Son Druid (efsane Leydiler Se...

Autorstwa Elisa-86

295K 18.7K 380

13.yy iskoçyasından 21.yy amerikasına uzanan bir aşk masalı. Biraz tarihi biraz fantastik ama farklı olduğu k... Więcej

alex
ilk bakış.
dönüş.
olamaz
nerdeyim.
sabah..
herşeyin başladığı yer.
anılar...
odamız..
öfke
son druid
..
şok
sen
aşk
not
alıntı
...
sam
salıncak
asla
bölüm değil
düğün
aşk
sırlar
bebek
uyandın Eva
sonunda
part 1
part 2
part 3
ve final....

itiraf

6.2K 481 2
Autorstwa Elisa-86

+18 sahneler mevcut...

Eva uyanmıştı,vücudu beden bulamasada ruhu hapsedildiği cehennemden çağrılmıştı sonunda. Druidler onu öldürmemiş sonsuzluk laneti ile lanetlemiş ruhunu var olduğu sürece acı çekmeye mahkum etmişlerdi. Ama artık çaresiz çığlıkları sona ermiş bedensiz olsada Marcus sayesinde yaşayanların dünyasındaydı artık. Özgürdü...
Sessizce kale duvarlarının ardında süzülürken aklındaki tek düşünce vardı oda alex ti. Lanetlenmesinin tek sebebi, kalbinin tek sahibi sonsuz ızdırapta onu düşünmediği tek bir anı yoktu. Sonunda onu görebilecekti. Dudakları bu düşünce ile kıvrılmıştı. Usulca Alex in odasına doğru süzüldü. İşte oradaydı  sırtı kapıya dönük huzurla uyuyordu. Yanına süzüldü ama gördüğü manzara karşısında öfkeden çıldırıcaktı. Çaresizliğine lanet etti o an. Lisa ve alex birbirlerine sokulmuş huzurla uyuyorlardı.

" lanet olası kadın o gün ölmeliydin. Çektiğim acıların tek sebebi sensin ama artık bu son Alex yeniden benim olucak" lisa sanki eva yı duymuş gibi uykusunda huzursuzlanmaya başlamıştı. Eva, alex e yaklaştı onun kusursuz yüzünü görmeyeli ona dokunmayalı asırlar olmuştu  sadece izledi.Alex ise kollarında huzursuzlanan lisaya sokulmuştu. Lisa rüyasında sayıklıyor belli belirsiz birşeyler söylüyordu. Alex gözlerini açmış lisaya bakarken onu gördü, eva lisanın baş ucunda süzülüyordu.
Alex gözlerini kapatıp tekrar açtığında eva karşısında ona bakıyordu. Hızla yataktan kalktı lisa ise hala eva nın etkisinde huzursuzca kıpırdanıp sayıklıyordu.

" sen öldün, burda olman imkansız"
" hayır aşkım,burdayım ve az kaldı tekrar birlikte olacağız " diyerek öfkeyle lisa ya bakıyordu.
" ondan uzak dur lanet olası"
" artık çok geç" diyerek yok olmuştu,karanlık ormanın druidi.
Lisa aniden gözlerini açmış ayakta öfke ile duran alex e bakıyordu.
" iyi misin alex neler oluyor" herşeyden habersiz öylece bakıyordu.
" iyiyim sevgilim uyu sen, ben hemen dönüceğim" lisa alex'in öfkesini anlamlandıramazken bunun lord mcfield'den kaynaklandığına karar vererek tekrar kendini yatağa bırakmıştı. Alex, lisayı daha fazla kuşkulandırmadan hızla giyinmiş ve odadan çıkmıştı. Biran evvel marwini görmesi gerekliydi.
Nöbetçi askere hızla atının hazırlanma emrini vermiş hızla atına atlayarak marwinin kulübesine gitmişti. Öfkeyle kapıya vurdu.
" uyan marwin".....

Marcus ise büyüyü tamamlamanın mutluluguyla odasında dolanıyordu. Eva' nın ruhu artık kaledeydi. Ama neden hemen gitmişti.  Sonuçta onu sonsuzluktan çekip çıkarmıştı. Burada kalıp onunla konuşabilirdi.onun yerine kaybolmayı tercih etmişti. Ve bunun sebebini biliyordu kalbinde hissettiği bu ızdırabın tek sebebi olan adama gitmişti buna emindi.

" sadece benim için geri döndün karanlık ormanın druidi bunu çok yakında sende kabul edeceksin,bir daha o ölümlü için beni terk etmene izin vermeyeceğim." marcus öfkeden koyulaşan gözleriyle aynadaki yansımasına bakarken onun için herşey yeni başlıyordu.

Alex ise marwin'in kulübesinde durmuş olanları anlamlandıramıyordu.

"buna emin misin alex" 

" eminin dostum havada süzülüyordu"

" demekki hissettiğim büyü oydu." alex marwin'in ne demek istediğini anlamasada bu durum canını sıkıyordu.
" onun lisa'ya ve bebeğe zarar vermesine izin veremem"
" merak etme ikisini de koruyacağız, eva beden bulana kadar asla lisa'ya dokunamaz "
" umarım öyledir"
" şimdi tek öğrenmemiz gereken büyüyü kim yaptı " marwin şüphelerinde hakkıysa yapan kaleden biriydi.
" yarın kaleye dönüceğim dostum orda büyünün kaynağını bulacağıma eminim" alex başıyla onaylayıp lisa'yı daha fazla endişelendirmemek için arkadaşıyla vedalaşıp kulubeden çıkmıştı. Lisanın güvenliği için onu gözünün önünden asla ayırmayacaktı. Ama elinde sonunda bunu yapanı bulup cehemneme göndereceğine yemin etti.

Ertesi gün kalede herşey normal gibi görünsede lisa birşeylerden şüphe etmeye başlamıştı. Marwin erkenden odasına gelmiş ve bir takım büyüler yapmıştı. Lisa sebebini sorsada bunun bebek için olduğunu söyleyerek geçiştirmişti. Alex ise yalnız başına hiç bir yere gitmemesini tembihlemişti.Yinede lisa bir terslik olduğunu seziyordu.

lord mcfield cephesinde ise herşey normal seyirinde devam ediyordu. Marcus ona eva'dan söz etmemişti.oda herşeyden habersiz her fırsatta emily'e iltifatlar ediyor,çok güzel bir leydi olduğunu söyleyerek kur yapıyordu. Emily için ise bu anlar ızdıraptan farksızdı. Onunla tek kalmamak için her türlü çabayı gösteriyordu. Tek dileği biran evvel bu eziyetin sona ermesiydi.
" leydim abiniz beni çağırmış demekki nişanımız çok yakın şimdi gitmeliyim tekrar görüşene kadar" diyerek elini öpmüş ve uzaklaşmıştı. Emily tepinmemek için zor duruyordu. Sakinleşmek için karşısında oturan yengesinin yanına gitti.

" leydim bu sizin için"lucy elindeki notu emily vermiş hızla uzaklaşmıştı. Lucy, sam' in akrabasıydı ve ara sıra mektuplaşmalarına yardım ediyordu.
" leydim bugün öğleden sonra sizi yine bekliyor olacağım" emily sam' in notuyla gülümsemişti. Şuan yaşadıkları kabus olsada onu ayakta tutan sam sevgisiydi.

" not kimden em" lisa emily'nin notu okuduktan sonraki yüz ifadesinden az çok kim olduğunu tahmin ediyordu.
" sam 'den beni öğleden sonra idare eder misin lisa sam' i görmeye ihtiyacım var"
" lord mcfield varken bu çok zor em" lisa  em' in bu durumuna üzülsede elinden gelen herşeyi yapmaya hazırdı.
" lütfen lisa"
" peki ama dikkatli ol" emily büyük bir sevinçle yengesine sarılmıştı. Lisa olmasaydı belkide bu ızdıraba katlanamazdı.  Lisa, alex in en büyük şansıydı. Nerdeyse uçarak odasına çıkmış sam için hazırlanmaya başlamıştı.

Aynı saatlerde alex,will ve chris çalışma odasında evlilik sözleşmesi hakkında son kez görüşüyorlardı.
" beni neden çagırdın lord alex"
" neden çağırdığımı biliyor olmalısın chris"
" evet ama artık bu iş çok uzamadı mı alex" alex, chris'in imalarından bıkmıştı. Bir yandan mcfield bir yandan eva tahamül sınırı aşılıyordu.
" imalarından vazgeç lord mcfield, nişan için bir süre daha beklemen gerekecek krala bir mektup yazdım kardeşimin daha hazır olmadığını bir yaz daha beklemeyi talep ettim al buda cevabı" alex elinde kraliyet mührü olan zarfı chris'e uzatmıştı. Chris öfkeyle soluyarak mektubu aldı.

Talebiniz beni şaşırtsada lord mcdonald,ordumun en değerli komutanlarından biri olmanız dolayısıyla bu isteğinizi bir seferlik kabul ediyorum.

Chris okuduğu satırların sonunda öfkeyle yerinden kalkmış alex' in üstüne yürümüştü.
" bunu bilerek yaptın alex, bunu asla engelleyemeyeceksin  leydi emily iste veya isteme benim karım olucak" chris'in öfkeli sesi odada yankılanırken,alex'te öfkesine hakim olamamış ve chris'e yumruk atmıştı.   Will iki lordu sakinleştirmeye çalışsada bu çok zordu.

" lord mcfield en kısa sürede kalemi terk et"
" bana meydan okudun lord mcdonald bu savaş kaçınılmaz" chris ağzındaki kanı tükürürken bu açık açık meydan okumaydı. Chris öfkeyle odadan çıktığında silahtarına öyle bir sesle seslenmişti ki tüm kale nerdeyse duymuştu.

" askerleri hazırla klana dönüyoruz"
" emredersiniz lordum" silahtar sorgulamadan emre itaat etmiş lordun öfkesini üstüne çekmemeye karar vermişti. Marcus ise odasında olanları duymuştu.

" bu hiç iyi olmadı"
" iyi olmayan ne marcus" eva'nın o hissiz sesi odada duyulduğunda marcus'un nefesi kesilmişti.

" karanlık leydim burdasınız"
" evet marcus ama artık bir bedene ihtiyacım var"
" biliyorum leydim kadın yakında ölecek ve bedeni sizin olucak" eva marcus'un etrafında süzülürken düşündüğü tek şey o kadının ölümüydü.
" karanlık dolunaya üç gün var marcus o gün gelmeden ölmeli biliyorsun dimi" marcus biliyordu. O gece ölmüştü eva ve gücü lisa'nın ruhunda hapsolmuştu. Gücüne kavuşmanın tek yolu buydu.
" ya bebek ne olcak o hamile" eva bunu dün gece hissetmişti.
" biliyorum, umrumda da değil"
" lord mcfield bugün kaleden ayrılacak"
" o aptal sadece bir piyon ikna et yada büyüle lisa'yı karanlık ormana getirmesini sağla" marcus eva'dan emir almayı sevmesede buna bir kaç gün daha sabredecek ardından onu sonsuza kadar kendine bağlayacaktı. Bir daha onun kölesi olmaya hırpalanmaya tahamülü yoktu.

" marwin'in varlığını hissediyorum lisa'ya ulaşmamam için büyü yapıyor. Kardeşimin bir derse ihtiyacı var"
" dikkatli ol eva" eva marcus'un uyarısını başıyla onaylayıp yeniden ortadan kaybolmuştu.

Marwin koruma büyülerini tamamladıktan sonra sorunun kaynağına çok yaklaşmıştı ama kendi büyüsünden bile güçlü bir kalkanla karşılaşmış ne kadar uğraşsada bir türlü aşamamıştı.

Alex, chris ile arasında geçenlerden sonra sam'i odasına çağırmıştı.

" içeri gel sam" sam, lordun onu emrettiğini duyduğunda birşeylerin ters gittiğini hissetmişti. Alex onunla kolay kolay iletişime geçmez genelde bunu will yapardı.
"lordum beni emretmişsiniz"
" evet sam dinle,lord mcfield alalen bana savaş ilan etti askerin hazır olmasını sağla ve kalenin korumalarını arttır. Her türlü saldırıya hazır olmalıyız"
" asker hazır lordum"
" tamam sam şimdi emirlerimi uygula" sam başıyla onaylayıp odadan çıktığında hızla lordun emirlerini savaşçılarına iletmişti. Bu demekki lord mcfield ile akrabalık ilişkileri askıya alınmıştı. Sam bundan daha güzel bir haber alamazdı.
Hızla emily ile buluşacağı yere doğru atını sürdü. Emily bir kaç dakikadır sam' i bekliyordu. Genelde bekleyen sam olurdu ama bu sefer bunda bir iş vardı. Sam mağaranın girişine geldiğinde emily'i onu beklerken bulmuş hızla atından inip onu kucaklayıp tutkuyla öpmüştü.

" sam iyi misin geç kaldın"
" iyiyim sevgilim bundan iyi olamazdım" em' in olanlardan haberi yoktu demekki.
" nişanın bozuldu ve lord mcfield abine savaş ilan etti" emily duyduğu haber ile mutlu olsada savaş kelimesini duyunca elleri buz gibi olmuştu.
" endişelenme, sen benimsin kimsenin bunu engellemesine izin vermeyeceğim" emily sevinçle sam'e sarıldığında öpüşmeleri farklı bir boyuta geçmişti. Sam onu kucaklayıp az ilerde yere serili şiltenin üstüne yatırmış kendinide onun sıcaklığına bırakmıştı.
" çok güzelsin em" sam 'in sesi boğuk ve arzu doluydu. Emily'nin ise arzu dolu bakışları sam'i davet ediyordu.
" seni istiyorum em" sam kulaklarını dişlerken arzu dolu sesiyle onu teşfik ediyordu. Ona dokunmak için çıldırsada em bunu istemeden yapmayacaktı.
" bende seni istiyorum" sam duyduğu cümleyle afallamıştı. Gözleri emily'nin masmavi gözlerine takılmış izin bekliyordu.
" emin misin em,seni incitmek istemiyorum"
" sana güveniyorum" sam istediği izni almıştı artık önünde hiç bir engel yoktu. Hızla gömleğini çıkarmıştı üstünden. Em karşısındaki erkeğe hayranlıkla bakıyordu. Sam yavaşça em' in elbisesini çözerken boynuna ufak ufak öpücükler bırakmayı ihmal etmiyordu. Em üzerinde sadece iç gömleğiyle erkeğinin karşısında duruyordu.
" çok güzelsin em çok" em, sam'e sımsıkı sarılmıştı. Aralarında sadece ince kumaşlar vardı. Sam kıyafetlerini çoktan çıkarmış çırılçıplak em'in karşısındaydı. Em ilk kez bir erkeği çıplak gördüğü için utanmış kıpkırmızıydı. Sam onun bu utangaç hallerine bayılıyordu.

" utanma benden" sam tüm çıplaklığı ile em 'in üstüne uzanmış üzerindeki tek engelide çıkartıp bir kenara atmıştı artık.

Sam, emily'nin her noktasını keşfedercesine dokunurken emily arzuyla kıvranıyordu. Elleri önce o pembe tomurcuklarda oyalanıyor yavaş yavaş aşağı kayıyordu,sonunda emily nin en mahrem yerlerine varmıştı.
Emily utançla uzaklaşmaya çalışsada sam 'in artık vazgeçmeye niyeti yoktu yavaş yavaş ellerini baldırına ordanda bacak arasına çoktan kaydırmıştı. Onun dokunuşları em' i delirtirken sam onun hazır olduğuna emin olmuştu. Genç kızın bacaklarını usulca ikiye ayırıp yerini aldı. Ağırlığını yavaş yavaş emily'nin üstüne veriyor usul usul içine ilerlerken görünmez engelde durmuştu.

" artık duramam em,özür dilerim" diyerek ani bir hamleyle o görünmez duvarı yıkmış güzel leydisinin derinliklerine girmişti. Em'in nefesi hissettiği keskin acıyla kesilsede sam 'in sakinleştirici sesiyle acısı saniyeler sonra geçmiş yerini yıkıcı bir zevke bırakmıştı. İkisininde zevk dolu çığlıkları magarayı doldururken artık ayrılmamak üzere birbirlerinin olmuşlardı.

" seni seviyorum em" emily sam in sesiyle kendine gelmiş nefesi yavaş yavaş düzene giriyordu. Bu yaşadığı şey mükemmeldi. Artık bir kadındı,sam in kadını.

" bende seni seviyorum,"
" beni bu dünyadaki en mutlu adam yaptın artık sadece bana aitsin" emily sam in sözleriyle mutluluktan uçmak üzereydi. İki sevgili sımsıkı sarılmış saatlerce birlikte uzanmışlardı.
" sam artık gitmeliyiz, abilerim merak etmiştir" gerçekten de alex küplere binmiş emily' nin dönmesini bekliyordu. Hem sam hem emily aynı anda nasıl olmuştu da kaybolmuşlardı.

" sakin ol alex lütfen"
" sakin mi olayım bana neler olduğunu anlat lisa"
" benim anlatmam uygun değil alex, emily dinlemelisin" alex' in öfkesi yıkıcıydı ve bunu herkes kadar lisa da biliyordu. Hızla bahçeye çıkmış orda beklemeye karar vermişti. Hava yeni yeni kararıyken ilerde emily i ardından da sam' i görmek alex' in öfkesini katlamıştı.
" olamaz alex" emily'nin cümlesiyle sam de ilerde onları bekleyen alex 'i görmüştü. Artık saklayacak hiç bir sebep yoktu.
" güçlü ol em"
" ama..."
" seni seviyorum bunu artık alex te bilmeli" hızla kale bahçesine gelmişlerdi.  Alex ani bir öfke patlamasıyla sam' e yumruk atmıştı. Lisa korkuyla çığlık atarken em nerdeyse bayılacaktı.

" sen.. Senin kız kardeşimle ne işin var" alex bir yandan konuşurken diğer yandan sam' i dövmeye devam ediyordu.
" emily seviyorum sırf lordun kız kardeşi diye onu bırakmayacağım" alex' in öfkesi çığrından çıkarken will bile onları ayıramıyordu.

" lisa..." mary birden yere yığılan lisa'nın ismini haykırırken alex donup kalmıştı. Hızla sam' in yakasını bırakıp lisa'yı kucaklamıştı.

" kendine gel lisa " lisa cevap vermiyordu aslında bayılmamıştı bile alex' i durdurmanın tek yolunun bu olduğunu bildiği için bu numarayı yapmıştı.

" alex beni odama çıkar" lisa'yı hızla kucağına almıştı.

" seninle işim bitmedi sam" diyerek resmen sam' e hırlamıştı. Lisa alex'in kucağında merdivenlere yöneldiğinde arkasını dönüp emily göz kırpmayı unutmamıştı. Emily lisa'ya minnettardı.

" daha iyi misin " alex in sesi endişeliydi.  Lisa onu endişelendirdiği için üzgünde olsa buna mecburdu.

"iyiyim sevgilim"
" beni korkuttun "
" üzgünüm alex" utangaç bir kız gibi elleriyle oynarken alex yeni yeni bunun bir oyun olduğunu anlıyordu.
" beni kandırdın"
" mecburdum alex sam' i öldürecektin"
" evet az kalmıştı o serserinin kardeşime yaklaşmamasını öğrenmesi gerek"
" onlar birbirlerini seviyorlar alex" duyduklarıyla alex şaşkınlıkla bakıyordu.
" seviyorlar mı"
" evet sam ona deli gibi aşık em de öyle" alex lisa'nın yanına oturmuştu. Lisa'da olayları en baştan anlatmış onu sakinleştirmişti.

" demek herkes biliyordu"
" evet tepkinden korktuk"
" aşağı inelim benim sam ile ciddi ciddi konuşmam gerek"
" onu dövmene izin vermiyorum alex" lisa elleri belinde alex' in karşısına dikilmişti.
" dövmeyeceğim sadece ciddi mi soracağım"
" tamam" lisa rahatlamıştı. Alex karşısındaki inatçı kadına bayılıyordu.
" aslında ikna edilmem de gerekli, etmek ister misiniz leydim" alex 'in arzulu sesi lisa'yı mutlu etmişti.

" emrinizdeyim lordum" lisa kocasının dudaklarını tutkuyla öperken öpüşmenin sonu tabiki yatak olmuştu.

1 saat sonra...

Will, alex ve sam çalışma odasındaydı. Sam ona dakikalarca emily olan aşkını anlatmıştı. Alex ikna olmuştu artık.
Yemek salonunda ise emily ordan oraya yürüyor meraktan deliriyordu.
" merak etme em" lisa gülerek emily sakinleştirmeye çalışıyordu.
" alex'i nasıl ikna ettin" demişti mary kıkırdayarak.
" oda bana kalsın tatlım" diyerek göz kırpmış iki kadın kahkahalarla gülerken em ilk an anlamasada sonradan jetonu düşmüştü ve kıpkırmızı olmuştu.

" sizin gibi mükemmel yengelere sahip  olduğum için çok mutluyum" diyerek iki yengesinede sımsıkı sarılmıştı. Onlar olmasaydı belkide dahada kötü olabilirdi.
" artık ağlama herşey çok güzel olucak" diyerek mary emily' nin gözyaşlarını silmişti. Oda artık buna inanıyordu. Sam ile bir geleceği olabilirdi. Bunun için tüm gücüyle mücadeleye hazırdı.

Umarım bu bu bölümü begenmişsinizdir. Final çok yakında.....

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

56K 2.9K 49
"Aklına pek güvenme yani Alaeddin, bir güzelin gülüşüne bakar yitirmen" Diyen Orhan'a baktı Alaeddin... Etrafı kasıp kavuran Moğol, gözünü bu defa da...
998 96 5
Tokmağı yılan gibi tıslayan ilginç bir ses eşliğinde indirdim. İçeriye girmek için adımımı attığımda, yaşlı kadın arkamdan kapıyı kapattı. Birkaç san...
143K 10.1K 39
Arkeolojik çalışma yaptığı sırada geçmişe giden bir kadın tarihi değiştirebilir miydi? [Tamamen hayal ürünüdür.] #Tarihi 1
111K 8.7K 190
''Boşanmayı kabul ediyorum.'' Sovieshu yarı rahatlamış, yarı pişman bir ifadeyle bana baktı. Maskaralık mı yapıyordu, yoksa samimi miydi? Şu ana kada...