Merhaba benim minik patateslerimm oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum 🌹❤🥔
"Asaf'a böyle bir şeyin benim yapmadığımı herne olursa olsun bir şekilde ispatlamamız gerekiyor ayrıca sonrası için ise süründürmemiz gerekiyor!"
...
Karnım doyduğunda arkama yaslanarak İlayda'nın bana bakmasını önemsemeden etrafıma bakınmıştım.
"Ne yapmayı düşünüyorsun Aleyna , bir planın var mı ?" İlgisiz bir şekilde bakışlarımı etraftan alarak ona odaklamıştım.
"Daha bir şey düşünmedim aslına bakılırsa" yanımıza gelen garson boş tabakları alırken göz kontağını İlayda'dan kesmemiştim.
"Başka bir isteğiniz var mı efendim ?"
İlayda hayır dercesine kafasını sallamıştı.
"Teşekkürler , hesabı alabilir miyiz ?"
"Tabii ki hemen getiriyorum."
...
"Ne yapmayı planlıyorsun ?" İlayda yatağımda uzanmış bir şekilde bana bakarken nefesimi dışarı vermiş oturduğum tekerlekli sandalyemden kalkarak nefesimi dışarı vermiştim.
"Bir şey planlamıyorum" Asaf'ın bana karşı soğuk olması yeteri kadar canımı yakıyorken beynimin hiçbir fonksiyonu çalışmıyor gibi hissediyordum.
"Nasıl yani ? Nerede daha bir saat önce ki kendine oldukça güvenen Aleyna ? Nerede Asaf'ı süründüreceğiz diyen kız ?" Öfke ile yatağımdan kalkarak elinde tuttuğu yastığım ile bana vurmuştu.
"Beynim çalışmıyor gibi hissediyorum!"
Derin bir iç çekmiştim içime "sanırım doğaçlama gideceğim!"
"Haklısın bence de doğaçlama git yoksa olan kafan daha çok dağılacak senin"
Kafamı ona doğru sallarken masamda duran sudan bir yudum almıştım.
"Kavga edebiliriz , edeceğiz!" Ağlamaklı çıkan sesimi İlayda'ya hissettirmeden suyumu tamamen kafama dikivermiştim.
"İstersen bende geleyim seninle birlikte zaten Devrim de orada"
"Olur , sen bilirsin Devrim mesaj attı mı ?" İlayda telefonuna baktıktan sonra bana dönmüştü.
"Gelebilirsiniz diyor , Nermin teyze ve Aylin evde değillermiş"
bu işte iyi haberdi!
"Tamam o zaman heyecanlanma sakın ama bak" İlayda dediklerime gülerken omzuma vurarak beni odamdan çıkartarak karşı dairenin kapısına getirmişti.
İlayda zile bastığı an açılan kapı ile aniden ona dönmüştüm. İzin verseydi bari de iki dakika üstümü düzeltseydim.
"Hoş geldiniz"
"Hoş bulduk Devrim ,Asaf içeride mi ?" Açtığı boşluktan yararlanarak içeri bile girmiştim.
"Çalışma odasında" ona kafamı sallayarak daha önceden bildiğim kapının önüne gelmiştim.
Üstümü süzdükten sonra kapıyı tıklatarak odaya girmiştim.
Bedeni yarıçıplak ter damlacıkları aşağı doğru süzülürken altında bir şort vardı ,
Arkası da bana dönüktü! Sert ve yapılı sırtına baktıkça nefesim kesilecek gibi hissediyordum. Tuttuğu barfiks çubuğu ile kendini yukarı doğru çekerken kasları daha da gerilmişti.
Daha fazla zaman kaybetmemek için kapıyı arkamdan kapatarak ona doğru bir kaç adım atmıştım.
"Masanın üzerine bırak dosyaları Devrim!" Arkası hala bana dönük bir şekilde konuşurken barfiks çekmeye devam ediyordu.
"Ben geldim , Devrim değil." Yumuşak tonda çıkarmak istediğim sesim ile ona daha çok yaklaşmış tam arkasında durmuştum.
Sesimi duyduğu an barfiks çekmeyi sonlandırarak kendini yere bıraktığı an
Terli olmasını umursamadan ona arkasından sarılmıştım.
"Seni özledim" bir şey söylemeden beline sardığım ellerimi tutarak bana dönmüştü.
Saçından Alnına akan ter damlacıkları karın kaslarına doğru bir yol izlerken bende onun bana 'benim kadar özleyemezsin Havuç Kafa' deyip kolları ile beni sarmasını beklemiştim. Fakat o yüzümü birkaç saniye süzdükten sonra alnıma minik bir buse kondurup kendini benden uzaklaştırmıştı.
Kesinlikle bu adam bana güvenmiyordu!
Gözlerimin ufaktan dolmasını önemsemeden peşinden bende ilerlemeye başlamıştım.
İçime derin bir nefes çekerek kendimi ağlama modundan bir an önce çıkmam gerektiğini söylemiş ardından Asaf'ın benden önce girdiği odanın içinde bulunan banyoya girmiştim.
Kendini duşakabinin içinde bulunan fıskiyenin altına bırakmış arkası bana dönük bir şekilde suyun tüm vücuduna yayılmasına izin veriyordu. Temkinli adımlarım ile ona yaklaşarak bende duşakabinin içine girmiş kollarımı tekrardan ona dolayarak bir kaç saniye sessizlik içerisinde öylece kalmıştık.
Soğuk su bedenim üzerinde ıslanmadık yer bırakmamış giydiğim tüm kıyafetlerimin üzerime yapışmasını sağlamıştı.
"Sen özlemedin mi beni ?" Titrek çıkan sesim ile konuşmaya cesaret ettiğimde gözlerimi sımsıkı kapatarak ondan bir cevap almayı beklemiştim fakat o bana dönerek kafamı sert göğsüne bastırmıştı.
"Üşüyorsun Havuç Kafa" kolları belime dolanırken kafamı kaldırarak gözlerine bakmıştım.
"Üşümüyorum , sadece su biraz soğuk"
Suyun altunda Ona daha fazla yaklaşarak aramızda olan bütün boşluğu kapatmıştım. "Ama sen yanımdasın" elim ile kaslarının arasından akan suyun yolunu izleyerek bir yol çizmiştim.
"Neler oluyor gerçekten bende bilmiyorum." Gözlerimi gözlerine sabitlediğimde su damlacıkları herne kadar da soğuk olsa tenimde adeta sanki bir volkandan akan lavmış gibi cayır cayır beni yakıyordu.
İki elim ile yanaklarını kavrayarak okşamış ardından parmaklarımın üzerinde yükselerek dudaklarına minik bir öpücük kondurmuştum.
" Bana neden soğuksun ?" gözümden akan yaş , kafamızdan aşağı düşen su damlacıkları ile birlikte kaybolup giderken ağlayarak ona bakıyordum.
Belimi soğuk seramiğe yasladığında hiçbir şeyi umursamadan parmaklarımı uzayan sakalları üzerinde gezdirmiştim.
"Sana soğuk değilim bunu da nereden çıkardın" kaşları çatılmış bir şekilde bana bakarken ben ağlamaya devam ediyordum.
"Bu olanları basına ben sunmadım , ben ajan değilim Asaf" parmağı ile gözümden akan yaşları silerken başımızdan aşağı akan suyu kapatmış , Yüzümü milim milim incelerken kaşları daha fazla çatılmıştı.
"Yemin ederim ben kimseye söylemedim" sonlara doğru kısılan sesimi önemsemeden bağırmaya çalışmıştım.
"Bu olanları nasıl kafanda kurdun sen ?"
Gözlerini kapatarak içine derin bir iç çekmişti. "ajan olduğunu felan da düşünmüyorum sen zaten Havuç Kafasın" göz yaşlarım söyledikleri ile daha da ağırlaşmış içimde dur durak bilmeyen bir duygusallık başlamıştı.
"Özledim" burnunu burnuma sürtmüştü. "Hemde çok özledim seni" belimde ki elleri beni havalandırarak kucağına almıştı. "Ama biraz daha burada durursak sen hasta olacaksın!" Sitemkâr çıkan sesi ile ellerimi boynuna dolamıştım.
Beni kucağında taşıyarak kendi odasına getirdiğinde üstümdeki ıslak kıyafetlerimden kurtularak bana üzerime oldukça bol gelecek olan kendi tişörtünü vermişti.
"Üşüyor musun ?" Yatakta yanıma otururken omuzlarıma kendi hırkasını yerleştirmişti.
"Hayır üşümüyorum ama sanırım biraz midem bulanıyor" kollarını bana dolayıp yanağımı öptükten sonra cebinden telefonunu çıkarmıştı.
"Hasta olacağını söylemiştim sana!"
"Abartma Asaf iki dakika suyun altında kaldık diye hasta olmam ben!" İçimde olan burukluk zaten varlığını sürdürürken Asaf'ın bana kızması daha çok canımı yakmıştı. "Sabahtan beri midem bulanıyor." Beni umursamadan telefonunu kulağına götürmüştü.
"Alo Devrim" gözleri ile beni süzmüştü.
"Benim odama sıcak bir içecek getirir misin ?" Adımları ile bana yaklaşınca elini alnıma koymuştu.
"Aynen öyle bir şey getir işte" telefonu kapatarak yatağın üzerine fırlatmıştı.
"Ateşin yok , Devrim birazdan sana ıhlambur getirecek hepsini içiyorsun benimde bir kaç işim var" odasında bulunan masayı parmağı ile göstermişti.
"Orada onlar ile ilgileneceğim uslu uslu olur"
Merhaba benim minik patateslerim 🌹❤🥔
Bölüm Nasıldı ?
Biraz kısa evet biliyorum yüzüme vurmayın lütfen :(
Asaf hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Sizce de Devrim evde hizmetçi gibi yaşamıyor mu sürekli Asafın getir götürünü yapıyor ?
Aleyna hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Sonraki bölüm ile alakalı düşünceleriniz nelerdir ?
Patateslerim oy ve yorum yapmayı lütfen unutmayın sizi seviyorum 🌹❤🥔🥔🌹❤