Boşanma Sendromu Nasıl Atlatı...

By tugcaa

2M 107K 11.2K

Neva öğretmen olan genç bir kadındır. Aşık olarak evlendiği adamın kendini aldatması üzerine bir boşanma olay... More

Giriş
0•1
0•2
0•3
0•4
0•5
0•6
0•7
0•8
0•9
1•0
1•1
1•2
1•3
1•4
1•5
1•6
1•7
1•8
1•9
2•0
2•1
2•2
2•3
2•4
2•5
2•6
2•7
2•8
2•9
3•0
3•1
3•3
3•4
3•5
3•6
3•7
3•8
3•9
Final

3•2

33.9K 2K 136
By tugcaa


2014, Sonbahar

"Her şey hazır mı?" dedim fısıldayarak. Telefondan gelen erkeksi ses onay verince gülümsedim. "O zaman geliyoruz."

Hızla telefonu kapattım ve dimdik durdum. Gömleğim ve kot pantolonum ile oldukça konforlu blr görünümüm vardı. Konfor önemli. "Demet! Hadi gidelim."

Sevgili dostum oldukça süslü pembe elbisesi ve uzun topuklularıyla ses çıkara çıkara kapıya geldi. "Tamam. Biraz süslensene kızım, sevgilinin yanına paspal gibi mi gideceksin?" Yavaşça onu süzdüm. Yani bu kadar süslü olmaktansa paspal olurum daha iyi. Cevap vermeden kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Demet'te ışığı kapattı ve dışarı çıktı.

Bu gizli operasyonun amacı Demet'e bulduğumuz talipti. Koray'ın hastanesinde çalışan bir göz doktoruydu. Aslında Koray nasıl oldu da bunu düşündü anlamadım. Çöpçatanlığı sevmez de. Yine de kendimizi hep çöpçatanlık yaparken buluyoruz.

Arabaya binince Demet bir sürü konu hakkında konuştu. Filmlerden başlayıp makyaja, oradan ünlü bir çifte ve oradan da mahallesindeki bir çifte atlayış yaptı. Nefes almak için mola verdiğinde Koray'ın evine varmıştık. Yarım saat boyunca konuştu yani. "Sakin ol artık."

Evin önündeki büyük, kırmızı araba gizli talibin olmalıydı. Demet Koray'ın sanmış olacak ki arabadan hiç bahsetmedi. Yavaşça aşinası olduğum eve yürüdük. Salonun ışığı yanıyordu ve nedense heyecanlandım. İlk kez tek başımıza gizli görev yapıyoruz. Mehmet, Hare olayında Demet oldukça yardım ediyordu. Şimdiyse yem oydu.

Kapıyı çaldım ve Demet'e bakamadan kapı açıldı. Koray tüm yakışıklılığı ile karşımda duruyordu. "Hoş geldiniz," dedi gülerek ve önce Demet'in elini sıktı, ardından bana sarıldı ve yanağıma küçük bıraktı. "Hoş bulduk," dedim neşeyle. Demet içeri geçince Koray ile anlamlı anlamlı bakıştık ve onu takip ettik.

Salondaki adam oldukça tatlı bir adamdı. Aslında Demet'in sevdiği erkeksi, seksi ve ateşli üçlüsüne pek yakın değildi. Ama garip bir çekiciliği vardı adamın. Yakışıklı olmadığı halde tatlı olan erkekler hala varmış. Gerçi bu benim için pek önemli değil ama Demet için önemli.

"Merhaba, Ender ben," dedi adam ve elini uzattı. İlk önce ben sıkıp Demet'i cesaretlendirecektim ama hesaba katmadığım şey Demet'in zaten cesur olduğuydu. Hemen adamın elini sıktı ve can alıcı gülümsemesi ile, "Demet," dedi. Bu kıza kırmızı ruj çok yakışıyor.

Ben de elini sıkıp, "Neva," dedim şaşkınca. Koray ile yan yana oturduk, böylece Demet ile Ender yan yana oturmuş oldu. Gerçi salon kocamandı ve koltuklarda. Bu yüzden çokta yakın değillerdi. "Siz de doktorsunuz sanırım Ender Bey?" dedim. Aslında amacım Demetin bunu duymasıydı.

"Evet göz doktoruyum," dedi adam nazikçe. Demet adamı baştan aşağı süzdü ve siyah gözleri adamın kol saatinde takılı kaldı. Neredeyse kahkaha atacaktım. "Yakında olacak evliliğinizi kutlarım bu arada."

Fazla kibar, Koray bu kadar kibar değil yahu. "Teşekkürler, düğüne bekleriz."

"Neva ve Demet, matematik öğretmeni. İkisi çok iyi dost, dostum," dedi Koray ve bu adamla nasıl bu kadar samimi olduğunu merak ettim. Yani ne zaman tanıştılar mesela? İlk kim konuştu? "Demet hanım daha çok modacı gibi duruyor," dedi Ender ve istemsiz de olsa kıkırdadım.

"Öncelikle hanım ekini kaldıralım. Sonra modayı takip ederim sıkıca bundan kaynaklanmış olabilir. Ve son olarak saatiniz orijinal mi?"

Son soru ile gülmemek için Koray'ın kolunu sıktım. Bu yüzden koluna baktı ve gülümsedi. "Evet orijinal. Saatlere ilginiz mi var yoksa?"

"Oldukça," dedi Demet ve gülümsedi. Adam hoşuna gitti, gerçekten hoşlandı. "O zaman babamla tanışmanız gerek. Kendisi saat tasarımcısıdır," dedi Ender ve samimiyetle gülümsedi.

"Çok harika olur," dedi Demet ve sessizlik oldu. Hemen ayağa kalkıp "Çay mı kahve mi? " diye sordum. Durum kurtarma soruları.

Kahve yanıtı ile Koray'ı da yanıma alarak mutfağa gittim. Koray önce gelen gideni kontrol etti, sonra bana döndü. Beni kucakladığında, bu ani olayın verdiği heyecan ile dondum. "Oldu bu iş."

"Sen Ender'i ne zamandır tanıyorsun?" dedim beni yere indirince. Ayağının yere basması çok güzel bir his. Koray buram buram parfüm kokusu ile beraber, "Üniversiteden beri," dedi. Bu açıklama yeterli olduğu için hemen sıcak su koydum ve hazır kahveleri çıkardım. Aslında Türk kahvesi yapacaktım ama konuşulanları çok kaçırmak istemiyorum. Yavaşça salon kapısının orada durduk. Bu yaptığımız çok yanlış bir hareket olsa da yaptık.

"Kaç yaşındasın?" dedi Demet, inanılmaz şekilde konuya dalış yaparak. "Yirmi sekiz," dedi adam ve benimle birlikte Demet'te şok oldu. Bizden küçük?! Demet'in asılan yüzü operasyonun başarısız olduğunu söylüyordu adeta. Yavaşça Koray'a baktım. "Ne demek yirmi sekiz?" dedim fısıldayarak.

"Ben de otuz yaşındayım," dedi Demet homurdanır gibi. Ender beklemediğim bir şekilde yaşını göstermiyordu. Konuşması ve yüzü ile. "Sizce yaş önemli mi?" dedi adam dürüst bir şekilde. Çok farklı bir evrene geçtiler şu an, sıradan bir tanışma değil bu.

"Açıkçası ben buruşurken kocamın genç olması hoş değil," dedi Demet ve dik dik adama baktı. Kocamın dedi ya! "Bense sevginin çok daha farklı olduğunu düşünüyorum," dedi adam ve bende ortalık daha da karışmasın diye, Koray'ı içeri gönderdim. Kendim de mutfağa geçtim.

O adam hiçbir şekilde yirmi sekiz olamaz. Acaba bu bir şaka mı? Kahveleri doldurup içeri geçtim. Normal bir hava vardı ortamda. Demet dalmış gitmiş gibiydi. Sanırım yaş sorununu düşünüyor. Ender ise Koray ile maç açmış, konuşuyor. Bu gece pek doğru ilerlemiyor.

"Ee Ender Bey evli misiniz?" dedim ve tüm ilgi bana kaydı. Ender bana kısa bir bakış attı ve iç çekti. "Henüz hiçbir kadını o kadar sevmedim," dediğinde sanki Demet'e meydan okuyordu ve bu çok hoşuma gitti. Çünkü beklediğim gibi Demet hemen lafa atladı. "Evlenmek için çok sevmek gerek yani? Tek önemli olan bu mu?"

"Sizce bundan daha önemli ne var?" dedi adam kibarca ama fark ettim ki, bu kibar sesinin altında bir miktar alay, merak vardı. "Olgun düşünceler ve anlatamayacağım birçok şey," dedi Demet kısaca. Ateşli, seksi ve yine ateşli, seksi bir ilişki diyor yani.

"Sanırım siz iyi anlaştınız," dedi Koray bakışları karşıdaki ikili arasında dolanırken. Demet ve Ender birbirine baktı ve o anın fotoğrafını çekmeyi çok istedim. "Sanırım," diye kaşlarını çattı Demet ve kahvesini içmeye başladı.

Gece böyle ilerledi. Koray ile bu ikilinin konuşması için adeta savaştık, birçok girişimde bulunduk ama en fazla iki kelime edip sustular. Sanırım bu Demet'in laf sokma sanatından kaynaklanıyordu. En sonunda ilk kalkan biz olduk. Hedefimde Ender'in Demet'i eve bırakması ve bunun için çok ısrar etmesi vardı ama bu gerçekleşmedi.

"Dikkatli git, eve girer girmez arıyorsun," dedi Koray ve alnıma bir öpücük kondurdu. "Tamam," dedim ve parlayan gözlerle ona baktım. "İyi geceler enişte," dedi Demet keyifle. Gecenin bu saatinde podyumda gezer gibi yürüyor.

Arabaya bindik ve durum tahlili yapmaya karar verdim. İki üç laf aramaktan zarar gelmezdi. "Güzel geceydi," dedim ve uzun bir sessizlik. "Ender Bey de iyi adam gibi duruyor."

İşte Demet'in çenesinin açıldığı o an. "Yirmi sekiz yaşında Neva. Neden biraz daha büyük değil, neden? Bak benim takıntılarım var tamam mı? Küçük erkekler ile olmaz ama çok tatlı adam. Saati falan da markaydı. Ah ah!" Böyle başlayan konuşma benim evime kadar sürdü. Demet o gece bende kalacaktı yani bu konuşmanın gece boyunca süreceği anlamına da geliyor. Hatta yarın sabah okula giderken de sürebilir.

"Bence bazen takıntıların üzerine gitmeli ve yok etmeliyiz. Çok yakışıyorsunuz," dedim gaz vererek. Demet kolay karar değiştiren biriydi. "Şu fotoğrafa bak," dedi Demet bana telefonunu gösterirken. Kırmızı ışıkta durduğum için baktım. "Bu fotoğrafı nereden buldun?" dedim hemen. Aslında cevap belli.

"Stalk diye bir şey var bebeğim. Dünyada mısın?" dedi Demet ve dudağını ısırdı.

"Soyadını ne ara öğrendin?"

"Öğrenmedim. Koray'ın arkadaşlarından buldum," İşte buna verdiğimiz azim, konsantrasyon ve zamanı bilime versek neler yapardık neler. "Harikasın."

Eve girer girmez kedime baktım ve uyuduğunu görünce gülümsedim. Şu kıyafetlerden kurtulunca hayat daha güzel olacak. Demet kısa bir duş alırken, Koray'ı aradım ve durum bilgisi verdim. O da Ender'den olumlu bir yanıt almış. Çok olumlu olmalı ki sesi keyif doluydu.

"Biraz konuşup uyuruz herhalde." dedim uzanırken. Sevgilim uykulu bakışlarla bana baktı. "Sarılıp uyusak güzel olurdu."

"Yakında hep sarılıp uyuyacağız," dedim ve iç çektim. Belki ilk zamanlarda heyecandan uyuyamazdım. "İyi geceler Koray."

"İyi geceler aşkım."

Telefonu kapatınca gözlerimi de kapattım. Gençken bir erkeğe ihtiyacım olduğunu redderdim. Ben kendime yetiyordum, ne gerek vardı erkeğe? Ama şimdi manevi olarak öyle ihtiyaç duyuyorum ki... Koruma, değer görme, sevilme... Çok güzel oldukları için insan hep istiyor.

"Uyudun mu hemen?" Gözlerimi hemen açtım ve dik dik bana bakan Demet ile karşılaşınca korktum. Bu kadar yakın olduğunu düşünmüyordum. "Koray ile konuştum."

Yavaşça doğruldum, o sırada Demet ayak ucuma oturdu. "Ender ile konuşmuş. O da seni çok beğenmiş."

"Beğenmese problemi olduğunu düşünürdüm zaten. Bu gece harikaydım," dedi Demet'in öküz büyüklüğündeki egosu.

"Bak bence konuşmaya devam edin. Baktın olmuyor bırakırsın. Ama bence bu adam, doğru adam Demet."

Mantıksal olarak beni dinlemeliydi. Çünkü Ali konusunda ben haklı çıkmıştım ve evlenip boşanmış, yeniden evlenecek biri olarak ciddi ilişkilerde daha tecrübeliydim. "Tamam. Ama ilk mesajı o atmalı. Zaten bir kuralımı çiğniyorum onun için, daha fazlası olmaz."

"Hallederiz," dedim ve gülümsedim. "Ah, Sinemin doğumu ne zamandı?" Aniden aklıma geldi.

"Üç gün sonra."

"Tamam, doğum Koray'ın hastanesinde olur ve bingo! Bil bakalım orada kim var?" dedim zekice kurgumu sunarak. "Sen giderek bana benziyorsun," dedi Demet ve kıkırdadı.

Sonra midemiz kazındı ve bir şeyler atıştırdık. Gece yemek yemeyi hiç sevmem ama bazen oluyor işte. Bugün ilk kez yaptığım plan işe yaradı ve Demet'in gözleri berrak bir parlaklıkta. Okul her zamanki monotonluğu ile ilerliyor ve Koray ile düğünümüze artık dokuz ay var.

Zaman çabuk geçiyor ve bu benim en iyi bildiğim şeylerden biri.

Continue Reading

You'll Also Like

9.4K 605 50
Tek başıma masada oturmaktan sıkıntıdan patlamak üzereydim. Sözde Alex ile burda bir saat önce yemek yemek ve eğlenmek için sözleşmiştik. Ama kendis...
20M 1M 53
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle...
1.8M 83.3K 61
Asker yareni olmak en son istediğim şeyken şimdilerde ettiğim tek duam oldu.
869K 48.9K 24
"Benim adım yok Narin, gölgem yok, ayak izim yok." dedi umutsuzca. "Olsun!" dedim omuz silkerek. Onun aksine umarsız çıkıyordu sesim. "Adını dilim...