My Sister's Future Husband

By Kimbumlovee

130K 8K 2.5K

Sonunda Sehun'a olan duygularımı itiraf edebilmiştim. Merakla gözlerine baktım. Vereceği cevabı bekliyordum... More

MSFH -1-
MSFH -2-
MSFH -3-
MSFH -4-
MSFH -5-
MSFH -6-
MSFH -7-
MSFH -8-
MSFH -9-
MSFH -10-
MSFH -11-
NOT#
MSFH -12-
MSFH -13-
MSFH -15-
MSFH ❤16❤
MSFH -17-
MSFH -18-
MSFH -19-
MSFH -20-
MSFH -21-
NOT2#
MSFH -22-
MSFH -23-
MSFH -24-
MSFH -25- |M|
MSFH -26-
MSFH -27-
MSFH -28-
MSFH -29-
MSFH -30-
NOT#3
MSFH -31-
MSFH -32- FİNAL
Yeni HunHan Fic!

MSFH -14-

3.2K 226 32
By Kimbumlovee


"Üzgünüm Luhan. Ben eşcinsel değilim."

Duyduklarımla önce şoka uğradım. Sonra her tarafımın kıpkırmızı kesildiğini hissettim. Hayatımda hiç bu kadar utandığım, rezil olduğum olmamıştı. Böyle diyebileceğini hiç düşünememiştim. Hayal kırıklığı ağır basmak üzere her kötü duyguyu hissediyordum.

Başımı yere eğip gözlerimi kaçırdım. Bu gercekten çok utanç vericiydi. Karanlık olduğu için şükrettim aksi takdirde domates gibi kızardığım belli olacaktı.

"Yah, üşüdüm hadi seni eve bırakayım. Merak etmesinler." Normal bir şekilde söyledi.

Ben bunu söyledikten sonra ve o o cevabı verdikten sonra benden uzak durur, nefret eder ve tiksinir diye düşünmüştüm ama sanki hiçbir şey olmamış gibi rahat davranıyor ve konuşuyordu.

Oturduğu yerden kalktığında bende kalktım. Kapıya ilerleyip açtı.
Okulun içinden geçerken eski sınıfımın önünde durdum. Kapısı açıktı. İçeriye baktığımda sıraların, perdelerin hatta tahtanın değiştiğini gördüm. Artık bu okul benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. O balkon dışında.

Dışarıya çıktığımda soğuk hava bedenimi ele geçirdi. Titriyordum. Hemen arabaya binip kapıyı kapattım. Sehun'da bindi ve motoru çalıştırdı.
"Klimayı açmamı ister misin?"

Belli belirsiz bir şekilde başımı salladım. Uzanıp klimayı açtı ve anında sıcak hava içeriye hücum etti.
Asfalt yolda kayıp giderken gelen tek ses klimanın sesiydi. İçerinin ısınmasıyla mayışmış koltukta biraz daha yayılmıştım. Gözlerim dışarıda yolun kenarındaki belirli aralıklarla dikilmiş lambaları takip ediyordu.

"Bir kaç gün sonra seni onunla tanıştıracağım."

Evet en zor kısmı zaten burasıydı. Zorlukla ağzımı açtım. "Gerek yok."

"Böyle anlaşmıştık Luhan."

"İstemiyorum."

"Bir kaç gün sonra seni onunla tanıştıracağım, Luhan." Sesi kısık çıkmıştı ama red kabul etmez bir tondaydı. Gözlerine baktığımda göz göze geldik. Gözlerinde güçlü bir parıltı vardı. Bunu görmemek neredeyse imkansızdı.

Şaşkınlıkla baktım. Bunun sebebi benimle dalga geçmesi veya bana acıması olabilir miydi? Ne de olsa şu an ona platoniktim. Evet. Bana acıyor. Benimle içinden dalga geçiyor.

Böyle yaparak kendimi daha küçük düşürüyordum. Ezik bir liseli ergen gibi davranmamalıydım. "Tamam. Tanışacağım."

Sehun tatminkar bir gülüş verip sürmeye devam etti.

Evin önüne geldiğimizde arabadan indim. Ona karşı kızgın ve öfkeliydim. Resmen benimle dalga geçiyordu. Ben ona seni seviyorum diyorum o bana sevdigim kişiyle tanıştıracağım diyor. Hay ben böyle işin içine s.çıyım ya.

Aklıma geldikçe sinirleniyordum. Yumruklarımı sıkıp evin kapısına geldim ve şifreyi girdim. Kapı açılırken arkadan Sehun'un sesi duyuldu. "Çok yakında tanışacaksın Luhan. Seveceğin biri olduğu kesin."

Ya evet. Kesin.

Cevap vermeden içeri girdim. Girer girmez kapıdaki delikten Sehun'u izlemeye başladım.

Önce olduğu yerde zıpladı daha sonra sağ elini yumruk yapıp sanki bir şey kazanmışcasına zıpladı. Daha sağına soluna bakıp birinin görüp görmediğini kontrol etti. Ceketini düzeltip arabasına bindi ve gazladı.
"LULUUUUU!"
Korkuyla yerimden zıpladım. "Soo?"

Ellerini beline koydu. "Kimi dikizliyordun?"

"Ahh tchh ben? Ben kimseyi gözetlemem ancak gözlenen olurum bebeğim." Çarpık bir şekilde sırıttım.

Kyungsoo arkasına dönüp Baekhyun'a bağırdı. "Baekkiee! Sanırım Luhan'a bir şeyler olmuş. Luhan Şımartma Paketi'ne ihtiyacımız var. Cipsler nerede demiştin?"

››››››››››››››››››››››

*Sehun*

Luhan'ın bana dedikleriyle şoka uğramıştım. Hiç, bir şeye bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyordum. 7 yıldır bu anı beklemiştim ben. 7 yıldır bu sözleri duymak istemiştim.

Luhan bana öyle dediğinde aklıma başka bir şey gelmişti. Daha akılda kalıcı ve bizim için daha özel olan. Ona onu sevdiğimi çok daha farklı şekilde söyleyecektim.

Onu o balkona bilerek getirmiştim. Luhan son sınıftayken sürekli oraya çıkıyordu ve bende onu takip ediyordum. O mezun oluncada yerini ben almıştım. Orası bana Luhan'dan kalmıştı. Kimseye emanet edemezdim. 4 yıl boyunca her okul günü oradaydım. Luhan'ın yazdığı yazıyı okuyor, onun baktığı manzaraya bakıyordum.

Benim de mezun olma vaktim gelince gidip okulun hizmetlisiyle konuştum. Orayı o şekilde bırakması ellememesi şeklinde yalvardım. Biraz karşı çıksada sonunda acıyıp kabul etmişti.

Luhan'ın 'Ben eşcinsel değilim.' dediğimde gözlerinde gördüğüm hayal kırıklığı ve üzüntü beni gerçekten parçalamıştı. Ama yapacağım şeyi düşündükçe mutlu olmama engel olamıyordum. Ve Luhan'ın beni sevdiğini düşündükçe de!
Tanrım! Bugün benim en mutlu günümdü.

Arabayı evimin yanındaki garaja park edip sekerek eve geldim.
"Hyung! Teyze! Ben geldiiim."

"Merhaba Sehun."

"Sana da selam hyung. Teyzem yok mu?"

"Hayır kendi evine gitti."

"Anladım." Kendimi televizyonun karşısındaki koltuğa attım. "Bu koltuk cidden rahatmış."

Rastgale bir kanal açıp izlemeye başladım. Daha sonra kahkaha atıp söyledim. "Hyung, bu dizi gerçekten çok eğlenceliymiş. Sende izlemelisin."

Chanyeol dik dik bana bakmaya başladı. "Bugün ne yediğini veya ne içtiğini söyle bana, hemen."

Umursamayıp önüme döndüm ve biraz sonra tekrar gülmeye başladım. Chanyeol'ün bakışları hala benim üzerimdeydi ve beni rahatsız ediyordu. Döndüm. "Ne?"

Yanıma gelip oturdu. "Sehun sen bu koltuğu hiç sevmezdin ve sırf inat olsun diye yere otururdun. İzleyip gülmekten kırıldığın ve eğlenceli olduğunu söylediğin diziyi ise izleyeli daha bir dakika oldu. Üstelik o dizinin konusuda töre cinayeti."

"Woah! Cidden! Hala öyle insanlar var mı? Bu berbat bir şey. Sanırım bu konu hakkında bir tez hazırlayabilirim. Daha fazla puan alırım ve belkide sınıf birincisi-"

"Sehun-ah," lafımı kesmişti "Luhan'la ne oldu?"

"Tch, yok bir şey hyung."

"Emin misin?"

"Evet."
Yüzüme biraz daha yaklaştı. "Bana her şeyi anlatabilirsin biliyorsun değil mi? Her şeyi."

"Evet hyung. Sağol."

Popoma vurup koltuktan kaldırdı. "Hadi o zaman uyku saati!"

"Hyung?"

"Söyle Sehun-ah."

Yanaklarımı şişirip aegyo yaptım. "Bana nesquikli süt yapar mısın?"

"Oldu. Ettiğin yeri de ben temizliyim istersen. Mutfak orada. Git yap."

Omuzlarımı düşürüp mutfağa ilerledim. Bi Luhan bile olamıyordum.

»»»»»»»»»»»»»

"Bu odanın hali ne Sehun? Gece gece Canga mı yiyip kudurdun? At mı tepindi buralarda? Her taraf pislik içinde."

Uykulu bir şekilde mırıldandım. "Hayır hyung Doritos yedim ondandır."

"Şuna bak dalga geçiyor birde. Ben Baekkie'mle buluşmaya çıkıyorum. Kahvaltını yap ve odanı topla. Belki eve geliriz."

"Tamam. Saat kaç?"

"Öğleden sonra 2."

"NE?!" Hızlıca yataktan kalkıp üzerimi giyindim. Banyoya gidip dişlerimi fırçalayıp aşağıya indim. "Sehun nereye?"

"Hyung çok önemli bir işim var. Çıkıyorum ben."

"Kahvaltı yapsaydın ama..."

Geri dönüp çoktan hazırlanmış olan kahvaltı masasından boyuna dilimlenmiş salatalıklardan iki dilim alıp Chanyeol'e gösterdim. "Şimdi kahvaltı mı yapmış oldun?"

Birini ağzıma attım. "Ovot, bo kohvoltoydo."

"Ya ya ya! Ağzından saçarak konuşma. Git hadi tamam."

Hemen vestiyerden anahtarımı alıp garajdaki arabaya bindim. Elimdeki diğer salatalığı da ağzıma tıkıp arabayı çalıştırdım ve Seoul'un en büyük AVM'sine sürdüm.
Birileri için bir şeyler almam gerekiyordu ;)

*Luhan*

"Tanrım! Bu odanın hali ne? Ah, odamdan hiç çıkmamalıydım."

Minhee'nin ağlamaklı sesiyle uyandım. Uyanmama rağmen gözlerim hala kapalıydı. Yanağımdaki sıcaklık beni rahatsız ediyordu. Bir kaç kez geri itmeme rağmen yine geliyordu. Dayanamayıp gözlerimi açtım.
"Baekhyun şu ayağını çeker misin lütfen?"

"Luhan sende bacağını karnımdan kaldırır mısın?" Bu sefer Soo söylemişti.

"Soo sende şu poponu suratımdan çek."

"Dün akşam yumuşacık diye sarılıyordun ama."

Kyungsoo ve Baekhyun atışırken bende doğruldum. Etraf cips, çikolata ve bira çöpleriyle doluydu. Dün akşamdan kapatmayı unuttuğumuz film tüm gece boyunca başa sarıp durmuştu. Hepimiz benim yatağımda filmi bitiremeden sızmış kalmıştık.

Beş domuzun, altı ördeğin, iki ineğin ve on bir civcivin olduğu bir at ağılı bizim odanın kokusunun yanında Beyonce'nin parfümü gibi kalıyordu.

Hala atışmakta olan Kyungsoo ve Baekhyun'u dürttüm. "Leş gibi kokmuş burası. Duramam daha fazla. Soo'nun odasına gidelim."

Diğerleri de onayladı ve yataktan kalktılar. Tam kapıdan çıkacaktım ki telefonumun melodisini duydum.
"Siz gidin ben geliyorum."
Omuz sallayıp kapıdan çıktılar.
Bende yerdeki çöplerin altından şu zımbırtıyı aramaya başladım.

Sonunda bulduğumda ekrandaki yazıyı görmemle kulaklarım uğuldamaya başladı.

Arıyor... Sehun

Sevdiği kızla tanıştıracağını söylemişti. O yüzden mi arıyordu? Eğer açmasam? Ama bu seferde eve gelirdi ve bu halimi görürdü. Ağlamaktan şişmiş gözlerimle bunun olmasına izin veremezdim.
Hemen ekranı sağa kaydırdım.

"Evet?"

"Ah, merhaba Luhan. Açmayacaksın sanmıştım."

"Evet bende öyle sanmıştım."

"Ama açtın."

"Eve gelirsin diye açtım."

"Yani kendin istediğin için değil zorunlu hissettiğin için açtın?"

"Evet."

"Şimdi telefonu kapatıyorum. Eve gelmemden korkma. Gelmeyeceğim. Açmak istiyorsan aç istemiyorsan açma. Hiçbir şeye zorunlu değilsin. Ama... umarım açarsın Luhan."

"Saçmalama Sehun açtım işte ne diyorsan de. Alo? Alo?"
Telefonu kulağımdan çekip ekrana baktım.

Arama sonlandırıldı tarafından: Sehun

Derin bir nefes verdim. Gerçekten uğraşmak istemiyordum. Tüm dünyayı bir tarafa bırakıp uyumak istiyordum.

Telefon elimde tekrar titreşmeye başladı.

Arıyor... Sehun

"Sehun gerçekten uğraşmak istemiyorum. Ne söyleyeceksen söyle artık."

"Yani şimdi de uğraşmak istemediğin için mi açtın?"

"Evet. Söyle şimd-"

Arama sonlandırıldı tarafından: Sehun

Yatağa oturup tekrar aramsını bekledim. Niye bu kadar uğraşıyordu ki? Niye takıyordu açma sebebimi? Arıyordu ve bende açtım. Dahası ne!

Arıyor... Sehun

"Aaa, Hunnie nasılsıııııın?" Yalandan konuştum.

"Hunnie? Bu hoşuma gitti."

"Ciddi misiin? Ay yerim ben seniiii!"

"Tamam tamam Luhan. Kendine gel. Bu hoşuma gitmedi."

"Artık ne diyeceksen de."

"Yarın saat 18.00'de seni almaya geleceğim. Onunla tanıştırmak için."

"Oh." Her ne kadar bilsemde bunu ondan duymak acıtmıştı. "Peki."

"Bu arada senin kıyafetlerini ben getireceğim. Hazırlanma."
Hah! Bu neydi şimdi? Gerçekten patlamak üzereydim. Kendi kıyafetlerimi seçebilecek düzeydeydim.

"Sabrımı zorlama Sehun. Kendim kıyafetlerimi giyinirim."

"Beni ona rezil etmeni istemiyorum. Ben getiririm."

"SENİ BOK BEYİNLİ! KENDİ KIYAFETLERİMİ GİYİNECEĞİM BEN. KİM KİME REZİL OLUYORMUŞ. ASIL BENİM O KIZA KIYAFET SEÇMEM LAZIM! SENİ ÖLDÜRMEDEN ÖNCE KAPA ÇENENİ SEHUN. GÖRÜŞÜRÜZ! "

Telefonu tamamen kapatıp yatağa attım. Zorlukla tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım.

Benden utanıyordu. Bunu yüzüme vurmuştu. Açık açık belirtmişti. Seni küçük piç. Senin o aşkım diyeceğin kızı da seni de si-

"Luhan! Gelmiyor musun? Ayağımı koyacak yanak arıyorum. Soo'nunkiler kartlaşmış bana sen lazımsın!"

Sinsice sırıtıp cevap verdim. "Geliyorum Baek. Tabi kendime bir sevgili ayarladıktan sonra."

Evet, kendime sevgili ayarlayacaktım. Hemen ve şimdi.

Bu mal yine kendi kafasına göre işler yapıyo işte tch. Ehem ehem yavrularım, bebişlerim, aşkitoşlarım, her bi şeylerim tamam sadede geliyorum okullar açıldı mağlumunuz o yüzden bölümler accıcık minnacık gecikebilir. Olar mı? Cidden elimden geldiğince yazmaya çalışıcam. Şu an elimde bölüm var onlardan atmaya devam edicem ama bu iki gün arayla olacak büyük ihtimalle. Kızmayın lütfen. He?

Bööööyle sulu sulu öpüldünüz :³ Tabi ki benim tarafımdan değil manyak msn? Chanyeolden bahsediyorum ;))

Continue Reading

You'll Also Like

39.6K 3.8K 11
Sehun, kağıt yığınlarının arasındaki kutuyu aldı ve üzerindeki tozları sildi. Üzerinde siyah mürekkeple yazılan yazıyı okumaya çalıştı. Silik olan ha...
21.4K 1.3K 38
Bilinmeyen numara: Seni altımda inletebilirim bebeğim Harry: nE?! LİNÇLEYECEKSENİZ OKUMAYIN AMK! Başlangıç: 18 Aralık 2020 Bitiş: 11 Ağustos 2021
5.7K 694 29
Gözyaşlarım hızlıca akarken okul formamın koluna gözlerimi silmekten başka bir şey yapamadım. Cebimdeki telefona elimi attım ve çektiğim kedi fotoğra...
1K 86 7
Jeon Jungkook koleksiyonunu tamamlamayı çok istiyordu Park Jimin ise koleksiyonunun son parçası olmalıydı.