27.BÖLÜM

25.3K 1.1K 89
                                    

Merhaba benim minik patateslerim oy ve yorum yapmayı unutmayın ❤🌹

Sabah gözlerimi telefonumun alarmı ile açtığımda aklıma uzun bir zamandan sonra tekrardan işe gideceğim gelmişti. Refleks olarak yüzümü buruştururken elim ile alarmı çalan telefonumun sesini kapatmıştım. şu zil sesinin beni bu kadar rahatsız etmesinden nefret ediyordum! Yatağın içinde biraz daha durduktan sonra kaçan uykum ile yataktan kalkmıştım.

Sarsak adımlar ile odamdan çıkarak elimi yüzümü yıkayıp tekrar odama dönmüştüm.

Yüzüme vurduğun soğuk su ile biraz daha kendime gelmiştim nihayet , kendimi hızla makyaj masama atarak hafif bir şeyler yaptıktan sonra kalkarak dolabımdan kırmızı bir elbiseyi çıkartmıştım. Elbise ile boy aynamın karşısına geçerek üzerimde nasıl durduğuna bakmaya çalışmıştım.
Diz kapaklarımın üzerinde kalan elbisenin ufak bir gögüs dekoltesi vardı fakat üzerimde çok hoş duruyordu hem daha önce şirkette de giymediğim için diğer kıyafetlere bakma gereği duymadan kıyafeti üzerime geçirmiştim. Sonrasında bu elbise ile çok iyi gidecek bej rengindeki topuklularımı alarak odadan çıkmıştım. Sabah sessizliği olduğu için çok fazla ses yapmak istemediğim için yavaş adımlar elimdeki ayakkabılarımı evin demir kapısının önüne bırakarak mutfağa geçmiştim.

Burnuma dolan nefis kahvaltı kokusu ile adeta kendimi mest olmuş gibi hissetmiştim. Bu kadın nasıl olurda bu kadar harika kahvaltı hazırlamayı başarabilirdi ?
-Aleyna pek kahvaltı hazırlayamadığı için önüne gelen her kahvaltıya hayran kalıyor-

İştahla kahvaltıya oturarak annemin gözleri önünde yemeğimi yemeye başlamıştım.

"Bugün babanlar erkenden çıktı bir montaj işleri varmış" ben kahvaltımı yaparken annem bana bilgi vermeyi de ihmal etmiyordu.

"Paran var mı yanında yoksa vereyim taksi ile git işe" ağzımdaki lokmayı hızla yutmak için önümde duran çayımdan bir yudum almıştım.

"Yeterli param var yine de teşekkürler anneciğim" kahvaltıma kaldığım yerden devam ederken annem ne yazık ki susmak bilmiyordu.

"Dünde çocuğu nasıl yaktın tüh tüh" annem elini ağzına götürmüş beni kınayan bakışları ile ezmeye çalışıyordu resmen! "Ay Nermin hanımla da daha dün beraberdik gerçi bu gün en azından bir geçmiş olsuna gitsek nasıl olur acaba ?" Ben daha fazla yemeye çalıştıkça annem daha fazla konuşmaya başlamıştı sanki , elime aldığım peçete ile ağzımı silerek ayağa kalkmıştım.

"Bugün Devrim ile konuşurum ben anne müsaitlerse gideriz." Tabikİi de bu akşam oraya gidecektik! Sadece anneme karşı çok istekli gözükmek istemiyordum.

"Ha tamam kızım ama bana haber et de hazırlık yapayım eli boş gitmeyelim" ayakkabılarımı ayağıma geçirirken annemde peşimden gelerek konuşmaya devam ediyordu.

"Olur anneciğim haber ederim sana" ayakkabılarımı ayağıma giydiğimde anneme bir öpücük kondurarak kapıyı açmıştım.

"Hadi o zaman sana hayırlı işler" anneme son kez gülümseyip evden çıkarak asansöre binmiştim.

İşe aslında bu kadar erken gitmeme gerek yoktu , sonuçta şirkette Hava da olmayacaktı. Ama benim ne yazık ki işi sürekli ekmemden dolayı bir çok iş birikmiş adeta çözülmesi zor bir dağ olmuşlardı. Bıkkınlık ile kolumda takılı olan çantamdan telefonumu çıkartarak gelen bildirimlere göz atmıştım. İş ile ilgili kaydettiğim sitelerden gelen bildirimlere şirkette bakmaya karar verip özel kişisel mesajlarıma girmiştim.
İlayda'dan gelen bir kaç mesaj dışında gelen başka bir mesajın olmaması yüzümün asılmasını sağlamıştı.
Sinirle telefonumu çantama fırlatarak giriş katta duran asansörden hızlı ve sinirli adımlar ile çıkmıştım.

ASAF KOREL  Where stories live. Discover now