Pastaları yedik koltuğa oturduk.
Ee ne yapalım şimdi diye düşünürken .
Atalay" karaoke yapalım ne dersiniz"
Merve " ben varım"
Egemen ve demir omuz silkerken atalay bir müzik seçti kumandayı mikrofon yaptı.
Sizce iğrenç sesi olan bir erkek adele den some one like you söylerse ne olur.
Ben söyleyim katliam.
Iaa heoard thath youu're settled down. That yoouu found a girrrl
Hepimi kulaklarımızı kapatıp bu işkencenin bitmesini bekledik ama yok şarkı slow zaten atalay biraz daha abartıp şarkıyı uzun hava şekline getirdi.
Some one likeee youuuououuououo I wish nothing but the beaaassst for youuuuuuuuuuu to....
Egemen ayağa kalkıp atalay'ın elinden kumandayı alıp müziği kapattı.
" yeter lan beynimizi bulandırdın"
Atalay" ama ne güzel söylüyordum "
Egemen sertçe çıkıştı.
" söyleme "
Atalay " kumandayı aldığına göre sen söyleyeceksin "
Egemen" ben söyleyemem "
Merve " hadi egemen aldın kumandayı birkere söyleyeceksin "
Egemen oflayarak şarkı düşündü.
arka fonda murat dalkılıç tan neyleyim istanbulu şarkısını söyledi.
Egemenin şarkısı biterken merve aldı kumandayı eline.
Onun gibi İstanbul şarkısını söyledi. Gökhan türkmen den Sen istanbulsun .
Şarkısı biterken düşündüm gerçekten sesi güzeldi merve'nin. Geriye demir ve ben kalmıştık.
Merve elime mikrofonu tutuşturdu. Atalay beni ayağa kaldırdı kolumdan çekerek zorla.uzunca düşününce bana en uygun şarkının bu olduğuna karar verdim.
"Gecenin en siyahında
Umudun bittiği yerdeyim
Köşeyi dönsem ölüm
Düz gitsem hayat
Gölgeler içindeyim
Sen imkansızsın
Sensizlik imkansız
Aşk imkansız
Çemberin en dışında
En çıkmaz sokaktayım
Çığlık atsam sessiz
Sussam yine çaresiz
Gölgeler içindeyim
müzik biterken demirin gözlerine bakım. acı çekmiş insanın gözlerindeki karanlığı sadece acı çeken başka biri görebilir ki bunu görüp silmek istiyordum hayatından.tabi mümkün olmasa da bir umut.
elimdeki kumandayı demire verip yanına oturdum. kumandayı alıp bir müzik seçti kumandayı kenara bıraktı.ayağa kalkmadan benim ona yaptığım gibi gözlerime bakarak söyledi.
Öyle ağırım ki kendime
Sen benden gittin gideli
Tenim küs olmuş tenime
Sen benden gittin gideli
Öyle bıkmışım ki kendimden
Kurudum düştüm dalımdan
Sanki ruhum çıktı canımdan
Sen benden gittin gideli
Bir cefam var idi bin oldu
Aktı gözüm yaşı sel oldu
Yaz baharım döndü kış oldu
Sen benden gittin gideli
şarkı biterken ağzım şaşkınlıktan açılmadığı için tebrik ettim.sesi benimkinden bile güzeldi buda yetmezmiş gibi öyle duygu yüklü söyledi ki kendimden geçtim resmen.
televizyondan başka bir müzik sesi geldi.
Atalay"
Herkes sevgiye doymuş mu sandın ve yaralarını sarmış mı sandın
Göze gelmekten korkmaz mısın
Ya da canımıza kastın var
Bunlar mahreme aykırı mevzular
Ya da bunun kalbini yakan arzular
Tamam anladık sevgilin var Sevgi gösterisi bir yere kadar
Göstere göstere bir hal olduk Sarma dolaş haller Herkes seni izler
Ben diyorum ki yanında sevdiği Olan var olmayan var kıskanırlar Yüreği sevgiye doyan var doymayan var kırılırlar
Yanında sevdiği olan var olmayan var kıskanırlar Yüreği sevgiye doyan var doymayan var kıskanırlar"
Şarkı bitince hepimiz gülüyorduk. Çünkü şarkı sözleri yetmezmiş gibi hareketleri gülmekten öldürdü insanı. tavırlı halleri arada merve ile egemeni ayırmaya çalıştı felan komikti.
Birkaç oyun oynadık. En sona filmi sakladık. hepsi tutturdu korku filmi diye bende tamam dedim.
Işıkları kapatıp filmi izlemeye başladık. Pöfff bu filmede korku filmi demişlerse benim eziyetlerim korku ödülü alır.
Telefonum çalınca merve ve atalay çığlık attı. Manyak cidden bunlar. Başımı demirin omzundan çekip ayağa kalktım. Onlardan uzaklaşınca telefonu açtım.
" esila hanım radofu bulduk. "
" yakalıyıp depoya çekin sıkıldım bu işlerden"
" peki efendim "
Telefonu kapatıp demirin yanına döndüm.
Off bu film hiç bitmeyecek mi ya.
Demirin kulağına yaklaştım.
" ben çok sıkıldım"
" aynen"
" ne yapalım"
" hmm ben seni yemeyi düşünüyorum"
" ne "
Her yer karanlık sadece televizyonun ışığı vardı ama bizi etkilemiyordu.
Demir beni kendine çekti. Yaklaştı dudaklarını yanağıma sürttükten sonra boynuma geçip dudaklarını boynuma bastırdı.derin bir nefes aldıktan sonra bana baktı
" çok güzel"
Neler oluyor bana ya. Kalbim içeride halay mı çekiyor, eminem den rap mi söylüyor anlayamadım.
Demir koltuğa yaslandı televizyona bakıp gülünce geçirdiğim şoku atlatıp ona döndüm.
" neden gülüyorsun"
" heyecanlandın "
" ee "
Yine bana yaklaştı. Kulağıma nefesi vururken cevap verdi.
" e si heyecanlanman hosuma gitti. "
O farklı sesi tüm tüylerimi diken diken ederken atalay ve merveden.
" ohh bitti' diye rahatlama sesi geldi.
Hızlıca demiri itip izliyormuş gibi televizyona baktım.
Atalay ışığı açtı.
" ee herşeyi yaptığımıza göre hediye zamanı"
Atalay masanın yanındaki kutuyu demir'e uzatınca. Demir ayağa kalkıp kutuyu aldı
Açmadan atalay'a sarıldı. Ayrılınca kutuyu açtı.
İçinde Demir için tasarlanmış bir çakmak vardı. Kutudan aldı arkasına bakınca demir yazıyordu.
Atalay" ee beğendin mi "
" güzel "
Egemen ve merve de demire bir kutu uzatınca demir elindeki kutuyu orta sehpaya koydu.
Uzatılan kutuyu açtı. İçinde iyi bir güneş gözlüğü ve metal telefon kılıfı vardı.
" gerek yoktu hediyeye ya"
Merve " hediyesiz doğum günü mü olur"
Demir onlarada sarıldı. En son sıra bana gelmişti.
Çantamdan çıkarıp kutuyu verdim. Kapağını açtı biraz baktıktan sonra yüzü düştü.
Beğenmemiş miydi yani : (
" beğenmedin değil mi"
" eh biraz "
" pislik en azından alıştırarak söyleseydin "
" yalan mı söyleyim"
İyice canım sıkılmıştı.
" tamam ben eve gidiyorum. "
Bir kaç adım atmama rağmen kolumdan tutmasıyla beni geri çekti.
" şaka yaptım somurtkan prenses gel buraya "
" demir gitmek istiyorum bırak"
" esila şaka yaptım senin tavrını merak ettim gel"
" demir acayip canım sıkıldı gidiyorum ben "
Kollarını sıkı sıkıya bana sardı.
" gidemezsin izin vermiyorum"
" demir"
" esila saat güzeldi ben sana şaka yapmak istedim"
Gözlerine baktığımda yalana dair bir şey göremeyince kabul ettim.
" bir daha böyle şaka yapma"
" tamam tamam"
Atalay ve merveleri gönderdikten sonra koltuklara oturduk.
Demir " hala kızgın mısın"
" evet "
" esila yapma ama şakaydı sadece"
" biliyorum "
Biraz daha oturduk daha fazla dayanamadım.
" kalk "
" ne oldu "
" seni bir yere götüreceğim "
Çantamı aldıktan sonra masanın üzerinden arabasının anahtarını aldım. O da peşim den geldi.
Sürücü bölümüne gidecekken durdurup yanına oturttum. Ben sürücü bölümüne geçip arabayı çalıştırdım.
Demir " esila nereye gidiyoruz"
" gidince görürsün"
Trafikten geçip otobana çıkınca. Tunç u aradım.
" efendim esila hanım"
" ben mekana gidiyorum sende oraya gel"
" peki efendim "
Kısa süre sonra boş fabrikaya geldik.
Arabadan inip fabrikaya girerken korumalar başını eğip selam verdi. Demirde peşimde içeri girdik.
" esila bu kim"
Gösterdiği bağlanmış kafasına çuval geçirilmiş ahmet ti.
" kafasını açın "
Koruma adamın kafasını açınca demir dondu kaldı.
" esila sen "
" ikinci hediyem bunu nasıl buldun"
Demir bana dönüp bir anda sarıldı. " bu hayatımda aldığım en güzel hediye "
" beğenmene sevindim"
Demir benden uzaklaştı.
" sen nerden biliyorsun"
" birşey bilmiyorum. Birisi bana bu adamı depoya çekersem mutlu olacağını söyledi"
"Egemen değil mi "
Omuz silktim.
Tekrar konuştu.
" peki bu adam hakkında ne biliyorsun"
" adının ahmet handeral olduğunu biliyorum. Bu kadar "
" emin misin. "
" evet "
" kim diye merak etmedin mi"
" demir merakım önemli değil sen anlatmak istersen anlatırsın zaten ."
" sen nasıl bir şeysin ya"
" bilmem"
Tekrar sıkıca sarıldı.
" sen de artık benim olduğuna göre bilmeye hakkın var. O oturan benim babam"