Taylor'dan:
Boğazıma koca bir yumru otururken, yutkunmam imkansız hale gelmişti.
"Merhaba Tay." dedi ve menüyü açıp pizza çeşitlerine göz atmaya başladı. "Beni engellediğin için seni arayamadım, ve karnımın acıktığını fark edip buraya geldim. Burada olabileceğinizi hiç düşünmemiştim. Heleki bu masada oturacağınızı." anlamlı bir bakış atıp tekrar menüye bakmaya devam etti.
Ağzımı açıp onlarca cümle kurabilirdim, ama her hareketinde ona daha fazla âşık olurken; biraz daha konuşup kendine biraz daha âşık ettirmesini istemiyordum.
Garson ne istediğini sorduğunda konuşmaya başladı. "Mantarsız, mısırsız ve-"
"Yeşil zeytinli büyük boy pizza." diyerek cümlesini tamamladım. Hatırladığıma şaşırmış olmalı ki bana şaşkınlıkla baktı ve tekrar garsona döndü.
"Bir de mısırlı, siyah zeytinli orta boy pizza istiyorum." dedi. O da benim yerime sipariş verdiğinde rahatsız bir şekilde yerimde kıpırdandım.
Garson gidince bana dönüp konuştu. "Demek pizzamı nasıl sevdiğimi hatırlıyorsun?"
"Görünüşe göre sen de unutmamışsın."
"Aslında bakarsan, seninle ilgili hiçbir şey aklımdan çıkmıyor."
O an, benim de demek istedim. Ben de seninle ilgili her şeyi hatırlıyorum. İlk sevgilim değilsin, ama tek sevdiğim oldun demek istedim. Fakat yapamadım. Onun yerine sessiz kaldım ve kafamı Shawn geldiğinden beri konuşmamış olan Joseph'a çevirdim. İştahla bitmek üzere olan pizzasını yiyordu.
"Bu saate kadar kardeşime sorun çıkarmadan baktığın için teşekkür ederim."
"Problem değil. Sorun çıkarmıyor ve onu seviyorum. Sen gelmeseydin biraz daha gezdirmeyi düşünüyordum."
"Neden beni engelledin?"
"Öyle gerekti."
"Engeli kaldırır mısın lütfen? Sana mesaj atamamak canımı yakıyor."
Ben kaç aydır yanıyordum, haberi var mıydı?
Gözlerimi onun gözlerine çevirdiğimde bana değil, yan tarafımızdaki masaya baktığını gördüm.
Masadaki yeşil gözlü bir çocuk bana bakıyordu. Benim de ona baktığımı görünce bana göz kırptı. Ve o anda olanlar oldu.