(Bölüm 1 Ocak 2017/ 15:23 tarihinde yayımlanmıştır.)
Elvin DURU
Hepimiz odalarımıza çekildiğimizde, ben de Asuyla beraberdim. Kapıyı kapattığımızda ağır çekimde birbirimize döndük. Bakışlarımız kesiştiğinde el ele tutuşup bağrışmaya başladık.
-Aaaaaaağağağağağ!!!"
-Ayayayayayay!!!" Nefes nefese kalana kadar zıplamıştık. Hala da zıplıyorduk.
Çok çok çok mutluydum. İçim içime sığmıyordu.
Evlilik meraklısı değildim aslında, ama şuan evlilik programındaki Solmaz kadar dans edesim geliyordu.
Evlilik meraklısı değildim, ama bu evliliğin Acarla olmasının bendeki yeri çok çok çok farklıydı!
Sonunda zıplamayı bırakıp yataklara gidince, ayrı yataklarda zıplamaya başladık.
Bir süre sonra pijamalarımızı giydiğimizde tekrar 2 kişilik partimize dönme kararı aldık.
Telefonumdan Beyonce "Love On Top" açtım.
-Baby it's youuuu!!!" Ben söyleyip Asu'yu işaret ettiğimde o söyledi. Sırasıyla söylemeye başladık.
-You're the one I loveeee!!!!!"
-You're the one I need!!!"
-You're the only one I see!!!!"
-Come on baby it's youuuu!" İkimizin de söylediği kısımdan sonra güm güm sesleri duyunca telefonu kapattım.
Ses duvardan geliyordu.
-Çüüüşşş!Hoooop! Hobaaa! Yeter kardeşim, yeter beeee burada uyumaya çalışıyoruz!" Ben de Devrim veya Derin olduğunu düşünerek duvarın diğer tarafına daha da yanaştım. Çünkü yanımızdaki odadalar diye biliyordum.
Bu yüzden yumruğumla bir kaç kere vurdum.
-Bağıııır hadiiiiiii! Seen de söyleeeee!" Asu da gülerek yanıma gelip, vurduğunda karşı taraf bağırdı bu sefer.
-Ben sana şimdi bir söylerim!" İkimizin de gülüşmesi kesilirken diğer odadan çıkış sesleri geldi.
Bizim kapımız kibarca(!) yumruklandığında, Asu bana korkarak bakıp, telefonuna sarıldı.
Ben önemsemeyerek onu arkamda bıraktım ve kapıya yöneldim.
Kapıyı açtığımda karşımda öfkeden kıpkırmızı bir adam buldum. Esmer ve benden bayağı iri bir şeydi. Mavi gözleri öfkenin etkisiyle koyulaşmıştı.
Kaşları yavaşça çatılı halinden düzelirken bende kafamı 180 derece açıyla dikip, ki boyu uzun olduğundan bunu yapmam şart olmuştu, gözlerimi gözlerine dikerek ona baktım.
-Buyur?!" Seslendiğimde konuşmamı beklemediğinden uyanır gibi oldu, elini ensesine götürdü.
-Şeey...Iıı...Merhaba?" Sorgular gibi baktım ama konuşmuyordu ki gerizekalı!
-Beyefendi misafircilik oynamak için gelmediniz sanırım. " Merhaba, nasılsın, iyi misin, daha daha nasılsın, demeyecektik herhalde.
-Geliş amacınız nedir acaba? Ayrıca..Üstümü süzüp durmazsanız ekstra sevinirim!" Son cümlemi söylerken göğüslerime baktığı açıya eğilerek, gözlerinin önüne kafamı getirdim.
Ayıldıktan sonra sırıttı bir de.
-Kapıyı böyle açmamanızı söylemedi mi hiç biri? " Ağzımı açıp bir şey diyecekken, cevap başka yerden daha farklı geldi.
Adamı kapının görüşünden çeken bir kol ve atılan bir kafa ile.
-Gel kapı burada.." bir anda çıkan hır gür, Savaş, Derin,Devrim,Sarp,Karya ve çocuğun diğer odada kalan arkadaşlarıyla olan kavga dövüş sonrası otel sahibiyle güvenlik görevlileri geldi.
-Burada neler oluyor beyler?" Ben, Petek, Asu benim kapımın önünde dururken, kapıma gelen çocuk suratı feci şekilde konuştu:
-Merhaba, ben Çağrı Özşanlı. Bugün otelinizde yazımda kullanmak amacıyla kaldım. Ama hizmetten, özellikle güvenlik bölümünden hiç
ama hiç memnun kalmadığımı söyleyebilirim!"
-Efendim özür dileriz..." diyen otel sahibine garip garip baktım. Direkt özür dilemişti.
Gerçekten dünyada böyle insanlar oldukça, parası olanın sözü geçecekti demek ki.
İnsanların çok da iyi durumda olmadığını biliyordum ama bu şekilde parası geçenin, haklı haksız demeden ezilenin dünyası da beni hayal kırıklığına uğratmıştı bir kere daha.
Acarla göz göze geldiğimizde hissettiklerimi tek bakışta anlamış, o öfkeyle konuşmaya başlamıştı.
-İstersem bu oteli şuan alır, 3 gün sonra sülaleni kapı önünde bırakırım." Otel sahibi ona çevirdi bakışlarını.
-Buyrun?"
-Diyorum ki..." dedi Acar, ona göre bir adım, bana göre 3 adım, öne çıkarak "Acar Devran ben...Adam ol işini yap, bu adam bizi rahatsız etti."
Otel sahibinin bakışları iyice battığının göstergesiydi. Arada kalmıştı, sonunda işin içinden çıkamayınca Acar delirdi.
-Ya da yapma, işin bitti. Biz gidiyoruz..." mavi gözlü çocuğa döndü sonra "Ha senin o dergini de dua et bulmayayım. Yürü Elvin." Bir şey diyemeden hepimiz zaten çok da yerleştirmediğimiz eşyalarımızı topladık.
Otel sahibi Acar'ı, Savaş ağabeyi durdurmayı denediyse de nuh demiş peygamber dememişlerdi. Hatta Savaş ağabey, Çağrı denen adamı eğer kolunu bırakmazsa öldüreceğiyle tehdit edince pes etmişlerdi.
Sonuç olarak, hepimiz birbirimize kalakalmıştık.
Çünkü civardaki tek pansiyonun da dolu olduğunu öğrenmiştik.
-Ne yapacağız şimdi?" Asu'ya ters ters baktı Acar.
-Düşünüyoruz, bulacağım bir şey." Asu da ağabeyine gözlerini devirdi.
-Ne zaman bulursun? Seneye mi?" Tam Acar da ağzını açacakken Savaş ağabeyle araya girdik. Elimizi kaldırarak.
-Devrim, Derin benimle gelin. " Acar arkadan adımı söylese de aldırmamış, daha demin uğradığımız pansiyondan pike ve yastık aldırmıştım.
Ellerimiz dolu geldiğimizde hepsi bize uzaylı gibi bakıyordu.
-Sahilde yatacağız."
-Ne yapacağız?"
-Sahilde ne?"
-Ne ya..."
-Daha iyi fikriniz var mı? İstanbuldaki evlerinize kadar uykulu uykulu sürecekseniz siz bilirsiniz, ben burada yatıyorum. Hava zaten sıcak. İyi geceler." Kumlara ayaklarım değdiğinde pike ve yastıkları bir şezlonga yığdım.
Bir yastık bir pike alıp, boş şezlongun üzerine uzandım.
Bir şezlong şezlonguma yapıştırıldı ve yastık atış sesi duydum.
-Ağabey ciddi misiniz siz?" Diye seslenen Sarp'a cevap Acar'dan geldi:
-Nişanlım burada yatıyorsa ben de buradayım beyler." Arkadan bana sarılan kollarını hissettim ve ona iyice sokuldum.
-Yaaa....Çok romantik!"
Peteğin söylediğiyle kıs kıs güldüm.
Çünkü anlaşılan Sarp da burada yatacaktı.
30 Dakika Sonra
-Lan olay çıkarmasan olmuyor muydu Acar? Hay senin aklına..."
-Ağabey, söylendiğin ve yerinde döndüğün kadar koyun saysan zıbarmıştın." Hepimiz birkaç dakika sonra yıldızları izlemeye başladığımızda Acar'a yalancı bir sitemle döndüm:
-Milletin rahatını bozdun çocuk." Öfkesini tekrar hissettim.
-Sahi o çocuk neden senin...." gözlerimi devirdim anında.
-Kıskandığında ne olduğunu biliyorsun Acar, bence bu konuya girmeyelim." Suçlu bir şekilde baktı yine.
Kıyamıyordum ki, ama yine de arada kıymak iyidi.
-Özür dilerim, ben..."
-Şarkı söylüyorduk ağabey!" Dedi Asu sol tarafımdaki şezlongundan.
-Sen niye hesap veriyorsun kızım?!" Dedim bacağını cimcirerek.
-Ahh! Amaan ya sorun olmasın diye!" Güldü Acar. Kardeşinin kafasına vurdu hafifçe.
-Yengeni mi gammazlıyorsun küçük görümce?!" Bize tip tip bakıp pikeyi kafasına çekti:
-Ne yaparsanız yapın ya!" Acarla güldüğümüzde benim gülme sebebim Asuyken, onunki bendim.
-Demek mutluluktan şarkı söyledin..." dedi çok sevdiğim çapkın haline bürünmüş bir şekilde.
Sağ tarafımda, dirseğini şezlonga dayayıp kafasını koyarak bana bakışı da çok cazipti doğrusu.
Soluma dönmeye çalışsam da belimden çevirdi.
-Aa bırak be, uyuyacağım!"
-Kalk be çirkef, az romantik ol." Dedi. Bu anı bozmayıp sabit durdum.
-Evet, şarkı söyledim."
-Hııı...."
-Ama sebebi seninle evlenmem değildi!" Kaşlarını çattı yalandan.
-Aa öyle demek, bak şimdi hayallerimi yıktın."
-Üzgünüm...Sebebi Savaş Devran'ın yengesi olmaktı."
-Hıı..." dedi anlayışlı bir ses çıkarıp beni belimdeki elinin yerini hissettirecek kadar yakınına çekerken. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Her sabah benimle uyanacağın için şarkı söylemedin yani?"
-Hayır tabiki." Evet.
-Benimle uyuyacağına mutlu olduğun için de şarkı söylemedin?"
-Cık..." dedim dilimle onaylamazken. Bir anda çekilir gibi kafasını geri çekip, burnumun dibine kadar girdi. Hareketinden bir anda refleks olarak geriledim yastığıma gömülüp.
-O zaman..." derken gözlerini kapatıp burnunu dudaklarımın hizzasından, boynuma götürdü. Kokumu iyice içine çekti, burnunu boynumda hissettirecek kadar dokundurarak.
Daha yukarı çıkıp boşta kalan eliyle saçlarımı okşarken, bu sefer saçlarımı kokladı. "Her gece bunu..." öldürücü yavaşlıkla yüz hizzama gelip dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı.
Dudaklarını aralayıp, dudaklarım üzerinde sertçe oynattı.
Karşılık verip ellerimi saçlarına koydum. Diğer elini de şezlonga yerleştirip beni kollarının arasına hapsetti.
Öpüşmemizi derinleştirip, denizi alev aldıracakken çekildi, derin nefes alıp "Her gece bunu..ve " kulağıma eğildi " daha fazlasını yapmam için de mi şarkı söylemedin bebeğim?"
Daha demin şezlonga koyduğu elini saçlarımın arasına sokup okşamaya başladı.
Kalbim benliğimden ayrılacaktı sanki.
Birazdan içimden çıkıp denizde taş gibi sekecekti!
Bu düşünceyle güldüm.
-Bak gülüyor bir de, utanmaz." Onun dediğine güldüğümü sanmıştı. Koluna vurdum.
Ben de iki dirseğim üzerinde doğrulup, yüzüne kadar kafamı kaldırdım hala uzanırken.
-Şarkı söyleme sebebim..." dedim ben de onun kadar yaklaşarak.
Tişörtünün açık yakasına yerleştirdim bir elimi, görünen köprücük kemiğini öpüp yavaşça dudaklarımla boynuna çıktım.
İç çekerek beni kendine kenetlediğinde boynunu öptüm.
Tekrar ve tekrar.
Ve tekrar. Dişlerimin arasına çikolata teninden bir parça alıp, ısırdım.
-Yemin ederim durmam." Dediği şeye gülesim gelse de hiç tepki vermedim. Beni kendisi tuttuğundan dayandığım elimi de boynuna koydum.
Adını a harfini hafif uzatarak, kısık sesle söyledim. Boynunda ortaya çıkan kası da ısırdığımda, belimdeki elini kalçama indirdi.
-Tutamazsın bak." Sokulduğum boynundan çıkıp, elim hala göğsündeyken yüzüne odaklandım.
-Şarkı söyleme sebebim..." gözleri yüzümün her hücresinde gezinirken göğsündeki elimle onu hafif ittirip sırt üstü yattım. Kalçamdaki elini de çektiğimde boşluğa düştü "Yatak fantezileri değildi Acar. Aşkım içindi. Ne anlarsın? Uçkuruna düşkün herif!" Birkaç dakika kaldıktan sonra kahkaha attı.
Erkeksi gülüşü, inci gibi dişleriyle o kadar güzel duruyordu ki ben de gülmeye başladım.
-Güzelim, ben de aşkımdan evlenme teklifi ettim. Ama dediğim şeyler sayılmaz.."
-Hıı öyle mi, ne sayılıyor?" Kafamı göğsüne koyup pikeyi üstümüze iyice örttüm. Belimi tutup diğer eliyle bacağımı üzerine çekti. Sonrasında eliyle sol elimi tutup göğsüne koydu.
Vücudum neredeyse tamamen onun üstündeyken kendimi sıcak yuvadaki kuş gibi hissetmiştim.
-Onlar bonus yavrum...O senle oluşun güzelliği." Kafamı hafifçe hareket ettirip iyice yerleştirdim. Birkaç dakika sonra konuştu:
-Ben de şarkı söyleyeceğim bir gün." Hiç şarkı söylerken duymamıştım. Hafif mırıldanmalar sayılmazsa. Uykulu bir şekilde mırıldadım.
-Hıı... "
-Ama minikler için..." dediği şeye, yüzümdeki tebessümle kapandı gözlerim.
Geceye gözlerimi bu şekilde kapatmıştım.
Onunla uyumak, yatağımda uyumaktan daha rahattı.
***
ACAR DEVRAN'dan
Sabah hepimiz ayaklanıp, kahvaltı keyfi yapmıştık. Bir mutluluğu birden fazla kişiyle paylaşmak en güzel şeydi. Hayatı değerli kılan ailen, sevdiklerindi zaten.
Denize girmek için konakladığımız sahile indik.
-Artık bir denize gireriz!" Diyen Sarpla birbirimize bakış atıp bir anda tişörtleri çıkararak, iskelede koşmaya başladık.
Çocukluğumuzdan beri denize her beraber gidişimizde şu anlamsız yarış oluyordu aramızda.
Ve yine başabaş bitmişti. Grubun normal olanları alışarak girerken Elvin de iskeleden atlayıp yanıma kadar yüzdü.
Elindeki yüzüğüyle beraber.
Attığı her kulaçta gözüme takılan yüzükle, sırıttığıma emindim. Sarp Petek'in yanına doğru giderken gülerek sırtıma vurdu.
Bana doğru birkaç kulacı kalan Elvin'e kollarımı uzattığımda sıkıca tuttu.
-Dur iki dakika kıpırdama, kramp girdi." Ellerini boynuma sardırıp, bacaklarının altından elimi geçirdim.
-Dinlen biraz güzelim." Birkaç dakika sonra yerimde rahat durmayıp onu öperken indi kucağımdan.
-Denizde bile sıkıştırıyor, adama bak." Grubun kalanı yanımıza geldiğinde şu anlamsız bulduğum su güreşi muhabbetinde bulmuştum kendimi.
Arkadan omzuma konulan iki küçük el kendini ittirirerek omuzlarımda yerini aldı. Bacaklarını tuttum.
-Hadi! Kazan kızım." Eliyle elimi sıktı.
-Kazanacağım, aşkım. " işin sonunda Petek'i de Asu'yu da hatta Karya'yı da yenmişti.
-Yenge vallahi boşluğuma geldin." Dese de gülmüştük. Öyleyse bile güzel düşürmüştü doğrusu. Yine de indirmedim onu omuzlarımdan bir süre daha.
İki elimle belinden tutarak birkaç kere hoplattım.
-Ne yapıyorsun yaa!"
-Az eğlenelim." Daha hızlı hoplatır gibi yapıp arkaya fırlattım.
Aramızda geçen bol itişme kakışma, kafasını zorla suya sokmamdan yorulmuş, nefes nefese kalmıştı. Onu çabuk yormuştum.
-Siz devam edin ben çıkacağım." Diyen Petekle beraber çıkmaya başladı sudan.
Ben daha yeni ısınmıştım.
***
Çocuklarla beraber sudan çıkmış şezlonglara ilerlerken yerinden doğrularak kitap okuyan Petek'i , telefonla konuşan Asu'yu gördüm.
Biraz daha ilerlerken şezlongta yüzüstü uzanan Elvinle birkaç saniye algım kapandı.
Bir insan sevgilisini zaten siyah bikiniyle sınamışken...
Bir insan zaten güneşleniyorken...
Neden bikinisinin arka iplerini açarak uzanır?
Gidip başına gölge yaptım bakmasını beklerken, saçımdaki sular gamzelerine damlıyor olabilirdi.
Ama şuan düşündüğüm bunlar olmamalıydı.
Bir süre sonra su değen yerlere elini uzattı.
-Bu ne yaa?" Diyip kafasını çevirerek bana baktı.
-Ne diye dikiliyorsun başımda adam?" Dedi kafasını geri koyarak.
-Soruyor musun Elvin?" Ters konuşmamla kafasını tekrar kaldırıp baktı.
-Fazla doğrulmasana sen yerinden."
-Ne oldu ya? " Üzerine eğildim. Ve ellerimi iki yanına koyup, göğsümü tamamen sırtına yapıştırdım.
-Ayyy ıslak ıslak!!!" Ellerimle yerinden doğrulmasın diye ellerini sabitledim.
-Bu şekilde yatman her zaman uyar bana." Altındaki havluyu sırtını kapatarak sarıp sırtüstü çevirdim kendime. Ellerini hemen havlunun sınırlarına yerleştirip, havluyu kavradı.
Ağzı hayretle açılmış, gözleri büyümüştü.
-Ne yapıyorsun? İp izi çıkmasın diye çözdüm. Aaa deli mi ne ya, yürü git işine kardeşim!" Elleri hala havludayken parmaklarımla havlunun arkasını az biraz açıp ipleri bağladım.
-Ama insan içinde yatma." Belinden tekrar tutup yüzüstü yatırdım.
-Ay oyuncak bebek gibi kaldır çevir,kaldır çevir. Bir rahat dur."
-Sen rahat dur güzelim. İnsanlıktan çıkarma adamı. "
Yine de kendimi dizginledim. Aslında bu kıskançlık kavgamız iyi olmuştu. Elvin'e ne zaman kızsam aklıma onu o zaman nasıl kırdığım geliyordu. Bu yüzden kendimi kontrol edebiliyordum.
Sesimi makul tonda kullandım.
-Bunu her sabah yapmamdan..." havluya uzanır gibi yaparken belini öptüm, bir kere daha şaşırarak bana baktı. "hoşlandığın için şarkı söylemedin mi?"
-Aa..s..sen..Manyaksın sen!" Ben de yerime kurulup şapkayı ters bir şekilde kafama geçirdim. Açtığım bira şişesini dikmeden önceli son sözüm:
-Olmadığımı söylemedim. Amcanla ne zaman konuşuyoruz?" Olmuştu.
Suratındaki şaşkın ifadeden, günün sonunda benim yüzümden kendini belli eden bikini izlerine kadar seviyordum bu kadını.
***
Bitti arkadaşlar!
Bol yorum istiyorum.
Çok yorum istiyorum.
Yorumlar arttı galiba, mutluyum. Dırırım.
Ne düşünüyorsunuz?
Acar nasıl yüzük yaptırabilir ?
Yorumlar bekliyorum. Öpüyorum.
Sevin sevilin. ❤️❤️❤️