Jeon Jungkook | KS1

By only_jeon97

15.9K 976 2.2K

Ben Jeon Jungkook. Bu kadarı bile sizin için fazla. [Katil sıralamasında 1.] 18.11.2023 [Army sıralamasında 1... More

-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-7-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22-
-23-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31-
-32-
-33-
-34-
-35-
-36-
-37-
-38-
-39-
-40-
-41-
-42-
-43-
-44-
-45-
-46-
-47-
-48-
-49-
-50-
-51-
-52-
-53-
-54-
-55-
-56-
-57-
-58-
-59-
-60-
-61-(F)

-14-

256 14 26
By only_jeon97

"Bak giriyorum içeri?"

Dakikalardır kapının önünden ona seslenen ve neredeyse kapının dahi ırzına geçmiş olan Jungkook son kez seslenmiş ardından kapıyı açmıştı. Hâlâ bıraktığı gibi uyuyan kıza bakıp göz devirmiş yanına ilerlemişti. Yorganı kızın üzerinden hızla çektiğinde Vera irkilerek gözlerini açmıştı.

"Hayır yani cidden mi? Saatlerdir sesleniyorum ve uyanmanın tek yolu bu yorganı üzerinden çekmem miydi yani?"

Huysuzca homurdanan adam onu güldürmüştü. Bu adam kesinlikle iflah olmazdı.

"Sana da günaydın Jungkook."

Jungkook göz devirerek onun kalkan bedenine bakmıştı.

"Abi diyeceksin. Senden üç yaş büyüğüm."

Vera'nın bakışları durgunlaşırken Jungkook kolunu dürterek kendisine bakmasını sağlamıştı.

"Ne bekliyorsun? Kahvaltıya davetiye mi? Kalk hadi."

O odadan çıkarken Vera arkasından bir süre bakıp diyeceği şeyleri düşünerek kalkıp aşağı inmişti. Hemen yan taraftaki mutfağa girdiğinde elindeki tabağı masaya koyan ve ocağı söndüren Jungkook'a bakmıştı.

Bir şey demeden önce onun oturmasını beklemiş sonra kendi oturmuştu. Yemeğe başladıkları ilk beş dakika sessiz geçerken Vera cesaretini toplayarak konuştu.

"Anlatacak mısın?"

Jungkook ona göz ucuyla bakıp yemeğine devam ettiğinde bu Vera' nın onu boğma isteğini artırmıştı.

"Sana diyorum?"

Jungkook elindeki çatalı bırakıp arkasına yaslanıp ağzında çiğnediği lokmasıyla Vera'ya bakmıştı.

"Hayır. Sana anlatacak bir şeyim varmış gibi durmuyor."

Vera'nın kaşları çatılırken Jungkook onu takmadan yemeğine devam etmişti.

"Ne demek bu şimdi? Anlatmak zorundasın ve..."

"Hiçbir şeyin zorunda değilim. Benim hayatım seni ilgilendirmiyor."

Vera duyduğuyla alayla gülmüş ayağa kalkmıştı.

"Bir katille aynı sofrada oturmak bile yeterince utanç vericiydi. Haklısın."

Arkasını dönüp giderken duyduğu gülme sesiyle durmak zorunda kalmıştı.

"Kendini çok zeki sanıyorsun Yunesa."

Jungkook'un adım seslerini duyduğunda kaskatı kesilmiş kalbi korkuyla atmaya başlamıştı. Kulağında hissettiği nefes, onun nefesini keserken Jungkook alayla sırıtmıştı.

"Ağzımdan laf alıp o aptal komiserlerine bilgi vereceğini bu kadar belli etmemelisin Vera Walsh."

Vera'nın gözleri büyürken hızla arkasına dönmüş onun gerilmiş yüz hatlarına bakmıştı.

"Ne diyorsun sen?"

Jungkook kaşlarını kaldırıp indirerek ona bir adım yaklaştığında konuşmaya başlamıştı.

"Daha iyi oynamalısın Vera. Daha gerçekçi."

Vera büyüttüğü gözleriyle ona baktığında Jungkook hayal kırıklığı ve nefretle bakmıştı kıza.

"Kendini çok zeki zannediyorsun Vera. Ama karşındaki kişinin farkına varman gerek artık."

"Saçmalıyorsun, öyle bir amacım yoktu."

Jungkook alayla gülmeye başladığında Vera sızlayan kalbiyle dolu gözlerini dindirmeye çalışıyordu.

"Öyle mi? Söylesene, oradan bakınca aptala mı benziyorum? Senin o küçük kafanda kurduğun planların bana söker mi sence?"

" Jungkook, bak..."

"Defol git Vera."

Vera dolmuş gözleriyle ona baktığında Jungkook'un içindeki hayal kırıklığı daha da büyümüştü.

"Ne?"

Jungkook ona bir adım daha attı.

"Defol git ve o aptal kıdemlilerine gönderdiğim sürprizle eğlenmelerini söyle. Sonrada biraz aklın varsa Seul'den defol git."

Bunu kızın iyiliği için istiyordu. Onu korumak için çabalıyordu ancak yaşadığı hayal kırıklığı ona bunu neden yaptırdığını sorgulatıyordu. Bu durumda bile ona yardım etmeyi mi düşünüyordu gerçekten?

"Jungkook beni dinle..."

"Seni yeterince dinledim komiser. Şimdi dediğimi yap ve bir daha da gözüme gözükme."

.

Vera titreyen elleriyle kapıyı açtığında içerideki komiserler çatık kaşlarıyla ona dönmüşlerdi.

"Özür dilerim"

Vera'nın ruhsuz sesiyle başkomiseri başını iki yana salladı.

"Önemli değil. Elinden geleni yaptın sen. Sorun bizde. Çok hafife aldık onu."

"Nasıl bunu öğrenebilir anlayamıyorum."

Vera bakışlarını müdürlerine çevirdiğinde kızarık gözleri onun küçük gözleriyle birleşti.

"Dün gece dedikleri ne anlama geliyordu?"

Müdürü anında başkomisere baktığında gözleriyle birbirlerine paslamaya çalışıyordular.

"Ne demek dedim size?!"

"Seni ilgilendiren şeyler değil Vera."

Vera'nın kaşları çatılırken başını sallayarak ayaklanmıştı.

"İyi, kendim bulurum o zaman."

Arkasından seslenselerde Vera hızlı adımlarla karakoldan ayrılmış arabasına binmişti. Kim Namjoon isimli kişinin şirketine doğru gazlamıştı.

Dakikaların ardından vardığı şirketin önünde durup arabadan inmiş hızlı adımlarla yukarı çıkmaya başlamıştı. Gördüğü sekretere odayı sormuş bulduğu odaya hızla girmişti.

Namjoon'un bakışları ona dönerken Jungkook'un anlattıkları da elbet aklındaydı.

Böyle bir şeyi o da beklemiyordu.

"Anlatın. Her şeyi."

Namjoon gülmüş arkasına yaslanarak ona bakmıştı.

"Sana neden güveneyim?"

Dün gecenin ardından Jungkook ile yaşadıkları hayal kırıklığı yetmişti ona.

"Zorundasın."

"Değilim?"

Vera dişlerini birbirinden bastırdığında Namjoon'un sesi yankılanmış, Vera'yı paramparça eden cümleyi kurmuştu.

"Jungkook'un bir an için güvenip hayal kırıklığı yaşadığı ve güveninin paramparça olduğu bir polise, neden güvenmek zorunda olayım?"

Evet.
Kendi elleriyle güvenini sarsmıştı.

Gerçekten Yunesa, Jungkook tarafından sanıldığı kadar masum muydu?

.











Continue Reading

You'll Also Like

99.1K 6.1K 31
"Bir yalanmış gibi öp beni. Sanki son aşkınmışım gibi." ••• Kim Taehyung, sarhoş olduğu bir gece Kim Jennie ile birlikte olur. Kim Jennie uyandığında...
210K 20.9K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.
223K 9.3K 38
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
27K 2.4K 14
"Öncesi ve sonrası yoktu. Bahanelerin ardına sığınmadan aşkımıza sahip çıkmalıydık." İdol kitabıdır. ρ¢н × ρʝм *vulnerable - savunmasız.