3.2: "Yeni Yılda Yeni Kararlar"

52.8K 2.1K 725
                                    

(Bölüm 22 Aralık 2016/ 21:42'de yayımlanmıştır.)

Acar DEVRAN'dan

4.5 aydır Elvin'i o kadar az görmüştüm ki artık dayanacak sabrı kendimde göremiyordum.

Sürekli Ankara'ya gitsem ya da o İstanbul'a gelse de yetmiyordu, ne varlığı ne yokluğu.

Aralık ayının sonlarındaydık ve İstanbul gerçekten adamı donduruyordu. Dolayısıyla Elvin'in olmadığı soğuk bir şehre katlanmak, soğuk bir şehre katlanmaktan çok daha kötü bir durumdu.

Şuan beni bu sabahın soğuk havasında şirket dışında evimden çıkaracak tek sebep de birazdan havaalanından alacağım güzellikti zaten.

Yılbaşına beraber girecektik. Nişanlımla. Hala garip geliyordu.

-Güzelim, indin mi uçaktan?"

-İndim şimdi, bavulumu alacağım."

-Geldim şimdi ben de." Telefonu kapattıktan sonra arabadan hızla inip havaalanına girdim. Elinde siyah bavulunu çekeleyen miniğime baktım.

Minik beyaz ellerine parmakları yırtık bir siyah eldiven geçirmişti, siyah şişme bir montunun altında siyah dar kotları, askeri erkek botlarına benzer bir botu vardı.

Kafasındaki kürk kalpakla beraber onu yuvarlak hale getirip ısırmak istemem normal miydi?

Hâlâ çekerken yanına gidip kucağıma aldım.

-Aaay...Acar!!" Bacaklarına sarılmışken, o da benim omzumdan sarkıyor belime sarılıyordu. İndirdiğimde yüzünün kalpağın içinde kaybolacak kadar minik durduğunu gördüm.

Şapkasını iki yanından kavrayıp, dudaklarına kapandığımda karşılık vererek,yüzünü tuttuğum ellerime minik elleriyle dokundu.

Hasretim şuan dinmişti işte.

***
Elvin DURU'dan

Eliyle valizimin çekeceğini kapatıp kulbundan kaldırdı. Kaslı bey.

Diğer eliyle elimi tutarken yürümeye başladık, okuldu, şirketti, sınavdı derken o kadar çok yorulmuştum ki...

Zaten evlenince İstanbul'da olacağımızdan dolayı son senemi Ankara'da geçirmek istemiştim. Denizle aynı evde kalıyorduk, ki zaten buraya gelince o evi ona verecektim.

Beraber arabaya bindiğimizde bana döndü:

-Eve gitmeyelim direkt." Kemerimi bağlarken ona döndüm.

-Nereye kaçırıyorsunuz beni acaba?"

-Ağa Kapısı'na."

***
Sonunda büklüm büklüm arnavut kaldırımlı yolları geçip hiç beklemediğim bir yer ve manzarayla karşılaşınca Acar'a döndüm.

-Beğeneceksin gel hadi, cam kenarına geçelim."
Elimi tutarak benimle masaya yöneldiğinde sandalyemi çekerek oturttu. Kalpağımı çıkardığımda bir garson yanımıza gelmişti.

-Kahvaltı mı yapalım bir şeyler mi atıştıralım?"

-Kahvaltı istemiyorum, bir şeyler atıştıralım."

-Tamam o zaman...Bize sigara böreği, elma dilim patates ve osmanlı çayı...bir de..." dedi kafasını menüden kaldırıp bana bakarak "tarçınlı kurabiye."

Garson siparişleri alıp gittiğinde Acar'a döndüm.

-Senden böyle bir yer beklemezdim." Kollarını kavuşturup masaya dayandı.

Tutkuyla Harmanlanmış BedenlerWhere stories live. Discover now