Tutkuyla Harmanlanmış Bedenler

By redndyellow

5.2M 167K 32.1K

Acar Devran, kendini bozguna uğramış gibi hissediyordu. Yaklaşık 7 saattir yatağındaki güzelliği seyrediyordu... More

0.0: "Karşılaşma"
0.1.1: "İddia"
0.1.2: "Bu Kız.."
0.2: "Yüzleşme"
0.3 "Gerçekleri Öğrenen Bezelye Beyinli Koala"
0.4 "Geçmişe Bakış"
0.5 "Sen Hep Benimdin Demek"
0.6 "Gelmemi Mi İstersin?"
0.7 "Kabusun Tozları"
0.8 "Acar Devran'ın Vikipedisi"
0.9"Devran Yalısı'nda Elvin Rüzgârı"
1.0: "Seviyor mu? Sevmiyor mu?"
1.1 "Fırtınadaki İnciler"
1.2: "Bumerang"
1.3: "O'na Dokunma"
1.4 : "Kül"
1.5 : "Sana Geldim Yiğidim!"
1.6: "Hediye gibi geldin, hoşgeldin"
1.7: "Seni Anan Benim İçin Doğurmuş"
1.8: "Galata Kulesi Tepesinde"
1.9: "Gecede Bir Damla Okyanus"
2.0: "Sağ Kalanlar"
2.1: "Hep Kadın Gibi"
2.2: "Seni Yaratana Ölünür."
2.3: "En Derin İlk Adam"
2.4: "Yarişkimi"
2.5: "Karadeniz Güzeli"
2.6: "Defile"
2.7: "Bencil"
2.8: "Çabala Devran"
2.9: "Ne Diyorsun?"
3.0: "Sahil"
3.1: "Atılgan Rus'a Dövüş Çiçeği"
3.2: "Yeni Yılda Yeni Kararlar"
3.3: "Karabasan ve Düş Kapanı"
3.4: "Mangal Sonrası Nişan"
3.5: "Hazırlıklar&Düğün Bohçası"
3.6: "O Zaman Dans!Renk!"
3.7: "Köprüden Önceki Son Çıkış"
3.8: "Thinking Out Loud"
3.9: "Lady D."
4.0: "Hafızadan Silinen Bir Gece"
4.1: "Güçlü Kadının Güçlü Adamı"
4.2: "Eve Dönüş "
4.3: "Sarı Gül Buketi"
4.4: "İkiz"
4.5: "Ev Alışverişi"
4.6: "Ağva"
4.8: "Kapan"
4.9: "Gün Gelir Devran Döner!"
SAVAŞ DEVRAN: "Dolmasın O Güzel Yeşillerin"
5.0: "Aden"
DUYURU
BADE
5.1: "1 Çilek 2 Erik"
5.2: "Mutlu Ailenin İlk Resmi"
5.3: "Bir Aşüfte Sorunsalı"
5.4: "Affet Kız, Yükün Azalır!"
5.5: "O Benim!"
5.6: "Eksik Resim"
5.7: "All Of Me"
5.8: "Büyüyen Minikler"
DUYURU
5.9: "Krallık"
6.0: "Elmalar"
6.1: "Yama"
6.2: "EN GÜZEL HEDİYEM-FİNAL"
ÖZEL BÖLÜM-1: "Afet-i Devran ve Devran Erkeği"
ÖZEL BÖLÜM-2: "Bayramlar"
ÖZEL BÖLÜM-3: "Nabız"
Acar&Elvin: "Başka Bir Dünyada"

4.7: "Hat Trick"

43.6K 1.7K 560
By redndyellow

(Bölüm 2 Şubat 2017/ 19.39'da yayımlanmıştır.)

3.GÖZ
Acar'ın tüm sitede, omuzlarında Elvinle beraber üstü çıplak koşmasının ardından güzel haberi tüm aile almıştı. Haberin üzerinden 3 hafta geçmişti.

Henüz basın bilmiyordu ve Ufuk'un öğrenmemesi açısından bilmemeleri daha iyiydi.

Elvin hamile olduğu gün yazdığı günlüğü kapatarak, komodininin üstüne koyduktan sonra vücudunun her bir zerresini koklayarak öpen kocasının göğsünde, mutlulukla uyuyakalmıştı.

3 haftanın sonunda herkesin toplanmasıyla güzel bir kahvaltı için uyanan ikiliden Acar duşa girmişken Elvin, Devran yalısına geçti.

Mutfaktaki hazırlıklarla gözleri kocaman açılan kızda uyku adına pek bir şey kalmamıştı.

-Oo hamileler giremez yazıyordu kapıda?" Genç kız Savaş'a göz kırparak, tabaktaki sigara böreğinden bir ısırık aldı.

-Bir hamile tüm kuralların anasını ağlatabilir!" Kaba bir laf söylediğini sonradan idrak etmiş gibi sigara böreğini tutmayan parmaklarını sahte bir utançla dudaklarına götürdü "Ama hamile bir leydi asla böyle şeyler söylemez!"

Savaş kızın çocuksu neşesine gülerek kafasını sağa sola salladı.

Kardeşi bir akıllı bireyi daha kendi dünyasında "Acar Asimilasyonu" yöntemiyle yok etmişti demek.

Diğer eline de bir peçete alarak salona doğru ilerledi Elvin. İlk dikkatini çeken pencereden dışarı bakarken dalan Bade olmuştu. Herkese selam verdikten sonra Bade'nin yanına ilerledi genç kız.

Bir yetmiş küsürlük kızın yanında topukluları olmasa kısa dururdu. Kız gerçekten çok güzeldi. Omzuna dokundu Elvin.

-Korkuttum mu?" Dedi, irkilerek kendisine dönen kıza.

-Yok...Ben dalmışım da." Elvin, Savaşla Bade'nin evlenme sebeplerini Acar anlatınca öğrenmişti. 5 hafta önce şömine karşısında konuşmalarında söylemişti Acar.

Bu yüzden kendini biraz sorumlu ve üzgün hissediyordu.

-İyi misin?" Diye bir soru yöneltti Bade'ye. Badeyle bir gün geçirmek ve onu dinlemek istiyordu. Şirketten dolayı bir türlü fırsat bulamamıştı. Belli bir zamana kadar şirkette çalışmaya devam edecekti Elvin.

-İyiyim...İyiyim. Sen nasılsın, bebiş nasıl?" Dedi konuşmasının sonuna doğru tekdüze halinden kurtulan Bade, gülümseyerek.

-Bilmem! Kahvaltıdan sonra öğreneceğiz. Doktora gideceğiz." Dedi Elvin de Bade'den aşağı kalmayan bir gülümsemeyle.

3 hafta boyunca hastahaneye 2 kere gitmişlerdi ve hiçbir sorun olmadığını öğrenmişlerdi. Tabi Acar bebeğin kontrolünden sonra, Elvinle aynı anda, en çok merak ettiği sorusunu sormuştu:

-Cinsiyeti ne zaman belli olur?"

-Sevişebiliyo muyuz?" (Konuşma dili olarak yazdım. R yi unutmuşsun diye yorum atmayın lütfen :)

Doktor Pınar Hanım önce kızaran Elvin'e dönerek:

-15. Ve 16. Haftalarda." Demiş sonra Acar'a dönerek:

-Tabiki, belli bir zamana kadar anne adayını yormayacak şekilde cinsel ilişkiniz devam edebilir."

Elvin'in kızarmasını da Acar "Sanki çocuğun nasıl olduğunu kadın bilmiyor. Boşversene yavrum." Diyerek geçirmişti.

Acar bugüne de randevu almıştı ve tekrar miniğini kontrol edeceklerdi.

Elvin günden güne bebeğine daha sık bağlanıyor, ballı sütten nefret etse de her akşam mutlaka içiyordu. En nefret ettiği sebzeleri bile yemişti. Asitli içecekleri çok sevse de uzak durmaya kararlıydı.

Örnek bir anne adayıydı.

Hatta anne adayı değil, hamile olduğunu öğrendiğinden beri anneydi kendi fikrine göre.

Kesinlikle kendi annesi gibi olmayacaktı.

Genç kız hastanedeki anılarından çıkıp masayı kuran Nesrin Hanım'a seslendi:

-Nesrin abla, eksik var mı?"

-Kıymalı gözleme hazırlayacak daha kızlar, kuzum." Nesrin Hanım'dan sonra Filiz Devran konuştu kızlarla gülümseyerek:

-Kalan şeylerin neredeyse hepsi hazır güzel kızım, Sarplar da gelir birazdan." O sırada içeri giren Sarplarla sarılma ve hal hatır sorma faslı sonrası, Devrim Elvin'in önüne çökerek bir eliyle karnına dokundu.

-Amcacığım, nasılsın?" Derin de aynı şekilde eğilip bir elini Devrim'in elinin yanına, Elvin'in karnına koydu.

-Acar'ın baban olması kötü bir durum. Hayata 1-0 yenik başladığını sakın düşünme. Çünkü amcalarınla hayata sen, 10-0 başlıyorsun." Elvin bu sırada ellerini beline koyup, öfleyip pöfleyerek göz devirmişti.

Biri dünya yakışıklısı kocasına laf atmayı hemen kesmeliydi!

Ya da belki Derinle Devrim'i kesse sorun çözülürdü. Bu daha mantıklıydı.

-Veledimden uzak durun, kral babası geldi!" Dedi Acar, hızla salonu birkaç adımda aşarak.

Devrim ve Derin'in kafasına sırayla vurmuştu. İki kardeş öldürücü bakışlarıyla Acar'a bakıp, ayağa kalkarak koltuklara gitti.

-Yeni mi uyandın uykucu?" Elvin bunu söyledikten sonra gülüp, elini Acar'ın yanağına koymuştu.

-Sana bunu hazırladım." Dedi Acar arkasına sakladığı eli öne getirip buketi genç kıza uzatarak.

(çok ponçik değil mi kızlar yaa.)

Kızlar ters oturarak, tek ellerini yüzüne ve dirseklerini koltuğa yaslamış bir:

-Yaaaaaaa çoook romantikkk...." çekerken, erkekler göz deviriyor, öğürme sesleri çıkarıyor

-Gitti bu iyice..."

-Yakında bahçesinde patates yetiştirir." Gibi sözler sarf ediyordu.

Elvin kocasının dudaklarına kısa bir öpücük kondurup, eline aldığı çiçek buketini kokladı.

Sonra dank etti.

-Bir dakika..Ha...Hazırladım derken?"

Acar'ın bu soruyla yüzündeki gülümsemenin yavaşça bozulması Elvin sözlüğünde şu demekti:

Bir haltlar yedim. Dur, güzelim karıştırma.

Elvin bu bakışı bilerek, çiçeği tek eline almış diğer elini beline yerleştirmiş ve bir ayağıyla ritim tutmaya başlamıştı.

Bu da Acar'ın sözlüğünde şu demekti:

"Açıklasana dümbelek!"

-Şey...Senin bahçede yetiştirdiğin..." cümlesine devam edememesinin sebebi Elvin'in kirpiklerini Allah katına kadar açıp, gözlerini büyütmesiydi.

-Acar sana inanmıyorum...Bunlar...Yani bunlar..." elindeki bukete baktı gözleri dolu dolu. "Benim, bahçemize diktiğim beyaz güller mi?"

Kızlar tam olarak bir geri vites yapıp "Yuh be. Yazık. Tı tı tı." Gibi laflar edip onaylamaz sesler çıkarırken, erkekler de ortalığı kızıştırmak ister gibi "Obaaa.Düşmana yapılmaz...Erik mi canım bu koparılsın." Gibi laflar etmişti.

(Göründüğü kadar ponçik değilmiş canlar. )

-Elvin, şey ya. Ben gördüm şimdi, dedim sen çiçek seversin."

-Acar ama ben onları ellerimle yetiştiriyordum. Alsaydın çiçekçiden, koparılmış çiçek. Ben onları toprakta kendim yetiştiriyordum, okşuyordum."

-Sipariş etmek uzun sürerdi. Kendi emeğim olsun, romantik olsun dedim...Sana da iyilik yapılmıyor hatun." Dedi sanki dünyayı kurtarmış da, Elvin neden şu şekilde kurtarmadın demiş gibi bir tavırla.

-Ulan böyle romantiklik mi olur? Mezarlıktan toplasaydın daha iyidi yaa ayıııııııııı!" Diye bağırınca herkes gülmüştü. Sonunda Elvin de sinirden gülünce Acar da kahkaha atmaya başladı.

1 dakika kadar sonra da Elvin çiçeklerine bakıp ağlamaya başlamıştı ama.

Acar sarıldı genç kıza:

-Tamam ya, yeminle ellerimle beyaz gül yetiştireceğim sana." Elvin de sarılmasına karşılık verdi:

-Ay yok ondan değil. Ne bileyim, ağlamazdım da niye böyle oldu? " Petek gün geçtikçe şişen karnıyla gülerek cevapladı:

-Hormonlar."

-Hormonlar." Aynı cevabın geldiği diğer ses göz devirerek söyleyen Sarptı ve Petek'ten güzel bir yastığı yakışıklı suratına yemişti.

Elvin de onların bu haline gülerek, kızlara yönelik konuştu:

-Ee madem bir gözleme kaldı yapılmayan, hadi biz yapalım hanımlar!" Eliyle de arkasından "Gel." İşareti çağırarak kızları topladı.

Hep birlikte mutfağa girip saçlarını toplayan ve önlük takan kızlar, yardımcıları sofradaki hazırlıklar, portakal suyu sıkımı için gönderip ellerinde oklavalarla mutfak zeminine oturdu.

Beylerin de mutfağa girip sevdiceklerini izlemeye başlamasıyla kızlar çok güzel gözleme yaptıklarını kanıtlıyorlardı.

-Elvin, sen onu da yap bırak. Yorulma." Dedi Acar genç kızın elinin tersiyle yüzünü ovmasından dolayı un bulanmış yanağına gülümseyerek bakarken.

Genç kız tatlı tatlı gülümsedi adama:

-Yaaa....Tamam aşkım bundan sonra bırakırım." Derin ise sevgilisi Sıla'ya döndü:

-Sıla sen bana 1 kıymalı kaşarlı daha yap ha, bırakma." Sıla Derin'e ters ters bakıp, "Öküz, odun." Diyerek işine devam etti.

Herkes bir Acar Devran kadar düşünceli olmayabilirdi.

***

Elvin çok mutlu olmuştu. Çünkü masaya amcası, Mert ve nişanlısı, yengesi de gelmişti. Acar herkesi toplamıştı.

Bu 3 hafta süresince grubun her bireyi iş güç sebebiyle bir yerlere gittiğinden şimdi toparlanmışlardı.

Acar, Mert'i hala sevmese de Elvin için çoğu şeye katlandığı gibi ona da katlanıyordu. Elvin'in yengesinin ters ters bakışlarına bile.

Bu yüzden masanın altından Acar'ın elini tuttu Elvin. Acar ona baktığında, masadaki herkes her türlü konudan konuşurken, gözlerini açıp kapatarak gülümsedi.

Acar'ın Elvin sözlüğünde bu şu demekti:

"Teşekkür ederim." Acar da Elvin'in kucağındaki elini dudaklarına götürdü. Bu da şu demekti:

-Etme. Tüm teşekkürler, sadece sana güzelim."

Ailece edilen bir kahvaltının sonunda hastaneye doğru yola çıktılar.

Tabiki de Acar ve Elvinle beraber Sarp,Petek,Derin,Sıla,Devrim,Savaş, Bade, Asu, Ali, Deniz, Görkem de gelmişti.

Deli misiniz? KamberLER olmadan bebek kontrolü mü olurdu?

***
Hep birlikte hastaneye giden "kabile" Elvin'den önceki kadının çıkmasını beklerken doktorun asistanı:

-Elvin Devran." Diyerek sıranın geldiğini belirtmişti.

Elvin heyecanla Acar'ın elini tutarak beraber hamileliği son aylara gelmiş kadının çıktığı kapıya giderken, Acar hala "Elvin Devran" lafında kalmıştı.

Elvin'e bu kadar çok bağlanması normal miydi bilmiyordu. Ama hayatında ilk defa bu kadar değerli bir şeye sahip olmuştu ve bazen Elvin ondan sıkılacak diye düşünmüyor da değildi.

"Bu kadar sevmek bünyeye zararlı mıydı? " diye düşünürken kendi bünyesini düşündü.

Bu yüzden umursamadı.

Kendi bünyesi Elvin'in geçmişinin, bugününün ve geleceğinin tamamını sevecek kadar kocamandı çünkü.

-Merhaba Pınar Hanım." Dedi Elvin doktorun elini mutlulukla sıkarak.

Acar DEVRAN'dan

Elvin selamlaşmadan sonra, uzanarak karnını açtığında Pınar Hanım jeli Elvin'in karnına sürdü.

Gülümseyerek Elvin'in elini tuttuğumda bize tebessümle döndü:

-Kalp atışlarını 10 ve 12. Haftalarda dinleyebileceğiz. Ama bakalım miniğin durumuna." Elvin mutlu ve heyecanlı bir şekilde elimi sıktı.

Onu mutlu görmek benim mutluluğumu katlamış oluyordu.

Ultrason probunu Elvin'in karnına koyarak gezdirmeye başladı. Monitördeki görüntüye odaklanmışken:

-Tahmin ettiğim gibi." Dedi doktor.

-Kötü bir şey mi var?" Elvin endişelenmişti. Elini sıkarak varlığımı hissettirdim.

-Hayır." Diyen doktor bize kısa bir bakış atıp açıklamaya başladı:

-Elvinciğim, senin HCG değerlerin normal bir hamilelikten çok, çok daha yüksekti." Elvin'in ağzının biraz açılması onun benim aksime bir şeyler anladığını gösteriyordu.

-Ne demek oluyor bu?" Diye sordum.

-Üçüz bebeğiniz olabilir demek Acar Bey. 3 kese görüyorum.

10. Ve 11. Haftalarda tek yumurtadan mı yoksa farklı yumurtalardan mı oluştuğu daha net anlaşılacak olsa da ben şuan size bunu söyleyebilirim.

Olasılıklar içinde ileride bu gebeliğin sonradan ikiz veya tek kese olma olasılığı da var ama şuan üçüz görünüyorlar. "

Elvinle ben kilitlenmiştik. İkimizden de çıt çıkmıyordu. Doktorun dediklerini duysak da bir süre sonra Elvin karnını peçeteyle sildiğinde donuktuk hala.

-Elvinciğim kusma ve mide bulantın çok şiddetli oluyor mu?" Elvin kafasını sallamak dışında bir şey yapmamıştı.

Ben şuan 3 tane canın oraya nasıl sığdığını düşünmeye çalışırken kafayı sıyırıyordum.

Nasıl sığıyordu ulan?

-Sık sık idrara çıkıyor musun?" Elvin tekrar kafasını salladı.

-Göğüslerinde gerginlik ve ödem oluştu mu daha şimdiden, biraz da olsa hissediyor musun?" Elvin gözlerini Pınar Hanım'a çevirerek kafasını salladı.

-Çoğu belirtiler de mevcut o zaman." Dedi doktor.

Beslenmesinin öneminden ve ileride belli olabilecek olan çoğul gebeliğin risklerinden bahsetti.

Stresten uzak durmasını, çoğul gebelikte düşüklerin olabileceğini anlatırken ikimiz de ellerimiz kenetli bir şekilde dinliyorduk.

Elvin şuan içinde bizden 3 parça mı taşıyordu?

-Ne zaman kesinleşir üçüz olduğu?" Diye bir soru çıktı ağzımdan. Doktor gözlüklerini düzelterek cevapladı:

-Dediğim gibi 10 ve 11. Haftalarda. Sabredip göreceğiz. Umarım her şey gönlünüzce olur." Diyerek bir şeyleri daha anlattıktan sonra Elvin'e birkaç dergi vermişti.

Elvinle beraber odadan çıktığımızda bizimkiler yanımıza geldiler anında. Suratımızın ne halde olduğunu merak ediyordum.

-Bizim..." dedikten sonra sesimin tam çıkmadığını farkederek öksürüp, konuştum. "Sanırım üç bebeğimiz oluyor." Bizimkiler de donakalmış bir şekilde yüzümüze baktı.

-Doktor sonrasında durum değişebilir dedi. Ama şuan üç kese varmış. İleride belki değişebilirmiş. Kesinleşmesi 5-6 haftayı bulur." Elvin de durumu açıklayınca yavaşça ona döndüm.

Saniyesinde kucakladığımda, Elvin de çığlık atmıştı.

Bizimkiler hastaneyi inletecek bir şekikde tezahürat yaptığında bir uyarı alsak da sevincimize dışarıda devam ettik.

Elvin nefes nefese kucağımdan zıpladı.

-Arkadaşlar tamam daha kesin değil." Deniz heyecanla öne atıldı.

-Kardeşim benim, ben dün gece rüyamda görmüştüm. Biliyordum ya biliyordum!" Tekrar kızlar çığlık atıp birbirine sarılıp ağladıklarında beylere döndüm:

-Oğlum hat trick* yaptım laaaaan!" Beylerle biribirimiz göğsümüzü tokuştururken hepsi sırtıma vurmaya başladı.

-Hadi arabaya binelim, beni takip edin bir yerlere gidelim." Dedi ağabeyim, günler sonra ilk defa gerçekten mutlu bir şekilde.

Gözlerim gülen kızlar içindeki, mutluluktan gözü yaşlanmış, bana bakan Elvin'e takıldı. Yanına gidip belinden tuttum ve omzuma oturttum, ellerini düşmemesi için tutarken.

-Acar..." dediğinde

-Hıı..." diye bir ses çıkardım. Arabaya doğru ilerliyordum.

-Belki olmaz üçüz, doktor bir ihtimal dedi." Onu omzumdan indirip kapısını açtığımda arabaya bindi. Ben de bindiğimde onun kemerini taktım.

-Olsun güzelim. Biraz ümit etmek kimseyi öldürmez." Kafasını salladığında bacaklarını alıp bacaklarımın üstüne koydum rahat etmesi için ve kendi kemerimi takarak arabayı çalıştırdım.

Ağabeyimi takip ederken ışıklarda durduğumuzda kucağındaki elini alıp art arda öpmeye başladım. Kikirdeyerek kemerini çözdü ve dudağıma bir öpücük kondurdu. Eski pozisyonunu alırken, elimi bacağına koyarak sıktım.

-Birileri dördüz olsun istiyor sanırım?" Gülerek omzuma vurdu.

-Acar'ım...Biliyor musun ben de çok istiyorum üçüz olmasını. Sadece boş yere heveslenmek istemiyorum." Kafamı salladım.

-Kesinleşecek güzelim, o zaman doyasıya yaşayacaksın." Gülümsediğinde tek elimle yüzünü sıktım.

-Ulan şimdi kenara çekip yiyeceğim."

-Sür delikanlı." Dedi o da müzik açarken.

Umarım üçüz olurdu. Ailemizin 5 kişi olma düşüncesiyle ağabeyimi takip etmeye devam ettim.

Üçüz demek aynı zamanda Elvin'in üç parçası demekti. Korumam gereken can sayısı artmıştı.

Bir sorun çıkmasın diye içimden geçirirken, çıkacağı hissi ise çoktan içime doğmuştu.

Kafamı istemsizce sallayarak bu histen kurtuldum ve Elvin'in şarkı söylemesine eşlik ettim. Görmezden gelmek en iyisiydi belki de.

**

Hat trick: Bir futbolcunun bir maç içinde 3 gol atması durumudur.

Bölüm Sonu😘😘😘 Hata varsa lütfen belirtin okurken direkt. Düzenleyeyim sonraki bölümden önce.

Kötü bir şeyler yazmak istemedim bu bölümde.

Heyecanlı bölümü ertelemiş oldum bu yüzden. Bozmak istemedim mutluluğu.

Yeni bölüm yarın gelecek inşallah. Çok yoğunum şu sıralar bölüm yazmakta zorlanıyorum.

Kütüphanemde güncellenen hikayeleri bile yeni okudum.

Yorumlarınıza cevap veremedim. Mesajlarınıza elimden geldiğince yetişmeye çalışıyorum ama.

Umarım yarınki bölümü yetiştiririm kuzumlar yaa.

Ve finale daha inanın çoook var. Ve içinizdeki bazı okurlar bıraktım sanmış, bırakmadım kuzum. Ne bırakması ayol?

Yoğunum şu sıra, tekrar üzgünüm bunun için.

Çok mutluyum, bol huzurluyum. Yarınki uzuuuuun bölümde görüşmek üzere!!! Beğendiyseniz oy, dilerseniz yorum bekliyorum...

Siz de benim gibi hep:

Sevin,sevilin.❤️❤️❤️

Continue Reading

You'll Also Like

1.8M 79.8K 63
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
316K 2.3K 22
Hikayede sık sık +18 ve şiddete yer verilecektir! Yaş sınırını göz önünde bulunduralım.
22.1M 900K 116
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...
57.9K 1.3K 31
bir gün ansızın babam yanında onlarca siyah takım elbiseli adamlarla gelmişti ben okulu bitirmeyi planlarken o benimle evlilik planları kuruyordu ond...