Asansörde 90 Gün

By esenklcc

830K 40.9K 12.4K

İnsan hiç dokunamadığı birine aşık olabilir miydi? Ben oldum. Hem de her an onu düşünecek kadar aşık oldum. R... More

Gün 1
Gün 2
Gün 3
Gün 4
Gün 5
Gün 6
Gün 7
Gün 8
Gün 9
Gün 10
Gün 11
Gün 12
Gün 13
Gün 14
Gün 15
Gün 16
Gün 17
Gün 18
Gün 19
Gün 20
Gün 21
Gün 22
Gün 24
Gün 25
Gün 26
Minik Bir Duyuru
Gün 27
Gün 28
Minik Bir Duyuru Daha
Gün 29
Gün 30
Gün 31
Gün 32
Gün 33
Gün 34
Gün 35
Gün 36
Duyuru
Gün 37
Gün 38
Gün 39
Gün 40
Gün 41
Duyuru
Gün 42

Gün 23

20.9K 1.1K 980
By esenklcc

Şu an abim ve sevgilisi ile gözümüze kestirdiğimiz boş şezlonglara doğru ilerliyorduk. Gözümüze kestirdiğimiz şezlonglara ulaştığımız sırada onu gördüm. O henüz beni görmemişti ve şu an da arkadaşlarına bir şey anlatıyordu.

Saçları ıslaktı. Denizden yeni çıkmış olmalıydı. Ben öylece onu izlemeye devam ederken abimin bana seslenmesiyle bakışlarımı abime çevirdim. Abim
"Daldın galiba?"
Deyince
"Evet"
Diye mırıldandım. Ve eşyalarımı yerleştirmeye başladım.

Yaklaşık 10 dakikadır şezlongta oturmuş onu izliyordum. Abim ve sevgilisi denize girmişlerdi ama ben sırf onu izleyebilmek için yerimden kıpırdamamıştım bile.

Yanında sadece 2 erkek ve 1 kız arkadaşı vardı. Kız onun yanında oturmadığı için çok mutluydum. Ama bilirsiniz bazen bir şeylerin kötü gitmesi için şom ağızlılığı geçtim şom düşüncelilik bile yeterliydi.

Denizden seksi bir şekilde çıkıp yine aynı şekilde seksi bir şekilde yürüyüp Egehanın yanına oturan kızı görmemle gözlerimi kapatmam bir olmuştu. Lan kız harbiden çok güzeldi.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra gözlerimi açtım ve tam o sırada göz göze geldik. Yanına oturan güzel kız ona bakarak konuşurken o şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Neden bakışlarımı gözlerinden çekemiyordum?

Arkadaşlarına bir şey söyledikten sonra ayağa kalktı ve bana doğru yürümeye başladı.

Lan.

Bana doğru yürümeye başladı.

Yanıma geliyor.

Benim yanıma.

Hiçbir şey demeden yanıma oturduğu sırada bakışlarım yerdeydi. Acaba yaklaşık 15 dakikadır onu izlediğimin farkında mıydı?

Sanırım,

Utanmıştım.

Neden hiçbir şey demeden oturmaya devam ettiğimiz hakkından hiçbir fikrim yoktu ama konuşmuyorduk işte.

Biz susarak anlaşıyorduk.

Bu hep böyleydi.

"Yüzelim mi?"
Dediğinde tuttuğum nefesimi bıraktım ve bakışlarımı oldukça yakınımda olan yüzüne çevirdim. Yüzüne bu kadar yakından bakmak gerçekten çok güzeldi.
"Arkadaşların?"
Diye sorarcasına konuştuğumda omuz silkti ve
"Seninle yüzmek istiyorum"
Dedi. Ve o an aklımdan tek bir şey geçti.

Keşke plaja gelinlikle gelseydim..

İçimden geçen düşünceye oldukça hafif bir şekilde gülümsedim ve üstümdeki plaj elbisesini çıkarıp onun peşinden denize doğru yürümeye başladım. Kalbim deli gibi hızlı atıyordu. Mutluydum. Çok mutluydum.

Egehanın denize balıklama atlamasını hayranlıkla izledikten sonra ayaklarımı suya soktum ve ciddi anlamda dondum.
"Hadi gelsene"
Diye bağırdığında denize alıştıra alıştıra girmeyi düşündüğüm halde sırf onun için kendimi denize attım. Onunla beraber bir şeyler yapmak hoşuma gidiyordu. Benim için onunla geçirdiğim bir saniye bile oldukça önemliydi. Zamanımı boşa harcayamazdım.

"Buz gibi"
Dedim ve ayaklarımı yere bastım. Gözümün önüne gelen saçı eliyle arkaya attıktan sonra ilerde ki kayayı gösterdi ve gülümseyerek
"Yarışalım mı?"
Dedi. Heyecandan tuttuğum nefesimi bırakmam gerektiği aklıma gelince nefesimi bıraktım ve gözlerimi kısarak
"Kaybetmeye hazırlan"
Dedim.
"He aynen"
Diyerek dalga geçtiğinde gülümsedim ve omzuna ufak bir yumruk attıktan sonra yüzmeye başladım.

Şu an yan yana yüzüyorduk. O oldukça rahat gözüküyordu ben ise hızlı bir şekilde yüzmek için çaba sarfediyordum. Henüz kayaya ulaşmamış olmamıza rağmen yüzmeyi bıraktım olduğum yerde durdum.
"Egehan"
Diye seslendiğimde o da olduğu yerde durdu ve benim durduğumu fark edince bana doğru yüzmeye başladı. Aramızda çok az bir fark bırakarak durdu ve o aşık olduğum sesiyle
"Demek pes ettin"
Dedi. Saçından süzülen sular sakallarına karışıp kayboluyordu. Ve bu görüntü benim için dünyadaki en güzel tablodan farksızdı.

"Beril?"
Diye sorarcasına konuştuğunda yutkundum ve yüzünde gezinen bakışlarımı gözlerine çevirdim. Onun gözlerine bu kadar yakından bakmak benim için tehlikeliydi. Hatta çok tehlikeliydi. Heyecandan kalp krizi geçirme ihtimalim artıyordu. Tekrar
"Beril?"
Dediğinde gözlerimi yumdum ve kendime gelmeye çalıştım.

Birkaç saniye sonra ona bakmadan yüzmeye başladım.
"Ben pes etmem"
Diye bağırdığım sırada hızımı arttırmıştım.

Oldukça büyük olan kayaya ilk o varmıştı ve kayaya oturup o güzel gülümsemesiyle benim kayaya kadar yüzmemi izlemişti. Ve ben sırf o beni izliyor diye heyecanlandığım için kısacık yolu uzun bir sürede yüzmüştüm. Hatta bi ara nasıl yüzüldüğünü bile unuttuğumu sanmıştım.

Büyük kayaya vardığımda elini bana doğru uzattı.

Beril sakin ol.

Sadece kayaya çıkmana yardım edecek.

Elini tuttuğum an zaman durdu. Gözlerim doldu. Ve ben bir kez daha ona aşık oldum.

Onun elini tutmak,

Çok başka bir şeydi.

Ellerimiz sadece birkaç saniye birleşik kalmış olsada bu an bana ömür boyu bile yetebilirdi.

"Kayanın tepesine çıkalım mı?"
Dediğinde kafamı hafifçe sallayarak onayladım onu. Konuşamamıştım. Çünkü hala aklım elimin o büyük elinin içinde kaybolduğu o saniyedeydi.

Kayanın tepesinde küçük bir düzlük vardı. O düzlüğe oturan Egehanın yanına ben de oturdum ve eşsiz manzarayı izlemeye çalışmaya başladım. Evet evet Egehandan bahsediyorum. Eğer şu an Egehan yanımda olmasaydı denizin uçsuz bucaksız güzelliğini izleyebilirdim ama yanımda Egehan vardı işte. İyiki de vardı. Eşsiz manzaram.

Bir süre orada sessizce oturduk. Sessizliği bozan ise Egehan oldu.
"Biz seninle neden doğru düzgün konuşamıyoruz"
Dediğinde omuz silktim ve
"Belkide susarak anlaşıyoruzdur"
Diye mırıldandım. Beni kafasını sallayarak onayladı.
"Haklısın"
Diye mırıldandığı sırada göz göze geldik. Bakışlarımı güzel gözlerinden alıp denize çevirdim. Kalbim hızlı atıyordu.

"Susarak anlaşmak diye bir şeyin olmadığını düşünürdüm ama varmış ve çok güzel bir şeymiş"
Dediğinde yutkunarak bakışlarımı ona çevirdim.

Bu cümle benim için çok güzel ve özeldi.

"Egehan"
Seni seviyorum.
"Efendim?"
Söyleyemiyorum işte.
"Hiç"
Diye mırıldandım ve bakışlarımı ellerime çevirdim.
"Konuşsana biraz"
Bakışlarımı ona çevirdim ve şaşkınlığımı belli ederek
"Niye?"
Dedim.
"Seni dinlemek istiyorum"
Deyince gözlerimi yumdum.

Egehan ne olur böyle şeyler söyleme.

Beni kendine mümkünmüş gibi daha da bağlıyorsun.

Yumduğum gözlerimi açıp bakışlarımı denize çevirdim.
"Şimdi bir şey söyleyeceğim"
Bakışlarını üstümde hissederken devam ettim.
"Bunu senin yüzüne bakarak söylemek beni çok utandıracak ama söyleyeceğim"
Bakışlarımı ona çevirdim ve göz göze geldik.
"Ben bunu söyledikten sonra kayadan inelim çünkü yüzüne bakamam bir süre"
Kafasını hafifçe aşağı yukarı salladı.

Vücudumu ona doğru döndürdüm ve gözlerinin en içine bakmaya başladım.
"Egehan ben"
Sustum.
"Sen?"
Söyleyeceğim şeyi zaten biliyordu ama bunu yüzüne söylemek gerçekten çok zordu.
"Seni seviyorum"
Dolan gözlerimi umursamamaya çalıştım. Bu arada bu cesaret bana nereden gelmişti ki?
"Seni çok seviyorum"
Gözlerinden geçen duyguları çözemedim. Bir süre bana ne olduğu anlayamadığım duygularla baktı ve sonra ayağa kalktı.

Ona çaktırmamaya çalışarak elimin tersiyle gözümden akan tek yaşı sildim ve ben de ayağa kalktım.
"Atlayalım mı?"
Dediğinde gözlerimi kocaman açmıştım.
"Saçmalama"
Kaya cidden çok yüksekti.
"Korkuyor musun?"
"Tabiki korkuyorum"
"Ama ben yanında olacağım"
"Egehan cidden korkuyorum"
"Ben yanındayken sana bir şey olmaz"
Elini bana doğru uzatıp
"Elini asla bırakmayacağım"
Dedi.

Ve çok korkmama rağmen kendime düşünme fırsatı vermedim ve anı yaşamaya karar verdim. Elimi büyük eliyle sımsıkı kavradıktan sonra bakışlarını bana çevirdi.
"Hazır mısın?"
"Korkuyorum"
"3"
Gözlerimi yumdum.
"2"
Derin bir nefes aldım.
"1"
Dediğinde aynı anda atladık.

Bu gerçekten çok değişik bir duyguydu.

Kalbim adrenalin ve elimi tutan eli yüzünde deli gibi hızlı atarken suya düşmüştük. Suya düştüğümüzde elimiz birbirinden istemeden ayrılmıştı. Ve bu beni korkutmuştu. Ya suyun yüzeyine çıkamazsam?

Yaşadığım korkuyla suyun yüzeyine çıkamadığım sırada belime sarılan büyük kollar beni suyun yüzeyine çıkardı. Vücutlarımız birbirine değiyordu. Ve yüzlerimiz çok yakındı.
"Çok korktum"
Diye fısıldayınca belimde olan kollarından birini serbest bıraktı ve eliyle yüzümdeki saçları arkaya doğru ittirdi.
"Ben buradayım"
Diye fısıldadığında kafamı hafifçe aşağı yukarı salladım. Hâlâ belimde olan kolu düşünmemi engelliyordu.

"Kıyıya kadar yarışalım mı?"
Diye alelacele konuştuğumda beni kafasını hızla aşağı yukarı sallayarak onayladı ve belimdeki kolunu aşağıya indirdi. Bu ben de büyük bir boşluk hissettirmişti.

Bunu umursamamaya çalışıp kıyıya doğru yüzmeye başladım. Kıyıya geldikten sonra ise beni arkadaşlarının yanına davet etti ama ben kabul etmeyip abimlerin yanına gittim.

Bugün çok güzeldi.

Bugün ciddi anlamda çok güzeldi.

Ve bugün yaşadığım o güzel anlar bana ömür boyu yeterdi.

Ah be Egehan.

Beni kendine bu kadar çok aşık ettirmeyi nasıl başardın?

×

Arkadaşlar oldukça uzun bir süredir bölüm atamadığım için çok üzgünüm. Ama dersler ve yazılılar yüzünden bölüm yazmaya fırsat olmuyor. Bu güzel ve uzun bölümü özrüm olarak kabul edin. Bölüme oy verip yorum yapmayı unutmayın. Sizi çok seviyorum. Yeni bölümde görüşmek üzere!

Continue Reading

You'll Also Like

yirmi By ilayda

Short Story

678K 51K 67
hazar biraz duyarsız, biraz da sinir bozucu birisi boyxboy ve texting
132K 4K 55
"0 54*: Mesajlaştığınız kişi bir başkomiser." Aniden Lavin'in hayatına giren başkomiser Timur Akçalı ve Lavin'in hikayesi. Yanlış numaraya mesaj atan...
255K 6.1K 4
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Duygusal sancıların içinde...
17.6K 2K 42
Boksla alakalı herşeyden korkan Alin,anonim biriyle tanışır...Peki ya anonim biri onu korkutanlardansa?