Mor Salkım

By Dimpledgirll

35.5K 2.3K 385

İstemediği şeyleri yapmak zorunda kalan bir kız. Masum değildi, kendini ezdiren biri hiç değildi. Siz ne için... More

Mor Salkım
1. Bölüm •
2. Bölüm •
3. Bölüm •
4. Bölüm •
5. Bölüm •
6. Bölüm •
7. Bölüm •
9. Bölüm •
10. Bölüm •
11. Bölüm •
12. Bölüm •

8. Bölüm •

2.2K 145 47
By Dimpledgirll

Kız karakterinin resmini paylaşıyorum. Fazlasıyla Derin karakterine uyan bir model. Sert duruşu, bakışları,tarzı... her şeyi ile adeta bir Derin. 'Soydan' evlendikten sonra aldığı soyismi. Erkek karaktere uygun içime sinen birini bulamadım. Belki bir dahaki bölümde Berzah'ı da görmüş oluruz.

•••

Üzerimdeki beyaz elbise ile aynanın karşısında dikilmiş kendime bakıyordum. Anlam veremediğim duygular bedenimi esir almış ve ne yapmam gerektiğini düşünemez olmuştum. Kendimi bırakmak bana göre değildi. Bunca zamandır kardeşim için onca şeyi göze almış ve her zorluğun üstesinden gelmiştim. Bir evlilik için kendimi güçsüz gösteremezdim. Bu duruma düşmek bana göre değildi.

Yatağın ayak ucu kısmında yere bırakılan kutuya doğru ilerledim. Beyaz ayakkabıları da alıp giyindikten sonra tamamiyle hazırdım.

"Her şey kardeşim için!"

Derin bir nefes alıp kendime çeki düzen verdim. O esnada kapı tıklatılmıştı.

"Gel!"

Kapı yavaş bir şekilde açılırken aynaya bakmayı bırakıp kapıya doğru döndüm. Berzah üzerinde takım elbisesi ile odaya giriş yaparken ben de kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Odaya girdiğinde bakışları beni bulmuştu ve bir süre ve baştan ayağa incelemişti.

"Hazırsan çıkalım."

"Hazırım. Çıkmadan önce Deniz'e bakmak istiyorum."

"Öğlen uykusunda şu an."

"Biliyorum. Yine de onu görmek istiyorum."

Kafasını olumlu bir şekilde aşağı yukarı salladıktan sonra dışarı çıkmıştı. Bende hemen arkasından çıkıp miniğimin odasına yöneldim. Bugün benim ayakta durmamı sağlayacak tek şey miniğimdi. Odasının önüne geldiğimde kapı kulpunu yavaşça indirip kafamı içeri uzattım. Huzurlu bir ifade ile uyuyordu. Bu benim için paha biçilemez bir şeydi. Ten renginin canlılığı ve sıcaklığı benim yaşama sevincimdi.

O görüntüden sonra daha iyi hissederek aşağı inmiştim. İçimde olumsuz bir şey neredeyse hiç kalmamıştı. Evin çıkış kapısında arkası dönük bir şekilde beni bekleyen Berzah'ın yanına ilerleyip beni farketmesi için hafif bir şekilde öksürmüştüm.

"Gid-"

"Teşekkür ederim."

Berzah'ın konuşmasını kesmiş ve ona söylemekte zorlandığım sözleri sonunda dile getirebilmiştim. Her ne kadar kardeşime yardım etme biçimi kötü olsada, miniğimin hayata tutunmasına yardımcı olmuştu. Deniz'im şu an onun sayesinde huzurlu bir şekilde uyuyordu ve gerçekten bir teşekkürü hakettiğini düşünüyordum.

Yüzüme anlamaz bir şekilde bakan Berzah söylediklerime bir nevi şaşırmış gibi duruyordu.

"Kardeşimin sağlığına kavuşmasına yardımcı olduğun için. Her ne kadar uygunsuz bir teklif yapmış olsanda şu an senin sayende Deniz acısız bir şekilde uyuyor."

Yüzünde oluşan huzursuz ifadeyi hızla yok edip kapıyı açtı. Önden ilerleyip arkamdan gelmesini bekledim. Bahçede bir kaç adam belli bir düzenle dizilmiş çevreyi gözetliyordu. Arkamdan bir el belime sarıldığında kaskatı kesildim. Berzah olduğunu farkedince hemen kendimi elinden uzaklaştırmaya çalıştım fakat parmakları belime daha fazla baskı yapıp beni kendine sabitlemişti.

"Ne yapıyorsun sen?"

"Sorun yaratmadan ilerle. Bahçedeki adamlarda dahil olmak üzere herkes bizim severek evleneceğimizi sanıyor."

"Yani?"

"Yanisi şu eğer bu durumun farklı olduğunu gösterirsen senin benimle para için evlenen sıradan bir kadın olduğunu düşünecekler."

"Yal-"

"Sen her ne kadar inkar etsende onlar için bir şey değişmeyecek."

Belimdeki baskısını devam ettirerek arabaya doğru ilerletti. Bu kez karşı çıkmamıştım. Haklı olabilirdi. Ucuz bir kadın gibi görünmek istemiyordum. Kardeşim için yaptığım fedakarlığı başkaları hafif görebilirdi ama bu umrumda değildi. Zaten kimsenin bu olaydan haberdar olması da gerekmiyordu. Başkaları için yapmıyordum sonuçta.

Arabaya binip emniyet kemerimi taktıktan sonra Berzah'ın arabayı çalıştırmasını bekledim. Bir süre hiçbir şey yapmadan bekledi. En sonunda sesli bir nefes verip anahtarı çevirip arabayı çalıştırmıştı.

Yolda devam eden sessizlik beni rahatlatmıştı. Eğer konuşmaya çalışsaydık çok fazla kasılıcaktım. Kendimi zor da olsa rahatalatmışken tekrar gerilmek istemiyordum. Uzun bir sürenin sonun araba nikah dairesinin önünde durmuştu. Arkadan çantamı almak için uzandığımda kapım bir anda açılmıştı. Çantayı alıp geri döndüğümde tanımadığım takım elbiseli bir adam kapının önünden çekilmiş inmemi bekliyordu.

Arabadan dışarı adımımı attığımda elbisenin eteğini toplamaya çalışıyordum. O sırada bir el daha devreye girmiş ve elbisemin eteğini toparlamama yardımcı olmuşu. Berzah'ın yüzü bir kaç milim yanımda dururken hızla doğruldum. Berzah da benimle birlikte kalkıp elini belimi yerleştirmişti yeniden. Demek oyun oynamaya devam edicektik.

Büyük binanın içerisine girdiğimizde zeminde ayakkabılarımın çıkardığı ses yankılanıyordu. Gerilmeye başlamıştım. İçimdeki huzursuzluk giderek artıyordu ve ben buna engel olamıyordum. Güçlü durmak için büyük bir çaba sarfediyordum. Bir anda hayatımda gelişen olaylar ve hayatıma dahil olan tanımadığım insanlar. Kimseye güvenemezdim. Sırtımı yaslayabileceğim kimse yoktu ve ben onlara karşı kendimi güçsüz gösterirsem beni ezmekten büyük zevk alacaklardı. Buna müsaade etmeye hiç niyetim yoktu.

Bizim nikahımızın kıyılacağı salona geldiğimizde gerilim hat safhadaydı. Sadece biz bize olacağımızı düşünürken salonda bir kaç kişi daha vardı. Üç erkek ve bir kızdan oluşan bir grup vardı. Hepsinin yüzünde mutlu olduklarını gösteren gülümse yer edinmişti. Masaya geldiğimizde Berzah benden önce davranıp sandalyemi geriye doğru çekmiş ve oturmamı kolaylaştırmıştı. Kendisi de yerine geçtiğinde, az önce gördüğüm gruptan bir kız ve erkek yanımıza gelip şahit koltuklarına geçtiler.

Meşhur sorular sorulduğunda sıkıntıdan avuç içlerim terlemişti. İki elimi elbisenin eteğine yerleştirip derin bir nefesi içime çekmiştim. Şahitler bizden daha mutlu bir şekilde evet dediklerinde, nikahın sonlanması daha fazla kasılmamı engellemişti.

• • •

Nikahtan sonra Berzah'ın arkadaşlarının ısrarlarından dolayı kutlama yemeğine gidiyorduk. Arabada sessiz geçen yolculuktan sonra bir restaurantın önünde durmuştuk.  Aklımda Deniz dolaşırken burda olmak canımı sıkıyordu ama herhangi bir yanlış hareketim olayları çıkmaza sürükleyebilir diye bir şeylere ayak uydurmaya çaba gösteriyordum.

Arabadan inerken yine başıma bela olan elbisenin eteği sinirlerimi bozmakta gecikmezken Berzah çoktan yanıma ulaşmıştı. Hızla eteği çekip dikleştiğimde Berzah'ın yardım etmek için eğilmek üzere oluğunu farkettim. Hiç bir şey söylemeden yanında ilerledim ve hep birlikte mekana girdik.

Cam kenarında bir masaya doğru ilerleyen arkadaşlarını takip edip yerlerimize geçtik. Berzah oyuncu kişiliğinden ödün vermeden saldalyemi çekip oturmama yardımcı olmuştu. Diğerleri bizi gülümseyerek izlerken artık sıkılmaya başlamıştım. Bu oyunu daha ne kadar sürdürebilirdik ki sonuçta. Evliliğimiz ne kadar sürecekti onu bile bilmiyordum. Yine çıkmaza sürüklenmiştim.

Garsonun gelmesi ile kafamdaki kargaşayı bir kenara itmiştim. Daha menüye bile bakmamıştım. Açıkçası yemek yiyebilir miydim emin değildim. Her an bir soru sorabilecek gibi duruyorlardı. Berzah ile hiç bunu konuşmamıştık. Madem kimse gerçekleri bilmiyordu, gerçek bildikleri neydi o zaman?

Berzah ben bir şey demeden kendisi benim yerime de siparişi vermişti. Beni bir yükten kurtarmıştı hiç değilse. Odaklanmam gereken konu, soru sorulmaması için elimden geleni yapmak. Soru sormaya olanak tanıyacak herşeyi engellemem gerekiyordu. Gerçi bunları düşünmesi gereken Berzah Beydi ama şu an hiçte korkuyor ya da gerginmiş gibi durmuyordu.

"Yemekler gelene kadar susacak mısınız?" dedi adını hala bilmediğim nikah şahidim.

Şahsen ben susmayı planlıyordum ama senin pek öyle bir niyetin yok gibi. Tabi bunları söyleyemedim. Gerçekten bu adamla evlendim diye kendi kişiliğimden hep uzakta mı kalacaktım? Bunu bekliyorsa çok beklememesini tavsiye ederdim çünkü öyle bir şey yapmaya niyetim yok.

"Derin hangi bölümde okuyorsun?"

"Mimarlık okuyorum." dedim yüzümde gülümsemeye yer vererek. Böyle sorular sorması geceyi kolaylaştırabilirdi aslında. Tek sıkıntı soruların Berzah ile aramdaki ilişkiye kaymamasıydı.

"Çok güzel bir bölümdür. Çizimlerini görmek isterim açıkçası."

Konuşurken yüzündeki gülümseme samimiyetsizlikten çok uzaktı. Fazlasıyla samimi ve içtendi. Bu da konuşmayı daha ılımanlaştırıyordu.

"Elbette, bir ara hepsini gösteririm."

Sohbet güzel bir şekilde kahkahalar ve gülmelerle ilerlerken, Berzah'a bakmak için döndüğümde kaşları hafif çatılmış bir şekilde bana bakıyordu. Onun tavırlarına takılmayıp sohbete devam etmeyi seçmiştim. Arkadaşları kendi kafamda kurduğum kişiliklerde değildi bu yüzden onlarla yakınlık kurmam bu evliliğin artı yönlerinden biri olabilirdi.

"Kesinlikle en kısa zamanda buluşmalıyız Derin. Gerçekten anlaşabildiğim sayılı kişilerdensin."

"Hey hey neden sadece ikiniz buluşuyorsunuz? Toplu bir buluşma olması gerekir." diye ekledi Arda.

Masada kahkahalar yine yankılanırken artık karnım çatlama noktasına gelmişti.

"Ben de çok isterim tekrar bir araya gelmeyi. Hatta eğer uygun olursanız bu hafta Berzah'ın evinde hep birlikte bir akşam yemeği yiyelim ne dersiniz?"

"Ahahahah! Çok komiksin Derin. Artık Berzah'ın evi diye bir şey yok. Orası ikinizin evi."

"Imm... Haklısın." dedim zorlama bir gülümseme ile. "O zaman haberleşiriz."

"Tamamdır. Biz sana numaralarımızı verelim. Sen bize haber verirsin."

"Şeyy..Ben telefonumu yanıma almamışım da, Berzah'ta numaralarınız vardır eve gidince kaydederim."

Ahh! Ne kadar da güzel. Yalansız bir sohbet geçtiğine sevinmişken son dakika golü gibi yalan söylemek zorunda kalmıştım. Acilen bir iş bulup kendime bir telefon almalıydım.

"Tamam canım."

Bir süre daha sohbet ettikten sonra artık iyice yorulmuştuk. Yüzlerdeki gülümsemeler bile yorgunum diye bağırıyordu adeta.

"Artık evlere dağılma zamanı geldide geçiyor bence."

Melis gecenin nokta cümlesini söylediğinde ona daha ne kadar minnettar olabilirdim bilemiyordum. Çok fazla yorulmuştum ve her an masaya kafamı koyup uyuyabilirdim.

"Kesinlikle."

Herkes masadan kalktığında Barış kasaya doğru ilerlemişti. Bizde arabalara doğru ilerlemiştik. Dışarı çıktığımızda Melis ile birbirimize sıkıca sarılmıştık. Gerçekten çok tatlı biriydi.

"Bir daha ki buluşmamız için şimdiden sabırsızlanıyorum."

Melis ile gülüşlerimize Barış, Arda ve Mert'te dahil olmuştu.

"Hepimiz seni tanıdığımıza gerçekten çok memnun olduk Derin."

Arda'nın içtenlikle söylediği sözler mutlu olmama sebep olmuştu. İyi anlaşabildiğim birilerinin olması daha rahat olmama sebep oluyordu.

"Ben de sizlerle tanıştığıma gerçekten çok memnun oldum. En kısa zamanda sizi yemeğe davet edeceğim."

"Senin yemeklerini merak etmeye başladım açıkçası."

Gülümseyip, herke ile vedalaştıktan sonra arabalarımıza geçtik. Ben arabada yerimi aldığımda Berzah'ta kendi yerine geçmişti.

"İki hafta sonra düğün gerçekleşecek. Herhangi bir eksiğin olursa bana söyleyebilirsin."

Nikah olayının gerginliği daha tam anlamı ile üzerimden gitmemişken şimdi de iki hafta sonraya düğün çıkmıştı. Bir an önce şu gerginliğin üzerimden gitmesini istiyordum. Olaylar hızla geçip gitse çok güzel olacaktı.

• • •

Basamakları ağır ağır çıkarken, aklımdan çıkmış olan gerçek yeniden belirmişti. Evlenmiştim ve Berzah benim kocamdı. Bu evliliğin asıl amacı neydi bilmiyordum. Gerçek bir evlilik istediyse bu gece zehir olacak gibiydi.

Odanın önüne geldiğimde direkt kapıyı açıp içeri girdim. Fakat oda da bir şeyler değişmişti. Hatta bir şeyler değil herşey değişmişti. Yeni bir oda yaratılmıştı. Dolaba ilerledim hemen. Kapağı ittirdiğimde kaşımda her duruma uygun kadın kıyafetleri vardı ama hiçbiri benim kıyafetim değildi. Diğer tarafı açıp baktığımda karşımda bir sürü takım elbise ve erkek spor kıyafetleri vardı. Anlaşılan evlilik işi ciddiydi. Her şey usulüne göreydi demek ki.

O zaman... Hayır tabiki de o kadar da ilerisine izin veremezdim. Her şeyin bir sınırı var ve bunu bilmeliydi. Kapı açılıp içeri Berzah girdiğinde duruşumu dikleştirip beklemeye başladım. Yanıma doğru ilerlediğinde her ne kadar gerilsemde duruşumu bozmayacaktım. Her ne kadar benim dik duruşum onun karşısında küçük kalsada, her şeyin onun kurallarına göre olmayacağını göstermeliydim.

Daha çok yaklaşıp tam karşıma geldiğinde, bir şeyler söylemesini beklerken yanımdaki eşofman takımını alıp banyoya doğru ilerledi. Arkasından sesli bir nefes verip bende benim için hazırlanan kısımdan pijama takımını alıp koridorun sonundaki banyoya gittim. Üzerimi değiştirmenin verdiği rahatlıkla iyice uykum gelmişti. O elbiseyi biraz daha giyseydim yere yığılabilirdim.

Banyodan çıkıp bugün sadece bir kez görebildiğim miniğimin odasına gittim. Gece yarısını  geçtiği için rüya listesini sırasıyla dolduruyordu. Üzerindeki örtüsünü düzenleyip miniğimi öptükten sonra kalıcağım  odaya geçtim. Berzah hala çıkmamıştı banyodan ben de daha fazla beklemeyip hemen yatağa geçtim. Örtünün üzerinde kendimden geçmemek için büyük çaba sarf etmiştim ama başaramamıştım. Berzah ise o esnada banyodan çıkmıştı. Gözlerimi hızla kapatıp uyuyor moduna geçtim.

Yatağın diğer tarafında bir çökme hissedince onunda benimle yatıcağını anlamıştım. Sanki yatmak zorundaymış gibi hemen dibimde bitmişti. Daha fazla onu kafama takmak istemiyordum çünkü gerçekten fazlasıyla yorulmuştum. Rahat bir pozisyona geçince kendimi uykuya bırakmaya çalıştım. Bir anda kulağımın dibinde Berzah belirmeseydi uyuyacaktım ama olmuyordu. Sesimi çıkarmadan ne yapmak istediğini anlamaya çalıştım.

"Bu  gece fazlasıyla yoruldun ve kurtuldun ama bu yapılması gerekenlerin bu geceden sonra yapılmayacağı anlamına gelmiyor."

Sessiz konuşması ve kulağımdaki nefesi, sadece gecenin değil tüm evlilik sürecinin zehire dönüşmek üzere olduğunu gösteriyordu.

-

Ve sonunda bitti. Yani yeni bölüm bitti, final değil. Yazarken çok fazla tıkandım. Bir türlü toparlayamıyordum cümleleri. Bu yüzden uzun süreli bir gecikme oldu. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Sizin durumunuza göre yazmaya devam edeceğim.  Ayrıca Hikayemiz için hesap açıldı. Kesitler kolajlar ve karakter editlerini oradan görebilir takip edebilirsiniz.Hepinizi kocaman öpüyorum :*

MOR SALKIM INSTAGRAM: morsalkim_wattpad

Continue Reading

You'll Also Like

738K 39.4K 52
En candan gördüğün insanlar en çok canını yakanlardır...🥀🍂 -Mübrem ●●●Ferman Miroğlu ve Jiyan Miroğlu'nun hikayesine hoş geldiniz:)●●● Çoğu sahne...
120K 6.3K 42
Duha: Siz şaka gibi bir ailesiniz. Duha: 6 yıl önce beni tüm mahalleye rezil ettiniz o nişana gelmeyerek. Şimdi annen sanki ben seni terk etmişim g...
1.1M 44.3K 64
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
138K 10.8K 11
Tesis'te başarılı bir ajan olan Magenta Mavi Mibalva'nın, Venator ekibine transferi gerçekleşir. Görevler, kaçışlar, aksiyonlar ve rakipler. Aşk, deh...