Masumiyet - Gerilim

Od Zeybepsss

44.8K 474 54

Kural 1 : Hiç kimseye güvenme. +18 içermektedir Více

⬛TANITIM⬛
TANITIM 2⬛⬛
TANITIM 3⬛⬛⬛
Tanıtım ◼️◼️◼️◼️ Jenerik
Karakterler
Karakterler 2
Karakterler 3
◼️1.bölüm
◼️2.bölüm
◼️4.bölüm
◼️5
◼️6
7
◼️◼️8
◼️9
◼️10

◼️3.bölüm

3.5K 47 2
Od Zeybepsss


3. bölüm

Gerginlik tüm bedenimi sarmıştı karşımdaki adama şaşkınca bakıyordum kardeşimle yatarken beni mi sevdiğini söylemişti o az önce yoksa ben mi her şeyi yanlış anlamıştım. Başım hafiften  dönmeye başladığında bakışlarımı ondan çekip yere sabitledim.Dedikleri beni fazlasıyla tedirgin ediyordu."Sen ne saçmalıyorsun?" diye soruyorum şaşkın şaşkın . Belki yanlış anlamışımdır umuduyla gözlerimi ona diktim.

Ediz kristal mavisi gözlerini kıstı.

"Duydun işte Sahra seni seviyordum." Dediğinde kaşlarımı çattım.

 Bar tezgahına kolumu yasladım ardındansa "kız kardeşimle yatarken kalbinde ben mi vardım? Bu nasıl bir iğrençlik hadi beni geçtim Sarp'a nasıl kazık atabildin sen! "Dedim.

"Kazık atan belki de ben değilimdir ya Sarp'ta bana daha önceden kazık atıysa? " Aniden yönelttiği bu soru karşısında afalladım. Ne demek istiyordu. "Her şey planlanıldığı gibi gitmez ." diye konuşmaya devam etti. Bakışlarımı ondan kaçırdım. "Belki de bende değildir sorun ikizindedir."

Tek kaşımı havaya kaldırdım.

"İkizin benimle yakınlaşmaya çalıştı bende bir an sen gibi hissedip yakınlaştım işte birkaç defa." Duraksadı ." Huy olarak benzemezseniz bile dış görünüş olarak benziyordunuz."

"Bravo sana yine iğrenç bir adam olduğunu kanıtladın." dedim. Gözleri, gözlerimi delip geçiyordu ve kalbimde garip bir baskı yeniden oluşmaya başlamıştı. Zihnimde kız kardeşimin ağlayan görüntüsü canlandığında kendime karşı bir öfke hissettim. İçimdeki suçluluk duygusu  bir yumrunun oluşmasına neden oldu. Güçlükle yutkundum suçluydum ikizimin sevdiği adam bana aşık olduğu için suçluydum.

Kahretsin ! Ben de ona karşı bir şeyler hissediyordum.

Tırnaklarımı avuç içime kanatırcasına bastırıyorum.

"Kendi canını yakarak suçluluk duygundan kurtulamazsın ! Ece ile yaşananlar hoş değildi kabul ediyorum ama  Ece seni sevdiğimi bildiği halde beni istedi. "Kristal mavisi gözleri öfkeli bir hale büründü." Evet ben iğrenç bir adamım ve şu anda da yapacağım bu iğrençlikten dolayı da üzgünüm."

Ben şaşkınca kristal mavilerine odaklanırken o beklemediğim bir şey yapıp bana doğru eğildi. Çenemi parmağıyla yukarı kaldırıp hiç beklemediğim bir anda alt dudağımı emdi. Kan beynime sıçrar gibi olmuştu ama bir kaç saniye olanları tam idrak edemeyerek durmuştum Kahrolasıca piçe Dudaklarım sanki ona aitmişcesine vahşice beni öpüyordu. Sertçe onu itip yanağına sert bir tokat geçirdim.

"O güzel uzun parmaklarını tenimde hissetmesi çok hoştu. Dedi.

 Kaşlarımı çattım.

"Seninle konuşması bir hataydı." Dedim. Etrafımızdaki kişileri önemsemeden aramızdaki mesafeyi kapattı. Elleri çenemi sıkıca kavradığında güçlükle yutkundum. Gözlerimi ondan kaçırmaya çalıştım o gözlere yeniden tutsak olmamalıydım.

Çenemdeki parmakları istemsizce bedenimde garip bir şeyin tetiklenmesine sebep oluyordu. Seni çok istiyorum." Diye mırıldandıktan sonra hiç beklemediğim bir şey yapıp dudaklarımızı yeniden buluşturdu bu sefer ona kanmayacaktım yine beni rezil etmeye çalışıyordu buna emindim. Öfkeyle onu itip "Beni öpemezsin seni aşağılık! "diye bağırdığımda herkes şaşkınlıkla bizi izliyordu.

"Sahra sesini yükseltme gerçekten kötü olur. "dediğinde öfke ve kahkaha karışımı bir ses dudaklarımdan döküldü.

"sen çok kötü birisin ilk kardeşimle yattın o öldü şimdide benden faydalanmaya çalışıyorsun ama ben buna izin vermem Ediz." Dedim. 

Ona doğru adımımı attığımda kaşlarından birini çok yavaşça kaldırıyor. Bakışları kolumdaki çiziği buluyor onu fark etmemesini umuyordum.

"nasıl oldu bu? "diye sordu fısıltıyla.

Derin bir nefes alıp verdim.

Sana ne demek için dudaklarımı araladığımda yeniden o konuştu.

"Kendine zarar mı veriyorsun sen?" Diye sorduğunda başım dönmeye başlamıştı.

Ece'nin ölümünü kaldıramıyordum benim kardeşimin hayatını söndürmüşlerdi ve herkes hayatına devam ediyordu ikizimin hayalleri çalınmıştı onun hayallerin çalan kişinin de burada olduğuna fazlasıyla emindim. Belki de kardeşimin hayallerini çalan kişi tam karşımda duruyordu.

Ediz eliyle kolumu sıkıca kavradığında acıyla inledim.

''Kötü gözüküyor." Dedi.

Kolumu ondan kurtarmaya çalıştım ama başarılı olamamıştım parmakları yaramda gezindiğinde dudağımdan küçük bir inleme döküldü.

Kolumu bırakarak derin bir nefes alıp verdi. "bir daha kendine zarar vermeyeceksin. "

Alayla güldüm.

"Sen ve kardeşin hayatımızı mahvettiniz ve şimdi kendime zarar vermememi istiyorsun? Bu çok komik. Deyip sinirden gülmeye başladığım sırada bir erkek sesi duydum bu kişi her kimse Ediz'in yüzü fazlarıyla gerilmişti kristal mavisi gözleri ise ateş püsküren bir ejderhayı andırıyordu.

"Ediz yanındaki bu güzellikte kim?" Çocuk bana bakarak alayla sorduğunda Ediz'in yüzü gerilmeye başlamıştı.

Aniden bana doğru yaklaşarak başını boynuma gömdüğünde şaşkınlıkla dona kalmıştım Ediz ne hakla başını boynuma gömerdi. Sinirle başını boynumdan çekmek için hamle yapacağım sırada çocuk bize doğru geldi. " Kadının senin olduğunu anladım ama bilirsin eskiden birbirimizin takıldıklarıyla takılırdık ben bu güzelliği açıkça görmek istiyorum." dedi.

Ediz başını boynumdan çekti.

"Ejder defol buradan!" diye tısladı. Adının Ejder olduğunu öğrendiğim çocuk beni baştan aşağı süzdü ve ıslık çaldı midem bulanmıştı çocuğun her halinden beliydi adeta yüzünden sorunlu olduğu belliydi. Bu seferki balık etliymiş balık eti sevdiğimi bilirsin." dedi.

Tırnaklarımı avuç içime bastırdım. Ediz hiç beklemediğim bir şey yapıp çocuğa hızla ilerledi ve burnuna sert bir yumruk geçirdi.

"Ondan uzak duracaksın bir daha ona bakarsan senin gözlerini alır..."dediğinde adının Ejder olduğunu öğrendiğim çocuk patlamış dudağına rağmen kahkahalar atıyordu. Neyin içine düşmüştüm ben ? Tanımadığım bu çocuğunda kız kardeşim ile alakası olabilir miydi ?

"Bu sefer ki farklı diyorsun yani seviyorsun. "dedi alaycı seslerle onu önemsemeyen Ediz ise kolumu sıkıca kavrayıp beni çekiştirerek oda gibi bir yere soktu.

"Ejder benim anlaşamadığım biri "dediğinde sakin bir sesle, sinirle güldüm.

"Hiç şaşırmadım herkes senin için düşman hatta yat..."sözümü kesen Ediz'in sesiydi.

Elini saçlarının arasından geçirdi gözlerindeki parlama yok olmuştu.

"Ben hatalıyım hiçbir kızı bu duruma sokmamalıydım ama yemin ederim onu ben öldürmedim ve gerçekten kimseyi kullanmak istememiştim defalarca hatalar yaptım ama ben gerçekten düzelmek istiyorum. "Dediğinde telefonumun mesaj melodisiyle aramızdaki mesafeyi artırıp geriye doğru adım attım.

"Ona yakın ol cevaplar onda gizli." Fuck boydan gelen mesajla ofladım ve telefonu cebime koydum ben bu çocukla yakın olmak istemiyordum.

"Sahra ben kötü birisiyim kabul ama kimseye zarar vermem ben. "diyerek devam etti."Lütfen beni suçlama bende senin gibi acı çekiyorum." Bakışlarının altında büyük bir pişmanlık yatıyordu.

"Keşke sana anlayışlı davranabilsem Ediz ama sen hiçbir kıza anlayışlı davranmadın kardeşimin canını yaktın sen. "Dedim. Bakışlarını yere eğdi. "Bana masum adamı oynamaktan vazgeç "

Ediz zoraki gülümsedi.

"Belki de kötü adam değilimdir, rol yapmıyorumdur." Dedi.

Alayla güldüm.

"Sen tanıdığım en kötü adamsın Ediz en kötü." dedim vurgulayarak.

''Sahra ben kötü birisi olabilirim ama katil değilim, bana artık daha fazla böyle konuşma bak güzelim aynı durumdayız bizde ailecek yıkıldık biliyorsun Sarp'tan dolayı ailemle tanışıyorlardı aramızda en kötü olansa Sarp hem aldatılmanın şoku hem de sevdiği kadı kaybetmek onu fazla yıktı. " Derin bir nefes alıp verdi. "Ece'ye ben ve Sarp zarar vermedik diğer şüphelilerin de zarar verdiğini de düşünmüyorum."

Derin bir nefes alıp verdim. Ne söylemem gerektiğini bilemiyordum o kadar içten konuşmuştu ki fazlasıyla afalamıştım.

"Ben gidiyorum." dedim kolumu sıkıca kavradı.

"Şerefsiz biri olabilirim belki de biraz da libido makinası ama katil değilim Sahra ben ve kardeşim katil değiliz ." Diye mırıldandı ardındansa bakışları dudaklarımı buldu.

"Sen çok hoşsun ve bu beni çok çekiyor." diye fısıldadıktan sonra üzerime doğru gelip dudağıma küçük bir buse kondurdu."Hissettiklerimi ifade edeceğini düşündüğüm tek kelime... coşkuydu. 

Bunu ona belli etmemeliydim.

"Ediz istemiyorum beni öpmeni" Diyerek çıkıştığımda kristal mavisi gözlerini gözlerime dikti ve diliyle dudağını ıslattı.

"Seni seviyorum Sahra yemin ederim çok seviyorum ve Ece'nin katilinin artık bulunmasını istiyorum." Diye fısıldadığında bir anlık gelen garip bir dürtüyle ellerim onun saçlarına gitti.

Dudakları dudaklarıma kenetlendiğinde diliyle dilimi iterek kendine yer açtı ve dudaklarımı içine çekercesine öptü. Birkaç saniye sonra ise bedenini bedenime bastırmaya başladığında kendimi geriye çekmek istedim ama sigarayla karışmış ve egzotik parfümüyle karışmış o koku buna izin vermiyordu. Beni duvara iyice yasladığında onu tamamen her şeyiyle hissetmeye başladım bu hem yasak geliyordu başımın belada olduğunu hissettiriyordu hem de bedenini bana her bastırdığında kıvılcımlar hissediyordum. "Durmalıyız." Dediğimde benden uzaklaştı.

"Ben özür dilerim gözlerine bakarken kendimi kaybetmemesi imkânsız." dediğinde derin bir nefes alıp verdim. Az önce yaşadıklarımız zihnimde canlandığında utançtan gözlerimi yere sabitledim. "Sana sen istemediğin sürece daha dokunmam. " dedi.

Başımı sallamakla yetindim.

"Bu bir daha tekrarlanmayacak. "Dedim.

Gözlerindeki parıltı söndü.

"Tamam gidebilirsin." Dedi buz gibi bir sesle, az önce beni öpen adam gibi değil de benden nefret eden bir adamış gibi davranmıştı. Öpüşü her aklıma geldiğinde tenimde garip bir ürperti oluşuyordu en garibi de bedenim onu delicesine istiyordu.

" Bedenime her ne yapıyorsan bu hiç hoş değil" dudaklarımdan sözler kendiliğinden dökülüyor gibiydi.

"Senin ağzını yerim ben." Dedi.

Geriye doğru adım attım.

"Bu yanlış Ediz şu an olan her şey yanlış. " diye mırıldandım .

Hoşuna gidercesine gülümsedi.

"Kime göre neye göre yanlışız biz masum, ruhumdaki sızıların en büyük sebebi sensin." duraksadı. "Birisinin yaralarını sarmak istediysen bende Tanrı tarafından sana gönderilen yaralı ruhu kanlar içinde olan bir adamım." Diyerek konuşmaya devam ettiğinde gözlerimi gözlerine diktim. Dedikleri bana kendimi garip hissettiriyordu. O kimdi? Katil olabilecek ruhsuz birisi mi yoksa ruhu kanlar içinde olan masum bir çocuk mu? Ben neden garip hissediyordum. Hiçbir sorunun yanıtını bilmiyordum tek bildiğim kadınlığın coşkunluğu tüm bedenimi ele geçiriyordu.

" Ediz ya katil sensen "dudaklarımdan kendiliğinden döküldü. "O zaman kendi ellerinle beni öldürürsün. "dediğinde gözlerinde garip bir ifade vardı." Biz yanlış değiliz, biz yanlışın içindeki iki doğruyuz Sahra. "dedi. Garip bir duygu hissettim ama ona kanmamam gerekirdi.

Elleri yavaşça yüzümü avucunun içine aldığında kristal mavisi gözlerin sahibinin yüzünü daha dikkatle izledim belki de onun bana olan zaafını kullanarak ona yakın olup kardeşimin katilini de bulabilirdim. . "Sen benim yasağımsın Ediz Bakırcıoğlu hem de en büyük yasağım. "diye fısıldadığımda dudakları aralandı.

"Beni adeta ele geçiriyorsun masum." dedi buruk bir sesle. "Beni ele geçirmekten vazgeç benim ol sadece. "Diyerek dudaklarını dudaklarıma sürttü.

"yapamam "diye fısıldadım. "Senin olamam Ediz." başını boynuma doğru gömdü ve durdu. "Burası benim evim olabilir mi? "Sorduğu soruyla nefesi boynuma çarptı ve istemsize belli bölgelerimde sıcak bir duygu oluştu.

"Sev beni, öp beni, yalnız bırakma beni. "dediğinde kendimi geriye doğru çektiğimde Ediz boynuma bir buse kondurup benden uzaklaştı. Daha fazla konuşmasına izin vermeyerek koşar adımlarla oradan uzaklaştım. Düşmanım diye tanımladığım kişiyi hissetmemin hoşuma gitmesi normal miydi? Neden bedenim hiç kimse için böyle olmazken neden onunla bir araya geldiğimde onun bedenini istiyordu neden tenim onun dudaklarını her yerimde hissetmek istiyordu normal miydi bu duygular? Düşmanım adeta bedenime garip bir zevk veriyordu.

Kahretsin ! Kendine gel.

Uzaklaş ondan.

Beynimi komutlandırmaya çalıştım.

Dokunuş adeta bir zehirin yayılışıydı, o zehir bütün bedenine yavaşca işlemeye başladıktan sonra o zehirin tamamen bağımlısı olmak istiyorsun.

Ona karşı koymaya çalıştım.

"Geri bas Ediz ."dedim.

Önce üst dudağı kıvrıldı sonrasındaysa parmaklarını saçlarının arasından geçirdi.

"Kabul et sende bana çekiliyorsun."

"Ediz konumuz bu değil." dedim.

Aniden yanağımı okşadığında tenim ürperdi. Neredeyse en büyük düşmanım olan bu adam bana rahatlık veriyor ve ruhumu okşuyordu. Kendime bunun nasıl mümkün olduğunu sorarken o yanaklarımı okşadı.

"Sahra sana göre ben prens miyim yoksa insanların kalbini yiyen bir canavar mı ?"diye sorduğunda derin bir soluk verdim.

O her ikisiydi hem ayaklarımı yerden kesen bir prens hem de kadınların kalbini yiyen bir canavar.

"Her ikisi de" dedim. 

"Peki gerçek sen kimsin Sahra ?"diye sorduğunda kendimi garip bir boşlukta hissettim.

O hem bir prensti hem de bir canavar bense kim olduğumu henüz bilmiyordum.Belki de ailesinin programladığı hayatın dışına çıkmak için çabalayan ama bir adım bile atamayan küçük kızdım.

"Sen yeni filizlenmeye başlayan bir tomurcuksun ."dediğinde gözlerine derince baktım. Bu anı bölen ise bölen telefonumun mesaj sesiydi.

Fuck boy: Sana ona kendini becertmeye çalış demedim yakın ol dedim sadece!

Bölümü sevdiniz mi?

Sizce katil Ediz mi?

Favori karakteriniz kim? /Hangi karaktere daha fazla yer verilmesini istersiniz😘 

Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

2M 120K 64
Ulaş: Ev alma, komşu al demişler. Işık: Öyle mi demişler. Ulaş: Öyle demişler. Alacağım seni kendime. Mecburuz.
542K 20K 49
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
1.7M 68.4K 55
"0549******: Umarım iş telefonumu meşgul etmen için geçerli bir sebebin vardır. (20.13) Afra: OHA! OHA! OHA! (20.13) Afra: Koskoca Kuzey Taşoğlu bana...
127K 4.9K 26
Damla: Dedem doğum yaptı, taksi param da yok bana bi 400 ateşler misin yakışıklı? Yakışıklı: Deden doğum yaptı? Yakışıklı: Tanıştığımızı sanmıyorum...