anılar...

9.8K 641 7
                                    

"alex, sevgilim ne yapıyorsun orda"lisa sesizce alexin yanına gitmiş ve beline sarılmıştı. Alex ise küçük çakısıyla işine devam ediyordu. İşini bitirdi eliyle kayanın üstündeki tozları süpürdü.

"lisa seni gördüğüm ilk gün ismin aynı bunun gibi kalbime kazıdım ebediyete kadarda burda kalıcak" lisanın gözleri dolmuştu. Sımsıkı sarıldı alexe.

"ebediyete kadar senin aşkında burda olucak" alexin elini tuttu ve tam kalbinin üstüne koydu.
"seni sonsuza kadar seviceğim alex"

" neden buraya geldik"alex lisanın sesiyle anılarından uyanmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" neden buraya geldik"alex lisanın sesiyle anılarından uyanmıştı. O günü hatırlamıştı. O kadar zaman geçmişti ki asırlar olmuştu lisayı kaybedeli. Ve şimdi yine karşısında ona bakıyordu ama eksik olan tek şey   hiç birşeyi hatırlamasıydı.

"bak"alex eliyle kayayı işaret ediyordu. Lisa yavaşça alexin gösterdiği yere doğru ilerledi. Silik ama yinede okunabilen harflere baktı.

"L ve A mı?

"evet bizim baş harflerimiz 750 yıl önce yapmıştım seninle birlikte" alex hatırlamasını umut ederek ona bakıyordu. Ama lisa hiç birşey hatırlamamış ve sadece bakıyordu.

Lisa ne diyeceğini bilmiyordu ama aklında bu anı yaşamışçasına konuşmalar duyuyordu. Artık delirdiğini düşünmeye başlamıştı.

"yeter!" lisa çığlık atmış ve kulaklarını tutuyordu. Bu konuşmaları yapmamıştı ama neden bunları duyuyordu. O kadar korkmuştu ki titriyordu ve aniden nefes alamadığını hissetti, boğuluyordu sanki ve sonunda her yer kararmıştı.

Lisa burnuna dolan güzel bir kokuyla uyadı.öyle huzur veriyordu ki sanki yeni yağmur düşmüş toprak gibiydi.kendine gelmeye başlamıştı. Biri onu kucağına almış ve saçlarını okşuyordu. Lisa kendini hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu o an. Alexin kollarındaydı. Yavaşça gözlerini açtı gökyüzü kadar mavi bir çift göz ona bakıyordu. İlk kez bu kadar yakındı alexe, birşey diyemedi yakışıklı olduğunun farkındaydı onu ilk kez hastanede gördüğünde farketmişti ama tanıştıkları o günden beri didişmekten ona hiç alıcı gözle bakmadığını farketti. Köşeli bir çene, daha önce kırıldığı belli olan bir burun ve sert yüz hatları. Çekiciydi bunu inkar edemezdi. Ama ona güvenmiyordu. Evinden, dostlarından koparmış ve onu yüzyıllar öncesine getirmiş kendine mahkum etmişti bu adam. Onda farklı birşeyler vardı lisa bunu biliyordu ama kendi kendine söz vermişti ona kapılmayacaktı ve elinde sonunda kendi zamanına dönecekti.

"iyi misin" lisa alex in sesiyle kendine gelmişti. Alex ise dakikalardır kendine bakan lisanın ne düşündüğünü ölesiye merak ediyordu ama sormayacaktı. Çünkü elinde sonunda oda alexi hatırlayıp bir ömür onunla mutlu olucaktı.

"iyiyim sadece burası çok farklı"  lisa sakince cevaplamıştı.

"senin zamanın gibi değil herşey daha temiz ondandır" diyip göz kırpmıştı alex lisa ya.

"zamanıma dönmeme izin ver" lisa ayağa kalkarken söylediği cümleyle alex birden lisayı kolundan tutmuş ve kendine bakması için zorluyordu.

"canım acıyor bırak" alex öfkeyle soluyordu.

"asla duydun mu asla bunu o kafana sok bana aitsin ve burda kalıcaksın" alex in öfkeden çenesi kasılmıştı. Lisa korku ve şaşkınlıkla bakakalmıştı.

"kaleye dönüyoruz yürü" alexin sesi buz gibiydi. Lisa ilk kez ondan korkmuştu.

Birlikte kaleye geldiler. Alex onu kolundan tutmuş hızla odasına çıkarmıştı.

"bura benim kaldığım oda değil" lisa neden buraya getirildiğini anlamamış ve soran gözlerle bakıyordu.

"meg eşyalarını buraya taşıdı. Burası benim odam ve artık burda kalıcaksın" alex hala mesafeliydi.

"seninle kalmam" lisa da sinirleniyordu artık.

"buna alış haftaya düğünümüz var" lisa alexin sözleriyle olduğu yerde kalmış ve ağzı açık şaşkınlıkla bakıyordu. Alex ise tek bir kelime dahi konuşmadan odadan çıktı.

Lisa uzun bir süre öylece kaldı ama odanın kapısının çalınmasıyla kendine geldi.

" gel" gelen emily di

"haftaya evleniceğinizi söyledi abim bu çok güzel artık bir kız kardeşim olucak" emily mutlulukla lisanın boynuna sarılmıştı. İlk başta lisa ne diyeceğini bilemesede teşekkür edip ona gülümsemişti.

Emily ve lisa bir süredir odada oturmuş düğün için konuşuyorlardı aslında emily konuşuyor lisa dinliyordu.

"alex in aşık olduğuna inanamıyorum" emily heyecanla konuşuyordu.

"abim serttir asla konuşmaz ve onu bir kaç kadınla gördüm ama yanlış anlama geçti bitti onlar evliliği ilk kez konuşuyor."emily kırdığı potla utanmıştı.

"abin bir lord kadınların olması normal"  lisa emilynin bahsettikleriyle içinde tarifsiz bir huzursuzluk hissetmişti. Bu adamı kıskanıyor muyum dıye düşündü bir an. Kısa bir sürede tanıdığı adamı kıskanması çok saçmaydı.

"abim seni seviyor bunu gözlerinde gördüm şimdi dinlen akşam yemeğinde görüşürüz" emily lisanın yanağına ıslak bir öpücük kondurup çıkmıştı.

Lisa ise bir süre boş boş tavana baktı. Evlilik,düğün bunlar lisanın planlarında yoktu. Tabi bir gün evlenip çocuk sahibi olucaktı. Ama şimdi değil. Şimdi isredipi tek şey evine dönmekti ve bunu yapacak tek kişide marwindi.

Herkese merhaba ramazan dolayısıyla sürekli yazamaz oldum ve sıcaklarda cabası. Hikayem şimdilik giriş bölümlerinde  bölüm ilerledikçe farklı karakterler hikayeye dahil olucak. Umarım sıkıcı bulmaz ve okursunuz.

Votelerinizi ve yorumlarınızı eksik etmeyin...

Son Druid (efsane Leydiler Serisi 3)(TAmamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin