"Ağlayabilir miyim gönlüm müsadenle , şöyle katıla katıla şimşekli bir gökyüzü gibi ?
Günaha batan tüm kirliliğim ile ağlayabilirmiyim ?
Öylesine ama ölesiye , bu can çıkana kadar bedenden !
Nefsimin nefesi kesilesiye , pembe güller mor menekşeler düşesiye ,
Sol yanımın ateşi yükselesiye kadar ,
Kendi omuzumda , kimseciklere yük olmadan ,
Ağlayabilirmiyim ?
MEVLANA
🍃 FASL-I HAZÂN 🍃
Gökleri yırtarcasına çakan şimşeklerle olduğu yerden irkildi Emir . Alnında biriken boncuk boncuk terleri elinin tersiyle sildi . Karanlığa alışan uyku mahmuru gözleriyle etrafına bakındı . Camii'nin mihrabına sırtını dayamış , üzerinde cübbesi ve sarığıyla oturuyordu . Burda ne işi vardı ki ? Yutkundu ve gözlerini ovuşturdu . Gerçektende camiideydi hemde gece yarısı . Ve bir şimşek daha çatmasıyla aydınlanıverdi kandilleri sönük olan Allah'ın evi . Ama Emir'in dışardan gelen yağmur seslerinden farklı işittiği bir ses daha vardı .. Bir ağlama sesi .. hıçkırıklara karışan figanlarla .. Hızla doğruldu yerinden . Üzerindeki cübbesi uçuşarak ilerledi sesin geldiği yöne . Büyük ahşap kapıyı aşıp son cemaaat yerine bile bakmıştı . Ama yoktu ! Kimse yoktu ! Ağlayan ses tüm yüksekliğiyle şimşeklere karışmaya devam ederken , belki diyerek bahçeye doğru koştu Emir . İşte şimdi rahmet damlaları şefkatle değiyordu tüm yanına .. Yüzünü havaya kaldırıp , tenine konan tanelere izin verdi . Kollarını iki yana açtı .
-Allahım !'
Haykırışı yağmur sesine karışıp çınlatıyordu camiinin avlusunu . Yavaşça kendi etrafında dönerek yüzünün şefkat kokan damlalarla yıkanmasını istedi .
-Rabbim yardım et bana !'
Gözünden akan yaşlar yağmura karışıyor , sonrada sel olup süzülüveriyordu yanaklarından ..
-Ağlamasın Rabbim sen onu bana bağışla !'
Haykırışlarına eşlik eden şimşekle daha da hızlandı Rabbinin Rahmeti .. Ama o hala aynı ağlama sesiyle kahroluyordu .. Tanıyordu bu sesi .. Taa derinden tanıyordu .. Yüreğinden tanıyordu zarif acısını ...
Kendi etrafında dönmeyi bırakıp bedenini taşımayan dizlerinin üzerine çöküverdi Emir .. Cübbesinde iğne ucu kadar kuru yer kalmamıştı . Ve artık avluda oluşan minik göletin ortasında , suyun içinde oturuyordu . Gönlünden kopup gelen hıçkırıklarla kollarını kendine sarıp başını kucağına eğdi . Acıyordu .. kalbi çok acıyordu ...
-Rabbim sen Hümeyra'mı bana bağışla ...'
"Allahu Ekber Allahu Ekber ! "
Sıçrayarak uyandı Emir . Nefes nefese etrafına bakındı . Odasında , hatta yatağında yatıyordu . Elleriyle yüzünü sıvazladı . Boğazı susuzluktan kupkuru olmuştu . Elleri yanaklarına değdiğinde ıslaklığına şaşırdı . Rüyaydı demek tüm bu yaşadıkları . Ama gerçekten ağlamıştı . Peki ya o ezan sesi ?...
"Allaaaahu ekber Allaaahu ekber !"
Gözlerini devirip derin bir nefes aldı . Tabii ya bu Serdar'ın ısrarıyla yeni indirdiği ezan programıydı . Gözünü pencereye çevirdi . Hava hala karanlıktı . Demekki sabah ezanından bir saat evveline ayarlıydı alarmı . Üzerindeki yorganı itip ayağa kalktı . Sonrada pencerenin kenarına ilerledi . Öyle bir daralmıştı ki seher vakti belki ferahlardı içi . Tül perdeyi kenara çekip dışarıya göz gezdirdi . Evin az ilerisinde bir araba durmuş , içinden inen sarışın kız muhtemelen arabanın içindeki adama bağırıyordu . Sonra arabanın kapısını sertçe itip yalpalayarak sokağın diğer yönüne ilerledi kız . Yüzü görünmüyordu ama hareketlerinden sarhoş olduğu bariz beliydi . Kafasını iki yana sallayıp nefes üfledi Emir . Eskiden bu mahallede hiç böyle insanlar olmazdı . Şimdi burasıda kirlenmişti demek ...
-Allah hidayet versin ..'dedi mırıldanarak . Ve gözlerini gökyüzüne çevirdi . Tek tük parlıyordu yıldızlar .. Bir iç çekti istemsizce .. Aklına Hümeyra gelmişti . Sahi , ne zaman çıkmıştı ki ? Her an , her dakika onu düşünmüyor muydu sanki ..? Sağ yanağına düşen damlayla kapattı gözkapaklarını . Demek hala İstanbulda'ydı Hümeyra .. Öyleyse niye gelmiyordu ? Bu kadar mı kırılmıştı Emir'e ? Bu kadar mı kızgındı ona git dediği için ?
-Haklı ...'dedi Emir gecenin karanlığında cılız çıkan sesiyle .
✨
Kafasının içini pamuk dolu hissederek huzursuzca kafasını yastığından oynaştırdı Hümeyra . Kendini yorgun hissediyordu . Çok yorgun . Sanki tonlarca ağırlıkta yük taşımış , altında ezilmiş gibi .. Güneş ışığı vuran gözlerini zorlukla araladığında ise parıl parıl parlayan beyazlar içinde bir odada olmayı beklemiyordu . Kirpiklerini kırpıştırıp etrafta gezdirdi . Büyük ferah bir odaydı burası . Ama mobilyaları oldukça eski modeldi . Büyük ihtimalle antikaydılar . Yattığı yatağın ayak ucunda pirinç işlemeli altın renginde korkuluklar bulunuyordu . Başının üzerinde ise beyaz tüllerden bir cibinlik .. Rüya gibi , hayır hayır masal gibi bir odaydı burası . Kendini yüzyıl evvel yaşamış saraylı hanımlar gibi hissetmişti . Gözleri odadaki gezintisine devam ederken yatağın sol yanında kalan pencerenin önündeki ahşap iskelet koltukta oturan Aras'a takıldı . Deniz dalgalarını andıran açıklı koyulu hareleri , gözbebekleri ayırd edilemeyecek derecede gece kadar siyah olan irislerle buluştuğunda boğazında bir yutkunma takıldı . Şuan üzerinde hissettiği ince pamuklu pijamalar ve yastığın üzerine serilmiş sarı dalgaları sırma saçlarıyla Aras'ın karşısında , hatta düpedüz izlediği yerdeydi ! Yatakta !
-Sonunda ..'
Aras'ın sert ve ifade belli etmeyen yüzünde minicik bir rahatlama görülerek duyulan kelimesiyle , yaşadıkları birden hücum ediverdi aklına genç kızın . Cem'in evinden götürülüşü , depoya kapatılıp bağlanması .. Kalp atışları korkuyla hızlandı . Nefes alışverişleri de öyle . Ve ani bir hareketle ellerinin altında kalan yorganı başına çekip altına sığındı . İstemiyordu . Daha fazla onu görmesindi bu adam ! Hem tesettürlü olduğunu söylememiş miydi o depodaki siyah giyimlilere ? Niye patronlarına iletmezlerdi ki ! Aslında aklına düşen daha da önemli bir konu vardı . Hümeyra neden bu odada ve bu yataktaydı ? Esir değilmiydi o ? Depoda bağlı kalmaya devam etmesi gerekmez miydi ? Yorganın altında nefes almaya çalıştı .
-Çocuk musun sen ? Çık o yorganın altından konuşmamız gerekiyor .'
Aras'in sert sesiyle içindeki korkusu bir kat daha arttı genç kızın . Ne konuşacaklardı sanki ? Yüz defa söylemişti Cem'in nereye gittiğini bilmediğini ! Ayrıca onun için asla hayatını tehlikeye atmayacağınıda önemle belirtmişti . Şimdi ne konuşmak istiyordu ki bu adam !?
-Çıkamam ..'dedi yorganın altından boğuk duyulan sesiyle Hümeyra . Aras ayağa kalkıp elini saçlarına geçirdi . Sinirlenmeye başlıyordu . Ve sinirlenmesi bu kız için iyi olmazdı .
-Niye çıkamazmışsın ?'dedi gözlerini devirerek . Yorganın altında bir kıpırdanma farkedip yatağa doğru bir adım attı . 'Çık şunun altından boğulacaksın !'
-Bana bakarken çıkamam . Ben tesettürlüyüm ve şuan beni böyle göremezsin !'duyuldu yorganın altından . Aras şaşkınca afalladı . Doğru mu duymuştu ? Cem'in nişanlısı olan kız tesettürlü olduğunu mu söylüyordu ? Alayla güldü . Sonra tekrar ciddileşti . Bu mesele gittikçe ilginç bir hal alıyordu . Yatağın kenarında yürüyerek kapıya doğru ilerledi . Sonrada kapıya yaklaşıp yatağa sırtını döndü . Hoş , 3 gündür ateşler için yanan bu hasta kızın başından bir an olsun ayrılmamış , ve o uyurken yüzünün her kıvrımını ezberlercesine onu izlemişti ama şimdi bakmamak için çaba harcıyordu . Tesettürlüydü demek ha ?
-Tamam sana arkamı döndüm .'dedi arkasında bıraktığı yatağa doğru seslenerek . 'Sana bakmıyorum . Çık artık şu yorganın altından boğulacaksın !'
Aras'ın sert sesiyle yorgandan kafasını hafifçe uzatıp baktı Hümeyra . Adam doğru söylüyordu . Resmen ayağa kalkmış ve Hümeyra'ya sırtını dönmüştü . Yorganın altından kafasını tamamen çıkartıp tekrar yastığına yattı .
-Teşekkür ederim . 'dedi tarafından esir alındığı adamın inceliğine karşı . 'Sormak istediğim birşey var . Ben neden burdayım ? Ve bana ne oldu ?'
Aras iç çekti derin bir nefes üfledi .
-Depoda baygınlık geçirmişsin . Seni bağlamalarını söylememiştim , neden kafalarına göre hareket ettiyse hayvan herifler ! '
Hümeyra aklına gelen karanlık deponun görüntüsüyle ürperdi . Gerçektende korkunç bir yerdi .
-Üç gündür ateşin vardı ve uyuyordun .'dedi Aras ve sonra sesini sertleştirdi . 'Neyse . Konuşmamız gereken şeyler var . Şimdi dinlen , akşama doğru sana kıyafet getirecekler . Yemekte görüşürüz . '
Hümeyra karşısındaki adamı şaşkınca dinlerken , Aras sözünü bitirdiğinde kapıyı açıp odadan ayrılmıştı . Genç kız onun arkasından kapıya bakakaldı . Neydi bu şimdi ? Onu öldürmek istercesine davranan adam şimdi neden böyle iyi davranıyordu ki ? Değişik bir adamdı . Sert , soğuk ve sinirli . Evet evet kesinlikle bu üç kelime onu anlatıyordu . Neydi adı ?
-Hmm hatırladım .'dedi Hümeyra kendi kendine mırıldanarak . 'Karaca .. Aras Karaca ..'
✨
Odadan çıkıp kaşları çatık biçimde merdivenlere ilerledi Aras . Oda kapısı önünde Aras'ın çıkmasını bekleyen Davud hızlı adımlarla takıldı peşine . Çaktırmadan Aras'ı süzdü . Her zaman alışık olduğu gibi sinirli değildi sanki . Şaşkınca tek kaşını havaya kaldırdı Davud . Bu günlerde bu adamda garip haller vardı zaten . Normalde holdingten çıkmayan adam 3 gündür yalıdaydı . Çalışma odasına bile uğramamıştı ! Yemekten yemeğe çıkmıştı o kızın odasından . Dudağını kıvırıp gözlerini havaya kaldırdı Davud . Acaba bu kıza karşı bir ilgisi mi vardı ?
-Aras bey .'dedi Davud merdivenlerde ona yetişemeye çabalayarak . 'Acaba Su Hümeyra hanım nasıl oldu ?'
-İyi .'dedi Aras beklenmeyecek yumuşaklıkta çıkan sesiyle . 'Daha iyi olacak .' Sonra aniden durdu ve her an öldürecekmiş gibi olan bir bakış attı Davud'a. 'Sanane lan Su Hümeyra'dan !'
Davud yutkundu ve ellerini birleştirip başını saygıyla eğdi . Nerden sormuştu ki o kızı ! Adamın siniri yine tepesine çıkmıştı işte ..
-Özür dilerim efendim ben meraktan..'
-Etme Davud !'diye sertçe kesti lafını Aras . Son kalan birkaç basamağıda inip yalının büyük ahşap kapısına doğru ilerledi . Davud ise peşinden hızla koşturuyordu .
-Aras bey bu arada Ömer Kervancıoğlu'nun asistanı aradı . Cuma akşamı yapılacak davet için özel davetli olarak bekleniyormuşsunuz .'
Aras kapıya ulaşıp bir iki dakika duraksadı . Ömer Kervancıoğlu davet ediyordu ve normal şartlarda gitmemesi asla ihtimal bile olamazdı . Ama şimdi Su Hümeyra varken gitmek ...
-Gelemeyeceğimi ve özürlerimi ilet .'
Aras yalıdan çıkıp hemen girişe çekilen aracına doğru yürüdü.Davud ise zor bela ondan evvel araca ulaşıp arka kapıyı açtı .
-Nereye gidiyoruz Aras bey ?'dedi Aras'ın arabaya binişini izlerken . Sonra cevabı beklemeden hızla ön koltuğa geçip kuruldu .
-En yakın tesettür mağazasına gidiyoruz Davud . Acele et .'dedi Aras dalgınca dışarı bakarak . Düşünceli görünüyordu . Davud yüzünü buruşturup arabayı çalıştırdı . Bu adamın ne işi olurdu ki tesettür mağazasıyla ? Yıllar evvel olsa anlardı da .. şimdi ne alakaydı yani ?
-Tesettür mağazası anneniz için mi Aras bey ?'dedi merakına yenik düşerek . İçinden Aras'ın sinirlenmemesi için dualar ederek döndürdü direksiyonu .
-Hayır anneme değil . Su Hümeyra için kıyafet lazım . O yüzden gidiyoruz .'
Davud'un gözleri dikkatle aynadan gördüğü Aras'a kaydı . Son 3 gündür ilkleri yaşıyordu . Cem'in evini basmaya giderken ilk kez Aras beyi o kadar sinirli görmüştü . Sonra Hümeyra'nın önce boğazını sıkıp nerdeyse boğmaya kalktıktan sonra depoda bağlanmış olmasına çok sinirlenip onu bağlayan adamların ellerini arkadan plastik kelepçeyle bağlatıp depoda iki gün tuttuğunda ilk kez dengesiz , ve şimdide Su Hümeyra'dan bahsederken sinirleri alınmışçasına sakin konuşmasıyla ilk kez böyle sinirsiz görmüştü . Demekki her insanın yumuşak tarafı vardı ve belkide Aras'ın yumuşak tarafıda şu kız sayesinde ortaya çıkacaktı . Kim bilir .. Derinden bir iç çekip direksiyonu çevirdi , arabayı güzelce mağazanın önüne parkedip hala dalgınca dışarıyı izleyen Aras'a döndü .
-Aras bey geldik . Ne almak gerektiğini söylerseniz ben hemen alıp geleyim .'
Aras yerinden kıpırdanıp dışarı baktı . Tam istediği gibi kaliteli bir markanın mağazasına gelmişlerdi . Üzerindeki ceketi düzeltti .
-Ben kendim yapacağım alışverişi .'dedi aynı sakin tonda . Davud başını iki yana salladı .
-Siz yorulmayın efendim . Ben hemen gidip alır gelirim . Çok sürmez hemence..'
-Davud !' Aras'ın oldukça sert ve sinirli aynı zamanda yüksek çıkan sesiyle Davud'un kurduğu cümle yarıda kesildi . 'Su Hümeyra'ya alınacak şeyleri kendim alacağım dedim ! Laf kalabalığı yapma !'
Davud korkuyla yutkundu ve hafifçe başını sallayarak önüne döndü . Resmen evinde zorla tuttuğu esir kıza alışveriş yapacaktı . Hemde bizzat kendisi ! Hemde ARAS KARACA ! Birine anlatsa bi tarafıyla gülerdi resmen . Masada sürahiye uzanıp bardağını doldurmaya tenezzül etmeyen adam şimdi alışveriş yapacaktı ha ? Yok yok kesin birşey vardı bu kızda . Gözleriyle aynadan arabadan inmekte olan Aras'a bakarak kafasını salladı Davud . Artık emindi . Aras KARACA'nın o kıza karşı kesinlikle bir ilgisi vardı .
-Hadi bakalım yakında anlarız ..'
✨
Gözlerini camiinin bahçesinin arka kısmında kalan Kur'an kursunun penceresine doğru çaktırmadan bakıp tekrar yürüdü yola çevirdi Serdar . Camiinin altındaki kahveye doğru ilerlerken kimsenin farketmediğini umarak birkez daha dönüp baktı pencereye . Ama yine kimseyi görememişti . Omuzlarını küskünlükle düşürüp şadırvanın kenarında Emir'le hep oturdukları masaya doğru yönlendirdi .
-Serdar hocam !'
İsminin seslenilmesiyle durdu ve arkasından elinde kahveci tepsisiyle koşan Hasan abiyi gördü . Anlaşılan yine köşedeki bakkala servise gitmiş oradan dönüyordu .
-Selamun aleykum Serdar hocam .'dedi Hasan abi soluk soluğa yanına ulaşıp . Serdar tebessüm edip başını salladı .
-Aleyküm selam abi .'
Hasan abi derin bir nefes aldı .
-Ya Serdar hocam vakit namazı niye sen kıldırdın ? Emir hocam rahatsız falan değil inşallah ?'
Serdar gözlerini yere çevirdi .
-Yok abi hasta değilde gece pek uyuyamamış . Bilirsin Emir tadili erkana çok dikkat eder . İyi hissetmeyince bu vakitlik yer değişelim dedik , ben imamlık yaptım o müezzinlik . Hayırdır yoksa beğenmedin mi imamlığımızı ?'dedi şakayla karışık . Hasan abi güldü .
-Estağfurullah hocam . Ben hani bir sıkıntı mı var diye sorayım dedim . Malum kahveci olunca herkes haberleri bana sorar oldu . Sanki ana haber bülteni sunucusuyum anasını satayım !' Serdar gülerek elini Hasan abi'nin omuzuna koydu .
-Alemsin abi . Neyse Emir oturuyordu . Sen bize iki çay getirsende enerji depolasak ? Çay şakirdin benzinidir bilirsin .' Hasan abi elindeki tepsiyi sallayarak güldü .
-Hemmen geliyor benzinler !'
Hasan abi yine koşar adımlarla ocağına doğru giderken Serdar'da Emir'in yanına gitmek için hareketlendi . Uykusuz demişti , neyseki yalan değildi . Çünkü günlerdir gördüğü rüyalar yüzünden uyku denen birşey kalmamıştı gözünde . Bide sıkı ağızlıydı ! Yıllar süren dosluklarında Serdar'ın en net anladığı şey Emir'in rüyaları konusunda ser verip sır vermeyen biri olduğuydu . Hele çocukluğundan beri sürekli gördüğü bir rüyası vardı ki onu kimselere , hatta kendine bile söylememişti kesin ! Masaya ulaşıp sandalyesine otururken yine derinlere dalmış olan Emir'e seslendi .
-Hooop Emir hocam fazla derine dalmışsın çık ordan oksijen yetmez diyeyim !'
Emir gözlerini hızla kırpıştırarak yanına gelen Serdar'a döndü . Gözlerinin altı uykusuzluktan mor bir renk almıştı .
-Serdar ben ona git dedim .. Şimdi gelmesini beklemekle hata mı yapıyorum ?'
Serdar gözlerini devirdi . Günde yaklaşık bir milyon kez Hümeyra'nın gidişiyle alakalı sorulara maruz kalıyordu . Ama ne yapsındı .. dosttu işte . Can dostu hatta kardeşi gördüğü adam yanı başında can çekişiyordu adeta .. Bir iç çekti .
-Yapmıyorsun kardeşim .. Seviyorsun ve o yüzden dönmesini bekliyorsun Hümeyra'nın .'dedi yumuşak bir tonda . 'Ve ben inanıyorum ki o sana sadece kırgın .. Kızgın asla değil .' Emir bir umutla mahzun gözlerini Serdar'a dikti .
-Öyle mi dersin ?' Serdar kafasını salladı .
-Öyle derim . Hatta eminim .'dedi ve gözlerini karşından gelen kişiye dikerek dudağını ısırdı . 'Eyvaah Emir seninki yine geliyor kardeşim bakalım bu defa nasıl kurtulacaksın ?'
Emir Serdar'ın telaşlı cümlesiyle gözlerini onun baktığı yöne çevirdi . Çevirmez olaydı .
-Selamun aleykuuum !'
Selam vererek masaya oturan adamın selamını alıp birbirlerine baktılar . Yine gelmişti . Yine yine ve yine ! Hergün geldiği gibi bugünde gelmiş ve ısrar etmeye devam edecekti . Hayır kelimesinin anlamını bilmiyor muydu bu adam !?
-Emir hocam bi he desen artık ? Bak valla darılıyorum artık .'dedi Yaşar amca . Emir kaşlarını hafifçe çattı .
-Yaşar amcam sende sormasan artık ? Bak daha yeni bir nişan mevzusu geçti evlenmeyi düşünmüyorum ben . Hem bak Serdar boşta , ona ayarlasan sen şu kızı ?' Yaşar amca gözlerini Serdar'a çevirip dikkatlice bakınca Serdar tedirgince ellerini havaya kaldırdı .
-Yok ben istemiyorum . Hem aklımda var benim biri . Yakında anamı yollayacağım görücüye , o yüzden ben hiç almayayım Yaşar amca .' Yaşar amca dudağını büküp alaycı bir bakış attı Serdar'a . Sonrada omuzunu silkti .
-İstesende olmaz Serdar hocam . Çünkü kızın babası özellikle Emir hocamı istiyor . Ya Emir hocam Allah aşkına bari bir defa görüşsen kızla . Bak Allah'ın adını verdim , kızın babası çok ısrarcı !'
-Aa !'dedi Emir eliyle alnını ovalayarak . 'Ama Yaşar amca Allah aşkını niye karıştırdın ya ?!' Yaşar amca umursamazca omuz silkti .
-Ben dedim diyeceğimi ..'
Emir of'layarak elleriyle yüzünü sıvazladı . Az buzda değil nerdeyse iki aydır eşiğini aşındırıyordu bu adamcağız . Ve şimdi Emir'in asla hayır diyemeyeceğini bile bile Allah aşkına demişti . Peki şimdi ne olacaktı ! Derin bir nefes alıp çökercesine sandalyesine yaslandı .
-Peki Yaşar amca . Sırf Allah aşkına dedin diye kızla görüşmeye gidicem . Ama lütfen bir daha bu konu hakkında bana laf getirme . İstemiyorum , biliyorsun ..'
Yaşar amca kafasını sallayarak onaylarken Serdar heyecanla en merak ettiği şeyi sormak üzere atıldı . İki aydır bir kız lafı vardı ama kim olduğunu bilmiyordular .
-Ee Yaşar amca .'dedi Serdar sırıtarak . 'Artık tamam cevabınıda aldığına göre söyle bakalım kimmiş bu kız ?' Yaşar amca tebessüm ederek omuzlarını dikleştirdi .
-Tanıyorsunuz yabancı değil .'
-Kimmiş ?'dedi Emir , tanıdık diyince o da merak etmişti . Serdar sırıtıp alaycı bir tavırla Yaşar amcayı dinlerken duyduğu şeyle ağzı kocaman açılıverdi birden .
-Kur'an kursunun hocası Nurbera hanım kızımız .'
-Ne ! Nurbera mı !?'dedi Serdar şaşkınlığına engel olamayarak . Sesi normalden çok çıkmıştı ve nedense en çok o tepkiyle karşılamıştı ...
✨
Aras elinde tuttuğu pembe eteği evirip çevirip tekrar baktı . Sanki biraz kısa gibiydi . Yok yok kısa değilde dar mı dururdu acaba ? Derin bir iç çekip cebinde titreyen telefonunu çıkarttı . Ooo işte bu kişinin aramasını hiç beklemiyordu . Açıp kulağına dayadı .
📞-Alo .
📞-Alo Aras ? Ben Ömer . Hani şu Ömer Kervancıoğlu . '
Aras gülümseyip elindeki eteği askıya geri taktı .
📞-Bu bir serzeniş mi Ömer bey ?'
Ahizenin ucundan Ömer'in keyifli sesi duyuldu .
📞-Sence Aras ? Biraz önce asistanım aradı ve Aras Karaca'nın davetimize katılamayacağını bildirdi . Umarım doğru değildir ?'
Aras tuniklerin olduğu bölmeye doğru yürüdü . Bir yandan da eliyle alnını ovalıyordu .
📞-Malesef doğru Ömer . İnan imkansız . Ha sahi , ne için bu davet ?'
Ömer duraksadı . Ve hafifçe öksürdü .
📞-Ben ..'tereddütlü ve donuk sesiyle devam etti . 'Ben evlendim Aras . Bu davette eşimi cemiyete takdim etmek için ..'
Aras'ın askıya uzanan eli havada asılı kalırken tek kaşı şaşkınlıkla havalandı . Doğru duymuştu değilmi ? Evlendim demişti ? Hemde Ömer ..
📞-Evlendin mi ?'dedi şaşkın bir ses tonuyla . Sonra hafifçe kıkırdadı . 'Sen ? Ömer Kervancıoğlu evlendi demek ha ? İşte buna hayatta inanmam ! Asla evlenmez bekar ölecek diyordular arkandan oğlum senin .'
Ahizeden Ömer'in iç çekmesi duyuldu .
📞-Bunu bana sen mi söylüyorsun ? Unuttun heralde dostum , sen ne yaşadıysan nerdeyse aynılarını yaşadım . Tek bir farkla , senin tek kaybın var . Benim iki ..'
Aras yutkundu . Ne gerek vardı şimdi eski defterlerin açılmasına ? Gözlerini etrafta gezdirerek dolaşmaya devam ederken yanına doğru hızla gelen görevli kızı gördü . Az evvel sorduğu elbiseyi getiriyordu ve eyvah...
-Buyrun Aras bey istediğiniz çiçekli elbisenin 36 bedenini buldum .'
Eyvah demeye kalmadan görevli kız konuşmuş ve sesi telefonun ucundan Ömer'e kadar gitmişti . Bunuda ahizenin ucundan duyulan kahkahalardan anlayabiliyordu zaten Aras . Yüzünü buruşturup sert sesiyle dişlerini sıktı .
📞-Gülme Ömer !'
Ömer'in kahkahaları yavaşça dinerken Aras başını iki yana sallıyordu . Bu hiç iyi olmamıştı işte . Önümüzdeki yirmi sene dalga geçerdi artık .
📞-Aras ? Davetime katılamama sebebin bu muydu kardeşim ? Kim bu hanım kız ?'
Ömer'in alaycı sesiyle gözlerini devirerek kızın elindeki elbiseyi alıp , başıyla teşekkür etti .
📞-Kız falan yok Ömer .'
📞-Araas . Yeme beni kardeşim . 36 beden çiçekli fistanı kendine almıyorsun heralde ?'
Aras yaklaşık on dakikadır uzaktan kestiği tuniği almaya karar verip , beden etiketlerini incelemeye başladı .
📞-Ömerim , güzel kardeşim uğraşma benimle . Bak söz veriyorum davete gelemediğim için seni yemeğe çıkartıcam . Telafi edeceğim merak etme . Hem seni evliliğe ikna eden şu kızı merak ettim doğrusu .
📞-Anlaştık . Ama bende kardeşimi çiçekli fistan almaya ikna eden kızı merak ettim ona göre . Yemekte belki dördüncü olmak ister ?'
Aras güldü ve tuniği almaya karar verip koluna attı . Sonrada derin bir nefes alıp yumuşak bir sesle cevap verdi .
📞-Bakalım .. Belkide olmak ister ..'
Multi Serdar müezzin ve Emir hoca 😍
Ayrıca bahsi geçen şahıs Ömer Kervancıoğlu şuan yayında olmayan tamamlanmış bir kurgumun baş karakteri 🌹 en yakın zamanda onu da yayınlayacağım inşallah 😊
Sizi seviyorum ❤️
Bursalı Gelin 👑