Pabucumun BadBoyu|TEXTİNG

Oleh nurellaoldum

2.3M 141K 31.9K

pabucumun bayboyu Ayşen: Ama senin gibi tiplerden hoşlanmam. Ayşen: Senin gibi tipler dediğim. Ayşen: Kötü ç... Lebih Banyak

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8
5.9
6.0 *FİNAL*

2.5

47.3K 2.8K 409
Oleh nurellaoldum

Kitapta resimler gözüküyor mu? Ben başka telefonlardan baktığımda gözüküyor olarak gördüm fakat gözükmüyor diye yorum aldım. Gözükmüyor ise tekrar koyacağım fotoğrafları.

~~~

"Bak Ayşen, en çok beni seveceksin tamam mı?"

Öğleden sonra hocalar ders işleyeceğim diyince Ecem ile tekrar sınıfımıza gitmiştik ama maalesef her teneffüs Kerem tarafından sıkıştırılmıştım.

"Kerem üzgünüm ama beni senden daha çok seviyor."

Ecem'in keyifle söylediği cümleye Kerem omuz silkti.

"Beni daha çok seviyor."

"Kerem yaaa sen bir git, kız bulsana. Sap kaldıkça bana sarıyorsun."

"Kızım ben seninle büyüdüm. Şimdi Bartın'ı daha çok seversin acayip kalbim kırılır."

Sınıfa hoca girmesi ile ders başlamıştı.

Kerem'e cevap vermeden kendisi sınıftan çıkmak zorunda kalmıştı.

"Bu çocuk çok manyak ha. Bak bunda tam olarak siz evlenseniz Bartın ile aranıza yatacak bir tip var."

Yapar mı yapar ha.

Kerem bu.

Sağı, solu belli olmaz.

Matematik hocamızın dersi anlatması ile derse odaklanmıştım ve çözün dediği soruları çözmüştüm.

Her ne kadar sorular ile uğraşıyor olsam da aklım sürekli Bartın geliyordu.

"Kızım resmen bana aşıkmış. Eee tabii aşık olacak. Cazibeme kim hayır diyebilir ki."

Dediğime Ecem kahkaha atınca sınıftakilerin kısa süreliğine bakışı bize çevrildi.

Ayarı yoktu ki kızın.

Ne var sınıfı inletecek kadar gülmeye.

"Niye o kadar gülüyorsun. Cazibesiz miyim ben?"

Dediğime olumsuz anlamda kafa salladı.

"Kanka daha geçen beni fark etmedi. Onun için sadece Kerem'in kuzeniyim dedikten sonra onun sana aşık olunca, cazibeme kim hayır diyebilir ki demen komiğime kaçtı."

Benimle dalga geçerken gözlerimi devirdim.

Dışarıda gökgürültüsü sesi ile gözlerimi cama çevirdim.

"Ya hayır ya yağmur başladı. Şemsiyem yok. Kitaplarım ıslanmamalı. Umarım çıkışa kadar diner."

"Bende de şemsiye yok."

Hayy yaa.

Yağmurlu havayı çok seviyordum. Yağmur artı sıcak kahve artı ders ya da kitap çok güzel oluyordu ama iki hafta önce yağmurlu havada eve geldiğimde kitaplarımın ıslanması ile feci şekilde üzülmüştüm.

Tekrar ıslanmasını istemiyordum.

Zilin çalması ile son derste bitmiş ve herkes çantalarını alıp çıkmıştı.

Sabah havanın günlük güneşlik olmasından kaynaklı şemsiye almamıştım... Keşke hava durumuna baksaydım.

Ecem ile okul çıkışına ilerlerken Kerem'i karşı merdivenlerde görmüştüm.

Elinde şemsiye vardı.

"Kerem yemin ediyorum. En sevdiğim insansın." Hızlıca koşarak yanına gittim.

"Biliyorum."

Verdiği cevaba şaşırmadım.

"Şemsiyen ile birlikte gidebiliriz bence."

"Hayır."

Ne demek hayır? Niye hayır? Niçin hayır?

"Neden?"

"Çünkü bir teneffüs öncesi kız bulsana, bana sardın dedin. Ben de tek gideceğim. Seninle gidince kısmetim kapanıyor."

Bu ağzımdan çıkan cümleler beni niye cezalandırıyordu?

"Ya manyak mısın? Trip atacak zaman mı?"

"Bende de şemsiye var. Seni ben götürebilirim."

Merdivenlerin yukarısından gelen sesle oraya baktım.

Ayy tipisini yediğimin çocuğuydu.

Hem de bana 12. Sınıfın başından beri aşıktı.

"Ayyy çok iyi olur. Çok teşekkür ederim."

Bartın yanıma gelirken, Kerem gözlerini kıstı.

"Tamam Ayşen benim şemsiyem ile gel."

Kerem'in sözleri ile güldüm.

"Geç kaldın turunç. Ecem ama seninle gelir."

Ecem'e baktığım da gülüyordu. Kerem'in bu halinden nasıl zevk alıyordu ama.

"Oğlum ne kastın? Eve kadar birlikte gideceğiz zaten."

Bartın'ın dediği ile omuz silkti.

"Kuzenimi benden daha çok sevemezsin bir kere tamam mı?"

Çocukça kudurması çok tatlıydı.

Bartın dediğine gülerken, Kerem Ecem'e baktı.

"Gel, Çirkin gidelim."

Okuldan çıkarken yolda verdiğimiz karar ile bizim evin okula yakın olması kaynaklı hepimiz bizim eve gidecektik.

Yağmur dinesiye kadar bizimle duracaklardı.

Bu tabii ki Kerem'in fikriydi çünkü Ecem'i bırakacağı için ayrı bir yola saptığında bizi başbaşa bırakacaktı.

"Şemsiyenin tamamını bana tutmana gerek yok. Sen ıslandın. Çantama tutsan bile yeter benim için."

Tüm yağmur ona gelmiş, saçları ıslanmıştı.

"Önemli değil ıslanmak."

"Benim için de önemli değil. Çantam ıslanmasın yeter."

"Olsun. Önemli değil."

Dediğine güldüm.

Çok tatlıydı manyak.

"Kendi aranızda gülüşmeyin. Hatta konuşmayın."

"Kerem, konuşmamı engelleyeceğini mi sanıyorsun."

Bartın'ın dalgasına söylediği cümleye güldüm.

"İyi be benden sonra en çok sen sevebilirsin ama bak benden sonra."

Kerem'in kavgacı bir tip olmaması. Bartın'ın ise eskiden kavgasız geçmeyen bir günü olmaması sonucunda Kerem ise dalgayı gerçek bir meydan okuma sandı sanırım.

Onun bu haline güldüm.

"Benden de sonra."

Ecem de noktayı koyunca Bartın güldü.

"Bana ne kadar sevdiğinizin miktarını verin ben ona göre ayarlarım."

Bartın da artık dalga geçiyordu.

"Benim 5 su bardağı yağ kıvamında."

Kerem'in sözü ile haykırdım.

"O ne lan kek miyim ben?"

Dediğime gözlerini devirdi.

"Kızım yağ diyorum yağ. Almak için götümü satmam gerekiyor."

"Abart."

Ecem'in dediği ile güldüm.

Manyak ya.

Eve gelmemiz ile teyzem kapıyı açmıştı.

"Ayy ıslandınız mı çocuklar? Geçin içeri hadi."

Ben hiç ıslanmamıştım ama benim aksime Bartın feci bir şekilde ıslanmıştı.

Teyzem bize içeri alınca salona doğru ilerledik.

"Ecem, sen onlarla kalma ıslak ıslak, Ayşen'in kıyafetlerini giy. Bartın oğlum sen çok ıslanmışsın. Şemsiye ile gelmedin mi niye bu kadar ıslandın?"

"Aşkından gözü kör olup şemsiyeyi yanlış tutmuşsa."

Ecem'in sessizce dediği cümleyi teyzem dışında herkes duymuştu.

"Kerem sen kıyafetlerinden ver Bartın'a"

"Vereyim annecim. En civcivlisinden."

Dediği ile kahkahamı patlattım.

Civcivli pijamalarını getirecekti.

"Civcivli mi?"

Bartın'ın eğilerek kulağıma doğru söylediği cümle ile daha bir kahkaha attım.

"Merak etme. Badboyluğundan bir şey almaz."

"Ben badboy değilim."

Son günlerde evet değilsin ama öyleydin.

Kerem pijamalarını getirip Bartın'a vermişti.

"Benim odamda giyin."

Bartın uzun süre pijama ile bakıştıktan sonra sabır dileyerek giyinmeye gitti.

Ayy itiraz bile etmemişti.

Ecem'de benim kıyafetlerimden istediğini giyip gelince salonda merakla Bartın'ı bekledik.

Salonun kapısında beliren sarı pijama takımı ile haykırdık.

"Bartın, çok yakıştı sana da mı alsam bir tane?"

Kerem'in gülerek söylediği cümle ile koltuktan düşmüştü.

"Bartın, çok tatlı olmuşsun."

Dediğime gözlerini devirdi.

"Dalga geçme."

"Dalga geçmiyorum, gerçekten çok tatlı olmuşsun."

Bu konuşma ona tanıdık gelmiş olacak ki gülümsedi.

"Bu konuşma geçtiğini de sen gerçekten tatlıydın. Halime bak palyaço oldum."

"Palyaço değil. Civciv oldun."

Fotoğraf çekilme sesi ile sese baktım.

Ecem fotoğraf çekiyordu.

"Üzgünüm, Ozan'a atmam lazımdı."

"Ya Ecem, yapma yaa. Bu oda dışında kimse bilmesin bunu."

"Üzgünüm attım bile."

~~~

Şimdilik burada kesiyorum akşam da bölüm atacağım çünkü.

Şimdi yağmur yağdığı için Alacakaranlık izlemem gerekiyor.

Bu bölüm olay çok olmadı. Daha çok makara döndü. Akşam olaylar olacak.

Muahhh

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

10.2K 410 21
Zeki,sarışın,özgüvenli,kibar bir kız ve yakışıklı popüler bir erkek. O ezik kızlardan nefret eden bir hikaye bu. • Birinin omuzlarıma ceketini bırak...
280K 18.3K 22
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...
25.4M 905K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
1.6M 54.4K 24
"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet kar...