KAYIP HAYATLAR

By mnrdlvr

254K 10.6K 721

Ayrı ayrı ıssız ve tenha iki mahallede biri Taşkıran biri Karataş lisesi,iki ayrı lise olursa aynı zamanda ne... More

Tanıtım
1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22. BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27. BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM( FİNAL)

6.BÖLÜM

8K 335 21
By mnrdlvr


Keyifli okumalar dilerim. :)

Multi medya da Berkay var.

*Bu bölüm yeniden düzenlenmiştir.

&&&

Zil çalınca sinirle yerimden kalkıp Berkay'ın yanına gittim bütün bakışlar her zamanki gibi bize dönmüştü. İçimdeki öfke çok fazlaydı, kendini bir şey sanmasından nefret ediyordum.

''Sen bu tehditlerinle beni korkutabileceğini mi sanıyorsun.'' dediğimde sesim sert çıkmıştı. Berkay, bu çıkışımı beklemiyor olduğu her halinden belliydi. Sakince ayağa kalkıp karşımda dikildi ve kaşlarını derinden çattı.

''Şu anki konuşman hiç hoşuma gitmedi, bundan sonra sana hiç iyi davranmayacağım aklına sok.'' dediğinde bende sinirle gözlerimi kapatıp açtım. Sakinleşmem gerekirken daha fazla sinirlenmek beni yıpratıyordu.

''Berkay, yeter artık benden uzak dur tamam mı başımda zaten dert çok birde seninle uğraşmayayım.'' dediğimde bu sefer sesim sakin çıkmıştı herkes Berkay'a pür dikkat bakıyordu, sanki burada sinema çeviriyorduk. Berkay, bu sözüm üzerine ukalaca güldü. Ardından bakışlarını Büşra'ya çevirdi.

''Büşra, bu kızı uyardığını düşündüm ama yanılıyorum sanırım.'' dediğinde Büşra' nın yutkunduğuna tanık oldum. Onunda bu hareketlerine anlam veremeyerek baktım. Herkes bu çocuktan neden bu kadar korkuyordu. Benim için sadece kuru bir gürültüden ibaretti.

''Berkay sakın düşündüğüm şeyi yapma'' Büşra'nın uyarır tavrı karşısında Berkay, daha da neşelendi ve sıkıca kolumu kavradı.

''Belki bu sefer benden korkar.'' dediğinde Büşra engel olmaya çalışacakken Samet onu tuttu. Herkes korku dolu bakışlarla bana bakınca endişelenmeye başlamıştım.

''Nereye götürüyorsun bırak kolumu'' dediğimde hala debeleniyordum derdi neydi bunun anlamıyordum ki benimle özellikle uğraşıyordu ve bu benim canımı sıkıyordu.

Okuldan çıktığımızda onun gücü karşısında hareket edemeyeceğimi anlayıp adımlarına ayak uydurdum. Okulun arka taraftaki ormanlığa doğru gitmeye başladığımızda bu sefer ben kaşlarımı çattım, herkes bizi takip etmeye devam ederken Berkay olduğu yerde durdu ve arkasını döndü.

''Herkes dağılsın hemen !'' diye tabiri caizse kükrediğinde herkes korku dolu gözlerle okula dönüp takip etmeyi bıraktılar. Berkay, tekrar önüne dönüp beni sürüklemeye devam etti. Kulübeden bozma bir yere geldiğimizde iğrenç koku yüzünden yüzümü buruşturup nefesimi tuttum, burası gerçekten berbat kokuyordu.

''Burada kalınca aklın başına gelir artık bana bir daha sesini yükseltmemeyi öğrenirsin.'' dediğinde başımı iki yana salladım, ben karanlıkta duramazdım hiçbir şeyden korkmazdım ama karanlık benim ölümüm demekti.

''Berkay ben ben burada duramam orası karanlık her şeyi yap ama beni oraya sokma yalvarırım.'' dediğimde sesim çok kısık çıkmıştı benim bu halimi görünce neşesi daha fazla yerine geldi. Bu kadar cani olamazdı.

''Aaa neden akşamları mahallede geziyorsun ya bana kurtulmak için sakın bahane üretme melek yüzlü şeytan'' dedikten sonra kapıyı açıp beni içeri attı. Üzerime kapıyı kilitlediğinde olduğum yerden ayaklanarak kapının önüne koştum. Kapıya vurup çığlık atıyordum ama nafileydi.

''Ne olur Berkay çıkar beni ben burada nefes alamıyorum.'' dedim. Arkamı döndüm ama içerisi zifiri karanlıktı çok fazla pis kokuyordu. En azından bir pencere ya da ışık aradım ama yoktu zaten havada kararmaya başlıyordu. Vücudum titremeye başlayınca aydınlık olduğunu düşünmek için gözlerimi kapadım kendimi ne kadar sakinleştirmeye çalışsam da nafileydi zaman geçtikçe nefesim daha da daralıyordu sanki biri kalbime hançer saplıyordu aradan tahmini yarım saat geçmesine rağmen hala ses yoktu kendi kendime konuşuyordum. Biraz bile iyi gelmiyordu artık yere çökünce kapıdan Büşra'nın sesini duyar oldum.

''Yaren, buradasın biliyorum seni oradan çıkaracağım sabret.'' dediğinde sesim bile çıkmıyordu bilincim yarı açıktı. Birden kapının kırılma sesini duyduğumda bir el beni dürtüp sarstı ama artık sesler yoktu ve ben tamamen karanlığa hapsolmuştum.

Büşra'nın ağzından

Yaren'i bulduğumda suratı kızarmış kanter içerisindeydi o pisliğin bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim ve ilk fırsattan yanlarından kaçmayı başarmıştım. Bütün gücümle Yaren'i kaldırıp dışarı kadar sürüklediğimde Samet, koşarak yanıma geldi bana bakıp tam azar çekecekken Yaren'i görmesi ile gözleri büyüdü.

''Ne oldu Büşra'' dediğinde nefes nefese kalmıştım. Samet yanıma gelip beni sarsınca konuşmaya başladım.

''Be ben iyiyim Yaren içeri girdiğimde baygındı ben onu zor çıkardım yardım et.'' dediğimde düşünmeden Yaren'i kucağına alıp okula doğru ilerledi tam o sırada herkes okuldan çıkıyordu. Yaren'i görenler korkulu gözlerle bakıyordu çünkü kimse böyle bir şeyi beklemiyordu belli ki karanlık korkusu vardı. Berkay bizi görünce bir an afalladı ama daha sonra koşarak yanımıza geldi.

''Ne oldu böyle'' dediğinde sinirle Berkay'ı ittim.

''Pislik herif kız neredeyse ölüyordu belli ki korkusu var içeri girdiğimde baygındı.'' dediğimde Berkay, Samet'in kucağından Yaren'i aldı dışarı çıkıp etrafına bakarken yoldan geçen taksiyi durdurdu ve acele bir şekilde arkaya bindi bende bindim ve en son Samet öne binince hepimiz hastaneye yol aldık. Berkay yol boyunca küfür edip Yaren'i ayıltmaya çalıştı.

''Ben bu kadar kötü olacağını bilemezdim sadece korkutmak istedim tamam mı bana katilmişim gibi bakmayın.'' dediğinde Samet derince nefes alıp ellerini saçlarına daldırdı. Onunda çok endişelendiğini görüyordum.

''Berkay, sana yapma dedik ama sen yine kendi bildiğini okudun ya Büşra yetişmeseydi...''

''Kes sesini'' diyen Berkay ile Samet sustu.

Hastanenin önüne geldiğimizde hızla gelip indikten sonra sedye geldi ve hızlıca içeri girdik. Berkay doktorların peşinden koşarken endişeli olduğu belliydi, sürekli anlamsız sözler söylüyordu. Yoğun bakıma girdiklerinde Berkay'a engel oldular bizde geri durup beklemeye başladık endişe tüm benliğimi sarmıştı ve bir şey olacak diye çok korkuyordum. Bu kısa sürede Yaren'e alışmıştım, sakin bir yapısı yoktu, hırçındı ama kalbi temizdi ve geldiği yerdeki rahatlığa alıştı için buraya ayak uydurmasının zor olduğunu bilsem de Berkay'ın gazabına engel olamamıştım.

''Bir şey olmayacak olmayacak'' dediğimde kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Yaren'i ne kadar güçlü bir kız olduğunu biliyordum. Her şeyin üstesinden gelebilirdi o yüzden dua etmekten başka bir şey yapamazdım. Berkay'a baktığımda yere çömelmiş kafası iki elinin arasında yere bakıyordu. Doktor yoğun bakımdan çıkınca hepimiz hızla ayaklandık. Berkay doktorun dibine girdi.

''Nesi var doktor.'' dediğinde doktor gülümsedi.

''Merak etmeyin sadece travma geçirip bayılmış, kalp atışı çok düşüktü ama şimdi iyi, uyanınca daha detaylı öğreneceğiz şimdilik vücudu bitkin düşmüş dinlenmeye ihtiyacı var. Geçmiş olsun.'' dediğinde

''Girebilir miyiz.'' dememle doktor bana baktı.

''Bir saat izin verin dinlensin sonra girebilirsiniz ama hastamızı yormayın.'' dedikten sonra gitti. Hepimiz derin bir nefes aldığımızda Berkay yumruğunu duvara indirdi.

''Onu dinlemeliydim yalan söylediğini düşündüm.'' dediğinde kaşlarımı çattım.

''Ne demek istiyorsun Berkay'' dediğimde kan çanağına dönmüş gözleri bana döndü.

''Karanlıktan korktuğunu ona başka bir ceza vermemi söyledi hatta yalvardı ama ben dinlemedim.'' dedi. Samet sinirle Berkay'a döndü.

''Oğlum sen salak mısın ya kız ölecekti , bu serseri ayaklarını bırak artık şu karanlık halinden çık seni tanıyamıyorum.'' dedikten sonra omzuna vurup sinirle uzaklaştı bende Berkay'ın gözlerine nefretle bakıp Samet'in arkasından gittim.

Yaren'in ağzından

Gözlerimi açtığımda yoğun ışık yüzünden gözlerimi kıstım. Elimi tutan elle bakışlarımı yanıma çevirdiğimde Büşra gülümseyerek bana su doldurdu ve yardım ederek içirdi su içmek iyi gelmişti ama ben o kulübe den sonra nasıl buraya gelmiştim.

''Çok şükür iyisin.'' dediğinde doğrulmaya çalıştım. Büşra bana yardım ettiğimde yatmaktan her yerimin tutulduğunu anladım.

''Nasıl geldim buraya'' dedim. Başım çatlıyordu ve en son yarı baygın Büşra'nın sesini duymuştum.

''Kapıyı kırdım içeri girdiğimde baygındın. Samet gelip seni taşıdı sonra Berkay'da görünce taksi çevirip seni hastaneye getirdik iki saattir baygınsın.'' dediğinde olanlar aklıma geldi bu halde olmamın sebebi Berkay'dı ona yalvarmama rağmen beni dinlememesiydi. Kapının açılması ile içeri Samet'le Berkay girdi. Önce Samet yanıma geldi.

''Geçmiş olsun Yaren.'' dediğinde burukça gülümsedim.

''Sağ ol Samet yardım etmişsin sağ ol.''

''Lafı bile olmaz.'' dedi. Berkay'a baktığımda gözlerinde bir an pişmanlık belirtisi gördüm, gözleri kızarmış ve şişmişti sanki ağlamış gibiydi.

''Ben ne diyeceğimi bilmiyorum özür dilerim Yaren, yapmamalıydım.'' dediğinde içeri polisin girmesi ile bakışlar polise döndü. Açıkçası bu olayda polisin geleceğini düşünmemiştim.

''Geçmiş olsun Yaren hanım bir kaç soru soracaktık.'' diyen polisle bakışlarımı ellerimden çekip memur beye baktım.

''Tabi buyurun'' dedim. Adam odadaki herkese baktı.

''Siz çıkabilirsiniz.''

''Kalsınlar lütfen onlardan saklım yok.'' dedim. Memur bey başı ile onaylayıp bana döndü.

''Olay nasıl oldu acaba açıklar mısınız.'' dediğinde bakışlarım Berkay'a kaydı gözlerime bakıyordu ama sanki ne olursa olsun ben suçluyum artık der gibi bir hali vardı.

''Okulda dersteyken lavaboya gittim içeride birden nefesim daraldı, havasız kaldığımı hissettim daha sonra bayılmışım Büşra, arkadaşımda beni görünce yardım istemiş sonra buraya getirmişler.'' dediğimde memur beyin bakışları gösterdiğim taraftaki Büşra'ya döndü.

''Siz nasıl gördünüz Yaren hanımı'' dediğinde Büşra sakince planıma uydu.

''Biz dersteydik işte Yaren tuvalete gitti. Aradan uzun zaman geçince bende hocadan izin alıp tuvalete gittim tuvalete girdiğimde yerde baygın yatarken gördüm sonra Samet ve Berkay'dan yardım istedim onlarda telaşlı halimi görünce bir şey demeden koşarak gelip yardım ettiler ve taksiye binip buraya geldik.''

''Hocalarınız yok muydu yardım edebilecek, başka kimse görmedi mi'' dediğinde Büşra önce tedirgince baktı benden göz onayı alınca sıkıntıyla yalanı sıralamaya başladı.

''O an herkes dersteydi bende ortalığı ayağa kaldırmak istemedim zaten Berkay ve Samet'te spor odasındaydılar sınıfa doğru geliyorlardı onları görüp yardım istedim aceleyle çıktık. '' dediğimde lafı iyi çevirmişti. Berkay ve Samet'in spordan geldiklerini söylemesine de başka zaman olsa katıla katıla gülerdim. Memur bey başıyla onaylayıp yanıma geldi bana kağıdı uzatıp imza attırdı.

''Peki o zaman geçmiş olsun tekrar Yaren hanım iyi günler'' diyerek odayı terk ettiklerinde Berkay bana bakıp mahcup bir şekilde gülümsedi.

''Be-ben şey'' dedi. Elini ensesine koyup hafif sıktığında ağzında lafları geveliyordu. Onun bu mahcup hali benim içimde ki nefreti söndürmeye yetmemişti.

''Bunu senin için yapmadım kendim için yaptım çünkü sana çok pis işkenceler yapmayı planlıyorum.'' dediğimde Büşra kahkaha attı.

''Yardımcı olurum'' dedi. Berkay'da gülümsediğinde Samet elini omzuma attı.

''Üçümüz plan kurabiliriz.'' dedi bende gülümsedim.

''Neyse iyi olduğuna göre gidebiliriz bundan sonraki ceza yöntemlerim de karanlıkta bırakmak olmayacak, hem sende rahat rahat plan yap değil mi '' dediğinde birden kapı açıldı. Ali içeri telaşla girip bana baktı ve koşarak gelip sarıldı.

''Ah sana bir şey oldu sandım nasıl oldu bu iyisin değil mi'' dediğinde şaşırıp kaldım o nereden öğrenmişti.

''Sen nasıl öğrendin.''

''Okulda ajanlarım var nasıl bu hale geldin sen.'' Dediğinde şaşkınca suratına baktım, bunu yapmasını beklemiyordum, bakışlarım Berkay'a kaydı kaşları çatık bir şekilde Ali'ye ve birleşen ellerimize bakıyordu.

''Birden nefessiz kaldım tuvalette sağ olsun arkadaşlar yardım etti önemsiz şu an iyiyim merak etme.'' dediğimde odada bakışlarını gezdirip

'' Ben öyle duymadım ama bunu sonra konuşacağız seninle yine de yardım etmişsiniz sağ olun arkadaşlar Yaren benim için çok değerli.'' dediğinde gülümseyip elini sıktım. Berkay lafa birden atılınca hepimiz şaşkınca ona baktık.

''Kurtarıcında geldiğine göre ben gidiyim artık tekrar geçmiş olsun Yaren.'' dedi sesi sert çıkmıştı neden böyle bir tepki gösteriyordu ki hala anlam verememiştim ne olursa olsun ona olan kızgınlığım geçmeyecekti.

&&&

''Tamam dikkatli ol yavaş'' dediğinde Ali'ye ters ters baktım.

''Ya ben iyiyim diyorum kendi başıma halledebilirim.'' dedim ve koltuğa oturdum. Ali sinirle yanıma oturdu.

''Aklım çıktı nasıl geldim bilmiyorum annen gelmeden şuradan şuraya gitmem seni yalnız bırakmayacağım. İşin aslını bana anlat ben öyle duymadım . O Berkay pisliğine bir şey yapmadım ama bu yapmayacağım anlamına gelmiyor.'' dediğinde evi kapısı açıldı. Annem içeri girince derin bir nefes aldım zamanlaması mükemmeldi. Ali' yi gördü ve gülümseyerek yanımıza geldi.

''Hoş geldin oğlum nasılsın.'' dediğinde Ali ayağa kalktı.

''İyiyim Betül abla sen'' dedi.

''Bende iyiyim sağ ol'' diyen annem kaşlarını çatıp bana baktı bir şey olduğunu anlamış gibiydi.

''Kızım bir şey mi oldu üstün başın pislik içinde ve ağır bir koku var'' dediğinde içimden küfrettim. Oranın kokusu üstüme de sinmişti.

''İyiyim anne merak etme ben üzerimi değiştirip duş alacağım.'' dediğimde Ali ayağa kalktı.

''Bende gideyim artık Betül teyze, Yaren seninle sonra konuşuruz.'' dedi. Sesinde ki imayı ben anlasam da annem anlamamıştı.

''Oğlum kalsaydın.'' diyen annem karşısında Ali gülümsedi.

''Başka zaman Betül abla bu ara babama şirkette yardım etmek zorundayım.'' dediğinde annem anlayışla kafasını salladı.

''Peki oğlum herkese selamlar kendine iyi bak.'' dedi.

''Sizde kendinize iyi bakın.'' dedikten sonra bana dönüp sarıldı.

''Sende kendine iyi bak beni deli etme. Bu konudan da kurtulmadın unutma.'' dediğinde en sonunda onu itekleyerek evden kovdum. Hızla odama çıkıp üzerimdekileri kirliye attım formalarım mahvolmuştu. Kendimi sıcak suya attığımda derin bir nefes aldım. Lavanta kokusunu bol bol sürüp üzerimdeki o ağır kokudan ve kirden arındım. Durulanıp bornozumu giyinerek odadan çıkınca irkilerek geri adım attım. Berkay, karşımda durmuş beni baştan aşağıya süzüyordu. Her ne kadar sinir olsam da annemin görmesi karşısında felaket olacağından Koşarak kapıyı kilitledim. Annem duysa hiç iyi şeyler olmazdı, Allah'tan odam koridorun en sonunda kalıyordu.

''Senin burada ne işin var'' dediğimde üzerine baktım üzerini değiştirmişti.

''İyi olup olmadığını kontrol etmek istedim. Balkonunun kapısı açık olunca bana avantaj sağladı.'' dediğinde sinirle Berkay'a baktım hem suçluydu hem de ukalalık yapıyordu.

''Git buradan Berkay yüzünü bile görmek istemiyorum.'' dediğimde kaşlarını çatıp üzerime doğru geldi sırtım duvara değdiğinde acıyla inledim çünkü çok sert vurmuştum. İçimdeki öfke o kadar büyüktü ki şu anda vücudumdaki acı içimdeki acını yanında hafif kalırdı.

''Benden korkma Yaren, bu cezayı verirken bu kadar kötü sonuç alacağımı tahmin etmemiştim şimdi iyisin ve benimle bir daha çatışmaman gerektiğini anlamışsındır'' dediğinde sinirle onu ittirdim. Sırf şikayet etmedim ve bir şey demedim diye iyice kendini bir şey sanmıştı.

''Senden korkmuyorum Berkay, defol evimden'' dedim. Berkay sinirle bana baktı gözleri sinsice üzerimde dolaşınca kaşlarımı çattım ama daha sonra yanağımdan öptü ve koşarak evi terk etti. Yaptığı hareket karşısında afallayıp kalınca elim yanağıma gitti. Bu çocuk kaçığın önde gideniydi ve gerçekten gün geçtikçe sinirlerimi bozuyordu.


Continue Reading

You'll Also Like

392K 14.8K 48
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
2.5M 214K 197
Bu bir bağımlının değil, bağlılığın hikayesi... Aykut'un en yakın arkadaşı, Mısra'nın en yakın arkadaşını aldatınca metal bölümü sınıfı ve ressamlık...
12.6K 233 33
Kısaca ,diş hekimliği okurken ne yaşarsınız merak ediyorsanız cevaplar burada. Peki Tıp fakültesinde yaşananları da merak ediyor musun? Onlar da "Tı...
964 132 16
Tesadüf'en oldu.Tesadüf'en karşılaştık. Tesadüf'en aşk.Tesadüf'en nefret.Nefret varsa aşk güçlenir.Aşk varsa ekşir.