"Buğlemle gizem nerede" annemin sesi gelirken hala donuk bir şekilde kapıya yaslı bir şekilde duruyordum.
"Kızım iyi misin sen" babam gülümserken sertçe yutkundum. Savaş odadaydı. Basılmak üzereydik. Nasıl iyi olabilirdim.
"Derin burada mısın yavrum sen" annem yanıma yaklaşırken zorlukla gülümsedim.
"İyiyim çok iyiyim, ben şaşırdım sadece"
"Böyle şaşırtırlar adamı işte" can gülerek yüzüme bakarken ona baktım.
"Aman neyse çok yorulduk " annem gülümserken ayakta daha fazla beklemeyip salona geçip oturmuştu. Babamda arkasından giderken can ın kolundan tuttum.
"Can selam okunacak galiba"
"Ne" can gülmeye başlarken dudagimi büzüp devam ettim.
"Bittim ben bittim" can şaşkın gözlerle yüzüme bakarken annemlerin bakışlarıyla gülümsedim.
"Abla cidden bir tuhafsin sen " can gülerken kolunu çimdikledim.
"Savaş burada"
"Ne" dedigim şey ile can refleskle bagırırken annemlerin bakışları tekrar bize dönmüştü.
"Noluyor size" annem şüpheyle bize bakarken babam araya girdi.
"Napıcaksın hanım konuşuyorlar çocuklar işte" babama gülümserken can ın konuşmasıyla ona baktım.
"Ne yapıyor burada o hem de buglem abla ve gizem evde yokken" can çatık kaşlarıyla yüzüme bakarken konuştum.
"Can bana yardım et"
"Ne yardımı"
"Savaşı evden çıkarmalıyız"
"Bana anlatacaksın herşeyi"
"Tamam sadece annemleri biraz oyala sonra anlatıcam herşeyi"
"Bak eger anlatmazsan"
"Anlatıcam dedim ya can abla sözü" can gülümserken annemlerin yanına gidip oturdu.
"Kızım ne dikiliyorsun ayakta sende otursana"
"Abla sen bir buğlem ablaları ara gelsinler bence" can araya girerken gulumsedim.
"Aa evet arayayım onları ben"
"Neredeler ki onlar" annem yüzüme bakmaya başlarken biseyler düşünmeye çalışıyordum.
"Pazar pazara gittiler"
"Allah Allah bu saatte"
"Tamam kızım ara sen" babam araya girip anneme gülümserken gülümsedim.
"Telefonum odada kaldı hemen gidip alayım ben geliyorum hemen oturun siz " can a kaş göz hareketi yapıp kimsenin cevap vermesini beklemeden koşarak odaya gittim.
"Nerede kaldın sen "savaş çatık kaşlarla yüzüme bakarken gülümsedim.
"Üzerini degistirmissin" savaş üzerine tekrar eski kiyafetlerini giymiş bir şekilde karşımda dururken aklıma gelen şey ile gülümsemem yüzümde kaybolmuştu.
"Savaş bittik biz bittik" savaşın kolundan tutarken savaş güldü.
"Kafayı mı yedin sen "
"Hayır henüz yemedim ama yiyedebilirim"
"Ne" savaş tek kaşını kaldırırken yüzünü avuçlayıp gözlerimi kıstım.
"Annemler geldi ve sen buradasın hemde benim odamda kellemiz gider ölürüz biteriz bu yüzden senin şimdi buradan gitmen gerek hemen hemde " cevap vermesini beklemeden hızla kolundan tuttum.
"Annenler mi geldi " savaş gülümserken olumlu bir şekilde kafamı salladım.
"Geldiler ya geldiler"
"Ne güzel işte gidip tanışayım" savaş kolumu indirip kapıya dogru yururken hizla onune geçtim. Ellerimi gogsune koydum.
"Manyak mısın sen tanışmak için bu zaman sence uygun mu" savaş gözlerini devirirken kolundan tekrar tuttum.
"Sığar mısın buraya" gözlerimle işaret ettigim yere bakarken savaş bir yatagin altina bir yüzüme bakıp gülmeye başladı.
"Savaş gülme annemler duyacak"
"Savaş gülme diyorum" elimi agzina kapatirken elimden öpmesiyle elimi hizla çektim.
"Dolaba koy beni bence"
"Haa evet güzel fikir" gülümserken savaş gözlerini devirdi.
"Şakaydı sadece hem kücük o dolap" savaşın dedigi şey ile dudagimi büzdüm. Haklıydı.
"Derinn!!" annemin aniden gelen sesiyle savaşa baktım.
"Cırlamanın kimden geldigi belli oldu" savaş gülmeye devam ederken koluna vurup pencerenin yanına gittim. Perdeyi açarken savaşa baktım. Savaş bir bana bir pencereye bakarken yanina gidip kolunu tuttuktan sonra pencerenin yanina getirdim.
"Hadi atla"
"Kafayi yedin cidden sen "
"Savaş emin ol buradan atlaman anneme yakalanmandan daha iyi bir seçenek"
"Öleyim mi ben kaçıncı katta oldugumuzun farkinda misin sen" savaş sinirle yüzüme bakmaya başlarken başımı ellerimin arasina aldım. Haklıydı.
"Sakin ol tamam mı sadece" savaş kolumdan tutup sakinleştiren sesiyle konuşurken olumlu bir şekilde kafamı salladım.
"Ne oluyor be burada" can bir bana bir savaşa bakarken savaş sinir bozukluguyla guldu.
"Lan keşke biraz daha kalsaydın sen " can kaşlarını çatarken araya girdim.
"Can hiç kavga etmeyin bakın annem ve babam içeride "
"Şunlar " can bir bize bir kıyafetlerine bakarken devam etti.
"Şunlar benim kıyafetlerim degil mi" can işaret parmagiyla yatagin üzerinde duran kiyafetlerini gösterirken olumlu bir şekilde kafamı salladım.
"Sana inanmıyorum abla bir de kıyafetlerimi mi verdin bu herife "
"Yedik mi lan zevksiz kıyafetlerini"
"Ben mi zevksizim " can ve savaş yüksek sesle konuşmaya başlarken ikisinin de kolunu tuttum.
"Selamız okunabilir diyorum" kaşlarımı çatarken ikisi birlikte bana baktı.
"Selanız yani" can araya girerken gözlerimi devirdim.
"Sevgilim korkma bu kadar gidip konuşayım işte ben" savaş yanagimi okşarken dudagimi büzdüm.
"Evet konuş bencede sen hatta sabahın köründe bu odada ne işin oldugunu da açıkla" can araya girerken savaş kaşlarini çattı.
"Lan bana bak"
"Baktım bakıyorum hatta"
"Dua et lan sen derinin kardeşi olduguna "
"İkinizde susun savaş seni buradan çıkarmamız gerek" araya girerken tekrar bakislar bana dönmüştü.
"Derin, can!" annem bir kez daha seslenirken can konuştu.
"Ben oyalayayım o andada sen dısarı çıkar"
"Tamam"
"Hadi inşallah" can gülümserken dışarı çıktı. Arkasından da savaş ile biz çıkmıştık.
"Ah geldi işte neredesiniz oglum siz" annem gülümseyerek can a bakarken savaş ile bende saklanıyorduk.
"Derin nerede bir tuhaf sanki bu kız"
"İşi vardır hanım kızın"
"Annen ve baban ha " savaş gülümseyerek yüzüme bakarken gülümsedim.
"Benim canım ailem benim güzel ailem " can bir anda bagirirken bakislarimiz ona döndü.
"Oğlum niye bagiriyorsun" annem elini gogsune koyarken can gulerek pencerenin yanina gitti.
"Siz manzarayı gördünüz mü bakalım"
"Ne manzarasi" babamın sesi gelirken can güldü.
"Muhteşem istanbul manzarası buradan tüm istanbul neredeyse gözüküyor gelin " can gülmeye devam ederken babam yanina gitmişti.
"Anne gelsene sende"
"Bakalım bir öyle miymiş" annemde ayaga kalkip yanlarina giderken onlari kontrol edip geri çekilirken savasin elinden tuttum. Hizla kapinin yanina gelirken kapiyi usulca açtım. Bir annemlere bir savaşa bakıyordum.
"Hadi sevgilim görüşürüz" hızla kapiyi kapatacagim sirada savaş elini koyarken ona baktim.
"Çok mu korktun sen" savaş gülümseyerek yüzüme bakarken koluna vurdum.
"Korkmadım panik bu sadece hadi sonra konuşuruz öptüm çok dikkatli ol " hizli hizli konuştuktan sonra tekrar kapiyi kapatacagim sirada savaş tekrar tutmuştu.
"Savaş anneml.."cümlemi tamamlayamadan dudagimdan öpülürken savaş geri çekilip güldü.
" Yok öyle öptüm deyip öpmemek hadi gidiyorum artik sonra konuşuruz"
"Cidden cesaretine hayranım" dedigim şey ile savaş gülerken kapıyı kapattım. Deliydi bu adam. Ben de deliydim. Ne güzel tamamlıyorduk işte birbirimizi. Kahkaha atmaya başlarken derin bir nefes aldım. Rahatlamıştım. Koşarak annemlerin yanına giderken babamla ikisine birden sarılıp gülmeye başladım. Savaş böyle biriydi işte. Nedensizce mutlu ediyordu insanı. Şımartabiliyordu mesela. Dünyada ki tek önemli şey senmişsin gibi davranabiliyordu. Dokunmaya kıyamıyordu incitmekten korkuyordu. Kelimelerle anlatmam bile saçmaydı belkide. Neyse çok mutluydum işte. Küçük bir kız çocugunun heyecanı vardı içimde. Bir insan ne kadar sevilebilirdi mesela. Ne kadar özlenebilirdi. Ne kadar kıskanılabilirdi. Ruhunun, kalbinin yüzünün ,hareketlerinin davranışlarının her bir zerresine aşıktım ki ben.Yüregimi titreten adam iyiki vardın be.
Sizleri bekletmemek için hızlı bir şekilde yazdığım bir bölüm oldu. Bu aralar biraz yoğunum. Ancak zaman bulabiliyorum. Kusura bakmayın lütfen. Neyse uzatmayayım hepiniz çok seviliyorsunuz iyi ki varsınız kendinize iyi bakın🌹😍💕