Drawn to You [Kaisoo Çeviri] ✔

By supisup

449K 32.9K 7.4K

*Bir oğlan vardı ve Kyungsoo'ya göre o çok yakışıklıydı.* Yazar : kokuhaku Çeviri : supernaturel Orjinali :... More

Drawn to You [Kaisoo Çeviri]
Bölüm 1~
Bölüm 2~
Bölüm 3~
Bölüm 5~
Bölüm 6~
Bölüm 7~
Bölüm 8~
Bölüm 9~
Bölüm 10~
Bölüm 11 ~
Bölüm 12~
Bölüm 13~
Bölüm 14~
Bölüm 15~
Bölüm 16~
Bölüm 17~
Bölüm 18~
Bölüm 19~
Bölüm 20~
Bölüm 21~
Bölüm 22~
Bölüm 23~
Bölüm 24~
Bölüm 25~
Bölüm 26~
Bölüm 27~
Bölüm 28~
Bölüm 29~
Bölüm 30~
Bölüm 31[FİNAL]~

Bölüm 4~

14.9K 1.1K 232
By supisup

BÖLÜM 4

Soo, Baek ve Luhan sınıfta yerlerini aldıklarında, Lay çoktan gelmiş onları bekliyordu. Arkalarından ise hocayla birlikte Kris içeri girip Soo’nun yanındaki yerini aldı. Kris’in ona neden hayal kırıklığı ve sinirle bezenmiş bir suratla ona baktığını bilmiyordu.

‘Herkes yerine geçsin. Maalesef  toplantıya katılmalıyım, o yüzden kendi başınızasınız. Kris sen ilgilenirsin sınıfla değil mi?’

‘Evet.’ Diyerek önlere doğru ilerledi Kris, hoca ise ona gülümsemiş ve sınıfı terk etmişti.

Hocanın dışarı adım atmasıyla tüm sınıf gürültülü bir muhabbet içerisine dalınca, Kris onları dizginlemeye çalıştı.

‘Pekala, haftaya önemli bir sınavımız var herkes ona çalışsın.’

Kris onların zayıf noktasını biliyordu, bir şeyler öğrenmeliydiler.

Yerine oturduğunda Soo’yu çantasında didik didik bir şeyler ararken buldu. Tam Baekhyun konuşacakken Kris onun sözünü kesti.

‘Bunu neden yaptın Soo?’

‘Neyi?’

‘Ne olduğunu biliyorsun. Müdürün odasına daldın ve neredeyse bir karmaşaya sebep oluyordun.’

‘Ona ne olacak?’

‘Önce benim sorumu yanıtla lütfen Soo.’

‘Kızın suçlamasını yalanlayabileceğimi düşünmüştüm, o kız onu tehtit etti.’

‘Ama emin değilsin değil mi?’

‘Vurduğundan da emin değiliz.’

‘Belki de yapmıştır.’

‘O kötü biri değil Kris.’

‘Ona bir baksana! Kıyafetlerini düzgün giymiyor, sürekli kavgaya bulaşıyor. O kötü bir imaja sahip!’

‘Ona bakıyorum ama gördüğüm  sadece derslerini kaçırmayan zeki bir öğrenci ve başkaları gelip ona bulaştığı için kavgaya dahil olan biri!’ Soo sesini yükseltmek istememişti ama oldu işte. Kris’in gözlerindeki merağı görebiliyordu, tam çocuk konuşacakken Luhan lafını böldü.

‘Pekala, pekala, siz ikiniz sakinleşin biraz. Olayı tam olarak hiçbirimiz bilmiyoruz ve sen Kris, Jongin’den hoşlanmamanın sebebi farklı bence…’ Luhan, Kris’e göz kırpınca çocuk paniklemişti.

‘Ne sebebi?...’ diye sorarken Baek ve Lay de merakla sohbete dahil olmuştu.

‘Ortada başka bir sebep falan yok.’ diyerek kendini savundu Kris.

‘Her neyse, peki ya ona ne olacak?’ diye sordu Baek.

‘Bende bilmiyorum. Şu an bunun için toplantı yapılıyor, neler olacağını göreceğiz ama şu an için o bir şüpheli.’

Soo göğsüne bir ağırlık çöktüğünü hissetti, Jongin için endişeleniyordu. Şimdi neredeydi? Ne yapıyordu? Onun için elinden gelen bir şeyler olmasını diledi.

‘Kyungsoo…  sende toplantıyı böldüğün için ceza alacaksın.’

Soo cevap vermeyip sadece derin bir nefes aldı, yine de buna değerdi.

--

Günün geri kalanı söylenti ve dedikodularla geçmişti. Kötü çocuk Jongin gerçekten de o kıza vurmuş muydu? Kyungsoo tüm bunlara dayanamayıp onları görmezden gelmeye çalıştı. Neden diğerleri gerçek  Jong’i göremiyordu ki?

--

Yorgun bir halde eve dönünce ailesi onu karşıladı.

‘Hey tatlım.’

‘Merhaba, çoktan gelmişsin anne?’

‘Evet, minik bebeğim Soo’yu görebilmek için erkenciyim bugün.’

Soo zayıf bir gülümsemeyle ona karşılık verip ufaklıkların başını okşadı.

‘Sen iyi misin?’ diye sordu babası.

‘Evet.’ Diyerek iç çekti. ‘Sadece yorucu bir gündü ve yukarı çıkıp biraz dinlenmek istiyorum.’

Ailesine olanlardan bahsetmek istemiyordu. İstediği tek şey yatağına atmaktı bir an önce kendini.

‘Aç değil misin?’

‘Hayır anne…’

Soo merdivenlerden çıkıp kendini odasındaki yatağına attı. Kolunu gözüne götürerek, onları kapattı. Gözyaşları daha farkına varmadan dökülmeye başlamıştı bile…

--

Kyungsoo sabah geç kaldı ama bu önemli değildi, ne de olsa Jongin otobüste olmayacaktı, bu yüzden diğerine binebilirdi. Derin bir iç çekti, nedenini bilmese de tüm gece ağlamıştı. Evet, çünkü Jong’in başına gelenler adil değildi, sinirlenmişti. Ama başka bir şey de vardı ve Soo bunun ne olduğunu yeni yeni anlıyordu : hayal kırıklığı.

Onunla hiç konuşmadığı için hayal kırıklığı duyuyordu, onu da reddedeceğinden korkmuştu. Bu güzel çocuğun yanında olmaktansa hep uzaktan onu izlemek zorunda kaldığı için hayal kırıklığı duyuyordu.

--

Baekhyun dolapların orada neşeyle karşıladı Soo’yu.

‘Hey hey, günaydın Savaşçı Soo.’

Kyungsoo anlamadığını belirtircesine kaşlarını kaldırdı.

‘Adalet ve sevgi için savaşır, bilirsin işte.’

Zayıfta olsa bu Soo’yu gülümsetmişti.

‘Oho, bak gülümsedin!’ Baekhyun kendiyle gurur duymuşa benziyordu.

‘Onun için bir şeyler yapabilirim umarım.’

Kris onlara doğru geldiğinde dolaptan kitaplarını alıyordu Soo.

‘Soo, müdürün odasına gelmelisin.’

Baek’e güven verici bir gülümseme sunduktan sonra Kris’i takip etti.

‘Sana söylemiştim.’

‘Sorun değil, teşekkürler.’

Müdürün odasına geldiklerinde Kris onun için kapıyı açtı. Tüm kurul onu bekliyordu.

--

‘Ne söylediler? Ne söylediler?’ Baek heyecanla soruyordu.

Soo derin bir nefes alıp yerine oturdu, ilk ders yakında başlayacaktı ve herkes sınıftaki yerini almaya başlamıştı.

‘İfademi tekrar aldılar ve 1 hafta boyunca müdürün odasına izisiz daldığım için ceza aldım.’

Baekhyun ona sevecen gözlerle baktı, muhtemelen cesaret verici bir şeyler söylemek istedi ama o anda hoca içeri girmişti.

--

Öğle arası her zamanki yerlerini aldılar kafeterya da. Soo iştahsız bir şekilde sandviçine bakmakla meşguldü.

‘Sorun ne Soo? Endişeli misin?’

Soo yavaşça kafasını salladı. Jongin’in burada olmadığını bilese de istemsizce gözleri onu arıyordu ve karşıda gördüğü kişiyle yerinden hızla kalktı.

‘Birazdan dönerim.’

Şaşıran Baek ve el değmemiş sandviçini bırakarak Sehun’un yanına gitti.

Kyungsoo gergindi ama cesur olmalıydı.

‘Ihmm.. Oh Sehun-shi?’

Sehun dönüp karşısında Soo’yu görünce şaşırmıştı.

‘Kyungsoo?’

Kyungsoo afalladı, adını nereden biliyordu ki? Hiç ortak sınıfları yoktu ve isim kartının olduğu ceketi de masada kalmıştı.

‘Adımı nereden biliyorsun?’

Sehun şimdi daha da şaşırmışa benziyordu, sanki bir bahane bulmaya çalışıyor gibiydi.

‘Herkes senin adını bilir, basketbol takımının kaptanısın.’

Kyungsoo anlamaz gözlerle kaşını kaldırdı.

‘El işi klübü?’

‘Sehun….’

‘Pekala, belki Jongin birkez bahsetmiş olabilir, ya da iki.’

‘Benim hakkımda mı konuştu? Neden? Ne dedi?’ Kyungsoo yanaklarının heyecandan yandıklarını hissedebiliyordu.

‘Hey, hey, aşırı yükleme.’

‘O şimdi nerede?’

‘Büyükannemin evinde, bir süre uzaklaştırma aldı.’

‘Biliyorum. O iyi mi?’

‘Endişelenme, o iyi. Teşekkürler Kyungsoo.’

Soo sadece kafasını salladı. Jongin kendi evinde değildi. Neden? O gerçekten iyi miydi?

‘Ciddiyim, onun arkasında olduğun için teşekkürler.’

Sehun’un gülümsemesi içtendi, gelip Soo’nun omzuna koydu elini. Soo bugün asla gülümsemeyeceğini düşünse de karşısındaki sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi. Sehun gerçekten sıcak ve iyi birine benziyordu. Önceden sadece Jongin’in arkadaşı olduğu için onun böyle biri olduğunu hayal etmişti ama şimdi kendisi onun gerçekten böyle biri olduğunu öğrenmişti.

Soo tekrar Baek’in yanındaki yerini aldı ve sadviçinden kocaman bir ısırık alarak afiyetle yedi.

**

Pekala yavaştan Jongin ve Soo'nun yakınlaşmalarına geliyoruz hehe

Öbür bölümü bekleyin :*

supernaturel~

Continue Reading

You'll Also Like

94.8K 3.8K 31
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
4.9K 537 25
chanyeol: yeni yılda sydney tatili ayarlamıştık ya baekhyunla ona gitcem jongin: gitcek misin harbiden olm siz ayrılalı 6 ay oldu chanyeol: biletler...
14K 1.4K 37
kalbime sızmak için an kolluyor, karanlığımla sevişmek için can atıyordu. gri, hiç olmadığı kadar bulanık ve tutkuyla harmanlanmıştı.
2.4K 245 12
yoongi ve hoseok Femboy dur, bir gün meraklarına yenik düşerek bir aşk'ın içine düşerler