Geçmişim (Gay)

By Gunsnpizzas

1.2M 60.5K 36.4K

DÜZENLENDİ! Üç arkadaştık. İkimiz aynı kişiye vurukken, nasıl birbirimize tutulduk? More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
Instagram Uzayı
17
18
19

FİNAL

55.2K 3K 1.7K
By Gunsnpizzas

Sonunda eve geldiğimde Yiğit kapıda yakaladı beni. Yanından ağır adımlarla başım eğik yürürken omzumdan yakaladı beni. "Kavga mı ettiniz?" Başımı hafifçe iki yana salladım. "Ne oldu lan? Surata bak." dedi yanağımı dürterek.

"Seviştik." dedim bir an. Suratı dondu kaldı, sonra dudaklarını birbirine gömdü. Gevşek işte, gülmemek için kendini nasıl da kasıyordu.

"Ee? Hanginiz girecek diye mi tartıştınız?" Göz devirip başımı iki yana salladım. "Ne oldu o zaman?"

"Tuhaf hissediyorum." Kaşlarını kaldırdı.

"Nasıl bir tuhaf?"

"Midem ağrıyor."

"O kadar büyük müydü?"

"Yiğit ağzına sıçarım senin." Bu sefer kendini tutmayıp gevşek gevşek güldü.

"Sen bence duş al. Sonra konuşalım oturup."

*

Salona saçlarımı kurutarak girdiğimde Yiğit koltuğa yayılmış, televizyon izliyordu. Sehpada iki bardak sıcak çikolata ve ortada da marshmallow dolu bir kâse vardı. Yanına yürüdüğümde bana yer açtı, yavaşça koltuğa bıraktım kalçamı.

"Anksiyete." dedi bir anda. Bakışlarımı şaşkınlıkla ona çevirdim. O ise televizyondaki belgesele bakıyordu boş gözlerle. "Liseye ilk başladığın zaman da olmuştu. Ya da ilk boks maçına gittiğinde. Böyle endişelenip kafayı yiyordun. Sadece yatağından çıkmak istemediğini sayıklıyordun. Ama eninde sonunda geçiyordu. Bu sefer de geçecek. Sadece kendini yıpratma."

"Ya geçmezse?" diye mırıldandım Yiğit'in dizlerine yatarak.

"Gavatlık yapma işte, geçecek diyorum. Yüzleştiğin an geçiyordu hep." Ona kötü bir bakış attığımda gülümsedi. "Altı üstü seviştiniz. Bunda bir şey yok. Koray yine aynı Koray. Sen yine aynı sensin."

"Hissetti rahatsızlığımı. Evden çıkacağım zaman bana ağlayacak gibi bakıyordu. Kendimi daha da kötü hissettirdi."

"Ara konuş istersen?" dedi kaşlarını kaldırarak.

"Ne söyleyeceğim?" Gülümsedi.

"İçinden ne geliyorsa." Doğruldum, telefonumu cebimden çıkarıp Koray'ı aradım, kulağıma götürdüm telefonu. Bir süre çaldı, sonunda açıldı ve ikimiz de sessizce nefesimizi dinlemeye başladık.

"Alo?" diye mırıldandım sonunda.

"Efendim?" dedi hafif titrek bir sesle.

"Koray-"

"Özür dilerim. Aceleye getirmek istemedim ama ben..."

"Koray önemli değil." dedim elimle alnımı ovalayarak. "Gerçekten önemli değil. Ben sadece biraz endişelendim." Yine sessizlik oldu. "Seni seviyorum." dedim gözlerimi sıkıca yumarak. "Sadece seni çok, çok fazla seviyorum. Seni itmek istemiyorum ama midemde büyüyen ağrıdan da kurtulamıyorum. Öyle suratsız bir tavırla yanından ayrılmak istemedim, özür dilerim."

"Fezam, sen istediğin kadar surat as. Ne olursa olsun, nasıl bir tavır takınırsan takın göğsümdeki hissi bastıramazsın. Sana aşığım, sana aşık kalacağım. Kabul, beni çok pis korkuttun ama..."

"Kusura bakma." dedim yine sözünü bölerek. "Çok özür dilerim."

"Sana sarılmaya ihtiyacım var."

"Koray-"

"Şimdiden burnumda tütüyorsun." Güldüm.

"Gelebilirsin."

"Bu saatten sonra mı?"

"Yatağım yeterince geniş." Bir sessizlik oldu o an aramızda. "Yani uyumak için." Kıkırtısını duydum.

"Geliyorum." Telefonu kapattı. Yiğit'e baktığımda sırıtarak bana bakıyordu.

"Seni çok, çok seviyorum." dedi gözlerini bayıklaştırarak. Göz devirdim. "Gelebilirsin. Yatağım yeterince geniş." Sonra gözlerini kocaman açıp bana baktı. "Yani uyumak için."

"Kapa çeneni." Kahkahayı bastı o an. "Yiğit sen yine dayaklıksın bugün?"

"Yeni duş almıştın bir de he..." Ona doğru yumruğumu salladığımda sırıtarak sıcak çikolatasını kafaya dikti. Göz devirdim.

Kapı çaldığında aceleyle oraya yürüdüm. Kapıyı açtığımda pijamalarıyla karşımdaydı. Omuzlarını kaldırarak sevimli bir ifadeyle gülümsediğinde karnıma yine oturan o his yok oldu, içeri çektiğim gibi kapıyı çarpıp üzerine atladım. Sıkıca sarıldı, yüzünü boynuma gömdü. Sarıla sarıla benim odama doğru yürüdüğünde Yiğit'in içerden yavaş olmamızı bağırdığını duydum.

Yorganın altına girdik, kolları arasına iyice yerleşip yüzümü boynuna saklayarak kokusunu ciğerlerime doldurdum. Sonra art arda öpücükler bırakmaya başladım. "Seni çok çok çooook seviyorum..." diye mırıldandım öpücükler arasında. Öyle sıkı sarılıyordu ki, boğulacağım sandım.

"İyi ki geldin." Anlamadım, başımı boynundan çekip yüzüne baktım. O da bana baktı, sırıttı. "İyi ki yıllar sonra yine geldin. Benim uzayım olduğun için dünyanın en mutlu erkeğiyim. En şanslı, en mutlu ve en aşık."

"Benden sonra tabi." dedim sırıtarak. Dudaklarıma uzun bir öpücük bırakıp geri çekildi, gözlerini gözlerime dikti.

"Yanımdan bile geçemezsin. Kordan bir ay alev aldı."

"Ve tüm uzayı sardı."

"Uzaya aşıktı."

"Uzay da aya."

10 yaşındaydı Koray. 6 yaşındaki Feza'ya bakmak sadece sinir kat sayısını yükseltiyordu. Çünkü Feza'nın gözü biricik Tunç'undan başkasını görmüyordu. Tunç'a kızamıyordu ama içinde büyüyen kıskançlık Feza'yı öldürebilirdi.

11 yaşındaydı Koray. İkili yakınlaştıkça çıldırıyor, çıldırıyordu. Tunç'u seviyordu. Tunç'u Feza'dan uzaklaştırmak için her şeyi yapabilecek kapasitedeydi. Yine de Feza'ya sert davranacağı zaman, onu durduran bir yürek sancısı vardı.

12 yaşındaydı Koray. Tunç'a olan hislerinin bir abi sevgisinden başka bir şey olmadığını biliyordu. Yine de Feza'dan o kadar nefret ediyordu ki, ikisini uzak tutmak için canını verirdi. Ve yine Feza'ya olan nefretine ağır basan bir sızı vardı. Ve Tunç'u sever gibi yapmayı sürdürdü.

13 yaşındaydı Koray. Korkuyordu. Feza'yı koruma iç güdüsü büyüdükçe büyüyordu. Aynı anda Tunç'u da çok seviyor, yanından ayıramıyordu. Feza kendinden nefret ettikçe, kendinden nefret ettirmeyi sürdürdü. Çünkü Feza Tunç'u seviyordu. Koray korkuyordu.

14 yaşındaydı Koray. Aşkın ne demek olduğunu iyi biliyordu.

15 yaşındaydı Koray. Feza ağlayarak arabaya binerken, öylece baktı saklandığı köşeden. Göğsündeki sancı taze değildi. Ama şimdi daha kuvvetliydi. Gözlerini kapattı ve tüm bunların son bulmasını diledi. Bir yanı ise, gözlerini bir daha açmamayı diliyordu. Feza'nın gözleri gözlerine değmediği sürece... Ne önemi vardı görmenin?

Ve 22 yaşında koca adam oldu Koray. Hayattan bezmiş ruhu, şimdiden çökmüş göz altları... Nefesinde sigara kokusu, avuçları bomboş zihni gibi. Tek dolu nokta gönlü. Önüne yansıyor göğüs kafesini dolduran görüntü. Boğazı düğüm düğüm. Hayat dolu bir gülümsemeyle karşısında Feza. Kendi solmuş bedenine kıyasla capcanlı bir Feza. İyi gelmişti bu mahallenin ölü havasından sıyrılmak ona. Kocaman bir gülümseme, parlak iri gözler... Koray yıllar sonra derin bir nefes aldı, yine oynadı aynı rolü. Tabi bir yere kadar dayandı bu sefer. Ne anlamı vardı çocukluğun, hayalleri karşısında dururken?

Ve yine 22 yaşında bir adam Koray. 7 yıl sonra yeniden alev aldı göğsü. Kollarının arasında uyuyan sevgilisi, kalbini süsleyenle birebir. Gülümsedi, geniş alından öptü sevdiği yüzü. Burnunu daldırdı dalgalı saçlara. Bu noktaydı onun yeri. Koray böyle yaşıyordu. Koray 7 yıl sonra böyle nefes alabiliyordu. Koray yeniden can buldu. Araya yeni bir 7 yıl girmemesi için sıkıca tutuyordu koca bedeni. Nefes seslerini dinledikçe huzur buldu, tüm gece uyumadı. Yine de hissetmedi uykusuzluğu. Henüz yeni uyanmıştı ruhu...

Özür dilerim. Final yapmak hiç gönlümü rahat ettirmiyor ama... Ne heveslerle başladığım bir kitaptı oysa... Kısa ve öz oldu diyelim hm? Bu ikiliyi unutmayacağım, tüm çocukluk aşklarımız için gönlümde yaşatacağım. Çünkü küçükken kalbimizi dolduran sevgi saftı. İnsanlar aşkın 20. yaşın üzerine falan bindiğini düşünüyor ama bana kalırsa en masum sevgidir o küçük yaşlardaki... Gerçek aşk değil mi o? Kimsenin kusurlarını görmeden, tüm yüreğimizle sevmek? Aşk gerçekse, bu olmalıydı.

Bitirmek zorunda kaldım çünkü araya gerçekten uzun bir süre girdi. Ne benim yazmaya hevesim kaldı, ne de kitabı okuyan büyük bir kitlenin okuma hevesi. Bence böyle iyi de oldu bir yönden. Umarım çok kızmazsınız bana?

Tüm kitap boyunca benimle kalan ya da kalmayan herkese çok teşekkür ederim. Sizi gerçekten çok ama çok seviyorum. Mutlu kalın!💚

*

Eğer yine benim kitaplarımda bulmak istiyorsanız kendinizi, bu kitabın bitişiyle birlikte başladığım bir kitabım var. Profilimden ulaşabilirsiniz. Şimdilik isim bulamadığım için adı Kağan olarak geçiyor. İyi okumalar...

Continue Reading

You'll Also Like

228K 14.2K 27
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
806K 32.3K 44
0543**; hocam yaniyorsam size yaniyorum. 0543**; o ellerinizi hep icimde hayal ediyorum hocam. 0543**; keske bir gun gercek olsa. 🐈🐈🐈 2. KURGUSU V...
733K 38K 38
Zorla evlendirildiği kızın abisine aşık olan bir adam.. {TAMAMLANDI}
1.2M 42.1K 58
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!