Efkanˆın söylediği şarkı. Ahmet kaya- Sevemezsin
...
Doktor gelmiş ve bir serum bağladığı kızın gerekli muanesini yapmıştı. Efkan doktor gelmeden ortalı toplamış Nare'nin saçlarını yavaşça kurulamış ve bir daha örmüştü. Her bir telini severek yapmıştı bu işi.
Zira Nare bir daha dokunmasına izin verirmiydi emin değildi. En büyük korkusu kendisine mesafeler koymasıydı.
Korkuyordu.. Çünkü kendisine böyle birşey yapılsa kendiside mesafe koyardı. Teninin kokusunu içine çekti.
Gün ağarmaya başlarken önce ezanın rahatlatıcı sesini dinlemiş sonrada eline bir kitap alıp Nare'nin yanı başına oturup beklemişti.
Gözleri uyku diye isyan ederken hafif yumuşak ses ile hızla doğruldu.
"An- anne " diyerek inleyen kıza baktı. İlk defa birşeyler söylemişti. Zira akşamdan bu yana hiç sesi çıkmamış. O mavi gözlerini Efkan'dan gizlemişti.
"Efendim Nare." derken elindeki kitabı hemen kenara bırakarak ter içinde kalan kıza yaklaştı. Ateşi düşmüş ve terlemişti.
"Su.." diyebildi Nare yanlızca o kadar yorgundu ki sesini zor bulmulştu.
Efkan Nare görmesede onu kafası ile onaylayıp hızla başunda bulunan sürahiden su doldurup genç kızın hafif doğrulmasına yardımcı oldu. Daha çok kendi onu doğrultup birkaç yudum su içmesini sağlamıştı.
Nare tekrar derin bir uykuya daldığında derin bir nefes aldı. Burnuna gelen genç kıza has kokusu ile derin bir nefes daha aldı. Burnunda hep onun kokusu olsun istedi. O ve kızı Maya'nın.
Bu dünyada kızından başka hiçbir kokunun onu böylesine huzur ettiğini hatırlamıyordu.
İki küçük kız feth etmişti Efkan'ın kalbini...
Dudaklarından dökülen türküyle yavaşça dokundu Nare'nin yüzüne. Daha sonra bu şarkıyı hep söyleyeceği düşmedi aklına. Her aklına Nare geldiğinde dolanacaktı diline...
Deli dolu bir akşam
Vakit ayrılık
(Ayrılık hiç olmasın istedi. Onsuz yapabilir miydi?)
Saatler yanlızlığa dönüyor mağrur
Yabancı düşler kalmış dünden geriye
Yürekler pişmanlığa çarpıyor mağrur
(Pişmanlığı olurmuydu bu güzel kadın? Pişmanlığı herşeye olurdu. Ona bunca zaman geç kaldığına olurdu. Ama onu sevdiğine asla pişman değildi.)
Adımı anamazsın, yoluma çıkamazsın
Gönülden sevemezsin sen
(Nare Efkan'ı sevebilirmiydi? Tazecik genç bir kız bu yaşlı adama bakarmıydı? Gönlü düşermiydi bu adama?)
Efkan düşünmek istemesede korkuyordu. Hemde deli gibi... Nare ona göre fazla gençti. Fazla güzel... Ya gönlü başka adama düşerse....
İşte bu düşünce onu boğuyordu.
Geçmişi silemezsin, rüyama giremezsin
Gerçekten sevemezsin sen
Beklenen ölümlerin kaçışı olmaz
Bir yıldız bilinmeze kayıyor mağrur
Ben sürgünüm sen durgun Kaçak bu sevda
Dilim hep elvedaya dönüyor mağrur
Haykırsam duyamassın
(Duysun istedi kalbindeki yapvarışı
Çağırsam gelemezssin
Yürekten sevemezsin sen
Zor günde aramassın
Hiç yalnız kalamazsın
Korkusuz sevemezsin sen
Çağırsa Nare dese gelirmiydi Nare? Efkan'ın onu sevdiği gibi sevebilir miydi? Daha bu kadının onu sevip sevmediğini dahi bilmiyordu.
Yaşlı diyerek kırdığı bu adamı severmiydi? Sorular onu boğuyor bilinmezlik yüreğini yakıyordu.
Dili elveda demek istemiyordu. Nare şu kısacık zaman da öyle bir işlenmişti ki kalbine onu oradan söküp atamıyordu.
İlk defa Nare'ye şarkı söylüyordu ve yüreğini yakan sözler dudaklarını kurutuyordu.
"Ayrılık kaçınılmaz bir son olmamalı küçük kadın. Buna asla izin vermeyeceğim." diyerek uyuyan kızın anlına dudaklarını bastırdı. Terli ve ıslak olaması umrunda değildi. Her hali ile seviyordu bu kadını.
"Nasıl bağladın sen bu adamı kendine böyele.. " derin bir nefes aldı. Konuştukça anlına değiyordu dudakları.
Narenin hemen yanına uzanırken gözlerini doğan yeni güne kapattı.
...
Maya uykulu gözler ile babasının odasına girdiğinde işi gittiğini düşünüp dudaklarını büzdü. İç çekerek odadan çıktığında Nare'nin odasına gözleri kaymıştı. Sabahları onu uyandırma fikri onu mutlu ediyordu. Nare ilk uyuyor gibi kendisini kandırıyor sonra ise onu yorganın altına çekip gıdıklıyordu. Hızla Nare'nin odasına ilerleyip sessizce kapıyı açtı.
"Nare? baba?" diyerek şaşkınlıkla uyuyan ikiliye baktı Maya. Babası Nareye sarılmış uyuyordu. Nare ise Efkan'ın yakasından tutmuştu.
Önce kaşları çatıldı. Ama aklına gelenler ile sımsıcak gülümsedi. Yavaşça ilerleyip Nare'nin sağındaki boşluğa çıktı. Önce Nare'nin sonrada baabasının yanağına öpüçük kondurdu.
"Babacığım..." diyen kızına uykulu gözler ile cevap verdi Efkan.
"Prensesimm..."
Sonra yüzünün yakınında duran yüze baktı. Kaşları kalkarken mırıldanıp uyanan kızın mavileri elaları ile buluştu elaları. Nare'nin soluna kıvrılıp uyuduğu anlar aklına gelmişti.
"Günaydın Naree." diyerek cıvıldadı küçük kız. Nare ilk Efkana sonra kendisine seslenen kıza baktı. gülerek karşılık verdi küçük kıza
"Günaydın maya hanım.."" sesi hafif çatlak ve kurumuş dudakları onu zorlamıştı. Dili ile dudaklarını ışlatıp yutkunurken kendisini hemen dibinden izleyen ela gözlerden habersizidi.
Sonra hızla soluna döndürdü kafasını gözlerini bir kaç defa kırpıştırırken doğru görüp görmediğine emin olmaya çalışıyordu. Ama onun ile yatmaya alışık olduğu için yadırgamamıştı.
"Ne oldu bana üzerimden dört tır beş kamyon geçmiş gibi hissediyorum." derken ağrıyan başı ve yanan boğazı yüzünden yüzünü buruşturdu. Kemikleri kırılıyormuş gibi hissediyordu.
"Nare üstünden tır ve kamyonlar mı geçti senin. Hemde beş tane" derken dört parmağını gösteren ve gözlerini kocaman açıp şaşkınca bakan kıza baktı Nare.
"Hayır babacığım.. Nare'nin üzerinden tır ve ya kamyon geçmedin hastalandı sadece. Ve arılarından dolayı mecazi anlam kullandı." diyerek kızını yanıtadı. Nare'nin ağrıyan boğazı yüzünden onun yerine kendisi cevap vermişti.
"Peki siz ikiniz." derken bu sefer Nare ve Efkanı küçük parmakları ile gösterdi. "artık aynı odada aynı yataktamı kalacaksınız?" Sonra aklına gelenler ile geniş bir şekilde gülümsedi. " Sınıf arkadaşım anne ve babanın hep aynı yataklarda yattığını söyledi." derken Nare kafasını hızla solunda yatan adama çevirdi. Bu yaptığı ile burunları birbirine çarparken dudakları da temas etmişti.
Olayın etkisi ile ikili birbirine bakarken Maya yine konuştu. "Ve anne babalar öpüşürmüş. Sonrada çocuk olurmuş. Sizde bana kardeş mi yapacaksınız şimdi?" dediğinde bu kez ikili aynı anda Kafalarını Maya'ya çevirdi.
"Ne"
"Hayır"
İkili aynı anda konuşmuştu. Maya surat asarken kollarını önünde birleştirdi.
"Ama ben kardeş istiyordum"
"Maya..." diyen Efkan yataktan doğrulup kalktı. Üzerinde hala dünkü gömleği vardı. Kırış kırış olmuştu ve pantolonuda gömleği ile anı kaderi paylaşmıştı.
"Küstüm ben size. " derken daha kimsenin konuşmasına izin vermeden hızla yataktan inip kapıdan koşar adımlarla çıkmıştı.
Efkan ile Nare şaşkınca arkasından bakarken. Az önce ne yaşadıklarını düşünüyorlardı.
Nare sızlayan bedenini yatak başlığına yaslarken karşısında ki adama baktı. Efkan ne diyeceğini bilemez halde yüzünü sıvazladı. Konuyu değiştirmek en iyisi olacağından derin bir nefes aldı.
"Gece ateşlendin. Hangi akla hizmet soğuk suyun altında uyursun.."
Nare, Efkan'ın konuyu değiştirmesi ile derin bir nefes alırken aklına dünkü anılar gelirken derince yutkundu.
"Ben.." derken çıkan çatallı sesi ve açıyan boğazı ile yüzünü buruşturdu. Efkan bunu görmesi ile hızla masaya uzanıp bir bardak su doldurup Nare'ye uzattı.
Nare suyunu kana kana içerken adeta içinin kavrulduğunu sanmıştı. Suyun medesine kadar inen yolu serinlettiğini hissetmişti. Bakışları kucağında ki ellere düşerken pamakları ile oynamaya başladı.
"Ben dün çok kötüydüm. Ağlarken... şey uyuya kalmışım." diyerek sustu. Sonra aklına gelenler ile kaşları şaşkınlık ile kalkarken şaşkın mavileri hızla Efkana çevrilmişti.
Siktir..
Ben çıplaktım...
Gelelim zurnanın zort dediği yere Nare hanım....
Banyoda çıplak olduğu aklına gelirken sertçe yutundu.Hızla üzerini tararken mavileri elalardan ayrılmıştı.
Üzerindeki siyah tişörte baktı. Kendi tşörtü olmadığını burnuna olan Efkan'ın erkeksi kokuundan anlıyordu.
"Ben yani.. kim.. ne zaman..." diyerek birşeyler gevelerken Efkan onun bu haline gülmemek için yanaklarının içini dişliyordu.
Kırmızı yanaklar tam ıstırmalıktı. Ve Efkan kendini zor tutuyordu.
Siktir et ısır gitsin.. diyen iç sesine ilk defa oylayıp kendine düşünme şansı bile vermeden - ki verirse bunu asla yapamazdı- hızla yatağa ilerleyipdaha Nare ve kendisi ne olduğunu anlamadan yanağından hafifçe ısırdı.
"Ay." diyen Nare'den biraz uzaklaşıp şaşkın kıza baktı. Kendine şaşırmayı sonraya bırakmıştı.
"Çok tatlıydın. Pardon ama dayanamadım." derken Nare utançtan dahada kızarmıştı.
Ne oluyordu Nare'ye böyle? O utangaç biri değildi ki. Hep Efkan bozuyordu ayarlarını.
"Seni ben buldum banyoda. Çıplaktın. Ama bakmadım merak etme. Üzerindeki benim tişörtüm. Sanada yakıştı. Bunları giydirirkende bakmadım. Aslında Esma hanıma diyecektim. Ama daha ben ona yetişemeden ayrılmıştı. Emel'e diyemezdim. Ben yapmak zorundaydım. Seni uyandırmayı denedim. Sanırım yüksek ateşten dolayı şuurun yerinde yoktu. Çünkü bana cevap vermedin. Doktor çağırdım. Soğuk almışsın. Miden ve karnın ağrıyabilirmiş. Bu yüzden ayaklarına sıcak su torbası koydum. Tabi ateşin düşmeye başladıktan sonra..." herşeyitek seferde anlattığı için derin bir nefes aldı.
"Ayrıca" derken muzip bir şekilde sırıtarak kıza baktı. Kaşları ile iki küçük tepeciği işaret ederken devam etti.
"onlara kırmızı daha güzel yakışır." derken Nare'nin yastığı kavraması ile kapıya doğru koşarken gülüyordu.
"Seni sapık bunak!" diyen Nare'nin kızgın sesi ile kapıdan ayaklarının yanına düşen yatığa baktı. Kahkaha atarken onu kızdırmayı naılda sevdiğini fark etmişti. Hazır Nare utançtan dolayı dünü biraz olsun unutmuşken normal olmak istemişti.
"Bu sapık..." derken kapıdan kafasını uztarak daha da kızarmış öfkeli kıza baktı. Nare yatakta ayakta dururken gözleri pürüzsüz baçaklarında gezindi. yukarıya doğru bakarken adem elmesı haraket etti.
Diyecekleri sadece zihninde yankılanmıştı.
".. sadece senin sapığın olur."
...
Maya😅🤣❤️