MultiMedya: Kayra Demir- Mira Tekin- Elçin Yıldız- Berk Vural- Beren Çelik- Pamir Atahan
Bölüm Şarkısı: Coldplay- Hymn For The Weekend
~~~~~
ELÇİN YILDIZ:
Bizim evin önünde onun arabasının ne işi var ya? Yok ya o değildir değil mi? Yok yok, onun olmasının ihtimali bile yok. Evet koca Türkiye de sadece onda mı var o araba? Aslında hiç görmedim o arabayı ama hadi neyse.
Anahtarla kapıyı açtım. Kayra, Mira ve arkası dönük birisi oturuyor. Ama bi dakika yaa. O saçlar bu saçlar. O tişört rengi bu renk. Ne! Şimdi sen bittin.
"Senin ne işin var burada?"dedim onun önüne doğru giderken. Telefonla uğraşıyordu.
"Yaa kızım sen nerden,niye, kim için geldin?"ayağa fırlayarak demişti bunları.
"Burası benim evim olduğu için gelmiş olabilir miyim acaba mal insan?"dedim haklı olarak. Haklıyımda zaten değil mi?
"Ne? Burası senin evin mi?"dedi şaşkınca.
"Benim evim olmasa niye geliyim yaaa beyinsiz?"bir elimi belime attım ve eğildim hafifçe.
O sırada mutfak tarafından Beren ve Pamir de geldi.
"Noluyor burada? Bana biriniz açıklar mısınız öküzün trene baktığı gibi bakmaktan kurtulup." haklıyım ama dostlar.
"Bi durun siz nerden tanışıyorsunuz?"
Ahh Beren ahh ne kadar salakça bir tanışma oldu bir bilsen.
Oturdum. Tanışma anımızın bazı yerlerini ben bazı yerlerini de o anlattı.
"Berk öyle olur mu? Zaten sen suçlusun bide özür dilemedin mi?" dedi Mira.
"Berk kim?"dedim. Eliyle karşımda oturan mal şahsiyeti gösterdi Mira.
"Eee siz niye burdasınız? Gitsenize evinize."dedim niye burdalardı?
"Beren hanım bana yani bize yemek hazırladı. Bir hafta boyunca istediğimi yapıcaktı. İlk bu oldu."dedi Pamir.
"Hadi yemek hazır."diye bağırdı Beren mutfaktan. Acıktığım için nazlı davranmadım.
Masa düzeni; bir uca Mira diğer uca yani karşısına Kayra, benim yanıma Beren,karşıma Berk malı,onun yanınada yani Berenin karşısınada Pamir oturdu,düzen böyleydi.
Masada bulgur pilavı,kızarmış tavuk, cacık, kıvırcık salatası, karpuz vardı daha ne olsun canım? İçecek olarak da ayran.
Yemeklerimi bitirmiştim. Karpuza uzandım yarısını kesip bir bölümünü alacaktım. Karpuz da sert olduğu için çatal elimden kayınca karpuz da tabağın kenarından sekip Berk'in cacığının içine düştü. Düşüncede cacık etrafa ve Berkin tişörtüne sıçradı.
Ne yalan söyleyim Berk'in vereceği tepkiyi merak ediyordum.
"Aah! Kızım sen benim başıma bela mısın?"diye kükredi Berk bana karşı.
"Şey b-bilerek o-olmadı." dedim sessiz bir şekilde çünkü korkmuştum.
"Ben gidiyorum abi ya. Bu ne, yemek savaşı mı yapıyoruz yemek mi yiyoruz belli değil be." dedi oturduğu yerden kalktı ve gitti.
"Aah şey üzülme sana kızdığı için yani o hep böyledir."dedi Pamir.
"Banane benim neyim oluyorda kalbimi kırabiliyor? Aslında kırılmadım bile. Bir yönden de iyi oldu gittiği. Suratsız suratını kim çekicekti şimdi? Bay bay."dedim ve odamın yolunu tuttum.
"Ellerinize sağlık."dedim son kelimem olarak. Ders çalışıcaktım.
*****
MİRA TEKİN:
Elçin gittikten sonra herkes birbirine baktı ve geri yemeklerine döndü.
Yemeklerimizi yedikten sonra Beren ve ben etrafı toplayacaktık. Erkekler içeri geçtikten sonra toplamaya başladık. Ben bulaşıkları arıtırken Berende makinaya yerleştiriyordu. Daha sonra ben tencereleri yıkamak için işe koyuldum. Bereni içeri gönderdim.
Çöpleri bir poşete koymak için eğilmiştim. Çay yapsak hiç fena olmazdı. Ayak sesleri geliyordu Berendi galiba. Arkamı dönmeden, "Beren hadi demliği çıkartta çay demleyelim." dedim.
"Tamam Mira." Bir dakika bu ses Kayra'nın ama. Hemen arkamı döndüm. Burun buruna geldik. Bir kaç küçük adımla geriledim ve kafamı diğer tarafa çektim. Daha tanışalı bir gün bile olmadı.
" Beren'i çağırabilir misin?"dedim çekingen bir tavırla.
"Önemli değil bende yapabilirim. Nerede şu demlik ve çay?" dedi etrafına bakınırken.
"Şurdaki dolapta demlik var şurdaki kavonuzun içinde de çay var." dedim ellerimle yerlerini göstererek.
"Umarım çay demlemesini biliyosundur?" O'na sorarcasına bakarken.
"Bilmem tarif edersen yapabilirim." dedi bana piç bir sırıtmayla.
"Bak şimdi büyük olan kısmına su koy, küçük olan demliğede üç yemek kaşığı çay, tamam mı? Hadi bakalım." dedim.
Dediklerimin hepsini yaptı ve bana sırttı. Bende 'ne var' bakışı attım. İşime geri döndüm.
"Ne o bozuldun mu herşeyi mükemmel yapınca?" kendini beğenmiş.
"Yoo ne alaka? İşim var ve herşeyi mükemmel yapmamışsın küçük demliği suyun üstüne koyulmamış." dedim zafer sırıtmasıyla.
"Hadi neyse gerisini kendin yap yoruldum yaa." dedi mutfak kapısına giderken.
"Sanki evi baştan sona temizledin sanar."
Birden durdu ve bana baktı.
"Yok yaa bide yapıyım?"dedi kaşlarını havaya kaldırırken.
"Yapsan ne güzel olur. Of sen gitsene ne bana laf yetiştirip duruyorsun."
Birşey demeden çıktı gitti.
Bulaşık yıkama işimi bitirdim. Ellerimi havluyla kuruladım ve kaynayan suyun bir kısmını çayın üstüne koydum ve içeri geçtim.
Kendimi ikili koltuğa uzattım ve yayıldım. Kafamıda sırt bölümüne yasladım ve gözlerimi dinlendirmek için kapattım.
*****
KAYRA DEMİR:
Mira mutfak tarafından geldi. Yorgun gözüküyordu. Kendini ikili koltuğa atıp yayıldı ve gözlerini kapattı.
Garip bir kızdı. Değişik duygular içeriyordu. Her an kavga olsa kavgaya karışacak gibi duruyordu. Herşeye güler, ağlar, kavga eder gibi duruyordu. Aman ne alıcı gözüyle bakıyorsam. Allah sahibine bağışlasın.
Beren ayağa kalktı ve mutfağa doğru ilerledi. Çayları getirecekti herhalde.
İki dakika sonra elinde tepsiyle yanımıza geldi Beren. Hepimize çayları verdi ve mutfağa geri girdi. 5 dakika sonra elinde abur cubur tabaklarıyla geldi.
"Böyle sessiz sessiz mi oturacağız film izleyelim?"dedi Beren bıkkın bir şekilde.
"Sen onu uykucu arkadaşına söyle." dedim elimle Mira'yı işaret ederken.
"Off şimdi işin yoksa Mirayı uyandır."elini alnına koyarak.
"Ben uyandırmam." dedi Pamir.
"Bende film seçeceğim." dedi Beren.
"Yine bana kaldı ama bende uyandırmam." dedim. Bir daha öyle birşey olmasına izin vermem.
"Birşey olmaz sen onu korkuttun o yüzden yoksa birşey olmaz."dedi Beren bana bakarken.
"Off tamam git ve film seç."dedim ve Miranın yanına ilerledim.
"Mira."
"Mira."
"Mira!"
"Hı?" dedi sadece. Sesi belli bile duyulmuyordu.
"Film izleyecekmişiz kalk."
"Hıhı."hala umursamıyordu.
"Bak sen kalkmazsan ben kaldırırım."
dedim ne kadar görmesede işaret parmağımı ona doğru sallayarak.
"Tamam."dedi bıkkın bir şekilde.
Yavaşca ayağa kalktı. Ve baygın gözlerle bana baktı.
"Ne kulağımın dibinde ötüyorsun?" bunu böyle uykucu bir insandan beklemiyordum. Size demiştim hareketleri farklı diye.
"Film izleyecekmişiz. O yüzden uyandırdım."
"Ha tamam pardon." dedi ve geri oturdu.
"Hadi."sesimle hızlanması için hareket yaparken.
Arkadaşlar farkındayım bölüm biraz kısa oldu ama bazı işlerim çıktı. Yarın belki yeni bölüm gelebilir.
Destekleriniz için teşekkürlerimi iletiyorum. Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın.
Hepinizi çok seviyorum. Diğer bölümde görüşmek üzere.👋👋👋👋