Keyifli okumalar dilerim. :)
Multimedya da Yüsra'nın hali var.
*Bu bölüm yeniden düzenlenmiştir.
&&&
Tam kapıyı açmaya gidecekken birden Berkay önüme geçip bana engel oldu. Kapıyı açmadan önce gür bir sesle bağırdı.
''Kim o'' dediğinde dışardan ses gelmeyince bende iyice endişelendim. Berkay pencereyi açıp kenardan dışarı baktığında anlamsızca kaşlarını çatıp kapıyı açtı. Kimse yoktu ama kapının önündeki beyaz zarf dikkatimi çekmişti. Berkay dışarı bakarken zarfı alıp içeri girdim.
''Berkay, gel biri sanırım bunu bırakmak için gelmiş'' dediğimde Berkay içeri girip kapıyı kapadı ve yanıma geldi. Bende hızla salona geçip elimdeki zarfı açtım. İçinden çıkacak her neyse iyi bir şey olmadığını hissediyordum. Yavaşça zarfı açıp içindeki nota ve resme baktım. Resimde annem ve babam arabadan inerken görüntülenmişlerdi. İkisi de gülüyorlardı bu beni sevindirmişti ama notu açıp okuduğumda kanım dondu.
''Evet Mesut seninle daha işim bitmedi benden ve Esra'm dan çaldığın yılları sana ödeteceğim. Eski karında çok güzelmiş eminim bunu Esra görünce senden daha çok nefret edecek ama ben buna üzülmedim. Çünkü intikam soğuk yenen bir yemektir.'' kağıdı elimde buruşturduğum da sinirle yerimden kalkıp odaya girdim. Telefonu alıp hemen babamı aradığımda ikinci çalışında açmıştı.
''Baba neredesiniz şu an ne yapıyorsunuz?'' dediğinde babamın çatallı sesi kulaklarıma doldu.
''Yaren, biz uyuyorduk bir sorun mu var.'' dediğinde derince nefes aldım. Bunu söylemezsem tehlikede olduklarını bilmeyeceklerdi o yüzden mecbur söylemem gerekiyordu.
''Zarf geldi kapıya annemle senin arabadan inerken ki halin çekilmiş o Esra'yı kaçıran adam not bırakmış intikam alacağım falan diye baba kendinize dikkat edin ben size bir şey olmasından korkuyorum.'' dediğimde babam sessizce bir kaç küfür savurdu.
''Yaren, bir tanem sakin ol tamam mı kimse size zarar veremez korkma ve evde tek kalma yanına biri var mı gelebilecek.'' dediğinde Beni izleyen Berkay'a baktım.
''Var baba siz kendinize dikkat edin.'' dediğimde babam nefesini bıraktı.
''Tamam kızım sakın yalnız kalma biz ancak sabaha geliriz tamam mı?''
''Tamam'' dedikten sonra telefonu kapadım. Berkay yanıma gelip kaşlarını çattı.
''Bu adam kim yüzünü görmüşsündür illa ki'' dediğinde Berkay'a şaşkınca baktım. Şu an ne alakaydı anlamıyordum.
''Ne alaka Berkay adamın yüzü'' dediğimde bana bakıp ellerini başına koydu.
''Sen tarif et bir'' dediğinde o günü aklıma getirmeye çalıştırdım nerede olsam o gri gözleri unutmazdım.
''Kumral, kirli sakallı ,gözleri griye çalıyor. Saçları gür, uzun boylu ve hafif göbekli, burnu uzun, dudakları ince biriydi.'' dediğimde Berkay başıyla onayladı.
''Resmini görsen tanırsın yani'' dediğinde başımı eğip tekrar Berkay'a baktım.
''Tanırım, sen neden soruyorsun bunları sakın saçma sapan bir şey yapma birde senin tehlikede olmana dayanamam.'' dediğimde Berkay yanıma gelip beni kolunun altına aldı ve salona yönlendirdi. İkimizi de koltuğa oturtup battaniyeyi üzerimize örtünce iyice mayışarak başımı omuzuna koydum.
''Bir şey yapmayacağım en azından o adamı bulmanıza yardım edebilirim. Tanıdıklarım var ben tehlikede olmam.'' dediğinde iyice huzursuzlaştım.
''Sen bu işe bulaşma ne olur sadece yanımda ol yeter bugün burada kalır mısın?'' dediğimde Berkay gülümseyerek bana daha çok sarıldı.
''İstesen de gitmem zaten seni bu nottan sonra nasıl yalnız bırakırım.'' dediğinde içki kokusuyla kaşlarımı çattım. Onu gördüğümden beri söyleyeceğim şeyi söylemek için yüzüne baktım.
''İçki içmişsin neredeydin sen.'' dediğimde Berkay'ın ellerimin altındaki kasları gerildi ve derince nefes aldı.
''İçtim biraz Samet'le önemli bir şey değil.'' dediğinde kollarının altından çıkıp gözlerini kaçırmasını izledim.
''Sen normalde içmezsin kolay kolay acaba bu içme sebebinin Yüsra denen kıza bağlamalı mıyım kim o Berkay bana her şeyi anlat yalandan nefret ediyorum biliyorsun.'' dediğimde Berkay bana bakıp koltukta uzandı ve beni birden kendine çekince sırtım göğsüne gelecek şekilde geniş ve uzun koltuğumuzda yatmış olduk.
''Yüsra, benim eski arkadaşım önceden bu mahallede yaşarlardı. Bazı sebeplerden dolayı Amerika'ya gitmişler, babası kötü biriydi annesini sürekli döverdi oda annesini korumak için derslerine sıkı sıkıya tutundu, sırf daha güzel bir gelecek için tabi ben o zamanlar Yüsra ile çok iyi arkadaştım yediğimiz içtiğimiz bir giderdi. Ona oldukça değer verirdim yani benim için çok değerliydi. Haber vermeden çekip gidince bir daha ona ulaşamadım, çok zor zamanlar geçirdim, eksik hissettim kendimi ve şimdi birden çıkıp gelmesine çok şaşırdım. Ayrıca Merve ile yakınlardır ama Yüsra asla Merve'ye benzemez o daha doğal ve gerçekçi bir kızdır, benden de bir yaş büyük liseyi bitirmesi gerekiyordu ama bir yıl dondurmak zorunda kalmış anlayacağın olay bundan ibaret bizi imtihan etmek için daha doğrusu seni imtihan etmek için elinden geleni yapacaktır Merve'ye uyacağını adım gibi biliyorum buna sakın izin verme bana güven olur mu?'' diye konuştuğunda hiç kesmeden Berkay'ı dinledim bana anlatmasına ayrıca sevinmiştim, yalan söylemeyeceğini biliyordum ama bir yandan da Yüsra'ya ne kadar değer verdiğini görebiliyordum .
Her ne kadar gidişine kırılsa da hala içinde bir yerde ona olan sevgisi duruyordu bu sesindeki tondan bile anlaşılıyordu ama ona kızamazdım asla onu geçmişi ile yargılayıp onu değiştirmezdim ben onu olduğu gibi sevip ona güveniyordum ve bizi ayırmalarına izinde vermeyecektim onu bu kadar zor bulup kolay kaybedecek bir kız asla değildim ve bunu o kızda anlayacaktı. Berkay'a dönüp yüzü ile dip dibe geldiğimde gözlerine baktım.
''Bizi kimse ayıramaz biliyorsun değil mi?'' dediğimde Berkay gülümseyerek burnumu öpünce gülümsedim.
''Biliyorum meleğim sonsuza kadar'' deyip ellerimiz kenetlediğinde ona daha çok sokulup gözlerimi kapadım ben bu çocuğu seviyordum.
&&&
Sabah erkenden kalktığımızda Berkay hazırlanıp evden çıktı. Formamı giyinmeye giderken birden kapının açılmasıyla kapıya koştum önden annem ardından babam gülerek girince koşarak anneme sarıldım. Annem birden geri düşecekken zorla kendini toplayıp güldü.
''Dur deli kız bu kadar çok mu özledin beni'' dediğinde geri çekilip yanağından öptüm.
''Özlerim tabi sana mı soracağım'' dediğimde annem daha da güldü. Resmen yüzüne gözüne kan gelmişti.
''Bak sen'' dedi. Babamla mutlu olduğu gözlerinden anlaşılıyordu. Babam bana bakıp gülümsediğinde her ne kadar zor olsa da gidip onu da yanağından öptüm ve hiç bakmadan koşarak odama gittim. Üzerime formamı giyerek elimi yüzümü yıkadıktan sonra çantamı alıp odadan çıktım. Kapıda babamla çakışınca beni çekip odaya soktu.
''Yaren şu zarf nerede verir misin, annen bilmiyor onu telaşlandırmak istemiyorum.'' dediğinde sıkıntıyla başımdaki çekmeceyi açıp zarfı uzattım.
''Anneme söyleme çok üzülür, bu mutlu hali uzun zamandır yoktu ben ne olursa olsun geldiğin için mutluyum.'' dediğimde kendimi sıktım. Babama baktığımda bana bakıp gülümsüyordu.
''Sarılabilir miyim küçük hanım'' dediğinde bende gülümseyerek başımla onayladım ve ne olursa olsun sarılınca kendimi o kadar iyi hissettim ki bunca zaman nasıl ayrı kalabilmiştim bilmiyordum. Kapı açılıp annem içeri girince bizi gördü ve gülümsedi.
''Kıskanıyorum ama '' dediğinde ikimizde tek kolumuzu açıp ona da yer açtık ve üçümüz sarıldık ne olursa olsun benim için değerli iki varlık kollarımdaydı ve ben bu aileyi ayakta tutmak için gerekirse herkesi karşıma alırdım. Kendimi geri çektim ve isyan ederek ikisine de baktım.
''Aa yeter bu kadar okulum var benim ya'' dediğimde annemle babam güldü ve babam bana bakıp ciddi tavrını takındı.
''Tek başına gidip gelme gerekirse beni ara gelirim.'' dediğinde başımla onayladım. Hızla tirençkotu mu giyinip ayağıma sporlarımı geçirdim hava gittikçe ısınıyordu ve buda benim için daha iyiydi ilkbaharı seviyordum ve bunun huzuruyla evden çıkıp beni bekleyen Büşra'ya doğru ilerledim sıkıca sarılıp geri çekildiğimizde yanımızdan kahkaha atarak geçen Merve ve Yüsra'ya baktım. Yüsra, bana bakıp sinsice sırıttı ve önüne döndü.
''Aldırma şu kıza kendini bir şey sanıyor ,sakın eline koz verme'' dediğinde şaşkınca Büşra'ya baktım.
''Sen tanıyor musun?'' diye soran gözlerle Büşra'ya baktım. Büşra koluma girip beni sürüklemeye başladı.
''Tanıyorum bizim okulda oldukça popülerdi. Berkay ile arasından su sızmazdı, herkes onlara imrenirdi, hatta sevgili olduklarına dair çok dedikodular çıkmıştı ama sevgili değillerdi yani Samet'le sevgili olmadığımız zamanlar olsa da bana anlatırdı, arada konuşurduk. Aranızı gıcıklık olsun, ya da sırf senin sevgini ölçmek için bozmaya çalışacaktır, fırsat verme ben yanındayım.'' dediğinde omuz silktim.
''İzin vermem asla.'' dediğimde Büşra gülümsedi. Samet karşımızdan gelip Büşra'yı alnından öpünce onların bu haline gülümsedim.
''Bu etek çok mu kısa'' diyen Samet ile gülümsemem genişledi. Büşra eteğine bakıp kaşlarını çattı.
''Her zamanki hali Samet saçmalama'' dediğinde Samet, kaşlarını çattı.
''Yok yok kısa biz bunun uzununu alalım katil olmak istemiyorum.'' dediğinde Büşra gözlerini devirdi. Birden belime dolanan ellerle irkilince Berkay'ın kokusunu alınca sakinleştim.
''Korkutmak istemedim sevgilim'' dediğinde gülümseyerek ona döndüm.
''Boş anıma geldi sorun yok'' dediğimde oda gülümsedi.
''Kokuna fazla alıştım ayrı kalamıyorum.'' dediğinde kendimi geri çektim.
''Biraz özle o zaman'' dedim ve Büşra'yı kendime çektim.
''Yeter bu kadar Büşra benimle oturacak artık biraz özleyin bizi'' dediğimde Büşra'da bana destek olunca iki tane ultra tatlı iki erkeği kaşları çatık bırakarak okula girdik.
Sınıfa girdiğimizde kalabalık sınıfa bakıp dudak büzdüm sanırım buna alışmam zor olacaktı. Sıramıza geçip oturduğumuzda sınıfa bizimkiler girince gülümsedim. Yüsra, birden ayağa kalkıp Berkay'ın yanında durunca bende sakin olup izlemeye başladım. Berkay gözlerini devirip bana bakınca bende dikkatlice ona baktım. Sanırım Yüsra onunla konuşmak istiyordu ve oda benden gözleriyle izin alıyordu bunu anlayacak kadar onu tanıyordum. Bende gözlerimi yumup onay verince gülümseyip bana göz kırptı ve Yüsra ile sınıftan çıktı her ne kadar meraktan kudursam da engel olmayacaktım.
''Ne sakinsin yaa ben hayatta duramazdım.'' diyen Büşra'ya baktım.
''O kozu ona vermeyeceğim ben sadece Berkay'a güveniyorum.''
''Tatlım bu kızın bir şey yapmayacağı anlamına gelmez hani'' dediğinde içime düşen kurtla sıramdan kalkıp hızla dışarı çıktım.
İlerde camın önünde durup konuşan Berkay'a baktığımda telaşlı bir şekilde bir şeyler anlatıyordu ama Yüsra, bacağını sallayıp kollarını önünde bağlamıştı. En sonun Yüsra, Berkay'ın dibine girince kaşlarımı çattım ama kendimi sıkıp bekledim. Yüsra, elini Berkay'ın yanağına koyup hafifçe okşadı. Berkay kendini geri çekip buraya doğru adımladığında göz göze geldik yanıma gelip elimden tutunca bende sıkıca tutup sınıfa girdim. Yüsra arkamızdan girince ona öldürücü bakışlar attım. Yüsra bana bakıp gülümsedi. Bu kız fazla güzeldi ve davranışları beni sinir etmeye başlamıştı.
''Hey sakin olur musun'' diyen Berkay'a baktığımda sinirle çıkıştım.
''Ne dedi o kız'' dedim.
''Ya saçmalıyor parti mi ne yapacakmış bizi çağırıyor olmaz dedim.'' dediğinde kaşlarımı kaldırdım.
''Neden ki gideriz hayatım.'' dediğimde Berkay, bana bakıp iç çekti.
''Yaren, onun partilerinde her türlü insan olur tamam mı senin o ortama girmeni istemiyorum. Bilerek yapıyor.'' dediğine omuz silkip hızla Yüsra'nın önüne gittim. Bakışlar bana döndüğünde Merve sırıtarak bana baktı. Yüsra ise gayet rahatça geri yaslanınca ben iyice sinirlendim.
''Parti kaçta ve nerede'' dediğimde gülümsemesi genişledi.
''Imm çocukları almıyoruz ama sana bir istisna yaparız tatlım, akşam sekizde sek barın aşağısındaki sokakta kalıyor zaten Berkay bilir beklerim.'' dediğinde gözlerimi kısıp geri döndüm. Berkay, Samet'in yanına oturarak Yüsra'ya baktı ve olumsuzca başını salladı.
''Akşam sekizde beni almaya gel yoksa tek giderim.'' dediğimde Berkay, derince nefes alıp başıyla onayladı, o kıza kimin çocuk olduğunu büyük bir zevkle gösterecektim.