2.1

19.6K 1.4K 544
                                    

Şebnem Ferah - Bu Aşk Fazla Sana


21.BÖLÜM.

SOFTCORE.

Tüm gün. Tüm gün boyunca kendimi hiç hissetmediğim kadar kötü hissetmiştim.

Ben anlamıyordum, babalar kızları için canını feda etmez miydi? Onu özel hissettirmez miydi? Ben neden onun yüzünden tüm gün kendimi kötü hissediyordum?

"Geldiler." Annem de benimle birlikte kapıya doğru adımlayınca babam beni süzüp evin kapısını açtı. Zorla elbise giydirmişlerdi. Elbise giymeyi severdim ama şu an zorla onlar için beyaz, narim bir elbise giymiştim bu yüzden bu duygudan nefret ediyordum.

"Onların yanında somurtma." Hemen gülümseyip kapıya doğru adımlayan kişilere baktım. Bu gülümsemenin sahte olduğunu annem de babam da anlamıştı. "Mirza!"

"Gülüyorum işte."

"Ooo." Dedi Atlas'ın babası. Aramıza o girdi. Babamın elini sıkıp sarıldılar. İkisi de kahkaha atınca evin duvarları onların kalın sesi ile doldu. "Görüşmeyeli ne kadar oldu, ahbap?"

Atlas'ın babası samimi gelmişti. Bir anlık.

Arkasından annesi anneme sarıldı, Atlas'la ben karşı karşıya kalınca elimi eteğime sürtüp etrafa baktım. Yani umarım sarılacağımı falan düşünmüyordu...

"İyi akşamlar." Dedi Atlas yanımda durup bana bakarken. Bana laf attığı için ona bakmak zorunda kaldım. "Sana da."

"Güzel olmuşsun." Kaan şu an yanımızda olsaydı büyük ihtimalle Atlas'a dayanamayıp yumruk atardı. "Teşekkürler. Sen de eh işte." Onu övmeyecektim. Neden öveyim ki?

"Eh işte mi? Senin yerinde olmak isteyen kaç kız var biliyor musun?" Pekala, egoistin de tekiydi. "Onların yanına gidebilirsin o zaman." Ona gülümseyip yanından uzaklaştım. Tabii bu gülüş yine sahteydi ama bunu anladığını düşünmüyordum.

"Demek Mirza sensin?" Babam Atlas'ın babasının omzunu tutmuş eliyle beni gösteriyordu. "Evet, benim küçük ve tek kızım." Bir anda bana gözlerini kısarak bakıp yanında duran adamı kafası ile gösterdi.

Beni uyarıyordu.

"Merhaba." Adam beni süzdü ve gülümsedi. "Gerçekten çok güzelsin."

"Kolyeni nereden aldın, bir tanem." Annesi yanıma gelip kolyeme baktı. "Aşırı güzel." Elim direkt kolyemi buldu ve onu tuttum. Ne küpe ne yüzük takmıştım sadece üzerimde henüz çıkarmadığım Kaan'ın kolyesi vardı. "Abim aldı." Dedim kendimi kurtarmak için çünkü hediye demeseydim büyük ihtimalle bana yerini soracaktı bu kadın.

Kaan da aldı diyemezdim.

"Berksay'dı değil mi? Ah Atlas ile ikisi böylelerdi koştururlardı bahçede. O nerede şimdi?" Babamla annem göz göze geldi. Ardından annem gülümseyip ortalığı toparladı. "İstanbul'da bir okuldan burs aldı. Bilirsiniz çocuklarımızın akademik başarıları bizim için çok önemlidir. Biz de gönderdik. İstanbul'da evinde kalıyor."

"Bir gün onu da çağırın gelsin be ahbap. Atlas ile iyi anlaşırlardı."

Hayır.

Babam gelmeyeceğini bildiği için bozuntuya vermeden yalan söyledi. "Çağırırız da ilk önce masaya geçelim. Ayakta kaldınız. Kızım Songül yengenin montunu al."

Solitude | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin