Hüsran! [Tamamlandı]

By KayipYazarNemo

1.2M 53K 2.9K

"Yanlış yapıyorsun." "Ben o yanlışı seni tanımakla yaptım zaten." "Büyük hata yapıyorsun ve bunu anladığınd... More

"1- Ölmek için bana yalvaracaksın!"
"2- O kadın buraya gelecek!"
"3- Yeter! Fazla oluyorsun."
"4- İnan bana!"
"5- Seni kurtaracağım!
"6- Onu öldüreceksin!"
"7- Öldürebilirsin!"
"8- Ona aşık mısın?"
"9- Dayan!"
"10- Uyanmalısın Kahrolası!"
"11- Bana doğruyu söyle!"
"12- Asla!"
"13- Ne saçmalıyorsun sen?"
"14- Yapma!"
"15- İlk Adım!"
"16- Anlatın lütfen!"
"17- Yanlış yapıyorsun!"
"18- Çık Dışarı!"
"19- Canımı yakıyorsun!"
"20- Gidemem!"
"21- Şimdi ne yapacağım?"
"23- Aile Gibi!"
"24- Sakın!"
"25- Hacker!"
"26- Başlıyoruz!"
"27- Bitti mi?"
"28- Evlenek mi la?"
"29- Yalan?"
"Karakterler!"
"30- Uyanacak mı?"
"31- Evleniyoruz!"
"32- Evet!"
"33- Ölüm Saati!"
"34- Nerede?"
"35- Her şey için çok üzgünüm!"
"36- Ölüme hazır mısın?"
"37- Çünkü!"
"38- Sen şaka mısın?"
"39- Sadece Benim!"
"40- Kapatın şu ışıkları!"
"41- Seni seviyorum!"
"42- Gülşen ve Araf!"
"43- Part 1- FİNAL - Söz ver!"
"44- Part 2 - FİNAL - Hayal!"
#Özel Bölüm#
#Özel Bölüm#
"Aşk Kırıntısı!"

"22- İmkansızım!"

26.1K 1.1K 29
By KayipYazarNemo


İnsanlar, doğar büyür hata yapar ve ölür. Hatasız kul yoktur, amenna. Lakin yaptığınız hataların bedeli ne kadar ağır olabilir? Omuzunuza öyle bir yük yüklüyorsunuz ki, bunun farkında bile olmuyorsunuz. 

Aykut gideli kaç saat olmuştu onu bile hesaplamamıştım. Adımlarımı yukarı çıkardım. Selin denen kız hala onun yanındaydı. Moralim bozuktu, sinirlerim daha bozuktu! Selin denen kızın gitmesi ve benim Ecrin sandığım ama aslında Damla olan kızla konuşmam gerekiyordu, hem de ruh halim değişmeden.

"Bu kadar yeter sanırım?"

Damla'nın yanında duran kadın panter misali üzerime atlamayı bekler gibi saldırı moduna girince, Damla söze girip teşekkür etti.

Ben onunla konuşma cesaretini nasıl bulacaktım? Şimdi yapamayacağımı anlayınca, odadan çıktım. 2 saatir salonda oturmuş konuşma provası yapıyordum. Onu kendimden nasıl koruyabilirim ki?

Evet, kendisini benden korumalı! Adımlarımı hızla 3. Kata çıkardım. Saat 3'e geliyordu ama olsundu, benim dengemin değişecek saati belli olmayan bir şey. 

Kapıyı açtığımda, bütün masumiyeti ile uyuyan kadın yüzünden yine kalbim hızlanmıştı. Bütün bedenimi yakan bu pişmanlıktan kurtulmalıydım! Önce bu işin içinden çıkıp sonra yaptıklarımı telafi etmeliyim!

Onu uyurken saatlerce izleyecek kapasiteyi nereden buluyordum kendimde? Niye sanki mıknatıs gibi ona çekildiğimi hissediyorum ki? Hipnozun etkisinden mi acaba? Daha fazla izlersem kötü şeyler olmasından korkarak yavaşça kolundan dürttüm. 

"Damla, kalkar mısın?" 

Ses yoktu. Derin bir nefes alarak "Damla, uyanır mısın?" diye sordum. Bir gözünü açıp bana baktığında o gözlerinin yeşilinde kaybolmak istedim. Bu normal bir şey miydi? "Sakin ol oğlum! Kızla bi konuş, kendisini korusun." diyen iç sesime gözlerimi baymamak için zor durdum. 

"Damla, konuşabilir miyiz?" 

Gözlerini pörtletip hemen yataktan fırladı. Şaşkınca bana bakarken "Damla mı? Sen bana Damla'mı dedin?" diye sordu. İşte şimdi ne yapmam gerektiğini iyice hesaplamalıydım!

****

Damla mı? Bu adam bana adımla mı seslendi? 

"Lan salak, adın Damla. Noldu, sana dürdane mi desin? Hafize mi desin? Kezban mı desin?"

"Aman sen hemen devreye gir, yelloz."

"Huoop, yelloz melloz ayıp oluyor ama yavrum. Biz aynı kişiyiz, ben senin kafa sesinim. Farkında mısın? Kendine küfür etmiş oluyorsun. Yinede olsundu şıllık seni! Nasıl da sevindin sana adınla seslenmesine."

"Bana bak, senin ağzına sıçarım. Saçma sapan konuşma. Ağzına da sıçamam çünkü senin ağzın benim ağzım. Bir insan kendi ağz..." Lan ne düşünüyorum ben böyle? Kafa sesimle kavga mı ediyorum şoktan? Hamza'nın bana olan bakışlarında gördüğüm o pişmanlık, bundan 25 gün öncesinde görmek istediğim pişmanlıktı işte! Beklediğimin ötesinde parça parça pişmanlık dökülüyordu gözlerinden ve bu sözlerine de yansıdı.

"Kendini benden korumanı istiyorum. Her şeyi öğrendim." 

Ağzım açık o şeklini almış bir halde, ona bakıyordum. Kulaklarım beni yanıltıyor muydu? Yoksa ben bir rüya mı görüyordum? Rüya ise uyanmak istemiyorum. Ağzımdan çıkan söz sadece "Beni çimdikle." olmuştu. Hamza "Bismillah." diyerek çimdiklediği zaman rüya olmadığına emin oldum. Yani inşallah kıçım açıkta kalmamıştır ve ben rüya görmüyorumdur. 

"Sen, sen gerçekten doğru mu söylüyorsun? Yani kurtuldum mu?" 

"Bak, sana yaptıklarım... Kendi iradem olmadan. Şimdi sırası değil bunları konuşmanın. Sadece kendini benden koru. Şayet gelir de, sana zarar vermeye kalkışırsam..." cebinden silahı çıkartıp elime tutuşturdu. "...Çekinmeden vur beni." dedi. 

Bu sözü sanki kalbime hançeri saplamıştı. Hamza'yı vurmak? Onu öldürmek? Onun beni öldüreceğini bilsem bile bunu yapamazdım ki! Yutkunarak silahı geri uzattım. 

"Yapamam."

"Damla, sana isteğim iredem dışında zarar vermek istemiyorum. Şayet zarar vermeye kalkışırsam, omuzumdan vur beni!" 

"Ya ölürsen?" 

Bakışları anında değişirken, acaba yeniden mi hipnoz etkisine giriyor dedim. Gözleri bir ton daha siyaha büründü ve nazik bir şekilde omuzumdan tuttu. 

"Omuzumdan vurursan, ölme ihtimalim düşük."

Kahretsin neden kalbim sıkışıyor ki! Onu öldürme fırsatı bile elime geçiyor ama benim kahrolası beynim ve kalbim inatla başka şeyler söylüyor! 

"Bundan nasıl kurtulmayı düşünüyorsun?" 

"Bilmiyorum." 

O bilmiyordu, ama ben biliyordum. Ona Kadir ve Melek hanımı tanıdığını, hipnozdan kurtarabileceklerini söylemenin zamanıydı. O değişmeden, yine bir zarar vermeden.

"Hamza, senin ruh halin değişmeden. Sana anlatmak istediklerim var."

"Anlat?" 

"Kadir ve Melek Altınsoy çiftini tanıyorsun. Ölen kızlarını da." 

Kaşlarını çatarak baktığı zaman "Nasıl yani?" dediğinde ben de bildiklerimi tek tek döktüm. 

****

"Selin, açsana kapıyı artık." 

"Defol git şurdan, gerizekalı!"

"Selin, kapıyı açmazsan içeri girmenin bir yolunu bulacağım." 

"Hadi ya nasıl bulacakmışsın."

"5 dakika içinde kapıyı açma da gör nasıl içeride olacağımı." 

Selin hızla kapıyı açıp, kaşlarını çatarak "Sana bu kapıyı falan açmayacağım. Rüyanda görürsün. Eğer pencelerden girmeyi düşünüyorsan avucunu yala çünkü asla içer..." Selin daha lafını bitirmeden içeriye girip 32 diş gülümseyerek "Hani kapıyı açmazdın?" diye sordum. Selin hırsla bana doğru geldiğinde kolunu yakaladığım gibi kendime çektim. Kollarım arasında çırpınmaya başladığında kulağına doğru eğilip "5 dakika, sadece 5 dakika böyle durmamıza izin ver." dedim. Selin yavaşça çırpınmayı bırakıp başını göğüsüme daha çok yasladı. Buna karşı gülümsemiştim. Sanırım o da bana karşı boş değildi. 

Henüz 2 dakika geçmedi ki, Sude'nin yeni uyanır hali "Hiii, siz ne yapıyorsunuz?" sorusu ile uykusunu açtı. Selin anında beni iterken, ben Selin'e şaşkınca bakmaya başladım. Eli kolu birbirine girmiş gibi davranan Selin, Sude'ye ne açıklama yapacağını şaşırarak. 

"Şey kızım, şey.. Aykut abi'nin gömleği şey olmuş. Ben şey ettim." dedikten sonra, Hırsla bana dönüp "Bir şey söylesene Aykut!" diye bağırdı. Onun bu tavrı o kadar komikti ki, ısırmamak için yine kendimi tutmak zorunda kaldım. Bir şeyler söylemem lazımdı. Şeytana uyup bir şey yapacaktım ve inşallah Selin beni gebertmezdi.

"Sude, Annen beni çok özlemiş. Görünce dayanamadı sarıldı." 

Selin bu söylediğime karşı gözlerini pörtletirken aniden üstüme atladı. Tam üzerime düştüğü sırada saçlarıma asıldı. Lan bu karı ne yapıyordu böyle? 

"Seni pis yalancı! Demek sarılmak ha! Sana ne diye sarılacakmışım!" 

"Ahhh, Selin. Bak seni uyarıyorum. Çekil üstümden. Bırak saçlarımı. Ahhh, bıraksana kızım." 

Selin kafamı ısırmaya çalışınca, onu incitmeyecek şekilde altıma aldım. Şimdi rolleri değişmiştik. Ondan yutkunma sesi geldiği zaman, gülümsemiştim. İçimdeki organlar birbiri ile yer değişirken, ben sadece onun ısırdığı dudağına kilitlenmiştim. 

"Eee, ne yapıyorduk?" 

"Çekil üzerimden. Terbiyesiz." 

"Böyle iyiydik." 

Tam devam edecektim ki Sude "Öhöö öhöö, buradayım." dediğinde, Selin'in üzerinden çekildim. Elimi uzatıp onu kaldıracağımda, yine elime kaşlarını çatarak bakmıştı. Aha yine başlıyorduk! Benden uzak durması benim nefesimi yavaşça tüketiyordu. Keşke farkına varsaydı bunun. 

Selin kalkıp Sude'yi kucakladığında, bende peşlerinden salona gittim. Selin seslice "Ya sabır." dedikten sonra bana döndü. 

"Eee, gitmeyi düşünmüyor musun?" 

"Yoo, düşünmüyorum." 

"Bence gitsen iyi olur, çünkü kocam gelecek birazdan." 

Kalp ağrısı? Nasıl anlatılır ki? Kocam dediği bir insan vardı, onunla aynı yatağı paylaştığı, sabahları uyanınca öptüğü, işe gidince yolcu ettiği ve bedenine dokunan. Onun güzel dudaklarına dudaklarını bastıran, elleriyle o güzel bedeni keşfeden kocası. Keşke sağır olsaydım dedim bir anda, insan hiç ister miydi duymamayı? Ben şuan istiyordum! İmkansız! Şimdi onu tarif edecek tek kelime, İmkansız. Ben ve Selin, imkansızdık. Bunu aklıma kazır gibi kendime tekrar edip durdum. "İmkansız, kafana sok iyice tamam mı? O sikik kafana iyice sok! Kocası varmış. Kızının babası! Anladın mı, götveren?" Kendi kafa sesimle olan konuşmayı bitirip. Gözlerimden uzak bir gülümseme bahşettim. Kocası vardı, bu yapacağımı yapmamalıydım. Ama gel gör ki kalbine söz geçirebilene aşk olsun. Ben onu kalbime mühürledim, ve o mühürü yerinden sökmeyeceğim. Onu da şimdi bununla tasdikleyip tamamen çıkacaktım onun hayatından. 

Ellerimle yüzünü avuçladığımda şaşkınca bana bakmaya başladı. Dudaklarımı tam alnına yapıştırdım. Uzun ve içime çeken bir öpücük bahşettim imkansızıma. Dudaklarım alnındayken "Hoşça kal, İmkansızım." diyerek hızla oradan uzaklaştım. Çünkü gitmesem, şuan döktüğüm gözyaşlarımı görecekti. Ve ben, beni ağlarken görsün istemiyordum! Eh ne yapalım bizim kaderimizde buymuş. Sikilmiş bir beyinle, bu geceki dövüşü ben yapacaktım. İnşallah rakip dişli çıkarda, beni tek darbede gebertir! 





Continue Reading

You'll Also Like

5.5K 813 37
Ruhumu bedenimden azat etmek istiyordum, nefes sayım bitsin ve bir an önce melekler beni başka bir dünyaya taşısın istiyordum. Artık yaşamak denen şe...
1M 43.8K 42
0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kategorisinde 1.S...
722K 35K 63
#5# Genç Kız Edebiyatı *Tamamlandı* Not: Kitap olacağı için ilk 20 bölümden sonrası kaldırılmıştır. Atakan Adras bilinen adıyla zebani. İstediğini ya...
406K 16.8K 33
Çaresizlik içinde attı adımını karanlığa kadın.Dudaklarından firar eden arsız soluklar,avuçlarında ürkek bir kuş gibi çırpınan bir kız çocuğu eşlik e...