( Medya : Niall )
Şuanda Zaynler bana bakıyor. Zayn bana ' Sen kimsin ' dedi ama onlara gerçekleri anlatamam. Onlar isterse kendi bulmalı.
- Zamanı değil..dedim onlara
- Sen söylemezsen biz buluruz..dedi Liam
Omuz silktim
- Ben istemeden bulamazsınız..dedim
- Of bu konuyu kapatabilirmiyiz. Sıkıldım..dedi Harry
- Sen adam öldürdün farkındamısın Dolunay..dedi Louis
Evet anlamında kafamı salladım. Ne diye abartıyorlar. Ben onların hayatlarını kurtardım.
****
Şuanda çocuklarla ne tür film izlesek diye kavga ediyoruz. Daha doğrusu onlar ediyor ben izliyorum. Ah tanrım çocuk gibiler. Ayağa kalkarak oradan bir korku filmi seçip başlattım . Sonra yerime geri oturdum.
Onlarda artık film başladığı için birşey diyemediler. İzlemeye başladık. Bir yanımda Niall otururken diğer yanımda Zayn oturuyordu.
Film izlerken Niall acayip yerlerde kolumu tutuyordu.
Ben yine klasik filmlerdeki birinin öldüğünü görünce kahkaha attım. Diğerleride bana bakıyordu.
- HHhaaahh. Mal kız haahaa. Oraya hahhaa gitti. Nasıl öldüğünü hahhaaa gördünüzmü..diye kahkaha atıyordum.
Onlarsa bana tuhaf bir şekilde bakıyorlardı. Ne yapabilirim arkadaşım yapım bu.
Sonra hepsi aynanda
- Psikopatsın sen..diye bağırdı.
- Ama komikti..dediğimde dahada tuhaf bakıyorlardı.
- Ya sen ne kadar tuhaf birisin. Bizim bildiğimiz kızlar günlerini kuaförde geçirir . Sen ise adam dövmekle geçiriyorsun. Normal kızlar salata yerken sen dünyaları yiyorsun. Onuda geçtim senin korku yerine aşk filmi seçmen gerekiyordu. Hadi bunu da geçtim bunu izlerken kahkaha yerine çığlık atmalıydın..dedi Zayn
Bir kahkaha patlattım.
- Elimde değil Zayn. Ben diğer kızlar gibi sürekli kendini beğendirme çabalarına girmem yada zayıf kalmak için aç kalamam. Yada bu saçma filmlerden korkmam.Yapım böyle. Bu benim hayat felsefem. Sadece yaşamak..dediğimde beni onaylayan mırıltılar çıkardılar.
***
Film bitince hepsi uyuyakalmıştı. Bende Çağataya gelmiyeceğime dair bir mesaj atıp kendimi uykuya bıraktım.
***
ZAYNİN AĞZINDAN
Sabah uyandığımda burnuma güzel bir koku geldi. Gözlerimi açtığımda önümde saç vardı. Amanın noluyo. Hemen ayağa kalktığımda Dolunayın saçı olduğunu farkettim. Üzerinde hala benim verdiğim tişört vardı. Tanrım bütün bacakları ortada . Bakma Zayn
Gözlerimi odada gezdirdiğimde bana sırıtarak bakan Liam , Louis ve Harryi gördüm. Niall ve Dolunay ise garip bir şekilde uyuyordu. Niall Dolunayın koluna sarılmış. Dolunayın kafası ise Niallin boynunda. Kabul şuanda Niallin yerinde olmak isterdim. Bu kıza nasıl bu kadar çabuk bağlandım anlayamıyorum. Benim en uzım ilişkim 2 gün. Oda zaten peşimden ayrılmayam bir sürtüktü. Ben tek geceliklerin adamıyım.
- Ondan hoşlandın öyle değilmi Zayn..dedi Liam
- Hayır..dedim kaşlarımı çatarak
- Hoşlandığını biliyoruz Zayn. İnkar etme..dedi Harry
- Tamam. Belki birazcık..dedim sıkıntıyla.
Bunu dememle sırıtmaya başladılar. O sırada bir homurdanma sesiyle oraya döndük. Dolunay kıpırdanıyordu. Hiç uykusunda melek gibi diyip saçmalamıyacağım. Uyurken bile kaşları çatık ve tehlike sinyalleri veriyor.
O sırada Niall uyandı. Sonra sarıldığı kola bakıp Dolunaya bakınca sırıttı. Yavaşça çekildi ve Dolunayı koltuğa rahatça yatırdı. Dolunay hemen rahat bir pozisyona büründü.
Onun böyle yapmasıyla odadakiler hafifçe güldü. Dolunay sanki uyurken bile rahat değildi. Kendine rahat bir pozisyon almaya çalıştı. Bir yastığın üstüne bir altına yatıyor.
Sonra uykusunda homurdandı.
- Siktirr..dedi mırıldanarak
- Oha bu kız uyurken bile küfür ediyor..dedi Liam
O sırada Dolunay rahat olamayınca kolunu rastgele bir yere fırlattı. Niallin kolunu denk geldi. Dolunay Niallin kolunu çekip üstüne kafasını koydu. Hepimiz kahkaha atmamak için dudaklarımızı ısırıyorduk. Niallse kolunu kurtarmaya çalışıyordu. Sonra Dolunay beklenmedik bir anda Niallin kolunu ısırdı. Niall acıyla bağırırken biz ise deli gibi kahkaha atmaya başlamıştık.
Sonra o bağırışmayla Dolunay koltuktan yuvarlanarak yere düştü.
- Ne oluyor amk. Bir uyutmadın. Sen niye bağırıyorsun Niall..dediğinde daha çok güldük.
- Kızım kolumu ısırdın..dedi Niall
Bizse daha yeni susabilmiştik.
- Ayyh ondan mı ağzımda bu kötü tat var..dediğinde tekrar gülmeye başlamıştık.
Sonra Niall ve Dolunay birşey hatırlamış gibi birbirlerine döndüler
- Acıktım..dediler aynanda
- Ben taklit etme..dediler yine aynanda
- Asık sen beni taklit etme..dediler aynanda
Tekrar konuşacakları zaman çocuklarla üzerlerine atılıp ağızlarını kapattık. Bu ikisi cidden çatlaktı.
****
Kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtik... Her birimiz bir işe koyulduk. Dolunay sanırım krep yapıyor.
Kahvaltı hazırladıktan sonra hepimiz masaya oturduk. Biz insan gibi yerken Dolunay ve Niall kıtlıktan çıkmış gibi yiyordu. Nasıl mide var bunlarda.
- Kızım nasık yiyorsun öyle sen..dedi Harry
Dolunay ise omuz silkip eline nutella kavanozunu alıp kaşıklamaya başladı. Sonra kafasını kaldırıp Harrye baktı ve dil çıkardı. Böyle yapmasına hepimiz gülmüştük.
- Karışmayın be benim kankama. Siz de yiyin bizene.. Yemeksix dünya Niallsiz dünya demek..dedi Niall
Sonra Dolunay bir anda Niallin üstüne atlayıp yanağını öptü.
- Sana katılıyorum kankacığım. Bunlar ne anlar. Hadi biz yemeğimizle aşk yaşamaya devam edelim..dedi Dolunay sırıtarak
Niallde Dolunay gibi sırıtıp onu onayladı. Sonra yemeye devam ettiler.
Bizse onların bu haline gülüyorduk. Yemekten sonra Dolunay üstünü değiştirip yanımıza geldi.
Kahvaltımız bitince dışarı çıktık. Dolunay kendi okuluna biz kendi okulumuza.
- Evet. Okul zamanı...dedi Dolunay
- Ayy kanka ben seni özlerim..dedi Niall
- Bende seni ama. Ben akşama zaten siyah cennete geliceğim. Aslında bugün okula asardım ama bazı kişilere derslerini vermem gerek..dedi Dolunay
- Pamirlerdenmi bahsediyorsun..dedim
Başını salladı.
- Onlara ne yapacaksın..dedi Louis
Dolunay ürkütücü bir gülümseme ile göz kırptı..
Sonra herkese tek tek sarılıp yanaklarından öptü. En son sıra bana gelince banada sarılıp yanaklarımı öptü.
- Akşam barda görüşürüz..dedi ve gitti
Bense hala öpücüğün etkisindeydim. Çocuklarla arabalara binip kendi okulumuza sürmeye başladık.
DOLUNAYIN AĞZINDAN
Okulu gelince dersin başladığını farkettim. Şuan gerçekten sinirliyim. Aklıma Pamirlerin yaptıkları geliyor sürekli. Ama sakin olmalıyım. Yavaş yavaş sınıfa yürümeye başladım. Kapının önüne gelince kapıyı çalmadan içeri daldım.
Sınıftaki bakışlar bana dönerken bense umursamadım bile.
- Sen nasıl birisin. Her derse geç kalıyorsun üstüne kapı çalmıyorsun..diye bağırdı hoca
Kimse bana bağıramaz. Hışımla hocaya döndüm.
- Bir kere daha bana bağırırsan tatlım bunu fena ödersin..diye tısladığımda hocanın ürktüğünü gördüm.
Sonra bana korku dolu sınıfa dönüp umursamazca omuz silktim. Yerime geçerken gözlerim Pamirlere takıldı. Bana bakıyorlardı. Batunun kolu sarılıydı. Onlara psikopat bir şekilde sırıttım.
Sonra yerime geçip oturdum. Ve şu lanet zilin çalmasıni beklemeye başladım.
***
Zilin çalması ile sınıf boşaldı. Pamirlerde çıkacakken kapının önüne geçip cıkladım.
- Bu kadar çabukmu kaçıyorsunuz..dedim alayla
- Sus. Zaten sinirliyim. Kolumu deştin..dedi Batu
- Hakettiniz. Yapacaklarımın sınırı yok Batu. Bu sadece başlangıç. Oyunu siz başlattınız. Ölüm oyunu. Bana bu zamana kadar sizin gibi ihanet edenler oldu ve şuanda hepsi nerede biliyormusunuz. Bazılarının mezarı bile yokken. Bazıları şuanda ölmek için yalvarıyor. Hata yapmak için en yanlış kişiyi seçtiniz. Sonuçlarınada katlanıcaksınız..dedim
- Bize hiç birşey yapamazsın..dedi Meriç
- Nereden biliyorsun...dedim alayla
Ürktükleri belliydi. Kapıyı açıp çıkarlarken son kez konuştum.
- Her adımınızı dikkatli atın. Size bunları öyle bir ödetirim ki yemin ederim her gün acı çekerek ölmek istersiniz..dediğimde bana sonkez bakıp çıktılar.
Keyifle sırama oturup onlara yapacaklarımı düşünüp sırıttım.
***
Sonunda okul bitti. Hele şükür. Sıkıntıyla çantamı alıp aşağıya indim. Ben Niall kankamı özledim ya.
Ama önce eve gidip hesap vermem gereken bir Çağatay var.
Okulun önünde sinirlice beni bekleyen bir Çağatay beklemiyordum. Sinirle yanıma gelip kolumdan çekerek beni arabasına bindirdi. Eve gelene kadar tek kelime etmedik.
Eve gelince içeri girdik. İçeri girer girmez Çağatay bağırmaya başladı.
- Sen nerelerdesin Gece. Seni ne kadar merak ettiğimin farkındamısın..diye bağırdı.
Hızla kalkıp ona sarıldım.
- Özür dilerim kuzen. Sana herşeyi anlatacağım..dediğimde biraz sakinleşmişti.
Oda ellerini belime dolayarak sarılmama karşılık verdi. Kafasını boynuma gömdü.
- Çok tepki verdiğim için kusura bakma. Ama beni de anla. Sen benim kalan tek akrabamsın. Güvendiğim tek insansın. Seni kaybedemem..dedi
Sonra benden ayrıldı.
- Hadi şimdi anlat bakalım neler oldu Gece hanım..dedi Çağatay
Çağatayda bana böyle seslenmese gerçek adımı da unutacağım neredeyse .
Çağatayla koltuğa oturduk. Beni kolunun altına aldı .
- Anlat bakalım bücür. Neler oldu..dedi
- Hey ben bücür değilim. Susta anlatayım..dedim ve anlatmaya başladım.
Ona Pamirleri , beni kandırmalarını, Zaynleri falan herşeyi anlattım. Gerçekten sinirlenmişti.
Ben sırıtınca onunda siniri geçmiş gibiydi.
- Aklında neler var bakalım..dedi sırıtarak
- Onlara bunu yaptıklarına pişman ediceğiz kuzen..dediğimde küçük bir kahkaha patlatıp göz kırptı.
- Aynen kuzen. Bize bulaşmakla hayatlarının hatasını yaptılar..dedi
Biz böyleyiz. Bizim ailelerimizde böyleydi. Bize yapılan herşeyin bedeli vardır. Asla altta kalmayız. Çağatayın böyle olduğuna bakmayın. Sinirlenince acayip psikopata bağlıyor.
Çağatayla biraz daha konuştuktan sonra bara gideceğimi söyleyip hazırlanmak için odama çıktım.
( Dolunayın giydikleri )
Hazırlandıktan sonra çantamıda alıp aşağı indim. İki katlı bir evde yaşıyoruz. Ama oldukça büyük. Zaynlerin evi 3 katlıydı. Oldukça güzeldi.
Vitrinden bir tane motor anahtarı alıp garaja yürüdüm. Motora binip hızla sürmeye başladım.
Siyah Cennete gelince motoru tek seferde parkedip motordan indim. Sokaktaki kişilerin bakışları beni buldu. Burası tehlikeli bir yerdi. Sokakta yiyişenlermi dersin , uyuşturucu içenlermi dersin , ayyaşlarmı dersin herşey var valla. O yüzden seviyorum.
Bara girerken bakışlarım girişteki korumaya döndü. Korkuyla yere bakıyordu. Alayla sırıtıp içeri girdim. Kenardaki locada Zaynleri görünce yanlarına gittim. Hepsine selam verip Harry ve Niallin ortasına oturdum. Garson gelince içkilerimizi söyledik. Bu gece sarhoş olmalıyım. Biraz zor ama çok fazla içersem olurum herhalde.
Biz konuşurken yanımıza bir sürtük geldi . O daha birşey diyemeden ben hemen atladım.
- Bas git sürtük..diye tısladığımda bozularak gitmişti.
Zaynler ise bana sırıtarak bakıyordu. Yanımda oturan Harry ve Niallin omzuna kolumu atıp onları kendime çektim.
- Kankalarımı bir sürtüğe yediremem..dedim kaşlarımı çatıp. Sonra devam ettim.
- Sürtükler iğrenç ya. Siz isterseniz bana söyleyin ben size düzgün birini bulurum..dediğimde hepsi ufak bir kahkaha attı. Niallse yanaklarımı sıktı.
- Kıskanç kankam benim..dedi
Bense ellerini yanaklarımdan çektim.
- Ne yapıyorsun Niall. Yapmasana şöyle. Bebek gibi hissediyorum...dediğimde hepsi yine gülmüştü.
****
ZAYNİN AĞZINDAN
Şu anda Dolunay sarhoş olmuştu. Hiç durmadan gülüp saçma sapan şeyler diyordu. Onu zor zaptediyorduk. Şimdi yine birden ayağa kalktı.
- Dannss ediceeemmm..dedi Dolunay gülerek
Sonra piste ilerledi. Çoğu erkeğin bakışları onu bulmuştu bile. O ise dans etmeye başladı. Vay canına süper dans ediyor.
-Bu kızın yapamadığı birşey varmı..dedi Liam
Sesinde hayranlık vardı . Gerçekten yetenekli birisiydi.
- Bu kızın neden böyle olduğunu anlayamıyorum.dedi Harry
- Bende ,gerçekten çok farklı. Başkalarının yanında acayip ürkütücü , tehlikeli olurken bizim yanımızda tatlı ve komik biri oluyor..dedi Louis
- Herşeye mantıklı bir açıklaması var. Düşünerek hareket ediyor. Onunla gerçekten iyi anlaştık..dediğimde beni onayladılar.
- Evet. Bizi değiştirdinin farkındamısınız. Biz arada gülen insanlardık. Dolunay sayesinde sürekli gülüyoruz. Bize alıştırdı kendini. Abisi gibi hissediyorum..dedi Liam
O sırada da bir yandan Dolunayı gözetliyorduk. Bir adam yaklaştı yanına. Adam Dolunaya iyice yaklaşıp belinden tutup kendine bastırdı. Biz hemen ayaklandık .
O sırada Dolunayın adama attığı tokatla bardaki müzik durmuştu. Dolunaya bakıyorlardı. Sonra Dolunay yan masadaki içki şişesini alıp adamın kafasına geçirdi.
Sonra Dolunay çantasından birşey çıkardı. Sanırım rujdu. Rujla adamın yüzünü boyamaya başladı. Bardaki herkes ona bakıyordu. Dolunay onu bir müddet daha boyadıktan sonra kahkaha atmaya başladı. Herkes neye güldüğünü merak ediyordu.
Adam kendine gelip ayağa kalktığında herkes Dolunay gibi kahkaha atmaya başlamıştı. Dolunay adamın yüzünü boyamış. Sonra bizde dayanamayıp kahkaha atmaya başladık.
Adam sinirle ayağa kalktı ve bir hışım bardan çıktı. Sonra Dolunay sarsak adımlarla yanımıza geldi hala gülüyordu.
Tam yere düşecekken Harry kolundan tuttu.
- Hadi gidelim. Dolunay sarhoş oldu..dedi Liam
Hep beraber dışarı çıktık. Tam arabaya binecekken
- Beğnn motorcukla geldiiiğmm..dedi kahkaha atarak
- Bu kız motormu kullanıyor..dedi Niall
- Anlaşılan daha bu kız birçok şey yapıyor neyse..dedim ve girişteki korumanın yanına gidip Dolunayın motorunu bizim evin önüne getirmesini söyleyip arabaya bindim.
Dolunay yolda şarkı açıp bağıra bağıra söylemeye başladı. Sesi de güzel . Sonra yoruldu herhalde. Kafası Niallin omzuna düştü. Uyudu.
Eve geldiğimizde arabayı parkettim. Niallde Dolunayı uyandırmaya çalışıyordu. Dolunayı yavaşça dürttü.
- Dolunay hadi kalk..dedi Niall
Dolunay homurdana homurdana kalktı ve sarsak adımlarla yürüdü.
Sonra Liamın koluna girdi. Liam gülerek kafasını iki yana salladı.
Eve girdiğimizde Dolunay yine gülmeye başladı.
- Dolunay sarhoşken çok çekilmez oluyorsun..dedi Louis
Sonra Dolunay burnunu çekip gözlerini büyüttü.
- Siz beni sevmiyorsunuz..dedi kollarını bağlayıp koltuğa oturdu. Diğerleri ise onun bu tatlı haline gülümsedi.
Niallin onun yanaklarından öpüp
- Biz seviyoruz seni..dedi
Dolunaysa güldü ve
- Biliyorum..dediğinde gülmüştük.
Sonra herkes yerine oturdu. Bende Dolunayın yanına oturdum Kimse konuşmuyordu Dolunay dışında. Hala gülüp saçma şeyler diyordu. Sıkıntıdan yanaklarımı şişirince Dolunay bana döndü.
Yanaklarımı sıkmaya başlayınca gözlerim irileşti. Bizimkiler ise çoktan gülmeye başlamıştı. Dolunay hala yanaklarımı sıkıyordu.
- Ayy sen ne kadar şapşirik tontiş birşeysin ya yerim seni..dedi
İlk defa biri bana tontiş falan dedi. Nialler ise sırıtarak bize bakıyordu.
Dolunaya bakıp çarpıkça sırıttım.
- Ye beni..dediğimde dudaklarıma yapıştı. Gözlerim iyice irileşirken Nialler kahkaha atmaya başladı. Sonradan farkına varıp Dolunaya karşılık verdim. Arada dudaklarımı ısırıyordu.
Yorulup geri çekildiğinde gülümsüyordu .
- Yedim seni..dedi
- Oo Dolunay sabah bu yaptıklarını hatırlayıp ne yapacağını merak ediyorum..dedi Niall
Bende gülüyordum. Dolunay sonkez dil çıkarıp kafasını geri attı. Sanırım uyudu. Ayağa kalktım ve onu kucağıma alıp yukarıdaki boş odalardan birine yatırdım. Sonra odadan çıktım.
Aşağı indiğimde beni rahat bırakmayacaklarını bildiğimden direk odama gittim. Üstümü değiştirip kendimi yatağa attım.
****
Sabah uyandığımda aklıma ilk gelen Dolunay oldu nedense.
Üstümü giyip aşağı indim. Ama şok oldum. Bunu beklemiyordum. Her yer dağınıktı. Pencere ve kapılar açıktı. Endişe ile Dolunayın odasına koştum. Dolunayın odasıda dağınıktı. Yerde bir miktar pamuk buldum. Burnuma yaklaştırıp kokladığımda üstünde eter olduğunu farketmemle yüzümü buruşturdum.
Aceleyle koridora çıktım. Sinirden vazoyu alıp yere attım. Çıkan sesle Nialler odalarından çıktılar. Bana ne oldu der gibi baktılar.
Sinirle aşağı indim. Onlarda peşimden geldi. Salonu gördüklerinde şok oldular.
Bir hışım onlara döndüm. Dediğim şeyle hepsinin sinirden gözü dönmüştü.
- Dolunay kaçırıldı.