazını sıkarken söylediklerine bakılırsa inanıyordu . Eğer öyleyse , elinde silahla ev basmakta neyin nesiydi ? Kapının yavaşça kapanma sesiyle düşüncelerinden sıyrıldığında Yaren'in gitmiş olduğunu farketti . Üzerindeki yorganı ittirip ayaklarını yere uzatıp yerde duran poşetlerin yanına gitti . Elini attığı ilk poşetten uzunca bir elbise çıkmıştı . Çiçekli ve etekleri asimetrik kesimli . Sonra arasından ona uygun renklerde bir şal örtü düşüverdi yere . Eğilip aldı . Onları yatağın üzerine bırakıp diğer poşede ilerledi . Bu poşettende siyah kalem pantolon , kazayağı desenli siyah beyaz önü kısa arkası uzun bir tunik ve yine bu kombine uyacak siyahlı bordolu bir eşarp vardı . Bunca şeyi neden almıştı ki bu adam ? Birde hiç sıkılmadan kombin mi yapmıştı ?
-Yok canım .'dedi Hümeyra omuz silkerek . 'Kendi alacak hali yok ya . Emrini vermiş yaptırmıştır adamlarından birine . '
✨
-Evet Davud sonuçlar ne ?'dedi Aras çalışma masasının sandalyesine iyice yaslanarak . Bugün şirketi için oldukça önemli olan bir anlaşma yapılacaktı . Ve Aras'ta sonucu fazlasıyla merak ediyordu . Aslında kendisininde bulunması gereken bir toplantıydı ama önceki seferde kendi gidip reddedilince bir daha yüz yüze muhattap olmak istememişti . Davud ellerini önünde birleştirip başını önüne eğdi .
-Malesef Aras bey . Yine saçma sapan bahanelerin ardına sığınıp ortaklığı reddettiler . '
Aras ellerini sinirle masaya vurdu . Masadan öyle bir ses çıkmıştı ki , ya Aras'ın parmak kemikleri yada masa muhakkak çatlamış olmalı diye düşündü Davud . Aras burnundan aldığı öfkeli soluklarıyla gözlerini karşısındaki bir noktaya dikti .
-Anlamıyorum .. Anlamıyorum lan ! Adamlara nerdeyse yarı yarıya ortaklık teklif ediyoruz ama hala yok almayayım ben Kervancıoğlu'nun önüme attığı yüzde beş hisseye razıyım diyor anasını satayım !'
Aras'ın öfkeyle dolu sesi Davud'un bir adım geri çekilmesine neden olurken , sert bir hareketle arkasına yaslanıp çenesindeki sakallarını eliyle tarar gibi düzeltti . Gece karası gözlerini kısmış ve her zamanki düşünme pozisyonunu almıştı .
-Bunun içinde bir iş var ..'dedi mırıldanarak . 'Ömer fazla yakınlık göstermediği halde bu Faran nerdeyse ayağının altını öpecek . Yok yok var bunda bir işler ama .. Ömer'i dikkatli olması için uyarmam lazım .'
Önündeki dosyayı kapatıp masanın köşesine fırlatırcasına bıraktıktan sonra kolundaki saate bakıp ayağa fırladı Aras . Bir saat sonra demesini istemişti Yaren'den . Ve bir saat geçmiş , belkide Hümeyra salona inmişti . Üzerindeki ceketini kravatını düzelterek odadan çıktı ve merdivenlerden inip salona ilerledi . İçeriye girdiğinde gördüğü boş masa canını sıkmıştı . Tam o sırada yanından elinde büyücek servis tabağıyla geçen Yaren'i farketti .
-Yaren .'dedi her zamanki sert tavrıyla . Yaren elindekini hızlıca bırakıp yanına koştu .
-Buyrun Aras bey .'
Aras öne doğru bir adım atıp gözlerini masada gezdirdi . Emrettiği gibi etinden , zeytinyağlısına kadar birçok çeşit yemek donatılmıştı . Bu kadar özen gösterdiğine kendiside anlam veremiyordu . Tek bildiği o kıza karşı gücünü ortaya sermek istemesiydi .
-Bir saat sonra yemekte olması gerektiğini iletmedin mi Su Hümeyra hanıma ?'dedi ifade bulundurmayan tok sesiyle . Sinirle kaşlarını çatarken arkasından duyduğu ince sesle , şaşkınca arkasına döndü .
-Söylemişti . Fakat ben kaza namazlarımı kılarken saati farketmemişim ..'
Aras arkasına döndüğünde gördüğü manzarayla bir iki dakika donup kaldı . Hümeyra karşısındaydı ve ilk kez tesettürlü haliyle görüyordu onu . Yukarıdan aşağıya süzdü . Alışverişte aldıklarının içinden en sade olanlarını seçip giymişti . İşlemeli açık mavi bir gömlek , altınada lacivert düğme detaylı bir etek . Altında da beyaz spor ayakkabıya benzer bir babet . Başındaki koyu lacivert eşarbı iri mavi gözlerini daha da ortaya çıkarmıştı sanki . Sertçe yutkunarak az evvelden beri tuttuğu nefesini serbest bıraktı Aras . Ve gözlerini Hümeyra'nın denizden harelerine getirdi . Onun bakışıyla yere çevrildi hareler .
-Bu..buyur o halde .'dedi Aras kekelediği için kendine saydırarak . Eliyle masayı işaret ediyordu . Hümeyra başını eğip yanından geçti ve açılan servislerden birinin önündeki sandalyeye oturdu yavaşça . Onun oturmasıyla Aras da geçip diğer tarafa oturdu . Böylece masanın iki ucunda olmuşlardı . Hümeyra huzursuzca kıpırdandı . Yaren'inde salondan çıkmasıyla yanlız kalmışlardı ve bu Hümeyra'nın hiç hoşuna gitmiyordu .
-Afiyet olsun .'dedi Aras başıyla tabağını işaret ederek . Hümeyra kibarca başını salladı . Karnı fazlasıyla açtı . Ama yabancı bir adamın önünde yemek yiyebileceğini zannetmiyordu . Önündeki tabaktan iki tane zeytinyağlı sarmayı alıp tabağına bıraktı . Bunları yiyebilse o bile büyük bir başarıydı . Bıçakla küçülttüğü lokmasını zorlukla ağzına attı . Ama yok . Aras'ın bakışları böylesine üzerindeyken o lokma bu boğazdan katiyyen geçmezdi . Pes edip çatalıda bıçağıda tabağın kenarına bırakarak , binbir güçlükle lokmasını yuttu .
-Ben ..'dedi ve zayıf çıkan sesini düzelterek devam etti . 'Ben teşekkür ederim . Rahatsızlandığımda evinizde misafir ettiğiniz için .. Bu giydiğim kıyafetleri aldığınız için .. Kısaca herşey için teşekkür ederim . Size borçlandım ...'
Aras ağzındaki lokmayı , gözlerini bir saniye bile Hümeyra'dan ayırmadan çiğnedi ve yutup ağzını peçeteyle sildi .
-Teşekküre lüzum yok . Ayrıca rahatsızlanmana istemeden ben sebep oldum . Bana borçlu falan değilsin . Aksine borçlu olan biri varsa , o benim . Masum olduğun halde sana zarar verdim .'dedi yüzünde hiçbir mimik oynamayan sert bakışlarıyla . Hümeyra önündeki sudan bir yudum aldı .
-O evde beni bulan başkası olsaydı da sizin gibi düşünürdü . Ben sizi bunun için suçlamıyorum ..'dedi mırıldanır bir tonda . Aras'ın bakışları hala üzerindeydi . 'Ve çalışanlarınızın başına gelen şeyler içinde çok üzgünüm ..'
Aras olayı hatırlayınca başını diğer yana çevirip öfkeli bir nefes aldı . O şerefsizin hem adamlarına hemde bu zavallı kıza yaptıklarının cezasını çekmesi gerekiyordu . Ama kaçmıştı işte ! Aras onu yakalamayı başaramamış ve kaçmıştı .
-O şerefsizi yakaladığımda tüm yaptıklarının hesabını sorucam .'dedi içleri ürperten bir ses tonuyla . 'Ne zamandır birlikteydiniz onunla ?
Hümeyra yutkundu . O adamla ilgili olan herşey onu tedirgin etmeye yetiyordu . Ellerini kucağına indirip eteğinin düğmesiyle oynamaya başladı .
-Geçen sene ..'dedi mırıldanır gibi . 'Geçen sene bu zamanlar üniversitenin son zamanlarında ailemin isteğiyle nişanlandım onunla . Daha önceden tanımıyordum . Ailemi bir şekilde ikna etmiş olacak ki , onların ısrarıyla kabul ettim .'
Aras çatal bıçağını tabağa bırakıp ellerini masanın üzerinde tutmaya devam etti . Tek kaşı havaya kalkmış , Cem'in her adı geçtiğinde dişlerini kırarcasına birbirine bastırıyordu .
-Daha önce bir erkekle samimi olmayan genç bir kızı etkilemesi zor olmadı tabii . Zaten sık sık Türkiye'ye iş anlaşmaları için geliyordu . Düğüne yakın süpriz yapmak için peşinden İstanbul'a geldim . Ama beni bir süpriz bekliyordu evinde ..'
-Bir kadın .'
Hümeyra başını kucağından kaldırıp Aras'ın sert ve ifadesiz yüzüne baktı . Önceden olsa utanırdı bu yaşadığından , aldatılan kadın olmaktan . Ama şimdi asla öyle hissetmiyordu . Aksine , o gün orda olduğu için Rabbine şükrediyordu . Emir'le karşılaşmıştı o gün . Ve hayatı değişmişti .
-Ailem onun yaptığını suç olarak görmeyincede bir daha Fransa'ya dönmedim . Ama sonra yaşadığım yeri bulup annemin , babamın yardımıyla kaçırdı beni . Üç aydır o evdeydim . Siz gelene kadar ...'
Hümeyra konuşmasını tamamladığında Aras kaşlarını çatmış burnundan öfkeyle sert nefesler alıyordu . Siyah gözleri içindeki nefreti akıtmak istercesine ateşler saçıyordu baktığı her yöne . Sadece .. sadece bu kıza yaptıkları bile onu öldürmesine yeterdi . Derin bir nefes alıp kızı korkutmamak için sakinleşmeye çalıştı .
-Ailen .'dedi Aras sessize yakın bir tonda . 'Onlara ne olduğunu biliyor musun ?'
Hümeyra'nın gözleri doluverdi birden . Ne kadar hayatını mahvetmiş olsalarda annesi ve babasıydı onlar . Ve eğer başlarına kötü birşey geldiyse bu onu çok üzerdi . Elini hızla atan kalbinin üzerine koydu .
-Ö..öl..öldüler mi yoksa ?'dedi titreyen sesiyle . Aras derin bir nefes alıp göğsünü şişirdi .
-Hayır . O şerefsiz babanın yolsuzluk belgelerini ele geçirerek onu kendine mahkum etmiş . Ve villayı bastığımız o gece , en büyük vurgununu yapacakmış . Elimizden kaçıncada belgeleri polise vermiş .'
Hümeyra yanağından bir inci tanesi süzülürken hıçkırarak elini yüzüne kapattı . Canı yanıyordu . Zaten çocukluğundan beri varla yok arası bir adam olmuştu babası ve şimdi bu yaptıklarına şaşırmamıştı . Annesi yüzündendi bu olanlar . Hep onun başının altından çıkmıştı . Yıllardır babasını bir kukla gibi elinde oynatmış ve sonunda bunuda yaptırmıştı demek . Yanaklarındaki ıslaklığı sildi ve gözlerini Aras'a çevirdi .
-Tutuklanmış mı ?'
Aras ifadesiz bir yüzle süzdü Hümeyra'nın hüzünlü bakışlarını . Nedensizce sinirine dokunuyordu bu kızın gözyaşları . O deniz gözlerde ıslaklık görmek istemiyordu . Ama bunları da söylemek zorundaydı . Hümeyra'nın bunları bilmesi gerekiyordu . Hafifçe öksürerek arkasına yaslandı .
-Tutuklanmış . Ama delil yetersizliğinden tutuksuz yargılama kararı verdirtmişler . Sonrada büyük mal varlıklarıyla karısı ile ülkeden yok olmuşlar .'
Hümeyra boğazından kaçan bir hıçkırıkla ellerini yüzüne kapattı . Akıllarına bile gelmemişti demekki . Umurlarında bile olmamıştı anlaşılan Cem'in evinde ne yaptığı , neler yaşadığı ..
-Ağlama .'dedi Aras tek eliyle alnını ovarak . 'Bunları bilmen gerekiyordu . Ağlaman için söylemedim . Bunları bil ve bundan sonrası için yolunu ona gör çiz . Acı ama gerçek bu . Artık annen ve baban yok !'
Hümeyra omuzları sarsılayarak ağlarken derin derin nefesler alıp sakinleşmeye çabaladı . Onlara ağlamıyordu .. Ağladığı ve üzüldüğü kendisiydi . Böyle birşeyin başına geleceğini yıllardır tahmin ediyordu ki zaten . Annesinin hırsı , babasının zayıflığı .. Bunca yılı boşa gitmişti onların yanında . Keşke dedi , keşke babannemden hiç ayrılmasaydım ... Elleriyle yüzünü silip omuzlarını dikleştirerek baktı Aras'ın yüzüne .
-Benim zaten hiçbir zaman annem ve babam olmadı arkamda Aras bey . Ve beni o adamın eline bıraktıkları o gün ikisi öldü benim için .. '
Önündeki peçetelik ten bir peçete aldı ve gözlerinin ıslaklığını kuruladı . Artık ağlamayacaktı . Bir hayat vardı ve ona devam etmesi için artık önünde bir engel kalmamıştı .
-Herşey için tekrar teşekkür ederim . Artık gitmeliyim . '
Aras'ın kaşları çatıldı birden . Ne yani , gidiyor muydu şimdi gerçekten ? Böylece gitmesine izin mi verecekti ? Acilen birşeyler düşünmeli ve gitmesine engel olmalıydı .
-Bak .'dedi sesin sert çıkmamasına özen göstererek . 'Baban yüzünden peşinde birçok kişi olabilir . Birde o şerefsiz var tabii . Ben işlerini bozduğum için öfkeli ve intikam almak için senin hayatını mahvetmek istiyor . Burda kal . En azından bir süre . Bu yalıda dünyadaki en korunaklı kaleden bile daha çok güvendesin . '
Hümeyra derin bir nefes aldı ve sandalyesini geri iterek ayağa kalktı . Burda kalmayacaktı . Emir'e gitmeliydi .. Aylardır özgürlüğü beklemişti ve şimdi daha fazla dayanacak gücü yoktu . Özlemişti .. canı çıkarcasına özlemişti ..
-Gitmeliyim Aras bey . Yarım kalan bir hayatım ve yarıda bıraktıklarım var . Beni bekliyor olmalılar . Gitmem lazım ..'
Aras yumruklarını sıkıp sandalyesini itti ve ayağa kalkıp Hümeyra'nın yanına geldi . Gidiyordu ! Ve Aras'ın eli kolu bağlanmıştı .
-Tehlikedesin Su Hümeyra . Sadece sende değil , yanında olacak herkes tehlikede .' Hümeyra gülümseyerek başını salladı .
-Olsun . Allah bizimle . 'dedi ve ellerini önünde birleştirdi . 'Allah'a emanet olun Aras bey . Yaptıklarınız için size her zaman dua edicem .'
Hümeyra elinde sıkı sıkı tuttuğu gözyaşlarını sildiği peçeteyi uzanıp masaya bıraktı . Gitme zamanıydı artık . Salondan çıkmak için arkasındaki kapıya doğru dönmüştü ki , karşısında gördüğü kişi ve duyduğu sözle yerinde kalakaldı ..
-Anne ! '
Ay Serdar hocam sende pek tatlısın ayol 😌
Sizi seviyorum ❤️
Bursalı Gelin 👑