Final.
şaşırdınız demi ? :d
Neyse medyadaki şarkıyla okuyun final şerefine okuyun oylayın yorumlayın. Niye ? Çünkü final.
Artık hayatını bir düzene koymak istediğin için iş aramaya karar verdin.Yazarlıktan uzak her işi yapabilirim diye düşünüyordun.Akşamdan yorgun olduğun için sabah pardon öğlen on ikide kalkmıştın.Banyoya girip güzel bir duşun ardından saçını tarayıp kuruttun.Dolabından çıkardığın kıyafetleri giymeye başladın.
Kot ceketini üzerine geçirdikten sonra bilekliğini taktın.Çantanı taktıktan sonra kapının önüne gidip ayakkabını giyip evden çıktın.Fakat ters bir şey olacaktı ki Baekhyun'da evinden çıktı.Sende aldırmayıp asansörün tuşuna bastın. Kapı açıldığında hemen binip zemin katın da tuşuna basacaktın ki Baekhyun'da basıyordu ve elleriniz birbirine değdi. Hemen elini çekip bakışlarını ayakkabına indirdin. Altı kat aşağıya indikten sonra aceleyle kapıdan çıkıyordun fakat Baekhyun kolundan tuttu.
''Gideceğin yere ben seni bırakayım ne dersin ?'' Şimdi de iyilik meleği muamelesi felan mı yapıyordu bu ?
''Hayır,teşekkür ederim.'' Baekhyun'un elini indirip kendini çektin.
''Komşun olarak seni bırakmama izin ver.''Israrcı davranışından nefret ediyordun.
''Fakat şöyle bir şey var ki ben yürümek istiyorum.Ve seni hala komşum olarak kabullenmiş değilim.Akşam bana şarkı söyledin diye eski halimize düzeldik sanma Byun.'' Arkanı dönüp kafanda olmayan bir adrese doğru yürümeye başladın. Yolda yürürken bütün dükkanlara bakıyordun iş ilanı olabilir diye. Ve hemende bulmuştun.
Aşçı Aranıyor.
Kriterleri:
Kriterleri okuyup bana uyuyor diye içeri girdin.Tezgah başında bekleyen çalışanın yanına gittin.
''Merhaba ben iş başvurusu için gelmiştim.''Tedirgince sallanıp duruyordun.
''Tamam.Ben sizi patronun yanına götüreyim.Arkamdan gelin.'' Çalışanın arkasından personel odasına girdiniz.Tedirgince eliyle gösterdiği yere oturdun.
''Merhaba ben iş başvurusu için gelmiştim.''
''Hoşgeldiniz. İsminiz yaşınız ve iş tecrübelerinizi öğrenmek istiyorum.''
İsmini söyledikten sonra derin bir nefes aldın. ''Yirmi altı yaşındayım.Ve daha önce internet üzerinden yazarlık yaptım. Okuma ve yorum sayısına göre maaşım geliyordu fakat artık yazmak istemediğim için bıraktım.''Bakışlarını patron olan adama çevirdin.
''Sizin gibi güzel bayanı geri çevirmek istemem fakat yabancı birisinin Kore mutfağına ne kadar aşinalığı olabilir ki ? Usta şef gibi birisini arıyordum ben.Ama yine de beraber bir yemek yiyebiliriz.''Senin yemeğin batsın demek için kendini sıkıyordun resmen.
''Hayır teşekkür ederim.''Hızlıca personel odasından çıkıp kendini de dışarı attın.
'Umarım iyi kişilerle karşılaşırım.'İçinden sürekli dua ediyordun ve bilmediğin yerlere gidiyordun.
İki üç yere de gittikten sonra hem dinlenip karnını doyurmak için yemek standına oturdun.
''Ahjumma ddeokbokki ve pilav istiyorum.''Siparişini verdikten sonra kulaklığını takıp şu aralar sürekli dilinde dolaşan Hintçe şarkıyı dinlemeye karar verdin.Dalıp gitmişken teyzenin sesiyle kendine gelip önüne gelen yemeği yemeye başladın.
Bitirdikten sonra parayı verip tekrar iş aramaya koyuldun.
Etrafa bakınırken tam sana göre bir ilan bulmuştun.
Yaz okulu için öğretmen eksikliği var.
Başvurun bakalım size !
Üniversiteni yarım okumuş olsan bile gerçekten çok şey biliyordun ve şansını denemek için içeri girdin.
''Merhaba ben yaz okulu öğretmenliği için gelmiştim de.''
''Hoşgeldiniz sizi şöyle alalım.''Tekrar gösterilen yere oturdun.Çantandan kendinle ilgili olan şeyler ola belgeyi çıkartıp genç adamın önüne koydun. O ise hemen okumaya başlamıştı.Sen ise sessiz ortamdan dolayı bayılacak gibi olmuştun.
''İyi olduğunuz alanlar Tarih ve İngilizce ? Üniversiteyi bile tam okumamışsınız neden acaba ?'' Ne demeliydin ki ?
''Aslında biraz özele giriyor. Neyse ben anlatabilirim sanırım ?..''Derin bir nefes aldın.''İki yıl okumuştum ve o zamanlar başka fakülteden sevgilim vardı ve yirmi yaşımıza yeni girdiğimizde bana evlenme teklifi etti.Ailem olmadığı için ve onu gerçekten sevdiğim için kabul ettim. Ve okumayı bıraktım.Zaten üç yıl sonra boşandık- Bir dakika bu kadar derine inmemeliydim.'' Utancından dolayı elinle yüzünü kapadın.
''Aslında bu hikaye çok tanıdık.''Genç adam elindeki belgeye tekrar baktı.''Siz ? Acaba gizemli yazar olma ihtimaliniz var mı ?'' Gerçekten ? karşındaki adam baya zeki olmalıydı ki hemen bilmişti.
''Şey aslında evet belki inanmazsın ama neyse.''Bu ortam seni fazlasıyla germişti.
''Adını söylemesen bile yaşını söylüyordun ve yabancı olduğunu gözlük kullandığını söylemiştin. Ve ingilizcen gerçekten iyi değil mi ? Okul haftaya başlıyor ve umarım seni burada görebilirim.''
''Neden görmeyesin ki ? Bu işe ihtiyacım var.''
El sıkıştıktan sonra anlaşmış ve işe girmiştin.
***
İşine başlayalı yaklaşık iki hafta olmuştu ve sen lise öğrencilerinin dersine giriyordun ve gerçekten çok zevk alıyordun. Öğrencilerin seni övüp duruyordu ve bazı bir iki kişi sana aşk mektubu bile yazmıştı.Yatağından kalktıktan sonra elini yüzünü yıkamış üstüne siyah dar pantolon beyaz gömlek ve beyaz spor ayakkabı giydin.Saçınıda yarı salık bağlayıp evden çıktın. Her zamanki nin aksine Baekhyun evinden çıkmamıştı derken Bam ! Baekhyun ayakkabısını giymeye çalışırken neredeyse düşüyordu. Sense umursamayıp asansöre girdin. Arkandan oda girmişti. Altı kat aşağı indikten sonra yürüyordun ki gelen sesle durdun.
"Dur !" Baekhyun'a karşı arkana döndün.
"Neden öyle arkandan atlı geliyormuş gibi hızlıca gidiyorsun ki ? Kaçmana gerek yok. Sonuçta aynı yere gidiyoruz. Neden yol masrafı yapıyorsun ki ?" Evet doğruydu. Aynı yerde çalışıyorsunuz. Sen ise girdikten sonra çok geçmemiş Baekhyun'da müzik öğretmenliği yapmaya başlamıştı. Başta çok sinirlensen de senin için çabaladığı apaçık belliydi.
Baekhyun arabanın kilidini açtıktan sonra ikinizde arabaya bindiniz. Pekte uzun sürmeyen yolculuk sonrasında Baekhyun'a teşekkür edip geç kalmak istemediğin dersine girdin.
"Good morning everybody !" Sevinçle sandalyeyi çekip oturdun.
"Good morning teacher !" Ayağa kalkan sınıfa oturun işareti yaptığında herkes oturmuştu.
Dolaptan kitabı alıp kaldığın yerden devam ettin.
Kırk dakikalık bir dersten sonra unuttuğun yoklamayı almıştın. Öğretmenler odasına girip kendine bir çay koyup diğer yandanda bir dergiyi inceliyordun. Köşe yazısı yazan bir genç kız aynı sana özenmişti ve gerçekten sinirlenmiştin. Ayağa kalkıp saate baktığında zilin çalmış olduğunu fark etmiştin. Fakat dersin yoktu.
Kendine çikolata almak için kantine gidecektin fakat sınıfların önünden geçerken Baekhyun'un olduğu sınıfın kapısı açıktı ve sesler duyuluyordu. Baekhyun Dream'i söylüyordu ve aniden durdu.
"İngilizce öğretmenim lütfen gelin." Okul içinde Baekhyun sürekli sana İngilizce öğretmenim diyordu ve kızamıyordun. Şimdi de öğrenciler olduğu için reddedememiştin. Paşa paşa sınıfa girdin.
"Buyrun Bay Byun ?" İstifini bozmadan Baekhyun'un yanına geldin.
"Öğrenciler Dream'i söyleme mi istiyor fakat o bir düet. Bana eşlik edersiniz değil mi ?" Olduğun yerde donup kalmıştın. Şarkı söylemek bile sana çok uzak iken birde Baekhyun'la söylemek ?
"Ama Bay Byun benim sesim çok kötüdür." Senin konuşmanla birlikte sınıftakilerden bir of sesi duyuldu.
"Hadi ama hocam sesiniz ne kadar kötü olabilir ki !? Söz dersimize çalışacağız." Bu teklifi reddetme gibi bir lüksün olmadığı için başını salladın.
Baekhyun ise hemen söylemeye başlamıştı.
Sen ise kendi kısımlarını dikkatle söylüyordun ve ne sınıfa ne de Baekhyun'a bakıyordun. Baktığın tek yer fayans olduğu için şarkının duygusunu bile veremiyordun.
Eğik olan başını Baekhyun eliyle kendine çevirdiğinde gözleriniz buluşmuştu. Yanakların hücum eden sıcaklık kulaklarına doğru yol alıyordu.
Şarkı bittikten sonra elinle yüzünü utançla kapattıktan sonra sınıftan koşarak ayrılmıştın.
Yorucu bir günün ardından okuldan çıkmıştın. Baekhyun ise arabasına yaslanmış seni bekliyordu. Sen ona bakarken kapısını açıp kendi tarafına geçmişti. Sense arabaya binip kapıyı kapattın.
"Neden sınıftan öyle kaçtın ki ?"Baekhyun gülerek sorarken bir yandan da arabayı çalıştırıyordu.
"Susar mısın ? Zaten rezil oldum." Kollarını kenetlemiş cama bakıyordun. Baekhyun ışıkta durunca başını sana çevirdi.
"Rezil olmadın mükemmeldin. Öğrenciler bana keşke müzik dersimize ingilizceci girse dediler resmen gururum köşeye fırlatıldı." Konuştuktan sonra sende utançla gülmüştün. Yanıt vermek yerine susmayı tercih ettin.
Camdan yolu izlerken yabancı sokaklara gidiyordunuz.
"Baekhyun neden normal yoldan gitmiyorsun ?" Endişelendiğin için derin nefes aldın.
"Yol çalışması var o yüzden kapatmışlar yolu."
"İyide okula giderken yol çalışması felan yoktu ? Nerden çıktı şimdi bu ?" Yavaş yavaş sinirlendiğin için kaşlarını çatmıştın.
"Sen dersteyken almam gereken şeyler olduğu için eve uğrayacaktım fakat çalışma olduğu için yönümü değiştirdim."
İnanmak isteyesin gelmese bile sadece başını sallamakla yetindin.
Sana pekte yabancı gelmeyen lüks bir evin önünde durduğunuz da içine bir ürperme hissi gelmişti. Baekhyun arabadan inmiş senin kapını açmıştı.
"Neden buraya geldik Baek ?" Arabadan indiğinde ayaklarının üzerinde zor duruyordun.
"İçeriye girince öğreneceksin." Baekhyun'la beraber içini ürperten evin ziline bastığında umarım ev boş olur diye dua ediyordun. Ve yüksek derecede şansızlığın sayesinde kapıyı eski kayınvaliden açmıştı. Seni gören gülen yüzü hemen solmuştu.
Bende sana bayılıyorum zaten. Mendebur karı.
İçinden geçen tek şey bunlardı. İsteksiz bir şekilde içeri girmiş koltuklara oturmuştun.
"Bunun bu evde ne işi var Baekhyun." Eski kayınvaliden konuştuğunda kendini sıkmıştın.
"Birincisi ben bu değilim. İkincisi benim bu evde ne işim var Baekhyun ?"
"Akşam sevdiğim kadını getireceğim derken yalan söylemedim veya şaka yapmadım. Vd onu getirdim. Ve anne bir daha senin dediğin lafa uymayacağım. Ben onu seviyorum ?" Baekhyun'un sesi konuşurken yavaş yavaş yükseliyordu.
"Baekhyun ! Salak mısın oğlum ben sana gelin bulurum ! Ne yapacaksın bu çirkefi ?" Sinirinden yumruk yaptığın elin bembeyaz kesilmişti.
"Ben onunla mutlu olacağım anne ! Bana karışmazsın." Gözünün önünde daha önce tanık olmadığın bir manzarayla karşı karşıyaydın.
"Baekhyun ama-" Bayan Byun'un sözünü kesen Baekhyun'un babasıydı. Geldiğinden beri sessiz kalan adamdan resmen alev çıkıyordu.
"Sana ne Minhee ! O olgunlaşmış bir adam oldu.( Demek istediği eşek kadar adam oldu.) Artık hayatına karışmamalısın ! Onlar da mutluluğu hak ediyor."
"Bununla mutlu olacak ise olmasın !" Bu kadın kendini ne sanıyordu ? Susmayacaktın.
"Yeter artık ! Benim size karşı ne kötülüğümü gördünüz ? Annem babam olmadığı için beni sahipsiz mi sandınız ? Gücünüz bana mı yetiyor ? Demek ikimizi siz boşadınız... Başından beri planınız beni kullanmaktı değil mi ?" Sinirinden gözlerin dolmuştu.
"Dili de pabuç gibi olmuş bunun !" Daya fazla dayanamayıp çantanı da alıp evden çıkmıştın. Baekhyun ise arkandan geldiği için koşuyordun.
O ise daha da hızlanıp seni durdurmuştu.
"Beni Neden o lanet eve neden getirdin Byun !?" Ellerinle acıtmayacak bir şekilde Baekhyun'un göğsüne vuruyordun.
"Seni seviyorum çünkü. Bütün dünya duysun ki SENİ SEVİYORUM."
"SEVME BENİ LANET OLASI."Elini kaldırıp Baekhyun'a tokat atacakken o ise bileğinden elini tutmuştu. Bir yandan cebinden bir şey çıkarmaya çalışıyordu
Ve bir yüzük !
Senin parmağına taktı.
"Bu senin parmağından hiçbir zaman çıkmayacak." Baekhyun sana sarıldığında sende ondan ayrılmak için çabalıyordun.
"Sana ne be salak ister çıkartırım ister çıkartmam." Sende gülüp Baekhyun'a sarıldın.
Ve son.
***Kapanış Konuşması***
1520 kelime...
Herkese selam.
Seriyi bitirdik farkında mısınız ? Yazacağım diye canım çıktı bide arefe günü iş felan görürken bir yandan bölüm yazdım kıymetimi bilin !
Şimdi çok merak ettiğiniz soru neden kısa yazıyorum ?
Daha önce Chanyeol OC yazıyordum ve bölümler yaklaşık 1500 kelimeyi buluyordu başta iyisi fakat sonra yazamadığım için sildim. Sorun yazamama stresi. Kısa olunca olayı uzatmam da gerekmediği için rahatça yazabiliyorum.
Luhan OC'den sonra başka bir hikaye yazmayacağım. Ve uzun bir süre ara vereceğim. Ve döndüğümde söpraaayz diyip yeni hikâyelerle karşınızda olacağım inşallah.
Bu zaman sürecinde birinizi bile kırdıysam özür dilerim.
Benden yorumlarını eksik etmeyen kişilere teşekkür ederim.
Benden bu kadar.
Haydi Bay Bay (:)