Gül Dikeni

By 11000H

839K 40.6K 3.6K

"Evleneceksin." Ve Songül'ün Gözyaşları usul usul döküldü. Gül'ü dikeniyle yaratan Rabbim,vardır elbet bir bi... More

GülDikeni-1 bölüm
GülDikeni-2 bölüm
GülDikeni-3bölüm
GülDikeni-4bölüm
GülDikeni-5bölüm
6-Bölüm
-ALINTI
7-Bölüm
-ALINTI
8-Bölüm
Selamünaleyküm!
GülDikeni-9 bölüm
Gül Dikeni-11 Bölüm
Gül Dikeni-12 Bölüm
13-ALINTI
Gül Dikeni-13 bölüm
GülDikeni-14 bölüm
Haleb!
Gül Dikeni-15 bölüm
ALINTI-16 bölüm
Gül Dikeni-16 bölüm
-ALINTI
17bölüm part-1
17 bölüm part-2
17 bölüm part-3
GülDikeni-17 part 4
-Yüreğimin zarif acısı-
GülDikeni-18 Bölüm
Alıntı
Gül dikeni-19
20.Bölüm
Alıntı
21.Bölüm
Alıntı
22.Bölüm
Alıntı
23.Bölüm part-1
23.Bölüm part-2
23.Bölüm-part son
WİYAB
Alıntı
24.Bölüm
Gül Dikeni-25.Bölüm
Gül Dikeni-26 Bölüm
Alıntı
27.Bölüm
AYLA
28.Bölüm
29.Bölüm
Gül Dikeni-30 Bölüm
Alıntı VE Duyuru!!!
Gül Dikeni 31.Bölüm
Gül Dikeni
Gül Dikeni 32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
Gül Dikeni

Gül Dikeni-10 Bölüm

19.7K 1K 49
By 11000H

Canımdır o benim....
İnsana canı
yük mü olurmuş efendim?

~Mehmet Beyazbayrak

***

Hiç Kırıldınız mı? Peki bu Kırgınlık hep Kalbinizin tam ortasında yerleşmiş ve hiç gitmeye niyeti yoksa?

Benim kırgınlığım da tam anlamıyla böyle.Aklıma geldiğinde sol göğsümde hissettiğim tek duygu acıydı.
Beni tam tanımıyorsunuz ondan dolayı aslında hayatımın göründüğü gibi olmadığını anlayacaksınız.
Zamanla.

Yatağımda oturmuş elimdeki resime bakıyorum.Hatırılıyordum.Herşeyi hatırlıyorum!
Görüntüler gözlerimin önüne geldi.


"Seni mahvedeceğim kızım!Arda beni seviyor! Seni değil."

Yaklaşıp yüzüme doğru fotorafları fırlattı.

"Bunlar da kanıtım.Al bak! Baksana! O güvendiğin kişi ne haltlar yedi bak!"

Ardından bir kahka attı.
Hertarafa fotoraflar dağılmıştı.
Hiç birşey hissetmiyorum.Sanki beynim Durmuş gibiydi.

Eğilip bir fotoğraf aldım.

Aslı'ya sarılmış bir şekilde çimenlikte oturuyorlar.

Sonra diğerini aldım.Burda Arda Aslının yanağını öpüyordu.

Birtane resim daha aldım elime ve bunda da Bir Cafe de oturmuş el ele tutuşuyorlardı.

"Arda Beni seviyor."

"Kes sesini!"

"Bana aşık! Sen onun çocukluk arkadaşın olduğun için senden ayrılamıyor. Rahat bırak bizi! İlişkimi elimden almana izin vermeyeceğim anladın mı?!"

Ayağa kalktım ve arkamı dönecekken kolumdan tuttu.
Sonrası yanağımda büyük bir acı hissettim.Elim reflex olarak yanağımda durdu.

Ardından büyük bir ses yankılandı kütüphane de.

"Yeter!"

Ben donmuş bir vaziyette dümdüz önüme bakıyordum.
Neler olmuştu böyle?

"Ne oluyor burada? Sen kim oluyorsunda Songüle tokat atıyorsun!?"

Arda öyle bir bağırıyorduki pencerenin önünde dikilen kuşlar birden uçup gittiler.

Elimdeki resimler yere düştü.

Ayaklarım kendiliğinden hareket ederek Aslının omzunu tutmuş deli gibi sarsan ve bağıran Arda'ya doğru yöneldiler.

Ona yöneldiğimi gördüğünde ayrılıp hemen yanıma geldi ve yanağımı okşadı.
"Songül canın acıdı mı ge-?"

Yanağımdaki elini alıp onu fotorafların olduğu yere sürükledim.

Hipnotize olmuş gibi bakıyordum resimlere.Sonra başımı kaldırdım ve ona bakarak gülümsedim.

"Çocukluk arkadaşım olduğun için benden ayrılamıyormuşsun?"

"Beni Sevmıyormuşsun?"

"Başkasına...."

Boğazıma bir yumru oturdu.Gözlerim yanıyordu.

"B-başkas..."

Hıçkırığım konuşmama izin vermedi.

Ona döndüm ve onu ittim.Yaklaşıp göğsüne yumruklarımı indirdim.

Kolumu tuttu.
"Songül..."

Artık seslice ağlıyordum.

"Bana ihanet ettin!"

Uzaklaşıp ona döndüm.

"Bana ihanet ettin sen." Sesim öfkeli değil kırgın çıkıyordu.Kırık bir sesle konuştum.

"Niye bunu bana yaptın?"

Gözümden düşen damla eline doğru düştü.

Fısıldadım."Niye..?"

Gözünden bir damla gözyaşı aktı.

Ona son kez baktım ve arkamı döndüm.

"Songül!" Gürledi Arda.

Kapıyı açacakken durdum.

Saçlarımı arkaya ittim ve arkamı döndüm.

"Gitme... Nolursun!"

Burukca gülümsedim.

"Sordun ya hani Canımın ağırıp ağırmadığını? "

Herşeyi bulanık görüyordum.
Gözümden bir damla akıyor diğeri geliyordu.

"Canım çok ağırıyor Arda!"

Bana aldığı bilekliği çıkarıp yanı başımdaki kitaplığa bıraktım.

"Yarama sebep'ken, artık merhem olamazsın."

Bazen bir şeyi sebepsizce unutamıyor insan.İstese de unutamıyor.

Hani demiştim ya ben hiç aşık olmadım olmuştum öyle olmuştum ki içine kapanık kimseye güvenmeyen birine dönüşmüştüm.Kimseyle konuşmayan biri olmuştum.O neşeli hertarafa neşe saçan biri yoktu artık.Çünkü o ihanet Songülü yıkmıştı.

İnsanlar yanlış yaparak doğru olur.Düştüğünde kendin kalkmayı öğrenmelisin.Hep düşsende dimdik ayağa kalkmalısın.Sen güçlüsün çünkü. Kimse yıkamaz yelkenlerini.
Ne yazıkki yelkenlerimin birçoğunu yıktılar.

Çok acı verdi.Çok şey kaybettirdi.

Ayaklarımı zemine indirerek kalktım elimdeki resimleri çekmeceme koydum ve kapağını kapattım.
Sabah namazımı kıldıktan sonra merdivenlerden inerek mutfağa yöneldim.
Sulayı alıp bir bardak su doldurdum.
Besmele çektikten sonra içtim ve bardağı mermere bıraktım.
"Çok şükür."dedim.
Biraz sonra Tülay ve Yıldız abla mutfakta olacaktır.Duvarda asılı olan saate baktım.
5:48 geçiyordu.Bu demektir ki iki dakika sonra burada olurlar.
Ayaklarımın donmasıyla bakışlarımı ayaklarıma indirdim.Ah! neden terliklerimi giymedim? Giyseydim şuan ayaklarım bu mermerlerden çekmezdi.
Koskocaman mutfaktan çıkmak için kapıya ilerledim.
İçime sanki bir enerji doldu.Şuan çok enerjik hissediyorum.Biraz daha hızlandım.Derken kapıdan çıkacağım sırada ayağım birbirine dolandı ve birine çarparak kafamı bir yere vurdum sonrası yere yüz üstü düştüm.
Ağzımdan bir inleme sesi yükseldi.
Elimi belime ve diğer elimi de başımda tuttum.
"Söngül hanım!"dedi.Sesinden anladığım kadarıyla Yıldız ablaydı bana seslenen.hemen yanıma çöktü.
"İyi misiniz? Annenize haber vermemiz lazım! Hatta Ambulansı arayalım.Tülay hemen Ambulansı ara!"
Cevap vermesine izin vermeden konuştum."Hayır,hayır!"dedim telaşlı."Sadece küçük bir kaza.Hiç bir şeyim yok! Sadece düştüm.Anneme de söylemeyin." dedim.Kararsız bakışlarını görebiliyordum.Tülay abladan"Ama..." "Gerçekten birşeyim yok!" Diye hayıflandım. Gözlerimi ona dikip"Gerçekten."

Sonra yardım alarak odama çıktım.

Gittiklerinden emin olduktan sonra başımdaki yazmayı çıkardım.Bırakacaktım ama elimdeki ıslaklık dikkatimi çekti.Ve yazmamdaki büyük lekeyi görmem le şoka uğradım.
Başımdan aşağı sonra kaşımdan yanağıma aktı bir şey. Elimi yanağıma sürdüm ve baktım,kan'dı.
O sırada bunun şokunu yaşayamadan kapı birden bire açıldı ve benim kalbim az kaldı duracaktı.
"Kızım!"
Annemin telaşlı sesi yankılandı odada.
Hemen yanıma gelip yüzümü avuçladı."Başın ne hale gelmiş! Hemen hastaneye gitmemiz lazım.Osmana haber ver arabayı çalıştırsın!biz biraz sonra aşağıdayız." Annemin telaşlı ve ayrıca keskin sesi ürpermeme neden oldu."Anne..." Dedim ki Annem lafımı böldü."Sakın konuşma!Sana çok kızgınım.Nasıl bana böyle birşey söylemezsin? Yıldız söylemeseydi haberim bile olmazdı."

Ondan sonrası hastaneye gittik ve başıma pansuman yapıldı.Restoranta gittik ve yemek yedikten sonra Osman zaten bizi eve bıraktı.
Annem zile bastı.
Hizmetlilerden Büşra kapıyı açtı.
İçeri girdikten sonra odama yönelecektim ki bir ses buna mani oldu.
"Songül buraya geliyorsun."
Babamın otoriter sesi beni durdurdu ardından odaya geçtim koltukta oturan Recep bey ve yanında Eyüp'ü görmem le duraksadım ardından gözlerimi kaçırarak annemin yanına oturdum.
çekinerek"Bir şey mi oldu?"

"Düğün gününü ayarlamaya geldik kızım.Biz aslında çabuk olmasından yanayız.Sen istemiyorsan....olmak zorunda değil."dedi Recep bey.

Babama hiç bakmadım ama,delici bakışlarını üstümde hissediyordum.
"Siz nasıl uygun görüyorsanız."

Recep Bey'in yanında oturan şahısa kaydı gözlerim hipnotize olmuş gibi gözlerini bir an bile benden ayırmıyordu.
Utanarak gözlerimi kaçırdım.
Recep bey ve Eyüp birşeyler fısıldadıktan sonra ikisi de ayağa kalktılar.
Babam da Recep bey ellerini tutarak "Birdahaki sefere görüşürüz" dediler.
Eyüp babamın elini tuttuktan sonra annemin elini öpüp ardından anlına bastırdı.Bende Recep beyin yanına yaklaştım ve bana uzattığı elini öptükten sonra anlıma bastırdım.Elimi sıktıktan sonra"Kendine iyi bak kızım."
"Sizde Recep bey." dedim ki
"Baba." Dedi bir ses.Benden üç adım uzak olan Eyüp'e yönelttim gözlerimi."Baba'ma Baba diyeceksin artık."

Yüzümün pancara döndüğüne eminim.
Gözlerimi Recep babaya sabitledim.
titrek bir nefes alarak konuştum."Kendine iyi bak Baba."

Tombul yüzünde aydınlanan tebessüm içimi ısıttı sanki.Kendi Babam'dan hiç böyle tebessüm görmemiştim.Gel gör ki Kayınbabam dan artık göreceğim.

"Biz Düğün tarihini netleştirdik."

Hem heycanlıydım hemde biraz korkuyordum.Merakla bekledim.

"İki hafta sonra Düğün olacak.Herşeyin çabuk ilerlemesi için elimden geleni yapacağım bundan hiç şüpheniz olmasın.
İyi Akşamlar." Gözlerimi fal taşı gibi açarak Eyüp'e baktım.
O ise başını eğip ensesini kaşındırdı.
Evet sırıttığını görüyorum!
Recep babanın söylediklerine inanamıyorum!

Aman Allah'ım!

İki hafta sonra düğünüm var!

***
Beğenme yıldızına basmayı unutmayın!

Continue Reading

You'll Also Like

leylâ By 📚

Spiritual

27.4K 2.5K 45
Yüreğine kazıdığı bir sızıydı o adam. Her geçen gün canı bir öncekinden daha çok yansa da, her gece başını yastığa koyduğunda gece karası gözlerinden...
162K 11.5K 44
Hayatım tam olarak Azerbaycan'lı annemin tatil için geldiği Türkiye de bin de bir olan ihtimal ile babama aşık olup evlenmesi ile başlamıştı. Sonra b...
3.5M 199K 36
Kız kardeşinin hatası yüzüden ceza alan ve ailesinden veto yiyen Rojbin, parasız pulsuz bilmediği bir şehre sürgün edilir. Tabi bu sürgüne ek deli do...
170K 12.8K 48
Birbirine zıt iki kalp, birbiri için atabilir mi? Yaşadığı hayattan sıkılan bir kız... İnançlarına sadık bir adam... Yolları ne kadar sıradan bir şek...