Sabah uyandım bugün düğün alışverişi yapacaktık. Çok heyecanlıyım şimdi resmen ben ve ali evleniyorduk.
Savaşın nazliya evlenme teklifi etmesi üzere çifte düğün yapmaya karar verdik. Alışverişe dördümüz çıkacağız. Annemizle çıkmak istemedik. Hemen dolabimin önüne geçtim. Güzel bir beyaz bluz ve Mini bir şort alıp giydim. Sonra saclarimi da tarayıp aşağı indim. Ali ve savaş kahvaltı masasında oturuyorlardi. Bende gidip 'Günaydın' diyerek sandalyeyi çektim ve oturdum. Bir beş dakika sonra nazli da gelip masaya oturdu.
S: Oo ikiz bana süslü derler ama sen benden daha süslü çıktın.
N: Ha ha ha! Selin. Gerçekten hiç gülecegim yoktu.
S: İyi o zaman gülme. Dedim daha da onu sinir etmek için.
N: Selin. Selin. Selin. Benim bugün keyfimi sen bile kaciramazsin kardeşim.
S: Niye ki?
N: Bilmem farkında mısın bugün düğün alışverişi yapacağız. Ve sonra evleneceğiz.
S: Tabiki farkındayım. Alişle evlenicem kızım.
N: Bende Savaşla evlenicem.
Sa: Bence kızlar kafayı bozdu. Biz bunları bırakalım. Dedi bize Takılmak için. Ama nazlinin masanın altından savaşın ayağına vurması sonucu savaş susmak zorunda kaldı.
A: Valla ben Selini hayatta bırakmam. Daha bizim çocuklarımız olucak.
S: Yaa aşkım çok tatlisin. Aşkım bişey sorcam. Kaç tane çocuk istiyorsun??
A: Valla en az 5. Demesiyle gözlerimi kocaman açtım. Ne diyor bu yaa. Beş çocuk benden. İnanamıyorum.
S: Ne! Oha ne yapcaz o kadar çocuğu.?
A: Çocuk ne yapılır selin. Bakılır.
S: Ama çok fazla istedin.
A: Olsun aşkım. Olsun olsun bizim olsun.
S: Yaaa çok tatlisin. Neyse beş çocuk meselesine bakarız. Yaa bu arada daha evlenmedik. Çocuk düşünüyoruz çok sacmayiz hadi hadi yemekleri bitirin.
Dedikten sonra kahvaltimizi güzelce yiyerek evden çıktık. Savaş ve nazli motorla gelecekleri için bizde Aliyle arabaya bindik. Ali sürmeye başladı.
A: Acaba bende mi bir motor alsam?
S: Bilmem. Neden ki?
A: Çocukları almamak için. Çocuklar olunca onları annemlere bırakırız. Beraber gezeriz.
S: Daha demin beş çocuk istiyordun. Şimdi ise çocukları annemlere bırakmayı planliyorsun. Seni anlamıyorum.
A: Bende anlama diye yapıyorum.
S: Ne!
A: Şaka yapıyorum aşkım. Sende herseye inaniyorsun.
S: İnanırım ben.
A: Hem güzel. Hem tatlı. Hem saf karım benim.
S: Daha karın değilim aşkım.
A: Olsun olucaksin sonuçta.
S: Yaa bende seni nikah masasında bırakıp kaçmayı planlıyorum. Deyince ali bana gülümsedi. Bu gülümseme nah kacarsin sen gulumsemesiydi. Yani kacamayacaktim. Zaten kaçmak isteyen kim. Onu sinir etmek için söylemiştim.
A: Kaçarsan bana da haber ver aşkım. Öyle birşey olmayacağı için.
S: Zaten öyle bişey istemiyorum ki.
Deyip Alinin yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. O da gülümseyerek yola devam etti.
Hayat. Hayat gerçekten çok acayip aylar öncesine kadar nefret ettiğim belki de sevmediğim birisi ile evlenecegim. Bu harika bir duygu. Aylar önce salak mavi dediğim adam yakında eşim. Yani kocam olacaktı. Belki de cocuklarimin babası. Şimdi alışverişe gidiyoruz. Hayatımı değiştiren bu şehirde hayatımın aşkını buldum. Bu pek kolay olmadı ama sonuçta oldu. Hemde ikizim ile birlikte. İkiziz ya evlenirken bile ayrilamiyoruz heralde. Ama bu müthiş bir duygu. Hem ikizin olması hemde beraber olmanız. Evlenince yeni tuttuğumuz evde dördümüz yine yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü daha tasinali kaç gün olmuştu ki. Hem bizim planlarimizda evlenmek yoktu. Her şey aniden gelişti. Bu yüzden evimizde kalmaya devam edeceğiz. Aynı hayallerimizdeki gibi....
Sonunda bir alışveriş merkezine geldiğimizde içeri girdik. Savaş ve nazli da geldiğinde mağazaya da girerek gelinlik bakmaya başladık. Güzel gelinlikler vardı.
Nazlı hemen bir tane beğenerek kabine girdi. Bende bu arada kendime gelinlik bakmakla meşguldüm.
Nazlı sade bir balık model ebiseyle çıktı. Ama biz gelinliği çok sade bulduk. Bu sefer başka kabarık bir model giydi. Ama bu seferki de fazla kabarıkti. Biz nazliya bakmaya devam ederken savaş elinde bir gelinlikle geldi. Nazlı da kabine girerek onu denedi. Ve çıkınca direk savaşın boynuna atladı.
N: Yaa aşkım amaa bu gelinlik çok güzel. Çok güzel bir seçim yapmışsın dedi.
Bende bu arada hala kendime gelinlik bakmakla meşguldüm. Kendime bir türlü giyecek bir model bulamadım. En sonunda ali de yanıma elinde bir gelinlikle gelince bende o gelinliği giydim. Gerçekten üzerimde çok güzel durmuş tu. Bende çıkınca Alinin boynuna atladım. Gelinlikleri alıp mağazadan çıktık.
Ve ayakkabı mağazasına doğru yürümeye başladık. İçeri girdik ve hemen ayakkabı bakmaya başladık. Ben biraz fazla topuklu ve sade bir ayakkabı istiyordum. Aradığıma uygun bir ayakkabı bulduğum da ise hemen denedim.
Nazlı ise hala ayakkabı bakmakla uğraşıyordu. Sonunda gelinliği ne uygun biraz dantelli gibi olan ayakkbiyi alıp o da denedi. Kararimizi verdikten sonra ayakkabıları da alıp bu mağazadan da çıktık.
Sıra erkeklerdeydi. Önce damatlik satan bir yere gittik. Ali ve savaş kararsız kaldığı için onların damatliklarini biz seçtik.
Ben Aliye siyah bir damatlik seçtim. Ali de çok beğendiği için ona aldık.
Nazlı ise savaşa beyaz ve siyah karışık bir model seçti. Savaş da beğenince onlarda onu aldılar.
Burdan çıkarak bir erkek ayakkabı satan bir mağazaya girdik ve ikisine de siyah bir ayakkabı aldık.
(Alinin ayakkabisi)
Veeeeeeeeeeeee...
(Savaşın ayakkabisi)
Ayakkabıları da alıp bu mağazadan da çıktıktan sonra alışveriş merkezinden de çıktık. Akşam olduğu için bir restauranta gidip yemek yedik. Sonra biraz dolaşıp dondurma yedikten sonra eve geldik.
Nazlı ve savaş yorgun olduklarını söyleyip odalarına gittiler. Bizde Odamıza gidip beraber sarılarak uyuduk. Ne de olsa çok ama çok yakında evlenecektik değil mi? Evet öyle. Biz sonunda evlenecektik.
Bölüm bir gecikti. Ama olsundu. Sonunda evlenecekler değil mi? Ve ben çok heyecanlıyım. Ayy neyse çok uzatmayayim sizleri seviyorum. Görüşürüz👋👋