Tutkuyla Harmanlanmış Bedenler

By redndyellow

5.2M 167K 32.1K

Acar Devran, kendini bozguna uğramış gibi hissediyordu. Yaklaşık 7 saattir yatağındaki güzelliği seyrediyordu... More

0.0: "Karşılaşma"
0.1.1: "İddia"
0.1.2: "Bu Kız.."
0.2: "Yüzleşme"
0.3 "Gerçekleri Öğrenen Bezelye Beyinli Koala"
0.4 "Geçmişe Bakış"
0.5 "Sen Hep Benimdin Demek"
0.6 "Gelmemi Mi İstersin?"
0.7 "Kabusun Tozları"
0.8 "Acar Devran'ın Vikipedisi"
0.9"Devran Yalısı'nda Elvin Rüzgârı"
1.0: "Seviyor mu? Sevmiyor mu?"
1.1 "Fırtınadaki İnciler"
1.2: "Bumerang"
1.3: "O'na Dokunma"
1.4 : "Kül"
1.5 : "Sana Geldim Yiğidim!"
1.6: "Hediye gibi geldin, hoşgeldin"
1.7: "Seni Anan Benim İçin Doğurmuş"
1.8: "Galata Kulesi Tepesinde"
1.9: "Gecede Bir Damla Okyanus"
2.0: "Sağ Kalanlar"
2.1: "Hep Kadın Gibi"
2.2: "Seni Yaratana Ölünür."
2.3: "En Derin İlk Adam"
2.4: "Yarişkimi"
2.5: "Karadeniz Güzeli"
2.6: "Defile"
2.7: "Bencil"
2.8: "Çabala Devran"
2.9: "Ne Diyorsun?"
3.0: "Sahil"
3.1: "Atılgan Rus'a Dövüş Çiçeği"
3.2: "Yeni Yılda Yeni Kararlar"
3.3: "Karabasan ve Düş Kapanı"
3.4: "Mangal Sonrası Nişan"
3.5: "Hazırlıklar&Düğün Bohçası"
3.6: "O Zaman Dans!Renk!"
3.7: "Köprüden Önceki Son Çıkış"
3.8: "Thinking Out Loud"
3.9: "Lady D."
4.0: "Hafızadan Silinen Bir Gece"
4.1: "Güçlü Kadının Güçlü Adamı"
4.2: "Eve Dönüş "
4.3: "Sarı Gül Buketi"
4.4: "İkiz"
4.5: "Ev Alışverişi"
4.6: "Ağva"
4.7: "Hat Trick"
4.8: "Kapan"
4.9: "Gün Gelir Devran Döner!"
SAVAŞ DEVRAN: "Dolmasın O Güzel Yeşillerin"
5.0: "Aden"
DUYURU
BADE
5.1: "1 Çilek 2 Erik"
5.2: "Mutlu Ailenin İlk Resmi"
5.3: "Bir Aşüfte Sorunsalı"
5.4: "Affet Kız, Yükün Azalır!"
5.6: "Eksik Resim"
5.7: "All Of Me"
5.8: "Büyüyen Minikler"
DUYURU
5.9: "Krallık"
6.0: "Elmalar"
6.1: "Yama"
6.2: "EN GÜZEL HEDİYEM-FİNAL"
ÖZEL BÖLÜM-1: "Afet-i Devran ve Devran Erkeği"
ÖZEL BÖLÜM-2: "Bayramlar"
ÖZEL BÖLÜM-3: "Nabız"
Acar&Elvin: "Başka Bir Dünyada"

5.5: "O Benim!"

44.3K 2K 692
By redndyellow

(Bölüm 5 Mart 2017/ 01.54 tarihinde yayımlanmıştır.)

ACAR DEVRAN'dan
Bugünün güzel bir gün olacağını uyanır uyanmaz hissederken yerimden hızla kalktım. Duş alıp pantolon ve tişört geçirdikten sonra odadan çıkmamla Asuyla burun buruna geldim.

-Bebekler bizde..Elvinimiz kahvaltıya gelecekmiş ağabey..." gülümsemem genişleyip, sırıtma halini alırken hemen merdivenlere yöneldim.

-Güzel...Git o elbiseyi değiştir çok açık." Oflayarak odasına geri yol alırken, ben de salona inmiştim.

Miniklerimin 3'ünden de şans için güzel bir günaydın öpücüğü aldıktan sonra hemen evimize giden ara kapıya yürüdüm. Yavaşça adımımı eve attığımda çok sessizdi.

Birkaç tıkırtı duyduğum mutfağa yönelme kararı aldığımda doğru karar vermiştim. Elvin mutfaktaydı.

Tezgahta bir şeyler yaparken gözlerimi vücudunun üzerinde yavaş yavaş gezdirdim.

Topuklu ayakkabılarının yakıştığı ayaklarını, sütun gibi şekilli bacaklarını; ten rengi elbisenin sardığı iri kalçalarını ve ince bel kıvrımını ağır çekimde inceledim. Siyaha yakın saçları sırtına dökülmüştü. Yine harikaydı.

(Elbise...elbise...elbise diyorum...)

Son birkaç ay Elvinsiz zor dayanmıştım ve şuanda da dayanmak zorundaydım. Elvin'in barışana kadar kendine dokundurtmayacağından emindim.

İnatçı bir kadındı.

Buzdolabına yönelirken beni gördüğünde bir iki saniye duraksasa da elindeki portakal suyunu dolaba koydu. Tam önünü döndüğü sırada önüne gelmiştim.

-Günaydın..." dedim gözlerine bakmaya çalışarak ama bana bakmıyordu.

-Günaydın."

Sonunda gözlerini gözlerime kenetlediğinde gülümsedim.

-Kahvaltıya geliyorsun değil mi?" Kafasını salladıktan sonra, portakal suyu doldurduğu bardağını eline alıp büyük bir yudum aldı.

Bir süre sessizlik olur, o da portakal suyunu bitirip bardağı çalkalarken iki elimi yanlarına koyarak onu bir bakıma kıskacıma aldım.

Yüzünü bana dönüp ters ters baktı. Islak ellerini göğsüme koyarak beni ittirmeye çalıştı.

-Ne yapıyorsun Acar?" Kendimi biraz geri çekip, ellerimi iyice tezgaha yaslayarak Elvin'in boyuna yaklaşmaya çalıştım. Bir süre sadece birbirimize baktıktan sonra:

-Kes şu sakallarını. Mağara adamlarına dönüyorsun." Dedi.

Haklıydı. Aşk-ı Memnu'nun final sahnesindeki Behlül'ü andıran bir sakalım olmuştu. Yine de omuz silktim.

-Beğenmiyor musun?" O da gözlerini devirip omuz silkti. Yerimde doğrulup tezgahtan ellerimi çekerek, beline yerleştirdim. Elleriyle engel olmaya çalışsa da çok sıkı tutmuştum.

Ellerim bel oyuntusundan yavaşça kalçalarına inerken, burunlarımız neredeyse değene kadar yüzüne yaklaştım. Gözlerini kapatmış, yanakları sürdüğü şeftali allıktan farklı bir pembeliğe bürünmüştü.

-Çok özledim..." dudaklarına uzandığım sırada arkasını döndü.

-Yalan söylemeseydin, özlemek zorunda kalmazdın. Değdi mi acaba yalan söylemene çok merak ediyorum." Dedi tezgah üstündeki bezi katlarken.

Beni uzaklaştırmak için dirseğini göğsüme bastırarak ittirmeyi ihmal etmese de, ellerimi arkasından sararak tam özel bölgesine getirdim ve tamamen Lord Acar'ı kendisine yasladım.

-Ne yapıyorsun sen?! Bırak beni adi, yalancı!" Ellerini ellerimin üstüne koysa da çekememişti. Kafamı omzunun üstüne koyarak, yanak yanağa bir pozisyona geldim. Yanakları ısınmıştı.

-Aa ben kocanım ama, bebeklerimizin babasıyım. Ayıp oluyor adi, yalancı falan yavrum." Kafasını yan çevirip ateş saçan gözlerle bana bakarak, tıslar gibi konuştu.

-Yeni mi geldi bebeklerin aklına angut! Kocaymış, hah! Bırak beni sapık..." ellerimi yukarı çıkarıp göğüslerine dokunduğumda daha da tepindi.

-Ya havle!!!" Sakin bir ses tonuyla dudaklarımı kulağına yaklaştırdım.

-Elvin sakallarımı sevmiyor musun gerçekten?" Cevap gelmeyince kalçalarına sürtündüm.

-Güzel duruyor." Dedi sitemden arınmayan sesiyle. Kolundan tutup yavaşça yüzünü kendime döndürdüğümde düşünceli duruyordu. Dudaklarına yaklaşırken:

-Sana nasıl tekrar güvenirim bilmiyorum. Yalan söylemeyeceğini nerden bilebilirim onu da...Kocanım, bebeklerimizin babasıyım diyorsun ya işte bunu kabullenememe sebebim de bu Acar...Sen hayatımken, neden bana bunu yaptın ki? Değdi mi gerçekten?" Demişti. Sessizce, gözleri dolu dolu söylediği sözler üzerine bir şey diyememiştim. Derin bir nefes alıp verdikten sonra:

-Hadi kahvaltıya gidelim." Dedi ve topuklularının zeminde çıkarttığı seslerle beraber mutfaktan çıktı.

Ona kendimi affetiremezsem ne olacaktı? Benden ayrılmak isteseydi?

Bunu düşünmek istemesem de maalesef arada sırada düşünmüştüm. Yine de asla pes etmek yoktu.

****
3.GÖZ

Kahvaltı Acar'ın Elvinle temasta bulunmak için sürekli tuz, ekmek, portakal suyu, reçel uzattırmalarıyla devam etmişti. Genç kız başta mutfaktaki konuşmalarından dolayı gülmese de, sonrasında adamın hamile zamanlarında yatağa kahvaltı getirdiği zamanları andıran davranışlarıyla gülümsemişti.

Acar'ı neredeyse affetmişti kalbi.

Bunu hissediyordu ama bir daha Acar, evliliklerini böyle bir durumun içine sokmamalıydı. Evliliklerinde yalanlar, sırlar asla olmamalıydı.

Sonunda güzel bir kahvaltının ardından bebekler babaanneleriyle kalmış, Elvin de sütünü sağarak şirketine gitmek için arabasına yönelmişti.

-Elvin..." diye seslendi adam.

Siyah pantalonu ve düğmeleri açık siyah gömleğiyle Elvin'in kalbinin hızını 5 katına çıkarmıştı. Üstelik Elvin'in sevdiği sakallarının boyunu biraz kısaltmış, tıraş olmamıştı.

-Efendim?" Dedi sesinin ümitle çıkmadığını umarak.

-Akşam..." kısa bir nefes alıp devam etti "Seni yemeğe çıkarabilir miyim?"

Elvin'in yüzünde gamzelerini gösteren bir gülüş belirdi. Sağ elini gözlerinin üstüne koyup haziran güneşine siper ederek, adamın meraklı yüzünü inceledi.

-Sanırım...acıkırım. Evet." Arkasını dönüp arabasına ilerledi. Bindiğinde arabayı çalıştırdı ve penceresini açtı.

Acar hala olduğu yerde dururken, tek eliyle gözlüğünü takıp, aynı eliyle adama gömleğini işaret etti.

-O düğmelerin 3'ünü kapat delikanlı." Gaza bastığında Acar günlerden sonra gerçek anlamda 2. Kez sırıtmış, güneşin etkisiyle kıstığı ve uzun kirpikleriyle koruduğu gözlerini Elvin'in arabası görünmeyene kadar yola dikmişti.

Islık çalarak eve ilerlerken hiç sevmediği Tarkan'ın, şarkısını mutlulukla mırıldandı:

-Ooo o da seviyo...Bile bile kafa tutuyor aşka gözü kara o yine bildiğini okuyor..."

Kendini şarkıcı gibi gördüğü anda ağabeyinin sesiyle durdu.

-Acar sesin olmasa iyi adamsın.." Gülümseyip ağabeyini baştan aşağı süzdü.

Savaş, ailesi dışında pek gülümseyen bir insan olmasa da bu aralar hep gülümsüyordu. Acar da bunda Badeyle ilişkisinin etkisi olduğunu düşünmeden edememişti. Haklıydı da.

Ağabeyi şey gibi duruyordu...Aşık?

-Yengem nerede?"

-Evde benim sarışın.Benim yengem nerede?" Acar da gülümsedi.

-Şirkete gitti cadı." İki kardeş bahçedeki hasır oturma takımına geçip konuşmalarına devam etti. Savaş yalandan öksürüp konuştu:

-Eh kardeşim artık şirketimizin son evlilik bükücüsü Canan Hanım ve sorunlu kocasıyla, Recep ilgilendiğine göre sen de Elvin'inle ilgileniyorsundur umarım."

Acar da kafasını salladıktan sonra, kendi bahçelerinde Elvin'in yetiştirdiği beyaz güllere bakıp genç kızı düşünerek cevapladı.

-İlgilenmek ne kelime? Parti kursun oy vereyim...Elvin Canan'ı hiç sevmiyor, bu yalanlı ve evliliğimi az kalsın yıkacak olan yardımı Recep'e devretmem gerekiyordu." Savaş kardeşine göz devirdi.

-Bak Acar, aptal olma koçum. Elvin elmas gibi. Basit bir insana yaptığın basit bir yardım için bu kadar gemileri yakmaz. Yürekli kızdır.

Sandığın gibi Canan'ı kıyafetinden, makyajından dolayı yargılamamıştır bence. Tavırlarından, sana bakışlarından hoşlanmamıştır. Kadınlar bunu hisseder.

Canan'da hoşuna gitmeyen bir şeyler hissetmiştir. Elvin'in hislerine güven. Sen iyi niyetli herifsin ama o kadının planları başka amaç için çıkabilir." Acar da ağabeyinin sözlerine kafa salladı.

-Öyle yapacağım zaten. Haklısın ağabey." Ağabeyi de ayaklanıp elini Acar'a uzatarak kardeşini kaldırdı.

-Hadi kardeşim Devranlarla Tatlı Sert Sabah Sohbeti programımız bittiyse, şirkete gidelim."

***
Acar Devran güne enerjik başlamasının verdiği mutlulukla harıl harıl çalışıyor ve kahvesini içiyordu.

Kapı çaldığında söylediği "Gir." Lafıyla kafasını kağıtlardan kaldırdı. Canan mor ve kısa elbisesiyle odaya girip gülümsedi.

-Günaydın Acar Bey!" Acar bir baş selamı verip kafasını tekrar kağıtlara indirdi.

-Nasılsınız?" Canan'ın sorusuyla kendini koltuğa yaslayıp elindeki kalemle oynayarak konuştu Acar:

-Ne için gelmiştin?" Canan ne diyeceğini bilemeyerek birkaç saniye afalladı. Yüzündeki gülümseme de en baştaki o ışıltısını kaybetmişti.

-Ben nasıl olduğunuzu merak etmiştim...Ve ben geçen sefer için...Üzgünüm, Elvin Hanım şirketten çıkarken sinirli görünüyordu. İstemeden bir soruna sebep olduysam eğer özür dilerim. Benim için yaptıklarınız çok değerli ve eski eşimle olan sorunum da hala devam ettiği için..." Acar derin bir nefes alıp sıkıldığını belli ederek konuşmaya başladı.

Son derece ciddi ve soğuktu. Başından beri olması gerektiği gibi.

-Nasıl olduğumu şirketteki bütün çalışanlar adına merak ettiysen teşekkür ederim, iyiyim Canan. Ayrıca sen benim eşimle aramda sorun oluşturacak bir neden olamazsın. Kaldı ki bunun için ağzımı aramaya da gelemezsin. Evet birtakım iyiliklerde bulundum, bunu bütün şirkette dillendirmene gerek yok. Eski eşinle olan sorununda Recep sana yardımcı olacaktır. Sorun yaşarsan ona iletebilirsin." Rahatlamıştı.

Zaten Elvinle kaç gündür bu yüzden küstü. O yüzden tahammülü kalmamıştı. Elvinsiz olmuyordu işte!

Onu hep yanında tutması, elini avucunda sıkması, dudaklarını öpmesi, sıkıca sarılması gerekiyordu.

Vücudunda seviştikten sonra öpülmedik yer bırakmaması, 3 güzel can parçalarını emzirirken onu izlemesi, gülümseyip en sevdiği sahneyi heyecanla kendisine de izlettirmeye çalışırken sahneyi değil de kendi gülüşünü izlediği için Acar'a kollarını göğsünde kavuşturarak yalandan trip atmasını, uyurken bir anda sırtına atlayıp atçılık oynaması da.. En güzel şeyler için Elvin gerekiyordu.

-Ama..." Canan konuşmasına sitemli ve bozguna uğramış bir ses tonuyla başlamıştı. "Bana kimseye söylemeyeceğinize söz vermiştiniz! Söylediniz mi yani?"

Şirkete yaydığını yalanlamaması Acar'ın dikkatinden kaçmamıştı. Kaşlarını çatıp kollarını göğsünde kavuşturan kadına omuz silkti umursamazca.

-Tabiki söyledim. Ben senin en yakının olmamama rağmen benimle paylaşmaktan çekinmiyorsan, ben de en güvendiğim insanlara bunu söyleyebilirim. Kaldı ki karımdan bunu saklayacak değildim herhalde?" Başta böyle düşünemediği için bir anlık kendine küfredip devam etti. "Bir yardıma ihtiyacın varsa bunu en başta evli bir adam olarak benim yapmam yakışık almaz. Recep sana yardımcı olur. Şimdi...Çıkabilirsin."

-Ama ben size güvenmiştim."

-Canan, çıkabilirsin dedim. Lafımı ikiletme." Kadın istemeye istemeye odadan çıktı.

Acar derin bir nefes alırken mutluydu. Bu yelloz yüzünden karısına yalan söylemişti başından. Şimdi bir de neden söyledin diye hesap mı soruyordu bu yalak?

Tamam 3. Gözler her zaman objektif yorum yapabilirdi, ama bu Canan konusu Elvin'in ve benim nazarımda tartışmaya kapalıydı.

***
Şirkette çalışan eşlerine, öğle yemeğinde sürpriz için gelen Elvin ve Bade asistanlardan toplantının az sonra biteceğini öğrenip şirketteki çay ocağına gitmek için Acar ve Savaş'ın asistanlarına haber vererek, asansöre bindiler.

-Acarla nasıl aranız?" Dedi Bade asansörde sadece ikisi varken. Aslında Bade zaten her şeyi biliyordu.

Acar Elvin'in büyük sürpriz doğum günü için deli gibi hazırlık yapmaktaydı çünkü.

Elvin derin bir nefes alıp gülümsedi:

-Güzel...Aslında değişik bir romantizm filmi gibi. Kendimi lisedeki kızlar gibi hissediyorum. Sorsan 3 bebeğimiz var ama bu akşam yeni sevgililer gibi yemeğe çıkıyoruz...Bilmiyorum bu bana saçma derecede, çok heyecanlı geliyor.." Bade neşeyle kahkaha attı.

-Yaa Elvin...Çok güzel bu, inşallah aşkınız katlanarak artar! Allah nazarlardan sakınsın, amin!!" Elvin kulağını çekip, elini asansör kapısına vurarak güldü.

-Amin amin.." kapı açıldığında iki kız yürüyerek ocağa gittiklerinde kapı önünde duydukları seslerle Elvin Bade'yi durdurdu. Ve susması için işaret yaptı.

Bu Şimal ve Canan'ın sesiydi.

-Kızım nasıl yani Acar Bey, sana yardım etmesi için Recep diye bir adamdan yardım istemeni söyleyerek, kimseye söylememe sözünü mü çiğnedi? Sert çıktı diyorsun bir de... Doğru mu anladım?" Canan öfkeyle gözlerini kısarken kahve içmek için bardak çıkardı. Yaz sıcağında kahve içecek kadar öfkelenmişti gerizekalı.

-Doğru anladın Şimal. Kesin o cüce karısı yaptırdı bunları! Benim selvi boyumu da gördü ya...Kudurdu yerinde, kudurdu! Ah o daha geç gelseydi ben o adamı nikahıma alır, tekmeyi ona bir güzel basardım daaa..." Şimal arkadaşına destek çıktı.

-Basardın tabii. Erkekler de aptal...Nesi varmış ki bu Elvin'in senden üstün? Asansördeyken, şirkette Acar Bey'in sana olan yardımlarının duyulduğunu ima ettim..." Ters ters baktı kıza Canan.

-Yani Şimal sen niye böyle bir şey yaptın ki? Belki de bu yüzden bozuldu planım.."

-Ay belki de adam bebeklerine kıyamadı Canan...Sen de üzme kendini bu kadar. Gören de eski kocan gerçekten sıkıntı çıkarıyor, sen Acar'dan para koparıp ona oyunculuğu için para öde diye numara yapmıyor sanar." Elvin kapı dışında öfkeden gözleri çakmak çakmak olurken, sabırla dinlemeye devam etti.

Ah senin beynine sokayım kocacığım, masum diye yardım ettin aşüfte çıktı diye içinden kendine söylendi. Ben de 3. Göz olarak ona katılıyordum.

-Neyse ne Şimal...Benim bir şekilde bu adamla yatmam lazım...Dağ gibi adam be! Zengin, yakışıklı, uzun boylu, altın kalpli, seksi...Vallahi o 3 bebeği de anneleriyle kalır artık..."

Tam bu sırada Elvinle Bade'nin şirkette olduğunu, çay ocağına indiğini öğrenen Savaş ve Acar asansörle aşağı inmişti.

Koridorun ucunda kapı önünde Badeyle Elvin'i gören beyler onlara ilerlerken, Elvin'in öfkeyle Bade'nin de Elvin'in arkasından kapıdan içeri girdiğini gören Acar bir terslik olduğunu anladı.

Çay ocağından çıkıp koridoru saran çığlıklar üzerine Acar ve Savaş koşarak yetişti.

O sahneyi ömürleri boyunca unutmayacaklardı.

Elvin Canan'ı yere yatırıp üzerine çıkarak kaynar suyu üzerine boşaltmıştı. Canan kıza vurmak istese de Elvin'in içindeki, kısa süreliğine doğum iznine ayrılan Jackie Chan çıkmıştı bir kere.

Kadın canının acısıyla kurtulmaya çalışırken, Elvin kadını altında yüzüstü çevirip saçlarından tutarak kafasını yere vurmaya başladı.

-O BENİM!!!! DUYDUN MUUU YELLLOOOOZ!!!!" Acar Elvin anın getirdiği adrenalinle bir yerini çarpmasın diye kızı belinden tutup çekmeye çalışırken, Savaş da Bade'yi Şimal'in üstünden çekmeye çalışıyordu.

Bade Şimal'in Elvin'e hamle yaptığını görünce kızın üstüne atlamış ve lisede edindiği tecrübelerle kızı dövmeye başlamıştı. Daha önce yapmadığı şey değildi.

Hem Yeşim'e çok benziyordu. Ona göre dövülmesi için yeterli sebeplerdi.

-Güzelim sana n'oluyor? Bırak." Bade belinden tutan Savaşla kızı bırakmak zorunda kalmış kız da can havliyle kaçmıştı.

-Elvin'e saldıracaktı...Aynı Yeşim'e de benziyor..PİS OROSPU!!!!"

Acar hala Elvin'i alamamıştı ama. Kızı belinden tutmak isterken yüzüne bir dirsek yemişti. Canan'ın hali pek iç açıcı değildi.

Üstü başı yırtılmış, ağzı yüzü kan ve tırnak izleri içindeydi. Saçları yolunmuştu.

-Selvi boymuş! DEVE KUŞU SENİİ!!!KALTAK!!!!" Acar Elvin'i belinden sertçe kavrayıp kaldırmayı başarmıştı bu sefer.

-Acar bırak beni onu mahvedeceğim! Bırak diyorum laaaaannn!!!!" Savaş öfkeli bakışlarını Canan'a çevirdi.

-Yapmanız gerekeni biliyorsunuz. İkiniz de en geç 10 dakikaya şirketten defolun. Aksi durumda hakkınızda hiç iyi şeyler olmayacağına emin olabilirsiniz." Canan korkudan hıçkırık tutmuş bir şekilde kafasını sallayarak, hızla dışarı çıktı.

-GEL BURAYA GEL, SENİNLE DAHA İŞİM BİTMEDİ BENİM!!!! SENİ MAYMUN SURATLI SENİİ!!!!" Acar kızı serbest bırakıp kolundan tutarak kendine çevirdiğinde, Savaş Bade'ye kaş göz yaparak işaret vermiş ikili odadan çıkmıştı.

-Yavrum...Sakinleş..." Elvin nefes nefese kalmışken Acar'a çemkirdi.

-Senin yüzünden kimlerle uğraşıyorum haberin var mı gerizekalı? Kadının planlarına bak ya! Kocası bunu rahatsız falan etmiyormuş, senden para koparıp oyunculuğu için ona verecekmiş! 3 bebeğimle beni şutlayacakmış, sen seksiymişsin de yatacakmış seninle de bak bak sen planlarına bak orospunun! " Acar duyduklarına şaşırsa da Elvin'i sakinleştirmeye odaklandı. Çay ocağındaki görevli gelmiş kırılan fincanları topluyordu.

Bu yüzden genç kızı kucağına alıp şirketteki bakışlara aldırmadan asansöre binerek, odasının olduğu kata çıktı.

Elvin de öfkesiyle ağzını bile açmamış, ellerini Acar'ın boynunda birleştirmişti sadece. Sonunda odaya geldiklerinde Acar Elvin'i kucağından indirdi.

-Ya inanabiliyor musun? Sen beni bırakıp onun olacakmışsın..." Diyip tekrar sinirle kapıdan çıkacakken, Acar kapıyı kilitledi ve Elvin'in belinden tuttu. Genç kız öfkeyle parlayan gözlerini adama odaklanmışken mırıldandı:

-Ama sen benimsin... Başka kimsenin değil." Acar elini kızın belinden çekmeden, tek vücut yürür gibi masaya kadar çekeledi kızı. Masanın bir kısmının üstündeki her şeyi yere atıp, Elvin'i belinden kaldırarak masaya oturttu.

Genç kızın dudaklarına kapandığında fitili ateşlemişti. Elvin'in verdiği karşılıkla içi büyük bir hazla dolarken, dilini kızın ağzının derinliklerine kaydı.

Elvin ellerini Acar'ın saçlarına sokup, çekiştirdiğinde kendini masa üstünde uzanmış olarak buldu. Öpüşmeleri uzun bir süre devam ettikten sonra geri çekildi ikisi de. Acar ellerini Elvin'in vücudunda gezdirmeye devam ederken Elvin yerinde doğruldu.

Acar o kadar yakınındaydı ki 5 dakika sonra masanın üstünde kendini çıplak bulması olasıydı. Bu yüzden derin bir nefes alıp konuşmaya başladı:

-Akşam yemeği için alırsın beni, ben şirkete gitsem iyi olacak." Acar çapkın bir gülüşü dudaklarına yerleştirirken, Elvin'i kalçalarından sıkıca tutarak yere indirdi.

Kızın eteğini çekiştirmesini, çantasını eline alıp kapıya gitmesini izlerken kapı kapanmadan bağırdı:

-Sen de benimsin!" Elvin sırıttı ve yüzü pespembe olmuş, asansöre yürürken kıkırdadı.

-Deli..."

***
Bölüm Sonu 😘😘😘 Hata vardır mutlaka belirtin düzenleyeyim yeni bölüm paylaşmadan.

Yeni bölüm tarihleri için PANOMA BAKIN!!!

Bu bölüm için yorum yapın. Ve yeni bölüm diye sormayın lütfen. Daha 1 hafta geçmiyor. Üstüne üstlük kibarca uyarınca, resmen zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıp "kitabını kaldırıyorum" tarzı konuşmalarla gelmeyin bana rica ederim.

İstediğiniz gibi çıkarın ekleyin, engelleyin şikayet edin. İnanın umursamıyorum.

Siz de bu benim için dahi olsa, birinin bir ricasına bu kadar sinirlenmeyin. Sinirlerinizi yıpratmayın kuzumlar ❤️

Bilgisayarım yazdıklarımı kaydetmediği ve bozulduğu için bölümü telefondan tekrar yazdım. Aslında sabah atacaktım.

3. Göz de taraflı olabiliyor bazen...Bilin istedim...

Ne düşünüyorsunuz?

Elvin-Acar?

Finale gidiyoruz...

Sevdiğiniz ve hayat felsefesi haline getirdiğiniz bir sözü buraya yazın bakalım! Benimki her zaman hikaye sonunda yazıyor. Sev,sevil.

Her türlü şeye rağmen, ailemle, hikayemle, sizinle mutluyum. Siz de gönlünüzdekilerle:

Sevin,sevilin. ❤️❤️❤️

Continue Reading

You'll Also Like

46.9K 3.5K 12
❝Yaraları önce kanatırlar sonra öpücükler iyileştirir. ❞ Otuz üç yaşında basit bir terzi olan ama zorunluluktan bir fabrikada çalışan Gülendam, yaşad...
319K 1.5K 46
seks hayatın bir parçası...
691K 13.6K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
1.3M 54.2K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...