Merhaba canlar....
Sonlarda +18 bir bölüm vardır.
İyi okumalar...
....
Birkaç günü geride bırakırlarken Efkan endişeli Nare ise sadece düşünmekten kaçınan taraftı.
Efkan, Nare'nin anne ve babası hakkında hiç konuşmaması onu endişelendiriyordu. Ne onları ne de yaşadıklarını asla dile getirmemiş ve şirkette ile eski halinde dolaşır olmuştu.bu hiç iyi birşey değildi.
Derin bir nefes alırken çatalı ile yemeğe işkence eden kızdan gözlerini ayırmadan suyundan birkaç yudum alıp geriye yaslandı. Bugün Emel, Maya ve Esma hanımı Kaan ile dışarıya postalamıştı. Evet evet bildiğiniz postalamıştı. Zira bu kız ile bir türlü konuşamıyordu.
Tam dudaklarını aralıyor Maya çıkagelip Baba bana Nare ile kardeşi ne zaman? yapacaksınız? diyerek Nare'nin kaçmasına neden oluyor kendisinin ise daha konuşamadığı kadının kuçağında olmayan çocuğunu düşünürken buluyordu.
Ulan daha konuşamıyoruz bile nasıl çocuk yapalım. diyerek homurdanması ile sonuçlanıyordu.
Maya'dan kurtulduklarında devreye Emel giriyor bu seferde onunla uğraşıyordu. Esma hanım ve oğlu hatta ve hatta Kaan da buna dahildi. O eşek herif kız kardeşine bu günlerde daha yakındı. Bu da ayrı bir meseleydi. Çünkü Nare nasıl kendisinden kaçıyorsa kız kardeşide Kaan'dan kaçıyordu. İki kız iki koca adamı süründürüyordu resmen. Ve artık kimseyi ayak altında istemiyordu. Bugün kaçak püsküllü belası ondan kaçamayacaktı. Bu yüzden bugün evdeki herkesi evden postalamıştı.
Bir rahat edemiyoruz arkadaş. Her kapının arkasından başka biri. Ev ev değil toplama kampı mübarek!
Tabi birde bunu Nare anlamadan yapması gerekiyordu ki yapmadığı şey kalmamıştı. Bir zamanlar özel timdeyken oradaki düşmanları bile evdekiler kadar onu bu kadar zorlamamıştı.
"Bu evde herkes mi düşman bana arkadaş" diye homurdandı. Resmen Nare ile ikisini bir araya getirmemek için çabalıyorlardı. Ama bir yandanda ikisine imalar yüklemeden edemiyoladı.
Bütün ev halkını tek seferde kapıya attığında "zili çalarsanız ve herhangi bir arama yaparsanız hepinizi Nare'nin en sevdiği şarkıdaki gibi, ya sizi oradaki gavat Murat'ın damından aşağı sallandırır yada dom dom kurşununa dizerim!" diyerek güzel(!) ve tane tane anlatmıştı başlarına geleceklerini. Herkes korku ile onu onaylarken. Korkunun yanında ona bakan gözlerde kahkaha da vardı. Kendini lisede eve kız atan ergenler gibi hissediyordu. Zira karşısındaki ona bakan grup bunu kendisine çok güzel hissettiriyordu.
Ulan o benim karım karım. diye bağırarak isyan etmek istiyordu. Lan eve karımı atıyorum varmı diyeceğiniz! Tabi bunlar içinde sessiz bir çığlık olarak kalıyordu.
Esma sultan, Emel ve Maya kafalarını otamatik bir şekilde aynı anda sallarken Kaan sırıtarak bakmıştı.
"Yanlız Efkan'cığım..." diyerek gevşekce ona doğru eğilip kimsenin duymayacağı bir şekilde fısıldadı. "Geçen Nare şirkette asistanıma ayılar martta azmıyormuydu? diye sorarken duydum." dedi dudaklarından erkeksi bir kıkırtı kaçarken. " Dikkat et ayıcık... küçük Efkanı bu aralar fazla zorluyorsun." derken hızla doğrulup şaşkınca bakan Efkan'ın kendisine gelmesine izin vermeden diğer herkesi arabaa tıkıştırıp oradan tüymüştü.
Zira iki saniye fazla oyalansa bir tarafında dom dom kurşununa ait bir delik olmasada Efkan'ın silahının açmış olduğu delik olacağını çok iyi biliyordu.
"Siktir! Göt herif!" derken ona küfür eden Efkana karşı, Kaan açık pencereden ona doğru seslendi. Bu adamla uğraşmaktan büyük zevk aldığı doğruydu. Zira kardeşide kendisini uğraştırmaktan büyük zevk alıyordu.
"Bende seni ayıcığım bende seni..." diyerek kahkaha atarak hızla çıkmıştı evden.
Efkan daha duyduklarını sindirimeden hızla giden arabanın arkasından bol küfürlerini sıralamıştı.
"Ulan Nare senin yüzünden bir azgın ayı olmadığım kalmamıştı. " diye homurdanarak kapıyı kapatmış içeri girmişti.
"Azgın ayı nedir ya" diyerek yüzünü buruşturdu. "Moruk, çürük elma, bunak, Yaşlı yetmemiş gibi birde azgın ayı çıktı. Anlamıyorum ki bu kızın benimle derdi ne? " Nare hanım iki dakikadan kendisi olmadan bile sinirlerini zıplatmayı başarmıştı. "Tam bir püsküllü belasın kadın." derin bir kaç nefes alarak sakinleşmeyi bekledi olduğu yerde. Gözü merdivenlere kaysa da oraya gitmek yerine kendini meşgul edeceği başka bir yer aradı. Akılna gelen fikirle gülümsedi. Püsküllü belasını kendi elleri ile doyuracaktı bugün. Yıllar sonra mutfağa girmek onu eski anılara götürecek gibiydi.
Mutfağa ilerlerken gömleğinin kollarını yukarı doğru kıvırıp en sevdiği et sote için malzemeleri çıkarmaya başladı. Islık çalarken lisede Erkam, Eflah ve Ezka ile kaldığı günler geldi aklına.
Sinirleri yeni yeni yatışırken tekrar bugüne dönerken içli bir şekilde iç çekmiti. Sinirleri haraptı.
Bu sinirle kendisinden köşe bucak kaçan kızın yanına giderse hiç iyi şeyler olmayacaktı.
..
Şimdi ise Nare yaptığı et soteye işgence ediyor ve kendisine tek kelime bile etmiyordu.
"Nare yeter artık be kızım. Tavuk kesilirken bu kadar işkence görmemiştir." derken sesi sitemliydi.
Nare daldığı düşüncelerden sıyrılırken bugününe akışına bırakmak istiyordu. Omuz silkerek nihayaet bir parçayı ağzına attığında yüzünü buruşturdu. Hastalığı tam geçmediği için en sevdiği yemek şuanda kendisine işkence ediyordu. Ağzını tadı iyice gitmişti.
"O kadar mı kötü olmuş." derken Efkan yaptığı yemeğe baktı. Nare'nin yüz ifadesi yemeği kötü yaptığını düşündürmüştü.
"Yo... yok... yani yemek çok güzel olmuş. Eline sağlık Esma hanımın-" dediğinde panikle eklemişti.
"Yemeği ben yaptım Nare." Şaşkınlıkla baktı nare bu sefer Efkan'a. Zira böyle birşey asla beklemiyordu.
"Ellerine sağlık." dedi şaşkınlığını üzerinden atmaya çalışırken. "Sadece ağzımın tadı yerinde değil." derken gölerini etrafda dolandırdı.
Yanlız kalmalarına hala bir anlam veremiyordu. Bu adamdan kaçmaya çalışırken onun kendine olan akınlığına inanamıyordu. Üstünü değiştirip aşağıya inenene kadar herkes bir anda toz olmuştu.
"Hmm ağzının tadını ne yerine getirir ki acaba." derken yerinden yavaşça geriye yaslandı. "Azgın bir ayı var tam ağzına layık." derken alay ve öfke kapladı yüzünü.
Nare duyduğu sözler ile yerinde rahatsızca kıpırdanırken yüzü yanmıştı.
"Ayı sevmem. Tercihim kedilerden yana." diye homurdandı. Karşısındaki öfkeli ayıyı gördüğünde dişiyle dudaklarını kıstırdı. Eyvah!
Şimdi pohu yedik Nare! Kaç!
"Nare üçe kadar sayıyorum... " dedi tane tane ve ekledi. "...kaç."
"Ha" derken şaşkınca baktı. Beyni tehlikeyi çoktan sezmiş ve kırmızı ışık ile tehlike çanları çalarken bedeni ondan habersiz masadan kalkmıştı bile.
"Kaç!" gelen uyarı ile kalbi hızla gümbürderken kendini yerinden uzaklaştırıp mutfak kapısına doğru ilerletmişti.
"3..." diyen ses ile arkasını dönmek gibi bir hata yaptığında Efkan'ın sandalyeden kalktığını gördü. Kalbi daha bir hızlı atarken paniklemişti. Eli ayağı birbirine dolanmıştı.
Bir ve iki nerede yahu?
Daha merdivenlere bile gelmemişken kendini bir anda Efkan ve duvar arsında bulmuştu.
Efkan dudaklarını dudaklarına bastırdığında kendini ona karşılık verirken bulmuştu. Kalbi heyecanla kasılırken yumuşak sıcak dudaklar onu baştan çıkarıyordu.
Masum bir şekilde başlayan öpüçükleri hızla derinleşip yerini masum olmayan şeylere bırakırken dudaklarını araladı Nare. Efkan aralanan dudaklardan içeriye doğru yönelip genç kızın ağzını talan ederken Nare ellerini Efkan'ın saçlarına atmıştı.
Efkan dili ile Nare'nin ağzını keşfederken elleri ile bacaklarını okşuyordu. Elleri yukarıya çıkarken bacağını hafifçe sıkıp beline sarması için bir uyarıda bulundu. Nare ilk anlamasada ikinci kez sıkılan bacağı ile bacaklarını Efkan'ın beline sardı.
Kalçalarını sıkıp bacak arasına kayan parmaklar ile derince inledi Nare, Efkan'ın dudakları arasında kayboldu inleyişi. Nefeslenmek için dudaklarını ayırdıklarında Efkan elbisenin açıkta bıraktığı bonuna doğru ilerledi.
"Efkan?" dedi nare kesik kesik nefes alırken "Bir ve ikiyi unuttun."
"Ayılar ham yaptı onları. Şimdide ben seni ham yapacağım." diyerek merdivenleri tırmanmaya başlayan adamı sıkıca sardı.
"Ham derken?" sesi o kadar içine kaçmıştı ki duyulmamıştı bile. Dudaklarını ıslayıp yutunurken aklına gelen sahneler ile kalbi bir an durdu. nefes almayı bırakmıştı.
Efkan dudakları ile Nare'nin dudaklarının üzerinde kıskırtıcı bir şekilde sürttü. "Nefes al.." diyen sesle nefes almayı akıl edebilmişti.
Efkan odaya girip Nare'yi kapının arkasına sertçe yasladı. Elleri belinden aşağısını talan ederken dudakları yine ve yeniden genç kızın dudaklarını hapsettiğinde bu sıcak ve yumuşak dudaklara karşı koymak Nare için zordu.
Efkan'ın elleri eteğinin toplanan yerlerinden daha da yukarı çıkıp kadınlığına dokunduğunda içi ürpermişti.
"Benim için ıslanmışsın." diye adeta inler şekilde konuşan Efkan kendini Nareye bastırdı. Nare hissettiği sertlik ile Efkan'ın üst dudağına asılıp ısırdı.
Efkan daha şehfetli bir şekilde Narenin dudaklarına aılırken parmaklarını kadınlığına baştan başa sürdü.
Bu hareket Nareyi titretirken Efkan kolları arasında titreyen kıza bakmak için biraz uzaklaştı.
Bayık bakan gözleri, dağılıp daha bir kabarmış saçları, kıpkırmızı yanakları ve öpülmekten şişmiş dudakları onun daha bir albenili yapmıştı.
Yutkunurken bu gecenin sonunda nasıl kendine hakim olacağını bilmiyordu. Oysa bu gece konuşup aralarındaki sorunu halletmeyi planlarken şimdi kollarının arasında sevişirken bulmuştu.
Çokta şikayetcisin sanki dallama!
Daha fazla dayanamayarak elbisenin akılarını aşağıya doğru indirerek acıkta kalan yerleri önce ısırıp sonra emiyor ardından küçük küçü öpücükler bırakıyordu. Elbise beline doğru inerken Efkan bu sefer sol göğsüne yönelip küçük küçük öpüçükler bırabırakıyor ucunu emmeye başlamıştı.
Nare, Efkanın sırtında olan ellerini saçlarına atıp inlerken saçları hızla çekerken bu yaptığına zıt bir şekilde kafasını göğsüne doğru bastırıdı. "Hep... hepsini al." diyerek yeni bir inleme çıkarken dudaklarını ısırdı.
Efkan, Nare'nin sesi ile daha sert bir şekilde yumulurken diğer elinide sağ göğsüne atıp ucunu içaret ve orta parmağı ile sıkıştırmaya başlamış ve bunu yaparken küçük göğüslerini avuçlarında yoğormaya başlamıştı.
Bir eli ise kadınlığını sıvazlarken Nare daha da titremeye başlıyordu. Kasıklarındaki ve göğüsündeki eller ve dudaklar onu adeta bulutlara çıkarıyordu.
Efkan sol göğsünün hepsini ağzına alıp emip sonra ısırıp en sonda öpücükler bırakıtı. Sağ göğsüne ilerlerken öpücükler bırakmayıda ihmal etmiyordu geçtiği yerleri.
Elleri bu sefer sol göğsünü yoğurup sıkarken dudakları sağ göğsünü talan etmeye başlamıştı. Yavaş ve acalesizdi hareketleri.
Göğüsleri ile işi bittiğinde doğrulup Nare'nin dudaklarına bir öpücük bıraktı. Dudakları kulağına doğru ilerlerken fısıldadı.
"Nare.. dur durdur beni güzelim." derken elleri tam tersi hareket ediyordu.
Kulağına değen sıcak nefes göğüs ve kadınlığında ki eller onu o kadar baştan çıkarmıştı ki Nare durmasını istemiyordu. Kasıklarında ki o sızının geçmesini istiyordu.
"Durma." diye konuştu. Ama sadece devam etmesini istiyordu genç kız.
"Ama-" onu durduran Narenin minik ellerinin saçlarına bastırarak göğüslerine yaslamasıydı.
Efkan dudakları ile yine ve yeniden öperken elleri elbiseye gittiğinde artık Nare'nin elbisesi yerlerdeydi.
Efkan yavaş hareketlerle aşağıya doğru eğilirken dudaklarının değdiği yerler adeta yakıp kavuruyordu bedenini. Dudakları göbeğinde bulunan piercingi bulduğunda dudakları ile hafif çekiştirerek öptü.
Nare dudaklarını dişlerken inlememek için kendini sıkıyordu.
"Sıkma kendini güzelim sesini duymak istiyorum." dedikten sonra tekrarran piercingi ağzına alıp hafifce çekiştirirken emmeyide ihmal etmemişti.
"Efkannn.. hmmm" derken Efkanda onun adını söyleyerek inledi.
Dudakları aşağıya iç çamaşırlarına inerken ikisi içinde çoktan geri dönülmez bir evrene girmişlerdi.
Küçük iç çamaşırındanda kurtulurlarken ikiside inlemişti. Dudakları ıslaklıkla buluştuğuna daha bir hırlanmıştı o dudaklar. Nare'nin bedeni daha şiddetli sarsılırken Efkan bir an bile ayırmamıştı dudaklarını.
"Gel Nare. Bana kocana gel." derken Nare sanki ondan bunu bekliyormuş gibi sarsılarak boşalmıştı Efkanın dudaklarına doğru. Efkan kana kana içmişti kadını.
Nare daha rahatlamanın sarhoşluğunu yaşayamadan sırtının değdiği soğuk çarşaflarla irkilmişti.
Efkan üzerindeki fazlalıkları çıkarıp odanın bir kenarına atarken hızla Narenin üzerindeki yerini aldı.
"Gözlerini aç püsküllü belam. Benim olurken gözlerin gölerimde olsun." dediğinde Nare ne zaman kapattığını bilmediği gözlerini hızla açtı.
"Sen bana ne dedin?"
"Püsküllü belam...." derken dudaklarını kulaklarına sürtürdü. "Sen benim belmsın." derken tekrar gözlerini mavi gözler ile buluştururken bedenlerini bir bütün haline getirmişti.
"Ahh." derken saçlarını okşadı Efkan genç kızın.
"hiştt geçti." derken genç kızın yanaklarına akan bir damla yaştan öptü.
Acı yerini zevke bırakırken Nare tekrar bulutlara çıkmanın zevkini yaşıyordu.
"Ben üste olmak istiyorum." derken seside bedeni gibi titriyordu.
"Hay hay." dediği anda daha ne olduğunu anlamadan kendini adamın kucağında bulmuştu. Şaşkınlığı yavaş yavaş üzerinden atarken yavaş yavaş hareket etti.
Zevkin yoğunlaştığı anda Nare hızlanırken Efkanda belindeki eller ile ona yardım ediyordu. İkiside doruk noktasına ulaşırken aynı anada rahatlamışlardı.
Yatağa yan bir şekilde yatan adamın üzerine bedenini bırakırken yaşadığı yorgunlukla gözlerini kapadı.
Efkan kendini toparladığında Nare'ye baktı. Uyuduğunu gördüğünde saçlarına burnunu dayayıp derin bir nefes aldı.
Gözlerini huzurla kapatırken yarının onlar için daha umutlu olduğunu düşünüyordu.