Gizemli Mektup (RAFLARDA.)

By SukruSars

311K 22.1K 3.4K

(Hikayeye yeni başlayacak olan arkadaşlarım 30.Bölümden sonrası Wattpad'den kaldırılmıştır.) Her şey genç avu... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
DUYURU!!!!
DUYURU!!!
KİTAPTAN ÖNCEKİ SON DUYURU!
GİZEMLİ MEKTUP RAFLARDA!
YENİ BİR HİKAYE!
8. GÖREV

Bölüm 26

2.9K 142 28
By SukruSars

George polis merkezinin nefes alınamayacak kadar tükenmiş oksijensiz ortamından kendini en sonunda dışarı atabilmişti. Yavaş adımlarla bozuk kaldırım yolundan güçlükle yürümeye çalışıyordu.

Beyninde oluşturduğu düşüncelerden kurtulmak için ona Chloe'nin iyi geleceğini biliyordu. Gülümsemesi, masmavi gözlerinin arasından bakışı her şeyi George'ye iyi hissetmesini sağlıyordu.

Arabasını polis merkezinde bırakıp yürümeyi tercih etmişti. Uzun zamandır spor yapmıyordu. Vücudunun hantallaştığını hissetmeye başlamıştı yavaş yavaş yürümek bacaklarının açılmasını sağlayabilirdi.

Bu şehirde suç oranı kendi yaşadığı şehre göre oldukça düşük olması bazen canının sıkılmasına sebep oluyordu. Evine dönmeyi arzuluyordu, bürosuna dönmeyi katillerin avukatı olmayı bile özlemişti.

Sadist psikopat bir katilin peşinden buralara kadar gelmesi ya da kitaptaki yazan yazılar bürosuna gelen mektuptaki yazıyla aynı olması ona garip hissettiriyordu.

Katilin ona kurduğu bir oyun muydu? Yoksa kariyerindeki başarılardan dolayı onun katili bulabileceğine inanan sıradan birisi tarafından mı yazılmıştı? Aklındaki sorular günden güne daha fazla artış gösteriyordu.

Aklını yitirmekten bile korkar olmuştu George. Sanki bir rüyada yaşıyor gibiydi. Başını öne eğmiş durumda kaldırım taşlarının desenlerini incelerken Chloe'nin evine az kaldığını fark etti.

Adımlarını biraz daha hızlandırıp bir an önce onun yanında olmak istiyordu. İğrenç ötesi okuduğu cinayetler onu fazlasıyla derinden etkilemişti.

Aklındaki bir soru onun canını kalbine keskin bir bıçağın saplanması kadar çok acıtıyordu. Okuduğu cinayetlerdeki acımasızca öldürülen masum kadınlar gibi ya Chloe'nin de başına öyle bir olay gelseydi? Onu da mı kitaptan okuyacaktı.

Dayanamazdı. Kafasını kaldırım taşlarından kaldırıp etrafa bakınmaya başladı. Kafasındaki düşünceleri bir kenara atıp Chloe'nin evinin olduğu sokağa giriş yapmıştı.

Kalp ritmi ister istemez tekrar artmıştı. Ellerini pantolonunun cebine sokarak ağaçlardan dökülen yapraklar arasında yürüyordu.

Evinin karşısına gelince tüm hücreleri Chloe'yi görmek için yanıyordu. Merdivenleri çıkıp kapıyı yavaşça tıklattı. Fakat kapıyı açan olmadı. Biraz beklemesi gerektiğini belki duş alıyor olabileceğini düşündü.

İkinci kez dayanamayıp daha şiddetli çaldı fakat karşılık aynı oldu evde kimse olmadığını anlamıştı. Nereye gidebilirdi? Merdivenlere oturup beklemeye başladı. Belki markete gitmek için evden çıkmıştır diye düşündü.

Yolda gelirken düşündükleri ve şimdi evde olmaması George'yi kuşkulandırmıştı. Aniden yerinden fırlayıp merdivenleri çıkıp inmeye başladı.

Her geçen dakika merakı daha çok artıyor ve endişeleniyordu. Fakat sokağın başında ona doğru yürüyen Chloe'yi görünce içine bir ferahlık çöktü.

Ona doğru yaklaşıyordu. Saçları rüzgârdan uçuşuyor ve George'ye bakarak gülümsemesi aklını başından alıyordu.

Yaklaştıkça  daha hızlı atan kalbinin sesini Chloe'nin duymasından korkuyordu.

''Ben işe gitmiştim. Hastane şefi benimle görüşmek isteyip tekrar işe başlamamı istedi. Evde yoktum özür dilerim.''

George özür dilerken yüzündeki masum ifadeye âşık olacaktı neredeyse kendini toparlayıp cevap verdi: ''Sorun değil, ben de yeni geldim. Seninle konuşmak istediğim birkaç konu var.''

''İçeride konuşalım mı?''

''Tabi ki.''

Chloe, George'nin yanından geçerek kapıyı açtı. İçerisi her zamanki gibi oldukça düzenliydi. İçeri girip deri siyah ceketini ahşap askılığa asıp koltuğa oturdu.

Elindeki poşetleri mutfağa bırakan Chloe birkaç dakika sonra George'nin yanına gelip koltuğa oturdu.

''İlk olarak seni endişelendiren konuyu  söyle bana.''

George bu beklenmedik soru karşısında şaşırmıştı ''Ne endişesi?''

''Seni tanıyorum endişelenip stres yaptığında saçlarının uçları terler ve parmakların titrer.'' Chloe George'nin elini tutarak ''İşte bak böyle.''

''Beni gafil avlıyorsun.''

''Burada avukatlık rolünü ben üstlendim galiba.''

İkisi de kahkaha atarak: ''Sanırım biraz öyle oldu.''

''Evet, anlat bakalım neymiş benimle konuşmak istediğin birkaç konu.''

George tekrar cinayetleri hatırlayarak yüzündeki gülümseme kayboldu.

''Biz tekrar bu dava gibi işlenmiş cinayetleri araştırırken Gardiner başka bir amir ile görüşmüştü sana söylemiştim.''

''Evet, hatırladım.''

''O amir bize bir kitap verdi ve kitapta katil işlediği cinayetlerin hepsini teker teker yazmış.''

''Nasıl yani?''

''Yani adam kurbanları öldürüp bir çukura atınca kitabı da onların yanına koymuş. Kitabı okuyup ondan korkmamızı istiyor herhalde. Ayrıca kitabı yazan kişinin yazısı bana gönderilen mektup ile aynı yazım şeklinde.''

George anlatırken Chloe'nin merakı git gide artıyor gözleri daha fazla açılıyordu.

''Yani katil sana mektubu mu göndermiş?''

''Öyle düşünüyorum. Neyse sana sormak istediğim şeyler bunlar değil. Katil bir cinayetini anlatırken epinefrin adında bir ilaçtan bahsediyor. Sana bunu sormak için geldim.''

''Epinefrin, yani yapay adrenalin.Biz onu hastanede ameliyatta kalbi duran hastalara enjekte ederiz, kalbin tekrar atmasını sağlar tabi oldukça tehlikeli yanları da var.''

''Katil kadını bağlayıp bol miktarda epinefrin enjekte etmiş.''

''Çok vahşice, kadının o an ki halini düşünemiyorum. Damarları bunu kaldıramaz kesinlikle patlar.''

''Öyle olmuştu. Ayrıca parmaklarını kesmekte var tabi.''

''Ne! Parmak mı? Lütfen daha fazla anlatma.''

''Peki, benim sana soracağım soru bu epinefrin denen ilacı eczaneden ya da bir sağlık evinden sıradan bir vatandaş alabilir mi ?''

''İmkânsız derecede zor fakat alınmaz değil. Yani aslında eczaneler sıradan bir insana epinefrin asla vermez. Belirli bir raporu olması lazım. Fakat paragöz bir eczane bulursan yüklü ücret karşılığında verebilirler.''

''Anladım bu konu Wesley için inanılmaz derecede delil elde edilen bir konu.''

''Epinefrin ile ne ilgisi olur ki?''

''O bir cerrah sonuçta hastanede epinefrin bulabilir. Sıradan insanlar için bulunması oldukça zor demiştin. Hâkim buna inanırsa işi cidden çok zor.''

''Katil oldukça bilgili biri olmalı. Ayrıca sabırlı.''

''Sabırlı olduğunu nereden çıkarttın.''

''Epinefrin hazırlamak basit değildir şırınganın ucundaki iğne bile farklı olması gerekir onun için yani bulması zor her şeyi kusursuz planlamış görünüyor.''

''Sabırlı, sadist ve kan içen manyak bir katilin peşindeyim. Sanırım en zorlarından biri.''

''Kan içmek mi?''

''Anlatmayacağım, unut gitsin.''

''Sana yardımcı olabileceğim başka bir konu var mı?Sormak istediğin ya da yapmamı istediğin bir şey?''

''Wesley hastaneden kovuldu mu?''

''Tabi ki o uyuşturucu bağımlısı çoktan hastaneden uzaklaştırıldı. Bir daha da herhangi bir hastanede cerrahlık yapabileceğini sanmıyorum.''

''Zaten onun ait olduğu hücresinden çıkmasına izin vermeyeceğim.''

George konuları bir kenara bırakıp tam Chloe'nin elini tutacaktı ki telefonu çalmaya başladı. Hep böyle anlarda aramayı Gardiner artık gelenek haline getirmişti.

''Bir şey soracağım Gardiner bizi mi izliyorsun?''

''Ne yaptım ben yine?Arayacağımı söyledim, tamam dedin sende.''

''Bir kaç dakika sonra arasaydın keşke. Neyse söyle bakalım nasıl buldun sadist katilimizin kitabını?''

''Fazlasıyla mide bulandırıcı.Aslında bundan fazlasını söyleyeceğim. Adamın kitabın yanında verdiği bir dosya vardı senin umursamadığın onu da inceledim. Ailelerinin ismi yazıyor, hepsinin, ziyaret etmeye ne dersin?''

''Bazen cidden çok işe yarıyorsun.Bunu hemen yanına gelince konuşalım.''

''Mutlu dakikalar size.''

George tekrar küçük bir tebessümle telefonu kapattı. Hiç umursamadan ellerini Chloe'nin boynuna doladı ve sarıldı.

''Ne oldu?''

''Bir ya da iki gün buralarda olmayacağım.''

''Nereye gidiyorsun?''

''Ölen kadınların ailelerini ziyaret edeceğiz.''

''Dönünce benim de sana sürprizim var.''

''Merakla bekliyor olacağım.''George kollarını daha fazla sıkıp saçlarının arasında kayboldu.

Continue Reading

You'll Also Like

2.8K 80 37
Bolca +18 sahne ve biraz şiddet olacak arkadaşlar ona göre okursanız sevinirim "Bana attığın o tokat'ın karşılığı olmayacak mı sandın hemde tüm sını...
19.4K 1.7K 18
Buket Ayaz, Kraliçe takma adıyla popüler olmuş bir yazardır. Türkiye'nin en başarılı yazarları arasında parmakla gösterilir. İşinde başarılı olmayı k...
260K 91.7K 105
Hediye almayı sever misiniz? Peki ya aldığınız hediye kutularının içinden eski sevgililerinize ait kalpler çıkmaya başlarsa? Hâlâ hediye almayı sevdi...
İstanbul Katili By Son_anka

Mystery / Thriller

15K 1.4K 50
Yüzümdeki kar maskesinden dolayı görmeyeceğini bilsem de tek kaşımı kaldırdım. "Niye beni kaybetmek istemiyormuşsun? Yoksa elinde şantaj yapıp kullan...