( Medya ; Gecelerin yeni evi )
Dün kızlarla yeni evimize taşındık. Çok güzel bir ev. 2 katlı bir ev. Üstelik bodrum katıda var. İlk katta salon , mutfak , banyo, oturma odası var. İkinci katta kızlarla her birimizin kendi odası var . Hepimizin odasında kendine ait banyosu var . 2 tane misafir odası var. Ve bir odada sadece kitap ve bilgisayarlarla dolu. Bodrum katıda spor odasına çevirdik. Her türlü spor aleti var.
Bir ayrıntı daha. Kızlarla herbirimizin odasında gizli bir kapı var. Kapıdan geçince karşına bir yol çıkıyor. Yol bittiğinde evin arkasındaki gizli kapıdan çıkıyorsun. Bir tür acil çıkış. Sonuçta mafyayız. Ne olur ne olmaz.
Evi koyu renklerle döşedik. Kızlarla odalarımızın çoğunu siyah beyaz yaptık. Evin büyük bir bahçesi ve havuzu var. Cidden güzel.
( Medya ; Mutfak )
(Medya ; salon )
( Medya ; Gecenin odası )
( Medya ; Alevin odası )
( Medya ; Nefesin odası )
Şimdi ise okulun piknik etkinliği için hazırlanıyoruz. Aslında dündü ama servislerle ilgili sorun çıkınca bugüne ertelendi . Üstümü giyip aşağıya indim. Bu eve hala tam olarak alışamadım.
( Gecenin giydikleri )
Kızlara şöyle bir baktığımda çok güzel olmuşlardı.
( Nefesin giydikleri )
Nefes yarım bir tişörtün üstüne belini gösteren bir tulum giymiş ve çok güzel olmuş.
(Alevin giydikleri )
Alev de çok taş olmuş. Pembe büstiyerin altına beyaz çiçekli etek giymiş. Bu hallerimizle cici kız olduk resmen.
- Kızım varya çok taş olmuşuz..dedi Alev
- Katılıyorum . Ama Gecenin ilk defa bu kadar kısa şort giydiğini görüyorum..dedi Nefes
Doğru söylüyorlar. Bu şort diğerlerine oranla çok daha kısa. Bense birşey demeyip sadece omuz silktim.
- Hadi gelin geç kalıcağız okula..dedim
*****
Okula gelince çoğu göz bize döndü. Okulun önünde bir sürü kişi vardı. Neredeyse herkes pikniğe gelicekmiş.
10 dk kadar bekledikten sonra müdür geldi.
- Evet çocuklar. Herkes burada olduğuna göre servislere binenilirsiniz..dedi müdür
Toplamda 4 servis vardı. Biz kızlarla herkesten önce bir servise bindik. Bizim binmemizle birden neredeyse herkes buraya binmek için geldi. Ne kadarda seviliyormuşuz.
Herkes servislere geçince şoförcü amca servisi çalıştırdı. İşte gidiyoruuuz.
Yaklaşık 15 dakikadır trafikte sıkışıp kaldık. Birde servis sıcak olunca camları açtık. Birde sürekli arkadaki araba kornaya basıp duruyor. Sanki bizim önümüzde araba yok. Diğer servislerdeki kişilerde camları açmış. Bizim servistekiler ise sıcaktan ve korna seslerinden sürekli homurdanıyor.
Off daraldım. Daha fazla dayanamıyacağım. Birden ayağa kalkmamla servistekiler bana baktı
- Ben bu işkenceye daha fazla dayanamıyacağım. Bizi kurtarmaya gidiyorum gençler. HEY!! Şoförcü amca aç kapıyı..dedim
Amca bana döndü ve
- Neden..dedi
- Arkadaki kornalar canımı sıkmaya başladı. Sadece onlara kornaya basmayın diye uyaracağım o kadar. Ama beni dinlemezlerse ben onlara korna niyetine basıcam..dediğimde servistekiler gülmeye başladı.
Amca ise homurdanarak kapıyı açtı. Benim servisten inmemle diğer servisteki kişiler de kafalarını camdan sarkıtıp bana bakmaya başladılar.
Arkada sürekli kornaya basan adamın arabasına gelip kaportasına tekme attım. Adamın inmesiyle diğer arabadaki kişilerde indi. Adamın yanına gidip boğazını tuttum
- Lan ne basıp duruyon kornaya mal. Buda kulak değilmi . Bas bas basıyorsun. Sikerim senide kornanıda. Önümüzde araba var görmüyormusun lan pezeveng. Bir daha kornaya bas bak ne yapıyorum ben sana. Şimdi siktir git..diye bağırdım
Adam korkudan titriyordu. Tamam anlamında kafasını salladı. Arabalarından inen diğer insanlara baktım.
- Sizin için de geçerli. Kulağımızı siktiniz. Yeter be . Unutmayın kornaya basanın ağzına şıçarım..diye tekrar bağırdım.
Diğerleride kafalarını sallayıp arabalarına bindiler. Ama yüzlerinden ne kadar şaşırdıkları belli oluyordu.
Arkama döndüğümde bizim okulun 4 servisindeki öğrenciler şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Ama sonra ben daha ne olduğunu anlamadan servistekiler kahkaha atmaya başladı. Aldırmadan kendi servisime bindim. Ben servise bindiğimde konuşmaya başladım.
- Ohh be sonunda sustular..İnsan gibi bekleyemiyorlarki..dediğimde servistekiler kıkırdadı.
Piknik yerine geldiğimizde herkes servislerden indi. Buraya gelirken bir daha korna sesi duymamıştık.
Herkes bir yerde toplandı. Bizde kızlarla oraya gittik. Sonra birkaç öğretmen ve müdür geldi
- Evet sonunda geldik. Şimdi herkes istediğini oynayabilir . Öncelikle Geceye bizi o korna seslerinden kurtardığı için teşekkür ediyoruz . Ama biraz daha az küfür etmelisin Gece. Onuda geçtim hayatımda ilk kez birkaç cümle içinde bu kadar küfür eden bir kız görüyorum.. dedi müdür.
Böyle demesiyle herkes bir anda bana baktı ve kıkırdadı. Bende ellerimle yüzümü kapatım ve bağırdım.
- Şöyle bakmayı kesermisiniz. Utandım..dediğimde herkes yine kıkırdadı
Müdür konuşmasını bitirdiğinde herkes dağışmıştı. Kimisi voleybol , kimisi futbol , kimisi voleybol oynarken kızların yarısından fazlası dedikodu yapıyordu. Bazen kendi cinslerimin çok sıkıcı olduğunu düşünüyorum.
- Kızlar şimdi ne yapacağız..dedi Alev
- Bilmiyorum..dedi Nefes
Bense etrafa bir göz gezdiriyordum. Sonra gözüme futbol oynayan erkeklere takıldı. En iyisi futbol oynamak. Ayağımdaki topukluları çıkardım ve çantamdaki spor ayakkabıları mı giydim. Kızlarsa birşey demeden bana bakıyorlardı.
- Futbol oynayalım..dediğimde kafa salladılar. Benim kadar iyi oynuyorlar.
Onların ayağında zaten spor ayakkabı vardı. Futbol oynayan çocukların yanına gittik. Çocuk dediğime bakmayın hepsi bizimle yaşıt. Yani hepsi 17 - 18 yaşında
Sahaya girdiğimizde çocuklar oynamayı bıraktı ve bize baktı. Nedense hepsi çarpıkça sırıtıyordu.
- Neden geldiniz..dedi çocuklardan biri
- Bizde oynayacağız..dedim
Böyle dememle hepsi birden kahkaha atmaya başladı. Biz kızlarla hiç gülmüyorduk aksine somurtuyorduk . Komik birşey mi dedikte bizmi bilmiyoruz. Dikkatimi çeken çocuklardan birinin gülmemesiydi. Gülmeyen çocuk ortaya çıktı ve diğerlerine hitaben konuştu.
- Abi gülmeyi kesmesseniz pişman olacaksınız. Ben daha önce Gece ile oynamıştım. Kız efsane oynuyor. En son oynadığımızda kaleci topla kaleye girmişti..dedi çocuk
Böyle demesiyle hepsi şaşkınca bana bakmaya başladı. Bense kollarımı iki yana açıp
- Eee başlamıyormuyuz...dedim sırıtarak .
Kızlarda benim gibi sırıtıyordu. Biz çok iyi ekibiz.
- Olsun bize karşı hiç şansı yok..dedi içlerinden biri sırıtarak
- O zaman bir iddiaya girelim. Biz üçümüz siz hepinize karşı . Kazanan kaybeden tarafa istediğini yaptırır..dedim kararlılıkla
Benim bu şekil kararlı olmam onları şaşırttı tabi. Sırıtan çocuk alayla cevap verdi.
- Peki tamam. Hadi başlayalım. İlk golü atan kazanır.
Hepimiz sahaya geçtik. İddia olduğunu duyan bizim okuldaki herkes sahanın etrafında toplanmıştı bile.
Futbol yapacağımız taraf ya on yada on bir kişiydi. Ama bu bizi durduramaz. Kızlarla birbirimize bakıp sırıttık. Bunlar bizi durduramaz.
- Oyun başlasın..dedim alayla
Oynamaya başladık. Adının Eymen olduğunu öğrendiğim takım kaptanı olan çocuk topu hızla bizim kaleye sürmeye başladı. Kalede Alev vardı. O topu bizim kaleye sürerken biz Nefesle kıpırdamıyorduk bile. Biliyordukki o top bize geri gelicekti.
Eymen topu sürmeye devam etti. Kaleye gelince hızlı bir şut çekti. Ama Alev kale direğinden destek alıp oldukça yukarı zıplayıp topu tuttu. Sonra takla atmaya başlayarak yere iki ayağının üstünde düştü. İzleyen herkes şaşkın şaşkın ona bakıyordu. Ama onlar bizi daha tanımıyor maalesef.
Alev topa vurdu. Top yükselmeye başladı. Çok yüksekti. Diğerleri topa yetişmeye çalışıyor ama başaramıyordu. Nefese başımla işaret vermemle bizde harekete geçtik. Nefes iki elini birleştirdi ve basmam için işaret verdi. Onun ellerinden destek alarak bende yukarı zıpladım ve havada olan topu başımla durdurdum.
Herkes tezahürat yapıyordu. Şaşkınca bize bakıyorlardı.
Topu hızla sürmeye başladım. Bu sıradada Eymenin takımı daha yeni ayılmış gibi harekete geçti
Hala şaşkındılar anlaşılan . Karşıma gelenleri zıplayarak , kayarak bir şekilde geçiyordum.
Şu an ise Nefesle paslaşarak ilerliyoruz. Oda benim gibi herkesi profesyönelce geçiyordu herkesi. O kadar hızlı ve sık paslaşıyordukki topu almaya çalışamıyorlardı bile. Kaleye yaklaştığımızda Nefes bana pas attı . Topu sürmeye devam ettim. Sonra şut çektim. Top kalenin üst direğine çarptı. Top havalanmaya başladı. Eymenin takımı ise alayla bakıyordu. Havalan topa koştum. Ve havaya zıpladım. Ters takla atarak rövaşata çektim. Kaleci topu tutmaya daha doğrusu ne olduğunu bile anlamadan top kaleye girdi. İşşştteee gooooll.
Artık bize kimse tezahürat yapmıyordu. Etraf çok sessizdi. Herkes gözlerini pörtletmiş aval aval bize bakıyordu. Bu sessizliği Eymen bozdu.
- Tebrikler. Süper oynadınız. Hatta bir kıza göre fazla iyi oynadınız. Sizi hafife almamalıydım..dedi
Sonra takımın geri kalanı geldi ve tebrik etti. Bizi izleyenler ise kızlarla bizim ismimizi bağırıyorlardı.
Sonra benim konuşmam ile herkes sustu..
- Tamam şimdi konumuza gelelim. Biz kazandık. Hatırlatırımki iddiaya girmiştik. Kaybeden taraf kazanan tarafın istediğini yapacaktı..dedim
Bizi izleyen kalabalık ise kıkırdadı. Eymenin takımı ise homurdanmaya başladı.
- Ne istiyorsunuz. Çantalarınızı mı taşıyacağız yada sizinle alışverişe mi geliceğiz..dedi Eymen alayla
Kalabalık ve takımdakiler cevabımı bekliyorlar.
- Hayır Eymen. Bizim farklı olduğumuzu anlaman gerekirdi. Bu dediklerin çok klişe..dedi Nefes
- O zaman ne istiyorsunuz..dedi takımdan biri
Bir adım öne çıktım.
- Sizden istediğim her biriniz yardıma ihtiyacı olan birine yardım edecek..dediğimde hayranlık ve şaşkınlıkla bana bakıyorlardı.
Bizi izleyen kalabalıkta öyleydi. Bakışlarında hayranlık ve şaşkınlık vardı.
Kızlarla hiç birşey demeden oradan ayrıldık. Bizim piknik maceramız bu kadardı. Amacıma ulaştım. Kızlarla böyle çıkışlara bayılıyoruz.
YAZARIN AĞZINDAN
Geceler oradan çıkınca bile hala herkes şaşkındı.
- Bunlar nasıl kız abi..dedi Eymenin takımındanki bir çocuk
Eymense hala şaşkındı. Bu kız ona göre çok iyi birisiydi.
- Bilmiyorum..diye mırıldandı sadece
Takımıyla beraber yerdeki çimlerin üstüne oturdu.
- Varya hala şaşkınım. Kız demeye bin şahit ister valla. O değilde taş gibi kız.Ama efsane oynadılar.dedi içlerinden adı Ersin olan çocuk
- Bugün serviste gördünüzmü. Kız konuşmasıyla herkesin sesini kesti..dedi Burak denen çocuk
- Aynen. Hayatımda ilk defa bir kızın küfür ettiğini gördüm..diye söylendi Eymen
Sonra takım kıkırdamaya başladı. Eymende onlara ne oldu diye baktı.
- O değilde ayak üstü bir sürü küfür sıraladı. Zaten hergün okulun sayfasında bir video görüyoruz. Ama en sonki video süperdi. Bildiğiniz kapıyı kırdı yahu. Dostum bu kız tam bir çatlak..dedi Ediz
- Ben şeye şaşırdım. İddiayı kazanınca kendi için yada bizi rezil edicek birşey isteyecek sandım..dedi Enver
- Evet bende ona şaşırdım. Kazanınca bile kendi için değil başka birileri için birşey istedi. Zaten o kız çoğunlukla kavgalarını başkalarını korumak için yapıyor. Unuttunuzmu onun nasıl kavga ettiğini. Kendinin iki katı adamları bir yumrukla yere çakıyor..dedi Ersin
- Gerçektende çok iyi birisi..dedi Eymen
Onlar Geceyi iyi , çatlak olarak bilmeside Gecenin planının yolunda gittiği demektir. Gece herkese kendini iyi, neşeli biri olarak tanıtmak istiyor.
Yoksa Gece onların tanıdığı Gece değil. Melek yüzlü şeytan kavramının somutlaşmış hali. Daha doğrusu şeytanın insan hali.
Herkes Geceyi iyi biri sanması Geceyi çok eğlendiriyor. İnsanların karşısında bu kadar zayıf olduğunu görmek onu keyiflendiriyor. Gece sadece hobi olarak insan öldüren birisi. Canı istedi diye sigara , uyuşturucu içen , sinirlenince insanların derisini yüzen bir sadist. İnsanlarla zevkle oynayan bir tilki.
Gece sadece onlara göstermek istediği yüzünü gösteriyor. Onların gördüğü Gecenin milyonlarca maskesinden biri. Gerçek Geceyi Geceden başka kimse iyi tanımıyor.
Ama bu oyunu bu sefer sadece zevk için oynamıyor, bu oyunun bir sebebi var. Bu oyunu yöneten o.
Herkes birer piyon. Gecenin istediği gibi oynayan milyonlarca insan kukla.
Daha da önemlisi Gece şahtı. Bu oyunu başlatan oydu , bitirecek olanda o..
******
Evet Arkadaşlar. Bir bölümün daha sonuna geldik. Bu bölümü dahada uzatabilirdim ama yerinde bitirdiğimi düşünüyorum. Beğenen yada beğenmeyen farketmez okuyan herkese teşekkür ediyorum.
Bu bölümü voteleyip yorumlamayı unutmayın lütfen..