Upuzun bir aranın ardından herkese merhaba! Nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Benim biraz stresli çünkü yks öğrencisiyim ve sınava seksen küsür gün kaldı buna rağmen oturup özel bölüm yazdığım için çabuk beni tebrikkk edinnn.
Ama sözde değil. Eğer bol bol yorum yaparsanız benim için çok fazla teşekkür niyetine geçer.
Gelelim asıl konuya, şimdi bu özel bölümü geçmişten Kaan'ın ağzından yazıyorum. İki gün sonra da gelecekten Mirza'nın ağzından özel bölüm gelecek ama onun için pek emin değilim çünkü kesin herkes "ikinci kitap yaz." falan diyecek bu yüzden gönderdikten sonra silme ihtimalim bile var. Neyse, umarım severek okuduğunuz bir bölüm olmuştur.
BOLLLL BOLLL YORUM BEKLİYORUMMM❤️🩹❤️🩹🫶🫶
🍃
Mabel Matiz - Fırtınadayım
Mabel Matiz - Aşk Yok Olmaktır.
ÖZEL BÖLÜM I: (Kaan'ın ağzından)
Her şeyin başladığı gece:
Güze giden masallar gerçekte kötü bitermiş. Küçükken hep bunu dinleyerek büyürdüm. O zamanlarda Gizem ile hayalini kurduğum hayatım buna inanmamak için direnirdi. O peri gibiydi benim gözümde. Onunla büyümüştüm, onunla oynamıştım; her şeyimdi o benim. Ben de onun için aynı şeyimdir diye düşünüyordum ama meğerse öyle değilmiş. Bunca senem çöpe gitmiş gibi hissediyordum.
Beni aldatmasının ardından aylar geçse de hala o kadar çok koyuyordu ki bana bu olay sanki nefes alamıyordum. Beni en yakın arkadaşımla aldatmıştı. Her şeyimi verdiğim için sanki hiçbir şeyim kalmamış gibi hissediyordum.
"Karıştır karıştır!" İlgim elindeki kutuyu çevirip bize gülerek bakıyordu. "Oooo, yine dalmış gitmişsin Kaan." Ateş ve Ege başta olmak üzere herkes bana bakınca önümde duran kokteylden bir yudum alıp başımı sağa sola salladım. "Gayet iyiyim."
"O zaman çek bakalım abi." Ege, İlgim'in elinde duran kutuyu benim önüme koyunca gülümseyip elimi kutunun içine attım. "Neyse halim, çıksın falım."
"Çok saçma amına koyayım." Ateş oradan Ege'ye laf atınca Ege elini bileğinin üzerine vurdu. "O zaman ben Ateş Topuna dönüşüyorum. MAGİC!" Küçüklükten beri Ege, Ateş'i sinir etmek için hep bunu kullanırdı. "Beyinsiz amip."
"WİNXXX TUTUŞUNCA EL ELEEEE. YILDIZLAR ÜZEİRNDEEEE." Ege bir anda durup İlgim'e baktı. "O öyle miydi? Sizin evde hep winx açıktı."
"Ben winx izlemezdim." Gizem izlerdi.
Ortamda garip bir sessizlik olunca Ege dudaklarını tuttu. "Dilimi sikeyim." Hiçbir şey demedim sadece önüme duran kutuya baktım. Konuyu değiştirmek için ilk konuşan Ateş oldu. "Bir kart seç." İlk kutunun içini karıştırıp onlara baka baka kart çektim. "Birine falan mesaj atmam, baştan söyleyeyim."
"Oyun kuralına göre oynanır." İlgim hemen araya girip bana heyecan dolu gözlerle bakınca bir kart çekip çıkanı okudum. "Ara." Herkes birbirine baktı, ben ise karta bakıyordum. Başımı yana eğip diğer kutudan da kart çekince Ege hemen elimden kartı alıp çıkana baktı. İlk tepki veren Ege olmuştu. "HASSİKTİR!"
"Mirza Vuralkaya." Mirza okul birincisiydi. Kendi halinde, su damlası gibi biriydi. Onu bu işe karıştırmamak için başımı sağa sola salladım. "Yapmayacağım." Elimdeki kartı masaya fırlatıp geriye yaslandım. Bunu yapmayı tabii ki de düşünmüyordum. "Okulun en zeki ve en seks kızlarından. Hadi ara onu." Aramızdan biri ayaklandı. "Ben onunla aynı sınıftayım, sınıf grubundan numarasını bulabilirim."
"Yapmayın." Başımı sağa sola sallayınca herkes itiraz etmeye başladı. Şu an onu aramak istemiyordum. "Oyun kuralına göre oynanır." İlgim elini koluma koyup bana doğru yaklaştı.
"Hadi ama, aş artık şu Gizem'i. Aylardır bir kızla bile mesajlaşmıyorsun. Aklının hala onda olduğunu biliyoruz ama sence de artık kendi yoluna bakıp eğlenme vaktin gelmedi mi?" Başını omzuma yaslayınca başımı kaşıyıp gözlerimi yumdum. Haklıydı. Hala Gizem'i düşünüyordum, o benim kaç senelik aşkımdı. Onu aşmam tabii ki de kolay olmayacaktı. Belki de o beni terk etse bana bu kadar koymazdı.
Daha önce hiç terk edilmemiştim.
"Hadi Kaan. Biraz eğleneceğiz sadece." Başımı sağa sola salladım. "Telefonum şarjda, arayamam."
"Tek sorun bu olsun be gülüm. Benim telefonumla arayabilirsin." Ateş telefonunu bana uzatınca onunla aynı sınıfta olan çocuğa baktım. O hemen telefonundan sınıf grubuna girip bana numarasını söyledi. Hepsini tek tek girip ara tuşuna bastım ve hoparlöre alıp dirseğimi dizime yaslayarak telefona baktım. Şu an herkes dikkat kesilmiş bana bakıyordu.
Herkes Mirza'nın tepkisini bekliyordu.
"Alo."
İnce bir ses tonu vardı. Daha önce duymadığım sesini ilk aşta duyunca birkaç saniye bekledim ama İlgim beni dürtünce derin bir nefes alıp cevap verdim.
"Kiminle görüşüyorum?"
O geceydi. Her şey o geceyle başlamıştı. Eğer bilseydim onu bu şekilde aramazdım. Eğer bilseydim, ona daha kırılgan bir şekilde yaklaşırdım.
Eğer Gizem'den bile daha çok seveceğim biri olduğunu o gece çocuk bana telefon numarasını verdiğinde bilseydim, incitmezdim.
Yemin ederim incitmezdim.
Keşke sadece oyun olarak kalsaydı, ya da hiç tanımadığım bir kız olarak. En azından kendimle birlikte onun yanını cayır cayır yakmazdım.
"Pardon?" Sesini tekrardan duydum. "Kimsin?"
"Kimi aradın?"
"Ben Mirza'yı aramıştım." Herkes kıkırdamaya başlayınca hemen işaret parmağımı dudağıma götürüp onları susturmaya çalıştım. Kız çakacaktı. "Kimsin?"
"Sen misin?"
"Kimsin?"
"Pardon ama başka kelime bilmiyor musun?" Onun sınıfında olan çocuk dudaklarını iki eliyle birlikte kapatıp ayağa kalktı ve buradan uzaklaşmıştı. Onunla oynamam onun çok komiğine gitmiş olacaktı. "Kapatıyorum."
Düt, düt, düt.
Telefonu suratıma kapatmıştı.
Herkes aynı anda gülmeye başladı, ben de onlar gülünce da sırıtmıştı. Telefonu masaya yavaşça fırlatıp herkese tek tek baktım. "Oldu mu?"
"Oldu vallahi on numara reddedildin." Herkes bana gülmeye başlayınca oflayıp gözümü kıstım. "Sandığımızdan daha sert biriymiş bu Mirza ha?" Ateş'e doğru baktım. Haklıydı. İlgim bacaklarını uzatıp gülümsedi. "Eee boşuna her önüne geleni reddetmiyor. Anlamanız lazım, o kız biraz... Yani nasıl desem yabani."
"Kaan ilk kez reddedildin." Başımı çevirip onlara dik dik baktım. "Bu reddedilmeye girmiyor, sadece telefonu kapattı." Ege kapak yapıp güldü. "Sanki çıkma teklif etse de kabul edecek." Ateş ile Ege ağzından garip garip sesler çıkarıp gülmeye devam edince İlgim derin bir nefes aldı. "Yani, Mirza'nın hele ki bu sene sevgili yapacağını sanmıyorum. O kız derslerle kafayı bozmuş."
"Bu kadar emin konuşmayın."
"Ya bırak bu işleri kardeşim, sen var ya bu sene Mirza'yı ayarla ne dersen yapacağım." İşaret parmağımı uzatıp ona sertçe baktım. "Bak çok büyük konuşuyorsun." Ege ayağa kalkıp bana doğru geldi. "Hadi lan, yapmayan şerefsiz. Sen var ya bu sene Mirza'yı yola getir ben de en adi şerefsizim."
"Saçmalamayın." İlgim ayağa kalkıp aramıza girince Ege'ye sertçe bakıyordum. "Duydunuz." Dedim herkese tek tek bakıp. "Bu lafını sana hatırlatacağım." Ateş araya girip bana baktı. "Kanka biraz zor gibi çünkü ne bileyim... Hem o kız Mirza hem de sen ortadasın yani..." Gizem'den bahsediyordu.
"O defter kapandı Ateş. Şu konuyu açıp açıp durmayın." Ege işaret ve baş parmağı birleştirip bana gülerek baktı. "Kanka umarım ayarlarsın da en adi şerefsiz olurum çünkü senin de yoluna devam etmen bu ortamda en çok beni mutlu eder."
"Of yeter! Saçma saçma konuşmayın. Oturun yerinize. Devam edelim." Başımı sağa sola sallayıp şarj olan telefonuma doğru adımladım. "Ben oynamayacağım."
"Tamam, oynama. Biz devam ederiz. Ege otur hadi." Herkes yerine geçip oturunca onlardan biraz uzağa şarj ettiğim telefonu elime alıp instagram'dan gelen bildirimlere tıkladım. Hayatımdan bile aktif instagramım vardı.
Gelen bildirimlerin hepsine baktıktan sonra arama kısmına mirzavuralkaya yazıp ilk çıkana tıkladım. Ben sadece öylesine yazmıştım ismini çünkü sosyal medya kullanmıyordur diye düşünüyordum ama kullanıyormuş. Hem de hesabı açıktı.
Hesabına girip birkaç fotoğrafına tıkladım ve hepsine tek tek baktım.
MirzaVuralkaya: (öne çıkarılanlar)
MirzaVuralkaya: (öne çıkarılanlar)
MirzaVuralkaya: (öne çıkarılanlar)
MirzaVuralkaya: (öne çıkarılanlar)
MirzaVuralkaya: (öne çıkarılanlar)
MirzaVuralkaya: 🌱
Yorumlar kapalı.
14 beğeni.
Gözlerinin bu kadar derin mavi olduğunu bilmiyordum.
İlk başta oyuna devam eden arkadaşlarıma baktım ardından daha yeni aklıma giren kolay numarasını rehberime kaydedip ona mesaj attım.
Kaan: cidden engelledin mi?
Mirza: Kimsin?
Sandığımdan daha zor olacak gibi duruyordu.
Kaan: Hadi ama, yine mi?
Kaan: Seninle anlaşamayacağız.
Mirza: Seni en son engellemiştim? Gerçekten yeni hat alacak kadar psikopat mısın?
Kaan: Engellediğin numara arkadaşımın telefonuydu, bu benim numaram.
Mirza: Kimsin?
Etrafa bakıp sırıttım. Daha iletişim bile kuramıyorduk, sürekli aynı şeyleri sorup duruyordu. Öğrenince ne olacaktı sanki?
Kaan: Anan diyesim geliyor ama...
(Görüldü)
Bir anda profili gidince gözlerimi kısıp telefonu yüzüme doğru yaklaştırmıştım. Beni engellemiş miydi?
Kaan: Siktir. (İletilemedi.)
Kaan: Hayır! (İletilemedi)
Sandığımdan çok daha zor olacaktı.
Ama olacaktı.
Olacak gibi hissediyordum. Kitapları seven biri değil miydi? Sevdiği kitapların ilk basımını bile alıp onu etkileyebilirdim. Herkesin bir zayıf noktası vardı.
Bölüm sonu.
Doğru dedin Kaan. Herkesin zayıf noktası vardır. Gelecekten bir özel bölümü yazıyorum ve gelecekteki Kaan hiçte öyle demiyor. Senin zayıf noktan da sanırım Mirza'yı başka bir erkekle görmek. :)
Neyseee geçmişteki Kaan üzülme koçum sonuçta:
Kaan (gelecekteki): aşk mı bıraktın be! Aşk mı bıraktın.
Kaan'a senin suçun demeyin sonuçta ben istedim, ben yazdım ve ben buna sebep oldum.
Yani ben yazarım onlar oynar
ZATTİRİ ZORT.
DUR TACIM DÜŞTÜ
Kime laf vurduğumu bilmeden bu şekilde gidiyorum.
Kaan (gelecekteki): git be nereye gidersen git be beni bitirdin be
AHAHAHHJAA