Keyifli okumalar dilerim. :)
Multi medya Berkay ve Yaren olarak hayal edebilirsiniz.
*Bu bölüm yeniden düzenlenmiştir.
&&&
''Sen şimdi bana senle ders çalışmamı ve yetmişten aşağı almamamı söylüyorsun bu gerçekten komik.'' dediğinde suratına ciddi şekilde bakmaya devam ettim evet bu istediğim belki de saçmaydı hatta mantıksızdı ama nedense ona bunu yapmak istemiştim ve bunu dediğim içinde pişman olmayacaktım.
''Bana söz verdin Berkay bu istediğimi kabul etmelisin.'' dediğimde Berkay etrafına baktı. Bu durumdan memnun olmadığının farkındaydım.
''Bu çok saçma ama hem neden böyle bir şey yapıyorsun ki'' dediğinde ciddiyetine bürünmüştü ve o zaman düşündüm ki keşke bu çocuk hep gülse ve bende onu izlesem. Daha fazla saçmalamamam gerektiğinin farkına vardım.
''Saçma değil tamam mı bunu yapmak istiyorum. Yarın sınav var şimdi eve gidiyorum yarım saat sonra sendeyim.'' dediğimde Berkay kaşlarını kaldırıp gülümsedi.
''Peki boşa kürek çekmeni zevkle izleyeceğim. Bekliyorum.'' dedi ve arkasını dönüp eve doğru ilerlemeye başladı. Bende hızla eve girip bir duş aldım üzerime rahat bir şeyler giyinip edebiyat sınavı için gerekli eşyalarımı aldım. Annem beni görünce çorbayı karıştırmayı bırakıp ocağın altını kapadı.
''Sofrayı hazırlıyorum şimdi'' dediğinde anneme baktım.
''Şey anne ben yemeyeceğim. Büşra, dediğim arkadaşım var ya artık sınavları onunla çalışacağız zaten bir kaç tane kaldı. Şimdi onlara gidebilir miyim?'' diye sorduğunda annem kaşlarını çattı.
''Bu kalma ve dışarıda fazla takılma olaylarını beğenmiyorum.'' dedi. Şu anda ona tabi ki Berkay'la çalışacağımı söyleyemezdim çünkü emindim hayatta izin vermezdi.
''Anne lütfen hem daha iyi anlıyorum benim için önemli'' dediğimde annem derince nefes alıp beni alnımdan öptü.
''Bana öyle dudağını büzerek bakma cadı. Tamam bu seferlik öyle olsun bir dahaki sefer Büşra bize gelsin hem tanışmış oluruz.'' dediğinde anneme sıkıca sarıldım.
''Sen annelerin bir tanesisin.'' dediğimde beni geri çekildi.
''Yalakalık yapma ve on iki olmadan evdesin'' dediğinde başımla onayladım. İzin aldığıma hala inanamıyordum. Büşra'nın bize gelme olayını bir şekilde halledecektim. Şu an odaklanmam gereken başka bir mesele vardı hızla evden çıktım.
Berkay'ın evinin önüne geldim kapıyı çaldığımda Berkay üstü çıplak ve sersem olmuş bir şekilde kapıyı açınca şok oldum.
''Şey kusura bakma içim geçmiş gel sen'' dedi ve geri çekildi bende bozuntuya vermeden içeri geçip ayaklarımı çıkardım verdiği terliği giyinip salona geçtim beş dakika sonra oda üzerine bir tişört geçirip geldi.
''Uff gerçekten bunu yapmak zorunda mıyız.'' dediğinde kitapları ortadaki sehpa ya bıraktım. Yanımdaki yastığa elimi vurdum. Bakışları elimi vurduğum yastığa çevirerek olumsuz bir şekilde gözlerini devirdi.
''Geç bile kaldın Berkay mızmızlanma gel buraya'' dediğimde oflayıp puflayarak yanıma oturdu. O an o gül kokusu burnuma doldu ya bir erkek nasıl gül gibi kokabilirdi.
''Gül kokusunda bir parfüm mü kullanıyorsun.'' dediğimde ardından ağzımı kapattım. Malın önde gideniydim. Berkay o an kahkaha atınca daha da kızardım.
''Neden gül gibi mi kokuyorum'' dedi ve ukalaca sırıttı. Bende omuz silktim.
''Evet parfüm mü kullanıyorsun.'' dedim. Berkay bana daha fazla yaklaşıp muzipçe sırıttı.
''Yok orjinal kokum bu benim ama ilk defa gül kokusuna benzeteni gördüm.''
''Her şeyin bir ilki varmış her neyse artık başlayalım.'' dedim. Berkay edebiyat kitabına bakıp yüzünü buruşturunca gülümsedim.
&&&
2 Saat Sonra
''Bak anladın değil mi bu konu önemli'' dedim. Neredeyse iki saattir çalışıyorduk saate baktığımda ona geliyordu. Berkay yarı baygın bana bakıyordu gerçekten şu anda hayattan bezmiş bir hali vardı.
''Anladım dedim ya artık yeter bu kadar cidden benim bünyeme ters.'' dediğinde gülümsedim. Önemli konuları halletmiştik ufak notlarla da kafasını karıştırmak istememiştim çünkü bu anlattıklarımı bilmesi bile yeterdi.
''İyi bakalım yetmişten aşağı alırsan görüşürüz.'' dedim. Berkay kaşlarını kaldırdı ve alayla güldü.
''He yani atmış dokuz alsam döveceksin he'' dediğinde güldüm resmen bu halimden faydalanarak dalga geçiyordu.
''Her neyse ben artık gideyim'' ayağa kalktım ve kitapları çantama koyup fermuarını kapadım. O anda Berkay'da ayağa kalkıp kolumdan tutunca bakışlarımı ona çevirdim.
''Gitmesen'' dedi sesi o kadar kısık çıkmıştı ki zor duymuştum.
''Neden'' dediğimde yanıma yaklaşıp sırtımdaki çantayı kenara koydu.
''Ben uyuyamıyorum, ben uyuduktan sonra gitsen.'' dediğinde şaşkınca Berkay'a baktım kesinlikle böyle bir şey demesini beklemiyordum ayrıca gözlerine baktığımda ne kadar uykusuz olduğu belli oluyordu. Ona yakın olmak benim mideme hiç iyi gelmiyordu çünkü resmen o yakınımdayken içeride kelebekler dans ediyordu.
''Şey ben nasıl yani seninle mi uyuyacağım.'' dediğimde Berkay elini ensesine götürdü.
''Seni yemem merak etme, korkma'' dedi. Onun bu haline gülümsedim.
''Ne korkacağım sadece tuhaf geliyor.'' dediğimde kolumdan tutup beni odasına getirdi. Yatağa yattığında bende utançla yanına kıvrıldım bu yaptığım kesinlikle doğru değildi. O an mesaj sesi gelince telefonu açıp annemden gelen mesaja baktım saat on bire geliyordu.
Anniş :)
'Bir tanem benim acil çıkmam gerekti. Yarın akşam geleceğim kapıyı iyi kilitle geç kalma İyi geceler güzelim.' bu yazıyı görünce kaşlarımı çattım bu saatte ne işi olabilirdi ki cevapla kısmına bastım.
'Tamam merak etme kendine dikkat et iyi geceler.' dedim ve yolladım. Telefonu kenara koyup Berkay'a baktığımda beni izliyordu.
Yanına uzanıp ona döndüğümde oda bana dönük olduğu için birbirimizi izlemeye başladık. Şu an sanki karşımda bambaşka bir Berkay vardı ve bana fazlasıyla anlamlı bakıyordu.
''Çok güzel'' dediğinde yutkunup onun kusursuz yüzünü inceledim.
''Ne çok güzel'' dediğimde gülümsedi ve elini yanağıma koyup ovalamaya başladı. O anki duygu yoğunluğundan ölebilirdim sanırım. Ama şu anda fark ettiğim şey kesinlikle Berkay'dan hoşlandığım gerçeğiydi.
''Gözlerin'' dedi. O an kalbim durdu ve ben sanki öbür dünyayı boyladım.
''Şey teşekkürler'' dediğimde gülümsedi. Şu anda ten rengimin kırmızının en koyu tonunda olduğunu hissedebiliyordum.
''Utanma'' dedi ve bana daha çok yaklaştı o anda utanıp başımı göğsüne koyduğumda sıkıca sarıldım oda kafasını başıma koyup beni sarmaladı, kokusu o kadar baş döndürücüydü ki anında bende mayışmıştım.(multimedya)
&&&
Sabah alarmın sesi ile gözlerimi açtım. Üzerimdeki ağırlıkla kaşlarımı çatınca şaşkınca üzerime baktım. Berkay ayağını, kolunu ve başını resmen üzerime koyup kafasını boynuma gömmüştü. Allah'tan o kadarda ağır değildi. Bende eve gitmem gerekirken burada uyuya kalmıştım süperdi yani hızlıca onu üzerimden ittim. O an mırıldanıp gözlerini açtı şu hali kesinlikle çok güzeldi.
''Günaydın'' dediğinde bende onun bu sersem halini zevkle izledim.
''Günaydın'' dedim. Etrafıma bakıp hızlıca kalktım banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra hole geçtim. Berkay üzerini giyinmiş bana bakıyordu.
''Geç kaldık ya of'' dediğimde bana yaklaşıp alnımı öptü o an yerimde çakılı kaldım.
''İyi ki kaldın hayatımda uyuduğum en güzel ve huzurlu uykuydu teşekkür ederim.'' dedikten sonra banyoya girdi bende bir süre sonra kendime gelip montumu giyindim ve hızla ayakkabılarımı ayağıma geçirdim tam çıkacakken bana seslendi.
''Okula beraber gidelim'' dedi bende ona bakmadan kapıyı açtım.
''Üzerimi değiştirmem lazım gerek yok hem yanlış anlamasınlar'' dedim ve konuşmasına izin vermeden evden çıktım saate baktığımda altıya geliyordu, okulun başlamasına daha kırk dakika falan vardı hızlıca eve gidip içeri girdiğimde derince nefes aldım. Kesinlikle şu an hissettiklerim bana çok yabancı duygulardı. Hızlıca üzerimi değiştirip kendime kahvaltı hazırladım bir şeyler atıştırıp etrafı topladıktan sonra evden çıktım. O an Kürşat'ı görünce yanına gittim.
''Selam'' dedim oda bana kızgınca baktı.
''Hiç sormayacaksın zannettim mesaj bile atmadın.'' dediğinde sesinden alındığını anlamıştım. Kürşat çok farklı bir çocuktu ama yine de iyi biriydi bana göre yani onu kesinlikle kaybetmek istemezdim.
''Kusura bakma bu aralar yoğundum nasılsın.'' dedim.
''İyiyim sen nasılsın'' dediğinde okula gelmiştik. İçeri girdiğimizde bütün bakışlar bize döndü sanki bir suç işlemiş gibi herkes bize bakıyordu.
''Böyle bakmaları normal mi?'' dediğimde Kürşat gülümsedi ve omuz silkti pekte umurunda olduğu söylenemezdi.
''Umursama o zaman gerçekten takmıyorsun kafana, eski hallerine dönüyorlar.'' dediğinde gülümsedim.
''Haklısın'' dediğimde bana baktı.
''Kantine gidelim mi'' dedi o an etrafıma baktım. Gözlerimin Berkay'ı aradığını biliyordum ama bunu kendime itiraf edemiyordum.
''Olur gidelim'' dedim ve adımlarımızı kantine yönelttik. İçeri girip sıcak bir kahve aldık ve boş bir masaya oturduk.
''Yaren yanlış anlamazsan bir şey soracağım'' dediğinde kahvemi masaya koyup ona baktım.
''Tabi ki'' dedim.
''Seni sabah Berkay'ın evinden çıkarken gördüm aranızda bir şey mi var.'' dediğinde içimden etmediğim küfür kalmadı o saatte nasıl görmüştü ki
''Yok yanlış anlama ben Berkay'a ders çalıştıracağıma söz vermiştim. Geç olunca orada uyuya kalmışım ondan'' dediğimde bana bakıp başıyla onayladı.
''Sen öyle diyorsan öyledir.'' dediğinde anlamsızca yüzüne baktım bu sorguda neydi şimdi. Etrafıma bakınca Berkay'ın bana kaşlarını çatarak baktığını gördüm ve elleri yumruk halindeydi daha sonra hızlıca geri dönüp kantinden çıktı ah kesinlikle çok kızmıştı ama onunda bu davranışları bana saçma geliyordu sanki bana olan tavırlarından beni sevdiğini düşünecektim.
''Yaren'' diyen bir sesle bakışlarım Ezgi'ye döndü yüzünde güller açıyordu. Kürşat'a selam verip yerimden kalktım ve Ezgi'nin yanına ilerledim.
''Günaydın nasılsın.'' dediğimde bana bakıp beni sessiz bir köşeye çekti.
''Çok iyiyim o kadar iyiyim ki hatta yerimde duramıyorum aslında sana teşekkür ederim.'' dediğinde onun bu pozitif enerjisine güldüm.
''Ne oldu söylesene''
''Ali ile sevgiliyiz'' dedi. Bu duruma çok sevinmiştim, kahkaha atıp sıkıca sarıldım.
''Ah çok sevindim umarım çok mutlu olursunuz senden daha iyi birini düşünemezdim.'' dediğimde Ezgi şaşkınca bana baktı.
''Gerçekten böyle mi düşünüyorsun'' dedi. Bende başımla onayladım.
''Tabi ki ama Ali'nin bana haber vermemesine kızdım.'' dediğimde Ezgi'nin yüzü düştü.
''Ya onu hiç sorma telefonunu düşürüp kırdım yani tamamen benim suçum en yakın zamanda yenisini alacağım dedim ama o hayır dedi ve sana da haber vermemi en yakın zamanda sana ulaşacağını söyledi.'' dediğinde gülümsedim.
''Dert etme canım hadi sınıfa çıkalım'' dediğimde mutlulukla gülümsedim. Ali ile Ezgi çok yakışırdı ve Büşra'da öğrendiğinde çok mutlu olmuştu. Berkay ile göz göze geldiğimizde bana sinirle bakıyordu. Bu duruma artık bir dur demem gerektiğinin farkındaydım.
''Neden öyle bakıyorsun bana'' dedim sinirle Kürşat'a baktı.
''Onunla konuşmanı istemiyorum.'' dedi. Bu tepkisi çok anlamsızdı kimse bana kimle konuşup konuşmayacağımı söyleyemezdi.
''Ne sıfatla karışıyorsun Berkay'' diye sesimi yükseltince herkesin sesi kesildi ve bize bakmaya başladılar.
''Seni seviyorum ve bu saatten sonra sadece benim olacağın için karışırım.'' dediğinde şaşkınca Berkay'a baktım kesinlikle böyle bir şey duymayı beklemiyordum sınıfta bile ''Ooo'' sesleri yükselince iyice delirdim kimse beni malıymış gibi kullanamazdı. Bu hoşlandığım çocuk olsa bile...